Yalnız Mesajı Göster
Eski 08-01-2007, 23:47   #1
varior
Kaptan
 
varior kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 11.12.06
Şehir: Adana
Mesaj Sayısı: 474
Varsayılan avcılığın basamakları..

bi sitede dikkatimi çekti, avcılığın basamaklarıda varmış.. genelde karasal avcılık için konuşulmuş ama balık avına da çoğu şey uyuyor..

AVCILIĞIN
BASAMAKLARI

Farklı yaş gruplarına sahip avcıların sergiledikleri davranış biçimleri genellikle değişiktir. Avcının zaman içinde giderek incelik ve tecrübe kazanması, onun daha zor avların peşine düşmesine sebep olur. Günümüz antropologlarından Carleton Coon (15) “bedensel ve akılcıl değişimin sağlanabilmesine yetecek sürenin henüz geçmemiş olduğunu” söylemektedir. Yani bizler, beden ve ruh olarak taş devri atalarımızdan farklılaşacak zamana henüz sahip olmadığımızdan onlara benzer durumdayız. Wisconsin Üniversitesi profesörlerinden Robert Jakson ve Robert Norton tarafından 1970’li yıllar sonlarında 1.000'in üzerinde avcı ile görüşme sonucu gerçekleştirilmiş çalışma sonuçlarına göre, avcıların avla ilgili davranış gelişimleri beş ayrı basamakta gruplanabilmektedir.

1- ÖĞRENME BASAMAĞI
2- SINIRLARA ULAŞIM BASAMAĞI
3- TROFE BASAMAĞI
4- METOT BASAMAĞI
5- SPORTMENLİK BASAMAĞI


Bu basamakları tek tek kendi içinde incelediğimizde her avcının kendisini bu basamakların herhangi birinin içinde bulabileceğinden şüphemiz yoktur. Ayrıca bu basamakların birinin içinde olmak, son derece doğaldır da. Burada göz ardı edilmemesi gereken husus, avcının bulunduğu basamağa hangi süre içinde ulaştığıdır. Örneğin, Öğrenme Basamağı’nın geçilmesi için gerekecek maksimum süre, formal eğitim almak koşulu ile en fazla 2 yıldır. Sınırlara Ulaşım Basamağı için de aynı sürenin geçmesi uygun olabilir. Avcının, Trofe Basamağı ve Metot Basamağı’nın gereklerini uygulayabilmesi için toplam 6 yıl gibi bir süreye ihtiyacı olduğunu varsayarsak, 10 yıllık bir avcı Sportmenlik Basamağı’nın sınırlarına ulaşmış demektir. Bu örneği anlatmaktan amacımız; 30 senelik avcı olmasına rağmen av sohbetlerini “hâlâ, kaç tane vurduğu üzerine” koyulaştıran avcılarımızın konuyu bir kere de bu bakış açısı ile görmelerini, bu bağlamda bir kere daha düşünmelerini sağlamaktır.

1-ÖĞRENME BASAMAĞI

Bu basamakta avcının ana amacı, nişan alma ve atışla ilgili becerisinin geliş-tirilmesi ve gelişmiş durumunu başarı ile çevresine gösterebilme çabalarını kapsar. Bir avcının bu basamakta bulunduğunu, sergilediği ta-vırlardan kolayca anlayabiliriz. Birlikteliğini sürdürdüğü arkadaşları arasında sohbet konularını sürekli olarak silah, nişan alma ve atış teknikleri üzerinde yoğunlaştırması karakteristik davranış biçimlerinin başında gelir. Bir yandan temel kavramların nedenselliğini sorgulamaya çalışırken bir yandan da kendisine uzun yılların kazandırdığı bir tecrübe varmışcasına pekişmiş kanaatlerini seslendirir. Yakın bir zamana kadar, usta çırak ilişkisi içinde kendisine yeni kazanımlar sağlayan yakınlarını, zaman zaman eksiklikle suçlayabilir. Katılmış olduğu avlarda, yapmış olduğu hataları sık sık tekrarladığının farkında bile değildir. Belirli bir eğitimden veya disiplinden gelmediği için son derece önemli hayati tehlike taşıyan kazalara bu basamakta sıkça rastlanır. Bu basamaktaki avcının heves ve arzuları aklının önündedir. Avcılık etiği hakkında pekişmiş bir kanaati yoktur. Evrensel değerler ve var olan doğal kaynakların gelecek nesillere aktarılması ile ilgili ana konular ise onu hiç ilgilendirmemektedir.

