08-12-2010, 09:43
|
#1
|
Kaptan
Üyelik Tarihi: 14.09.09 |
Mesaj Sayısı: 3.142
|
|
|
Varmısınız Bir Maceraya Dedim..
Evet değerli dostlar..
Geçtiğimiz hafta sonu havanın çok yüksek olduğunu bile bile bir balık hevesi sardı içimi. Gitsem mi, gitmesem mi Cumartesi akşammı yoksa Pazar sabaha karşımı çıksam yola düşünceleri ile birlikte kararsız kaldım..
Orhan abimizin bir telefonu üzerine Hasan abi, Serkan ve Ercan ile balığa gideceklerini öğrendim.. Ondan acizane bir rica üzerine avlağa vardıklarında beni tekrar aramasını, oradaki durumdan beni haberdar etmesini istedim..
Cumartesi 18:00 civarı bana dönerek havanını çok yüksek olduğunu durulacak gibi olmadığını ve hatta arabaların içerisinde oturabildiklerini söylemesi üzerine benim balık sevdam sanki dahada kamçılanarak o dostlarla beraber zaman geçirebilmek için gitmem gerektiğini düşündüm. Daha sonra Serkan kardeşimle yaptığım Telefon görüşmesinde gelmek istediğimi belirtince Serkanımda..; Abi sen bilirsin ama hava çok kötü. Gelme istersen eziyet olur. Birazda duygusal olarak (Maddi Anlamda) gerek olmadığını söylemesi beni biraz daha kamçıladı ..
Yani benim bu isteklerim artık Balık Avından öte Macera Olacaktı..  
Bu arada Doğan kardeşimiz Cumartesi sabahı İzmire gelmiş balık avına ve bu muhabbet ortamını özlemiştir diyerek haber verdim hemen ondan okeyi alınca Aklıma Mazhar abim geldi. Telefonla onu arayıp, Abi Benimle Bir Maceraya Varmısın Dememin üzerine..; Hemen Hazırlanıyorum cevabını alınca Takım Tamamlanmıştı.
Ben, Doğan, Mazhar Abim ve Oğlum Abdulbaki ile düştükyollara. Yem ve Yiyecek tadarikinden sonra Saat 01:00 Civarı Avlağa varmıştık. Mekanda 3 adet Araç var. Herkez Araba İçerisinde, Dışarıda Fırtına , Deniz Okyanus . Uzun süredir böyle bir hava görmemmiş böyle bir ortamda da balık avı yapmamıştım..
O fırtınada Hasan Abi ile birlikte Bir çay demleyip sabahı beklemeye koyulduk.. Cuma akşamı Metaoloji sitelerinden anladığım ve hepsinin ortak görüşü Pazar sabah 5 den sonra havanın g.b dan k.b döneceği ve rüzgarın şiddetini azaltacağını düşünüyordum. Sabah 05:15 civarı rüzgar gerçekten dönünce karamsarlıklar yerine ümitleri getirip arkadaşların oltalarını atacakları yerleri hasan abi ile kararlaştırdıktan sonra şafak atarken takımlar suya indirildi..
Çok geçmedi ki sanırım 4-5 dakika Dogan kaddeşim ilk paşasını kıyıya alıverdi. Peşinden Mazhar abim, peşinden tekrar Doğan 10-15 dakika içerisinde 3 paşa atıvermişti kıyıya kendilerini .. Onları alıp livarın içerisine koydum. Gece olan fırtınadan arta kalan ölü dalgalar kıyıyı hala dövüyorlardı ki livarı suya koyduktan (içerisinde 10 Kg. yakın kaya olmasına rağmen) 2-3 dk sonra livarın devrilerek içerisindeki 3 adet Paşanın Denizle tekrar kavuştuğunu anlamam bir oldu.
Moralim çok bozulmuştu 2 paşayı kıyıya alırken kurtulmaları beni iyice demoralize etmişti Ancak Doğan ve Mazhar abilerin Nasipleri teker teker Kıyıya ulaşıyordu..
Havanın o kadar kötü olmasından keza o gün;
Livarda bulunan 6 PAŞA
Oltada kıyılarken kurtulan 5 PAŞA
Livardan firar eden 3 PAŞA
Toplamda 14 PAŞA'yı görmek gayet zevkli idi..
Bu kadar anlatımın Peşinden Sizleri resimler ile başbaşa bırakmak istiyorum..
Herkeze Rastgelsin diyorum..
Saygılarımla..
Bu mesaj en son " 08-12-2010 " tarihinde saat 11:54 itibariyle Necati ARAT tarafından düzenlenmiştir....
|
|
|