Yalnız Mesajı Göster
Eski 19-10-2005, 05:59   #1
Bir Dost
Kaptan
 
Bir Dost kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 20.09.05
Yaş: 47
Mesaj Sayısı: 729
Thumbs up Buyurun Balık Çorbasına

Buyurun balık çorbasına...

Türkiye’de senelik balık üretimi –1998 rakamları itibariyle- 413.900 ton! Hadi diyelim, yuvarlak hesap 500.000 ton!... Ancak, hani pek klasik deyiştir, “dört tarafı denizlerle çevrili” bu güzelim ülkenin insanlarının kişi başına yıllık balık tüketimi acınası rakamlardadır!!! Karadenizli kardeşlerimiz sâyesinde, hamsi afiyetle ve de bol bol yenir. Fakat, ülkenin geneline bakıldığında, bir iyot denizinin ortasında, asırlardır iyottan “bîhaber” “ikamet etmekte” olduğumuz söylenebilir.

Oysa, Batı dünyasında hangi tür dergiyi karıştırsanız, balık demen bu hârikulâde nimetin yararları ve de “balık” ile ilgili tarifler üstüne yazılara denk gelirsiniz. Üstelik, o balıklar asla ve kat’a bizimkiler kadar lezzetli değildir. Bunun da en büyük delili, tüm o balıkların 88 çeşit sos ile beraber sunulması. Tanrı aşkına, Lüfer’in yanına öyle alengirli sos hazırlamak, olsa olsa Lüfer’e hakaret olabilir. Nedir formül, en yakın bostandan alınacak cayır cayır yeşillikler ile tadından yenmez bir salata yapmak.

Birkaç minik fikir vermek için, “balık”ın faydaları ile ilgili bilgiler aktarmak istiyorum. İşte size, bir başlık:


*** “Yağlı balıklar kalbi koruyor...”

“Harvard Tıp Fakültesi uzmanlarınca yapılan araştırmaya göre, Omega 3 adı verilen yağ türü, kalbin düzensiz ve tehlikeli şekilde atmasına yol açan ve kalp kriziyle sonuçlanan hastalıkları engelliyor.
(...)
“Ringa, uskumru, sardalye, ton, somon, ançüez ve alabalıkta bulunan Omega 3 yağı, sodyum ve kalsiyumun kalpte aşırı miktarda birikmesini önleyerek, kalbin ritimli bir şekilde atmasını sağladığı belirlendi.”


*** “Sağlıklı gözler için soğan ve balık yiyin!..”

“Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şahap Kükner, sağlıklı gözler için soğan ve balık tüketilmesi gerektiğini söyledi. Özellikle, A, C, ve E vitaminleri içeren besinlerin tüketilmesi gerektiğini belirten Prof. Kükner, ‘Bu vitaminler, gözün önemli koruyucularıdır. A vitamini daha çok balık, havuç, ve maydanozda; C vitamini limon, yeşil bitkiler, karpuz ve soğanda; E vitamini de fındık, fıstık ve ceviz gibi besin maddesinde bulunuyor,’ diye konuştu.”


*** “Balık depresyona iyi geliyor, ama...”

“Finlandiya’da yapılan kapsamlı bir araştırmanın sonuçlarına göre, haftada bir öğünden az balık yiyenlerin yüzde 40’ı depresyon riskiyle karşı karşıya kalıyor. Araştırmayı yapan uzmanlar, bu durumun balık etinde bulunan “Omega- 3” adlı yağlı asitten kaynaklandığını belirtiyorlar. Sözün özü, balık eti bizi depresyon geçirmekten kurtarıyor.”

“Peki... de... Finlandiya’nın tuzu kuru, ya bizde balık kaça?”


*** “Balık diyeti cildi ütülüyor!...”

(Tutmayın beni, bu haberin kaynağını vermek zorundayım:
(GÖZCÜ, Eylül 2003)
(Normal şartlarda, yemek tarifleri için gazete kupürlerinin tarihlerini kaydetmiyorum. Kaydetmediğim için de, tarih veremiyorum. Ancak, verdiğim tarifin sahibi, mutfak dünyasının ünlü isimlerinden önemli bir şahsiyet ise, mutlaka ve mutlaka “mehaz” göstermeye itina ediyorum.)

