Yalnız Mesajı Göster
Eski 03-03-2010, 20:16   #2
bnymnblr
Çımacı
 
bnymnblr kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 06.09.09
Şehir: istanbul
Yaş: 45
Mesaj Sayısı: 52
Varsayılan

Şu formül bize bir çok şeyi anlatıyor
Bir su molekülünün oluşabilmesi için 2 hidrojen atomu ile 1 oksijen atomunun birleşmesi gerekir.
Bu da demektir ki su molekülü oluşabilmesi için içerisinde zaten oksijen olması zorunludur.
Okyanuslarda Fotosentezin ışık tepkimelerinde milyarlarca ton suyun parçalanmasıyla(fotoliz) hidrojen ve oksijen molekülleri serbest olarak dünya üzerine dağılır.
Yani suyun olduğu yerde oksijende vardır. (su) H2O daki oksijen(O) den dolayı
zaten suyun kendisi başlı başına bir oksijen kaynağıdır. Bünyesinde bulundurduğu oksijenden dolayı

Fotosentezin ışık tepkimelerinde ATP ve NADPH2 üretimi için gerek duyulan Hidrojen ve elektronların kaynağı olarak su kullanılmaktadır. Suyun bu amaçla parçalanması olayına fotoliz denir. 2H2O--> 4H+ + 2e- + O2 Fotosentezle oluşan Oksijen de bu esnada açığa çıkar. Burada açığa çıkan oksijen çok yüksek düzeydedir

Bu nedenle

Dünya denizlerine verilen kirlilik denizlerin oksijen üretme yeteneğini azaltmaktadır. Son 20 yılda dünya üzerindeki toplam oksijen oranı yüzde 0,03 oranında azalmıştır. Bu şu an için tehdit edici gözükmemektedir. Ancak ileride Dünya denizlerine verilen değer, ilerdeki nesillerin yaşam kalitesine çok önemli etki edecektir. Sürdürülebilirlik çağında insan nesli, denizlerin gerçek oksijen kaynağı, aynı zamanda yaşam kaynağı olduğunu anlamak zorundadır. Bunun yolu da deniz ekolojisi hakkında bilgi sahibi olmaktan ve bilgilenmekten geçer.

Yaşamın kökleri denizlerdedir. Denizlerin tükenişi yaşam alanlarının da tükenişidir.
__________________
Bünyamin İstanbul

Varlığında kıymetini bilmediğimiz şeylerin yokluğundaki tokadıyla uyanacağız. Gelecekte daha büyük sıkıntılar çekip daha fazla geçmişe özlem duyacağız.
bnymnblr Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla