Yalnız Mesajı Göster
Eski 09-04-2007, 11:05   #1
giritli
Kaptan
 
giritli kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 22.11.06
Mesaj Sayısı: 974
Smile 08.04.2007 Balıklıova-Gerence-Mordoğan

Eveeeeeet....Macera tadında romanımız başlıyor arkadaşlar...Şayet sıkılmadan okuyabilirseniz sanırım bizim aldığımız hazzı sizlerde alıcaksınız...

Cumartesi günü Güven ve Adnan abi ile birlikte çeşmealtından tekne ile çıkmaya karar verdik...önceleri Adnan abi biraz mırın kırın ettiysede ikna çabalarımız sonucunda gelmeye karar vermişti ki akşamın ilerleyen saatlerinde Adnan abinin işinin çıktığını ve gelemeyeceğini öğrendik...Tekne için bir kişinin daha kanına girmeye çalışırken kaldık 2 kişi...gece Güvenle yaptığımız konuşmalarda Mustafa Kasım'ın arkadaşlarıyla Dikili tarafına gitme ihtimalinin olduğunu öğrendik ve belki bizde gideriz diye düşünürken o taraftanda ses seda çıkmayınca gece saat 1 civarında Güvenle birlikte plan yapıp karadan balıklıova tarafına gidelim dedik...bu arada Güvenin arabasının tamirde olduğunu öğrenince kaldık benim vosvosa...benim arabanında ufak bir marş problemi olmasına rağmen kararlıyızya gitmeye "dedik yolda molda biryerlerde kalırsak,ararız delikanlı arkadaşlarımızdan birini gelir kurtarır bizi"....ama benim kız bu düşünceme biraz bozulmuş olucak ki yüzümü kara çıkardı ve 1-2 kere dışında problem çıkarmadan jeep nidasıyla girmedik-çıkmadık yol,arsa,tarla bırakmadı...
Sabah 5.30 da Güveni aldıktan sonra otobandan gideriz diye üçkuyulardan 3 bardak mamun ve 4 paket boru kurdu alarak yola koyulduk...İlk önce çeşme-karaburun yolayrımından girdikten kısa mesafe sonra sağda deniz kenarında terkedilmiş eskiden odaları apart pansiyon olarak kullanılan bir tesisin önünden deneme yaptık...Güven 1 tane lidaki çekmeyi başardı...çekmeyi başardı diyorum çünkü poseidon bizi yanıltmıştı...hava sabahtan papiya görünüyordu ama hiçte öyle değildi...1 saat falan sonra karar değiştirip burası böyleyse(kuzeyli rüzgarda)gerence yatıktır deyip yola çıktık...gerenceye vardığımızda geceden gelip sabahlamış olan 5-6 kişi yardı ama maalesef balık yoktu...buradaki 1-2 saatlik denemelerimiz de sonuç vermedi...zaten gece geç yatıp sabah erken kaltığımız için uyku gözümüzden akıyordu...sahilde yaptığımız 1 saatlik kestirmeyle(ama ne kestirme...ikimizde horul horul) depoladığımız enerji ile yeniden yola koyulduk...gerencedeki koyumuza giderken daha gerideki koyların birinde epeyce bir balıkçı gözümüze takılmıştı...onların yanına indik ama ne yol...keçi bağlasan durmaz...ama benim kız canavar gibi indi-çıktı...aşağıdaki arabalarda birşey dikkatimi çekti...nerdeyse hepsi şirket otosuydu...hele içlerinde yeni bir opel astra vardıki içim acıdı vallaha...neyse baktık ki onlarında tadı tuzu yok...hatta geceden gelip botla çıkanlar daha öğlen olmadan tası tarağı toplamışlar gidiyorlardı...amcamlara bişey varmı diye sorasımız geldi ama öyle tiplerdilerki bu soruyu kaldıramayacaklarını düşünüp vazgeçtik...ordanda ekmek yiyemeyeceğimizi anlayıp mordoğana gitmeye karar verdik...mordoğana gelmeden önce Güvenin tavsiyesi ile başka bir koyda daha birkaç denememiz oldu ama nafile...burada herzamanki helva-ekmek ziyafetimizi çekip yolumuza devam ettik...mordoğana geldiğimizde sanırım saat 1-2 sularıydı...
mordoğandaki aras otelin önündeki iskeleye önce birer olta ile çıktık ki otel işletmecileri gıcıklık yapmasın diye...baktık ki vuruşlar güzel yavaş yavaş takım taklavatı getirip iskele üstüne konuşlandık...aradan ne kadar geçmişti hatırlamıyorum hanımı arayıp napıyor ne ediyor konuşayım dedim...tam balık yok tutamadık bişey falan derken benim iskelenin üstünde yatık duran mancınığım birden ve hışımla yürümeye başladı...tabi telefon bi tarafta ben kemışın üstünde...bu arada son avlak yerimizde yeni aldığım makinaya sardığım tredline'ın ince misinasının çok dandik olduğunu görmüştüm...çatır çatır kopuyordu misina ve Güvene "kardeşim inşallah bu misinaya sağlam bişey oturmaz" demiştim...ama oturmuştu birkere...yapıcak bişey yoktu o heyecanla Allahtan kalamayı ayarlamak aklıma geldi...kalamayı gevşettim...yavaş yavaş çekiyorum balığı...bitaraftanda Güvene bağırıyorum "kepçeyi çıkar" diye...o da ordan bana bağrıyor "bu kepçenin klidi nasıl açılıyor" diye ...ne zaman balık iskelenin önüne kadar geldi-yanladı işte o zaman harbiden korktum " allahım kepçe yok-misina dandik alamıcam balığı" diye ...neyseki misina son bir gayret gösterdi ve loooop diye aldım balığı ...iğneyi midesine indirmiş,heryanı kanrevan içinde kalmış yaklaşık 300-350 gr lık SARGOZ...

Artık şuna eminim biricik hatunum kesinlikle bana uğur getiriyor...Muvaffak abiyle gittiğimiz gün de hanımı aramıştım ve sonra çupiyi oturtmuştum...

burada Güvenin 5 farklı sahte ile yaptığı at-çeklerde sonuç vermeyince biraz ara vermeye niyetlendik ve deniz kıyısındaki "Problemin yeri" adlı cafede köftelerimizi yerken arka masada oturan bir beyin tuttuğu ısparoz-karagözleri temizlediğini görüp "nerden tuttuğunu" sorduk...yeni limandan almıştı balıkları...köftelerimizi yiyip,çayımızı içtikten sonra balığımızın fotosunu çekip yeni limana gittik...ama boru kurdumuz bitmişti ve mamunlarımız da cacık gibi olmuştu...baktık balık var gidip yem almaya karar verdim...ama yem kalmamıştı sadece sardalya vardı ve kıbrıs yapmaya karar verdik...denemelerimiz sonucunda birkaç parçada ısparoz oradan aldık...bu arada yanımızda balık tutan çok sinir bozucu bir aile vardıki sormayın...baba-anne ve 8-9 yaşlarındaki çocuğu...ya kardeşim balık tutuyoruz annesi çocuğuna soru soruyor " 3 tane 1/2 saat kaç dakika yapar"...elinin körü...çocuk oltayı atamadıkça babası bağıyor birtaraftan...neyseki bizden önce kalkıp gittiler de rahatladık...giderkende tuttukları balıkları bize vermeyi teklif ettiler...baktım filelerine minnacık karagöz-ısparoz yavruları...tamam alırız dedik ve onlar gittikten sonra ufaklıkları "temel kızı fadime,açılmadan iade" diyerek evlerine yolladık...bu arada acayip yılışık bir kedimiz ve yemin ederim Güvenden iri bir kujo misafirimiz oldu ...Güven yerde oturuyor köpek de arka ayaklarının üstünde onun arkasında oturuyor...manzara süperdi ama ani hareketler yapmamak adına fotolarını çekemedim...Güven de "bükemiceğin eli öpücen" düşüncesiyle sıcak ilişkiler kurma çabalarındaydı ama ters bir harekette sakata geliceğimizde aşikardı...akşam saat 8.30 civarında dönüş yoluna koyulduk ve kalan sardalyalarımızı bir dahaki sefere bizi güzel anılarla hatırlamasını umarak köpeciğin yavrusuna rüşvet olarak bıraktık...

Fotoğrafların hepsi cep telefonu ile çekildiği için pek iyi olmayabilir...makinayı almayı unutmuşum yanıma...tam videoluk anlarımız oldu ama birdahaki sefere inşallah...

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
__________________
Onur Şengün
1973-İZMİR
A RH +
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
giritli Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links