Yalnız Mesajı Göster
Eski 02-05-2007, 20:37   #20
discus
Kaptan
 
discus kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 11.03.07
Mesaj Sayısı: 1.413
Varsayılan

sevgili arkadaşlar mesleğim dolayı konuyu tüm yazılanlarıyla baştan sona okudum....gözde hanım tebrik ederim gerçekten çok iyi bir konuya değinmişsiniz..
şimdi çevre il ve orman müdürlüğü avrupa topluluğuna girme uğraşlarımızın başladığından bu yana çevre kirliliği ile ilgili çalışmalarındaki dikkat ve önlemleri ileri düzeyde arttırdı....ancak yeterli kalifiye elamanın eksikliği ve malesef baştan önlem alınamamış olmasının vermiş olduğu kirlilik tahmin edersinizki söyledikleriniz kadar kolay değil... bu nedenle son beş yılda birçok yasa değişikliklerine gidildi.öyleki birçok işletme önlem alamayınca kapatılmasına dahi karar verildi ve bunlar bizzat il çevre müd. , kanalizasyon ve su işleri müd. , belediyeler ve bakanlığa bağlı kuruluşlar tarafından uygulandı...son önlem olarakta şuan (kirleten öder) politikasıyla yaptırımlar devam etmektedir...ayrıca daha önceleri çevre mühendisliği ile alakası olmayan firmalar tarafından yapılan düzmece arıtmalar yüzünden şuan çevre mühendisleri odasından onaylı büro tescil belgesi olmayan firmaların arıtma tesisi yapmaları durduruldu..projesiz ve denetimsiz yanlış yapılan tesisiler kabul edilmedi..kirliliği durdurmak içinse öncelikle yeni kurulan kirletici tesisler için çed raporu gerekmektedir yani o bölgede o işle ilgili bir çalışma yapıp yapamayacağına dahil izin belgesi..çed raporu içinse emisyon izni,arıtma tesisi,bina yapım ruhsatı,falanı filanı birsürü izin belgelerini tamamlaması gerekmektedir.(kısacası allah yardımcıları olsun)
eskiden yalan yanlış yapılmış birsürü tesisin denetimlerinide arttırıp revizyona gidilmeleri aksi tekdirde önce para ve yasal süre ,sonra kapatılma cezaları verilmektedir..
ayrıca devlet sadece üreticiden bunları istemekle kalmayıp tüm belediyelerinede yazı geçerek 5 yıl içersinde arıtmasız belediye kalmaması istenmiştir..ve birçok belediye ama kendi ama dışarıdan aldıkları kredi destekleri ile bu uygulamayı yerine getirmeye başlamıştır.peki neden beş yıl derseniz arıtma tesisleri 3 kısımda yapılabilmektedir.keşif ve tasarım,projelendirme ve tahaüt..ve bunların tamamı iyi bir etütle yaklaşık 3 yıl sürmektedir. 2 yılsa eeee bırakında 50000 kişilik bir arıtma tesisi için gerekli olan 7 milyon euro yu bulmakla geçsin...
gelelim balık çiftliklerine evet kim nederse desin (yok paramış yok kazançmış sanki turistlik tesis yada fabrikalar kazandırmıyo) onlarda bir kirleticidir.ancak kendilerinden belirli bir öteye gitmelerinden başka birşey istenmemiştir..ve yeni kurulanlar hariç eskilerine de belli bir yasal süre tanınmıştır.hiçbir kirletici prosüdürle korunmaya çalışılmamaktadır..
özetle kim neyi ne kadar kirletti ne kazandırdı bırakıp ,yaptığımız yanlışları kabullenelim..bizler ne yapabiliriz deyipte geçmeyelim en azından çöplerimizi atarken vermiş olduğumuz zararı bilmemiz yeterlidir...daha bilinçli bir toplum ve daha temiz bir ülke için 10 yıl süre tanındıysa biz bakalım bunu nasıl kısaltırız..
arkadaşlar konunun ciddiyetiyle hışımlanıp yazarken kalp kırıcı konuştuysam şimdiden özür dilerim....hepinize saygılar...
discus Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla