[kemalakcinar]

pazar günü öğleden sonra saat üç gibi takımları hazırladıktan iki arkadaş çandarlı denizköye doğru yola koyulduk saat 4.30 da oraya vardık önce bir iki olta attık ben bir tane 500 gram civarı bir levrek aldım karnımızda acıkmıştı arkadaşım şakire biz bu olta işinle fazla uğraşmayalım balığı pişirelim karnımızı doyuralım biraz dinlendikten sonra hava kararana kadar kıyıları zıpkınla gezelim bakarsın birşeyler çıkar dedim balığı afiyetle yedikten sonra bir saat kadar dinlendik artık zaman gelmişti hemen dalgıç elbiselerimizi giydik ve kendimizi suya bıraktık ve kıyıları yüzmeye başladık fakat ortalıkta hiç kayda değer balık yoktu hevesimiz iyice kırıldı ve arkadaşım şakire geri dönelim dedim onunda keyfi kaçmıştı üstelik havada kararmaya başlamıştı sudan çıkmaya 100 metre falan kalmıştı bir an kafamı çevirip kayaların arasına baktım oda ne iki tane akya sadece kuyrukları dışarıda beni hiç farketmediler şakir arkadaşım önde olduğu için onada seslenemedim balıklar ürkmesin diye ve ondan sonra usulca bekledim pozisyon versinler diye ve beklenen an gelmişti birtanesi yukarı doğru çıktı ve tam istediğim gibi yan durdu tetiği çekmemle ortalık karıştı o kadar heyecanlandım anlatamam ve balık şişteydi o anda beni merak eden şakir arkadaşom yanıma geldi ve beraber balığı dışarı aldık kuzu gibi akya ne yapacağımızı şaşırdık öyle sevinmiştik anlatamam alacağımızı almıştık ve gitme zamanı gelmişti üstümüzü değiştkten sonra sevinçle yola koyulduk ve izmire geldik şimdi aklımızda kalan soru balığın kaç kilo olduğu sorusuydu ve şakirin evinde olan tartı aletine koyduk 8.750 gr süper bişeydi anlatamam laf aramıda çarşamba günü akşamı balığı pişirip yiyeceğiz neden derseniz uzaktan çok sevdiğimiz misafirimiz gelecek onun için hepinize rasgelsin selamlar.