Tuncay bey aramıza hoşgeldiniz.
Gerçektende bizlerden saklı tutulan, işimize gelmediği için hiçbir zaman görmek istemediğimiz bir gerçeği çok net bir şekilde dile getirmişsiniz.Bugün AB kurallarına uyum sürecinde aldığımız paralarla bile Çevre Hukukuna uygun yatırımlar yapmaya çalışırken dahi malesef hile yapmaktan kendimizi alamıyoruz.Avrupa diyorki falanca miktar yardım size.Bunu duyunca hemen herkez seviniyor verileni nasıl cebe indiririm anında hesaplar başlıyor.10 liralık işler 100 liralık maliyetlere vuruluyor.Oysa yapılana baktığımızda ise 1 liralik dahi iş yok ortada.
Bir kirliliğin önüne geçmek istiyorsak öncelikle hepimiz bir kirletici olduğumuzu kesinlikle bilmemiz gerekir.kıyılarımızda yetişen zeytin bugün Avrupaya Yunan kültürü olarak tanıtılıyor.Yine bizim denizlerimizde yetişen çupra gerek doğal gerekse kültür çuprası olsun Yunanistan tarafından bizim sahillerimizden alınıp avrupaya ihraç ediliyor.Ege kıyılarındaki birçok çiflik Yunanistanlı yatırımcılar tarafından satın alınmış durumda ve kimse demiyorki neden.Nedeni açıkca ortada adamlar gelip senin denizi kirletiyor senin kıyılarını doğal dengesini bozuyor truzimine baltayı çakıyor, sense ticaret yapıyorum milyonlarca euro yu cebe indiriyorum diye buna seviniyorsun.
Öncelikle artık yıllar önce kapatılmaya körlenmeye başlanmış, bu gözleri bu zihinleri açmamız gerek.Dahası zaten kendinden gelecektir.
Paylaşımınız için sonsuz teşekkürler...
|