Yalnız Mesajı Göster
Eski 28-03-2006, 23:44   #1
Taygun KOCABIYIK
ADMİN
 
Taygun KOCABIYIK kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 28.08.05
Şehir: İzmir
Yaş: 35
Mesaj Sayısı: 5.838
Varsayılan Çanakkale Maceram

Okulda Çanakkale'ye gezi düzenleniceğini duyduğumda zaten görmek istediğim bir yer arkadaşlarımda olursa daha da güzel geçer diye düşündüm. Konuşup kararlaştırıp malum günü beklemeye başladık.
24 Mart Günü Staj yerimden öğlen izin alarak eve geldim. Hazırlanıp okulun bahçesinde toplandık. Yola çıktık otobüste baya eğlendik falan filan. Gece herkes uyuduğunda ben hala uyuyamamıştım. Radyoyu açıp TSM dinledim durdum. (Çeken tek radyo kanalı trt idi) İçtiğimiz kola,fanta vs sayesinde 2de bir tuvalet ihtiyacı doğuyordu. Kaz dağlarında şöförü kafaya alıp otobüsü durdurup wc ihtiyacımı giderdikten sonra. Saat 6 gibi Çanakkale'ye geldik. Feribotla karşıya geçmek için beklerken çorba içtik. Daha sonra Ecabata geçtik vapurda havanın buz gibi olmasına rağmen resim çekmeden edemedim. Kimse otobüsten burnunu bile çıkarmazken dışarda resim çektiğim için deli muamelesi görsemde umrumda değildi. (aşağıya bu resimlerin bir çoğunu ekliycem)
Karşı tarafta 1-2 ufak hediye aldıktan sonra gezinin asıl kısmı başlamıştı.
Dikkatimi çeken ve beni sinirlendiren 1-2 şey vardı bunlardan ilki şehitliklerde bazı kendini bilmezlerin çevreyi kirletmesi ikincisi ise çoğu gencin umursamaz tavırlar içerisinde gülüşmeleri. Bu topraklar için canını veren dedelerimizin huzurunda biraz saygılı olmalarını beklerdim, ben kendimi ağlamamak için zor tutarken onların gülmeleri beni çok sinirlendirdi açıkçası. Şehitliklerden sonra ilk durak Anzak koyu oldu çıkartmanın yapıldığı koyu ve Türk askerlerinin savunma yaptığı tepeleri gördük. Ordan sonra Kanlı Sırt, Kemalyerini gördük. Daha sonra Conk Bayırı ve Abideyi gördük. Kalabalıktan dolayı fazla resim çekemesemde çektiklerimi beğendim. Abideyi gördükten sonra Çanakkale merkeze geri döndük. Türkiyenin ilk köy müzesine gittik. Türklerin Orta Asyadaki yaşama biçimleri kullandıkları eşyalar, giysilerini falan gördük. Aynı müzede dünyada sergilenen en büyük deri sırtlı deniz kaplumbağasını gördük bu kaplumbağanın hikayeside çok ilginçti. Güney afrikada yaşayan bu kaplumbağa yolunu kaybederek edremit körfezinde bir balıkçının ağlarına takılıyor. 1 yıl boyunca bürokrasiye takılıyor daha sonra 1 yılda kaplumbağanın küçülmesini bekliyorlar kaplumbağa 300 kg ve 2 metre boyunda olduğundan koyacak yeri zor bulmuşlar. Daha sonra çanakkale boğazında gemi pervanesine çarpan bir caretta caretta da bu müzedeydi. Edremit körfezinden çıkan inanılmaz boyutta yengeçler karavidalar böcekler ve ıstakozlarda cabası .
Daha sonra asosta otelimize yerleştik. O an ahhhh oltalarım neden yanımda değil diye ağlıycaktım nerdeyse. Çok güzel bakir kalmış bir yerde 1 gün kaldık. İnanılmaz güzel denizi vardı. Daha sonra Asos tarihi kentine gittik. Tarihi kentten çok birşey kalmamış geriye fakat manzarası inanılmaz güzeldi burdada güzel manzara resimleri ve tarihi tapınakların resimlerini çektim. Daha sonra izmire döndük.

Gezide gözlemlediğim 1-2 önemli konu var.
İzmir gerek iklimi gerekse şehir düzeni olarak çok çok farklı.
UZUN LAFIN KISASI FOREVER İZMİR
(resimleri imageshack sitesine yüklüycem biraz beklemeniz gerekicek)
__________________
Taygun KOCABIYIK
13/07/1988
İZMİR

Her türlü sorun, soru ve iletişim için
-www.facebook.com/taygun.kocabiyik
Taygun KOCABIYIK Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links