2- SINIRLARA ULAŞIM BASAMAĞI


Bu basamakta ana amaç, yasal kurallarla belirlenen sınıra kadar ulaşmak için fazla av yapmak ve avcılık yeteneğini kendine ve yakın çevresine ispatlamaktır. Öğrenme basamağını geçen avcı, bu basamakta müthiş bir enerji sarf eder. Onun öncelik taşıyan tek bir amacı vardır. Sınırlara ulaşmak!.. Yani, yasaların kendisine hak gördüğü tüm hayvanları bir an önce ele geçirmek, en öncelikli hedeftir. Bu basamağın içinde bulunan avcı, tabir caizse dur durak bilmez. Av gününün başlangıcından sonuna kadar av yapma tutkusu ile yanar durur. Vakit kazanmak için yiyeceğini yanında taşır. Av sonunda vurduklarını yakınlarına göstermek arzusu, her zaman ön plândadır. Başarılı bir av sonunda evine herkesin göreceği saatte gelmesi, avladığı hayvanları elinde veya kıtgasında belinde uzun süre taşıması, başlattığı her sohbetin ana konusunun bir önceki av olması tesadüfi değildir. Başarısız geçen avlar bu avcı için kelimenin tam anlamıyla ruhsal bağlamda yıkımdır. Av tutkusu, gündelik hayatında her şeyden daha fazla öncelik taşır. Rüyaları bile bu basamakta av figürleri ile doludur. Uykusundan, kaçan hayvanın sesinden sıçrayarak uyanır.


Daha çok avlanabilmek için silahlar hakkında bilgi edinme merakı bu basamakta başlar. Düne kadar ilgisini çekmeyen balistik bilgiler şimdilerde merak konusudur. Uygun çaplı şoklu silah veya uygun kalibreli bir yivli silah tercihinin kendisine getireceği kazanımların artık farkındadır. Bu bağlamda edindiği bilgileri bir evvelki basamakta bulunan avcılarla paylaşmaz. Tabir caizse konu av olursa, o biraz bencil ve kıskançtır.

3- TROFE BASAMAĞI

Bu basamakta ana amaç, rastgele bir av değil, avla-nabileceğinden emin avlar arasında dikkatle seçilmiş, belirgin özelliği olan birinin avlanmasıdır. Bu özellik bazen göze çarpacak kadar fazla gelişmişlik (Büyük trofe) olabileceği gibi bazen de normal yaşama devam edemeyecek kadar güçsüzlük sergileyen bir hayvan da olabilmektedir. Bu noktada geçerli kural, belirgin olarak avcı tarafından üretilmiş değer yargılarıdır. Değer yargıları yüksek olan avcılar, yaşlı bir hayvanı avlamayı yeğlediklerinde kendilerini yaban hayatı içinde bir regülatör olarak görürler. Bu basamakta karşımızda usta ve seçici bir avcı bulunmaktadır. Geçmiş yıllara göre daha az, ama daha öz konuşmaktadır. İçinde bulunduğu av sezonunu çok daha evvelden plânlayan, uzun mesafelere ava gitmekten çekinmeyen, donanımı geçmiş yıllara göre daha mükemmel olan avcının silahlar ve avcılık hakkındaki değer yargıları hemen hemen kemikleşmiştir. O artık bir strateji uzmanıdır. Neyi, nasıl, ne zaman ve kaç tane avlayacağını çok önceden plânlamıştır. Kurguları kendisini çoğu zaman yanıltmaz.

Ava gittiği arkadaşları ile uzun yıllar devam eden bir beraberliği vardır. Avcılık eylemi için yeni arkadaşlıklara gönüllü değildir. Bu muhafazakâr tavrının arkasında, olası kaygılar yer alır. Kısacası bu bağlamda dışa kapalıdır. Avlamayı düşündüğü hayvanı uzun süreden beri takip etmektedir. Avlanacağı zamanı ve yeri asla ondan duyamazsınız. O, size sadece sonucu göstermek ister. Bu aşamada ava gitme sayısı azalırken rafine zevkler çoğalır. Kurulan yemek sofraları geçmiş yıllara göre belirgin bir gelişme göstermiştir. Geçmiş zaman dilimleri içirsinde her türlü koşulda yemek yiyen avcı, şimdilerde seçicidir. Av sohbetlerinde geçmişe dönük özlem dolu söylemler ağırlık kazanmaya başlar. Avcının, avlağa sürekli olarak fotoğraf makinesi götürme arzusuna bu basamakta

Ava gittiği arkadaşları ile uzun yıllar devam eden bir beraberliği vardır. Avcılık eylemi için yeni arkadaşlıklara gönüllü değildir. Bu muhafazakâr tavrının arkasında, olası kaygılar yer alır. Kısacası bu bağlamda dışa kapalıdır. Avlamayı düşündüğü hayvanı uzun süreden beri takip etmektedir. Avlanacağı zamanı ve yeri asla ondan duyamazsınız. O, size sadece sonucu göstermek ister. Bu aşamada ava gitme sayısı azalırken rafine zevkler çoğalır. Kurulan yemek sofraları geçmiş yıllara göre belirgin bir gelişme göstermiştir. Geçmiş zaman dilimleri içirsinde her türlü koşulda yemek yiyen avcı, şimdilerde seçicidir. Av sohbetlerinde geçmişe dönük özlem dolu söylemler ağırlık kazanmaya başlar. Avcının, avlağa sürekli olarak fotoğraf makinesi götürme arzusuna bu basamakta rastlanır.



4- METOT BASAMAĞI


Bu basamakta avcı, beceri gerektiren ve dolayısıyla ava daha fazla kaçıp kurtulma olanağı sağlayan avlanma metotlarına yönelmektedir. Bu basamağa ulaşmış avcılar kullandıkları silahların kalibrelerini küçültürler. Örneğin 12 çaplı bir silah yerine 16 çaplı veya çok daha küçük çaplı silahlara (20 veya 36) kendi özgür iradeleri ile yönelirler. Hatta bu silah, tek kırma veya ağızdan dolma silah bile olabilir. Bu basamakta avlanma fiili yavaş yavaş birinci plândaki yerini kaybeder. Avlanmış olmak veya av sırasında vurup vurmamak artık eskisi kadar önemli değildir. Bazı hallerde avın kaçması onu sevindirir. Çevre ile farklı boyutlardaki ilgi bu basamakta yoğunlaşır.


Avlanmaya gittiği bölgenin sosyal ve ekonomik değerleri hakkında bilgi toplama ihtiyacı bu basamakta başlar. Avlanma süresi, gün içinde olduğu gibi yıl içinde de kısalmıştır. Kendisine tanınan avlanma limitlerinin altında av yapmış olması, onu artık eskisi gibi üzmemektedir. Azla da yeterince haz alınabileceği şeklindeki düşünceler yavaş yavaş kemikleşme sürecine girmeye başlamış, hatta, değerleri içinde bir yargı olarak yerine oturmaya başlamıştır.


Doğaya bakış açısında köklü değişimler bu basamakta başlar. Avcının kafasında geçmiş yıllara göre farklı boyutta soru ve cevaplar oluşmaktadır. Neden? Niçin? Nasıl? ağırlıklı sorular gündemin yoğunluğunu teşkil eder. Bu basamakta avcı her konuda seçicidir. İsteklerinden taviz vermez. Yapılan sohbetlerde yaşanan günün olayları hakkında felsefi boyutlar içeren ve gittikçe yoğunlaşan ağdalı konuşmalar ağırlık kazanır. Her konuda ayrıntılara inilmeye başlanır. Genç avcılara verdikleri öğütlerde daha tutarlı ve ısrarcıdırlar. Geçmişi sorgulamanın başlangıcı, metot basamağının son yıllarıdır.

5- SPORTMENLİK BASAMAĞI


Bu basamakta, uzun yıllar boyu yürütülen ve avlarda üretilmiş ve geliştirilmiş değer yargıları, doğa ile ilgili denge kavramları, yaşama verilen değer, yaşam armonisi, doğa ve yaşam sevgisi gibi ana öğeler etken rol oynar. Bu basamağa ulaşmış avcılar avcılığın doğru kulvarlarda gelişimi, yaban hayatının doğal sürekliliğinin korunması gibi konularda zaman ve para harcamayı seçmektedirler. Genç avcılara avlanmanın prensiplerinin öğretilmesi, habitat korunması ve geliştirilmesi için oluşan topluluklarda görev alma ve faal rol yüklenme bu basamakta gözlenmektedir. Bu basamak avcıya, uzun yılların kazandırdığı tecrübelerin nimetlerini sunmaktadır. O, pek çok konuda deneyim sahibidir. Geçmiş yılların ona verdiği kazanımlar azımsanmayacak kadar çoktur. Bu basamaktaki avcı, tabir caizse piramitin tepe noktasına ulaşmak üzeredir. Doğaldır ki bu konum ona, belirgin bir yalnızlığı bariz olarak yaşatacaktır. Yakın çevresindeki genç avcılar onu, savunduğu ilke ve evrensel uzunca bir zamana ihtiyacı olduğunu, sadece kendisi bilir. Bu basamaktaki avcı, hemen hemen yalnızdır, duygusaldır ve alıngandır. Bu yalnızlığını aşmak, kazanımlarını gelecek nesillere aktarmak için kitap yazar. Fotoğraflardan veya kitaplardan oluşan arşivine çeki düzen verir. Bilgi birikiminin ne denli önemli olduğunu, zaman ona acımasızca öğretmiştir. değerlerden ötürü anlamakta güçlük çekeceklerdir. Yeni yetişen avcıların, onu anlayabilmesi için Doğa ile uzun yılları kapsayan diyalektiği, hayatın sadece kısa bir oyun olduğunu, kendisine yüklenen rolün önemini de ona öğretmiştir. Yaşamın yadsınmaz bir gerçeği olan ölümün, bir tetik düşürme süresi kadar kısa bir zaman dilimi içinde ona ulaşabileceğinin artık bilincindedir. Ardında bırakması gerekenleri, şimdilerde daha iyi algılayabiliyordur. Bu basamaktaki avcının ulaşmak istediği nihai hedef, geçmişteki kazanımlarının gelecek nesillere bir disiplin içerisinde aktarılmasını temin etmekt
__________________
Savaş ÖZCAN
1974 - ADANA
İNSAN DİLİNİN ALTINDA GİZLİDİR..

Bu mesaj en son " 09-01-2007 " tarihinde saat 00:03 itibariyle varior tarafından düzenlenmiştir....
varior Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links