“Kırışık Tedavisi” adlı kitabıyla ünlenen, Amerikalı Nicholas Perricone’a göre, üç günlük somon kürü, yaşlılığın belirtisi olan kırışıklıkları yok ediyor.
ANA METİN:
“40!’lı yıllarla birlikte, yüzünüzde kırışıklıklar oluşmaya başladı. Botox, gerdirme, kolajen gibi estetik operasyonlar için paranız yok. Bu durumdaki kadınların imdadına, ‘Kırışık Tedavisi’ adıyla yazdığı kitap Amerika’da yok satan Nicholas Perricone yetişiyor. Yazar, üç günlük balık diyetiyle, kırışıklıkların azaldığını iddia ediyor. Yazara göre, özellikle de somon balığında cildi besleyen yağ asidi bol miktarda bulunuyor.

“3 günlük diyet

1. GÜN:
“ (Sabah) : Somon füme, müsli, 1 dilim beyaz peynir, yeşil çay, 1 bardak soğuk su.
“ (Öğle ) : Izgara balık, limonlu-zeytin yağlı salata, kavun.
“ (Akşam) : Balık, ıspanak, elma, bir avuç fındık.

2. ve 3. GÜN:
“ (Sabah) : Somon füme, 1 kâse meyve salatası, yumurtanın akıyla hazırlanmış omlet, yeşil çay ve 1 bardak su.
(Gün içinde, en az 5-6 bardak içilecek.)
“ (Öğle ) : Ton balıklı salata, 1 porsiyon haşlanmış brokoli.
“ (Akşam) : Balık, yeşil salata, yeşil elma, 1 avuç badem.
Önemli not:
Bu 3 gün boyunca, kırmız et, alkol, ekmek, makarna, soda, asitli içecek ve çikolata yasak!!!
Bu arada.... Yazarın öbür tavsiyeleri de şöyle:
1.Her gün açık havada, en az yarım saat yürüyüş yapın.
2.Cildinize, sabah-akşam mutlaka nemlendirici krem sürün.
3.Zeytinyağlı sebze yemeklerine ağırlık verin.
4.Çok fazla yüz mimikleri yapmamaya çalışın.
5.Mümkün olduğunca, cildinizi güneşin zararlı etkilerinden koruyun.”
(Ek not: Somon ile ilgili bu son bilgi, ileriki tarihlerde hazırlayacağım “SOMON” yazısında tekrarlanacaktır. Kaçıranlar için...)

Eveeeetttt...
Madem balık bu kadar “faideli”, şimdi sıra balık çorbası tariflerimizde.. Vallahi, biraz müşteri kızıştırır gibi olacak, ama, neler var neler... Tam 200 sene evveline âit, ama sevgili Tuğrul Şavkay’ın elzem “sâdeleştirme”leri yaptığı, “ağır top” balık çorbası tarifini ise, en sona sakladım.


*** Balık Çorbası
(Klasik ve de zengin tarif...)

Malzeme (6 kişilik):

1.5 kg. çeşitli beyaz etli balık
200 gr. yeşil sivri biber
60 ml. zeytin yağı
1 adet kuru soğan
4 diş sarımsak
1 adet pırasa
Yarım kilo domates
2 dal kurutulmuş dereotu
1 adet kurutulmuş dal kekik
1 tutam safran
3 dal maydanoz
1 adet defne yaprağı
2 litre su
Tuz
Taze öğütülmüş kara biber

Hazırlanışı:

Beyaz etli balığın derisini soyun ve ayıklayın. Sonra, durulayın ve kurulayın. Yeşil sivri biberleri dörde bölün, çekirdek yatağını çıkarın ve sonra ince ince dilimleyin.

Geniş bir tavada zeytin yağını ısıtın. Dilimlenmiş kuru soğan, sarımsak, biber ve pırasanın beyaz kısmını tavaya aktarın. 2 dakika kadar kısık ateşte, devamlı karıştırarak kavurun. İnce kıyılmış domates, dereotu, kekik, safran, maydanoz, defne yaprağını ilâve edin. Balığı ekleyin ve tüm malzemeyi harmanlayın. Tavanın kapağını kapattıktan sonra gene kısık ateşte 10 dakika kadar pişirin.

Beri yanda, 2 litre suyu kaynatın. Sonra, tavaya dökün. Tuzunu ve biberini ayarlayın. Kapağını tekrar kapatın ve 20 dakika daha kısık ateşte pişirin.
Eeee benim başka bir şey söylememe gerek yok sanırım hepinize afiyet olsun
__________________
[
Bir Dost Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links