Yalnız Mesajı Göster
Eski 07-03-2010, 19:32   #5
bnymnblr
Çımacı
 
bnymnblr kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 06.09.09
Şehir: istanbul
Yaş: 45
Mesaj Sayısı: 52
Varsayılan

Ben İstanbul Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü 2002 yılı mezunuyum. Ne kadar sektörle ilgili bir işte çalışmasam da yerkabuğu fay kırıkları gibi genel konularda az çok aşinalığımız var.
Depremlerde şöyle bir husus var.
Depremlerin bir büyüklüğü bir de şiddeti vardır. Aslında bizi en çok ilgilendiren kısım depremin şiddetidir.
Depremin büyüklüğü, zemin hareketinin bir ölçüsüdür.
Depremin şiddeti ise, depremin evlere, binalara, köprülere vb yerlere verdiği zarara göre belirtilir.

1509 ve 1766 depremleri şiddet olarak 1999 Marmara Depreminden çok çok daha büyük etkiler yapmıştır. Tsunamiler oluşmuştur. Binalar,saraylar, medreseler, yıkılmış, neredeyse taş üstünde taş bırakmayan bir hadisedir. (o zamanlar halk arasında küçük kıyamet olarak dile getirilmiş) Çok sayıda can kaybı yaşanmıştır.

Bu istatistiki çalışmayı şiddeti çok çok büyük depremler üzerinden yaptım.
İstatistikleri (şiddetleri) çok büyük depremleri kıyasladığımız zaman da 2022 yılının sonu ile 2023 yılının başına tekabül ediyor.

Ancak açtığım konu başlığında söylediklerim varsayım. Bunları bilimsel olarak düşünemeyiz. Gerçeği ancak Allah bilir.
__________________
Bünyamin İstanbul

Varlığında kıymetini bilmediğimiz şeylerin yokluğundaki tokadıyla uyanacağız. Gelecekte daha büyük sıkıntılar çekip daha fazla geçmişe özlem duyacağız.
bnymnblr Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla