[La-TraViaTa]

Oldukça eski bir konu ve uzunca zamandır mesaj yazılmamış ancak ben gene de bir okuyan olur bir faydalanan olur düşüncesiyle bildiklerimi paylaşmak istedim.

Oltayı uzağa atmak konusunda 2 şey çok önemlidir:
1- Kullandığımız kamış ve makine
2- Atış tekniği

Surf atışı dediğimiz bu uzağa atmanın sadece kurşunla karada ve elektronik ölçümlerle yapılan yarışmalarında dünya rekoru yanılmıyorsam 282 metredir. Ancak bu çeşitli kısıtlamalarla ulaşılan bir mesafedir. Kısıtlamalar olmadan biraz daha geliştirilebilir. Marka ve model seçimi bence tercihe bırakılmalıdır. Ancak kullandığımız standart spin makinelerle mesafemiz biraz daha kısalır zira çıkrık tipi makineler kurşundan aldığı ilk hızla misineyi kendisi boşaltır ve sürtünmeyi minimuma indirir. Tabiki içindeki fren düzeneğiyle çıkrığın boşa dönüp misineyi terse sardırma ve karışmasını da engeller. Kurşun takriben 1.5 kamış boyu shock leader denilen ilk şoku alan kalın misineyle bağlanır ve arkasından tercihen dyneema 0,18 misine makinemizde sarılı olan misinedir. Kamışımızın atarı ile kullandığımız kurşun muhakkak uyumlu olmalıdır yoksa ya kamışı kırarız ya da yeterli mesafeye ulaşamayız.

Benim daha çok önem verdiğim kısım atış tekniğidir. Ancak tarife başlamadan önce uyarmalıyım ki ilk denemelerinizi (takriben 100 atış) etrafınızda hiç kimse yokken yapınız. Önce ayaklar sabitlenir, sol ayağımız atış yapacağımız yöne bakacak şekilde sabitlenirken sağ ayağımız hafif yana ve geriye konur. Belimizden itibaren geriye doğru dönerek kurşunu sol ayağımızın arkasına oturturuz 1-2 karış mesafe yeter sol elimizle kamışın en alt kısmından tutarken sağ elimiz olabildiğince açıkta olmalıdır. Sol elimiz sağ omzumuzun üstünde olabildiğince yukarıda dururken kamışın ucu arkamızda aşağıyı gösterir durumda kurşunla tahminen 60 derecelik bir açıyla durmalıdır. Şimdi pozisyonumuzu değerlendirelim. Sol ayağımız sabit, sağ ayak biraz açık ve geride belimizden itibaren dönebildiğimiz kadar geriye dönmüşüz, omuzlarımız tam gergin durumda sol elimiz sağ omuz üzerinde sağ kol omuz arkasında kıvrık vaziyette. Kurşun ayağımızın biraz arkasında ve kamışın ucu daha da arkada... Atışa başlarken ilk dönüşü belimizle yapmaya başlıyoruz belin hareketi bitmeden omuzlar ve kol devreye giriyor ve kamışımızla büyük bir çemberin parçasını çizmeye çalışarak havayı yarıyoruz, Kurşun yerinden havalanıyor ve dairesel bir hareketle kamışın ucunu takibe başlıyor. Burası çok önemli kurşun geriden öne direk hareket etmiyor bir yarım daire çiziyor santrifüj kuvvetinden yararlanıyoruz. Ondan yararlanamazsak bütün teknik boşa gider. Bunu da kamışın ucuyla yay çizerek sağlıyoruz. Belimizin ve omuzlarımızın dönüşü bitmek üzereyken sol elimizi tüm hızıyla aşağı çekip sağ elimizi ileriye doğru itiyoruz sağ elimiz omzu biraz geçince misineyi bırakıyor ve kurşun düşene kadar açılan misineyi kamışın ucuyla takip ediyoruz. Çok yapılan bir yanlış kurşunu takip etmektir çünkü sürtünme misineyle olur...
Bu teknikle en ucuz 40-80 gr atarı olan bir kamışla bile 80-100 metreleri bulabilirsiniz. Tabiki kamışı kırmayacak kadar hafif, ileri gidebilecek kadar ağır bir kurşun kullanmalısınız....
Ama şunu unutmamalıyız ki biz uzağa atış yapmak "oo şuna bak ne kadar uzağa attı" dedirtmek için değil balık tutmak için mucadele veriyoruz. Çok hızlı atışlarda yemlerimiz iğnede durmayacaktır. Kaldı ki yemlerin takılı olduğu bir takımın sürtünmesi fazla olduğu için mesafemizi kısaltacaktır. Çapari atmaya çalışıyorsak keza aynı 5-10 iğne müthiş bir sürtünme sağlayacak ve çaparinin bedenini ağır kurşunun o müthiş hızla savrulmasını kaldırabilecek güçte yapacak olursak çaparimizin verimi 30-40 metreye atılan ince takımlara oranla hayli düşecektir. Gene de atışlarını geliştirmek isteyen arkadaşlar varsa kimsenin olmadığı yerde bu tekniğe çalışıp daha ileriye atabilirler.
Oltalarınız boş kalmasın