Bundan belki 8-10 sene önce ben ve ekibim urla yat limanında gece sakin havada zoka ve çığlak iğneye mamun takıp levreğe atıyoruz.Derken bir süre sonra kasnak kıpırdar gibi oldu hemen kapıp başladım sarmaya.Birde baktım ki yaklaşık 250 gr lık ahtabot basmış yeme.Neyse,ahtabot küçük olduğu için tekrar denize bırakmak için kibarca kolundan iğneyi kıçardım ve yana koydum.Ben misina biraz karıştığı için onunla uğraşırken ahtabot da yan yan tosluya tosluya ilerlemeye çalışırken,geldi bir kedi ahtabotu kaptı.Kedi ahtabodu kapınca,ahtabot da tepki olarak kolları açıp kedinin yüzüne yapışdı.Aman allahım işi gücü bıraktık bu ikiliyi seyredip basıyoruz kahkahayı.Kedi hırlıyor,yerinde takla atıp zıplıyor.yerde dört dönüyor öldür allah yüzüne yapışan ahtabottan kurtulamıyor.Çocukken yaramazlık olsun diye hani kedinin yüzüne çorap geçirdiğimizde nasıl geri geri giderdi ya,başla kedi geri geri gitmeye ve cup oradan denize düşdü.Bizler kırılıyoruz gülmekten.Birimiz insafa geldi de teke avlamak için yanımızda gezdiğimiz kepçe ile kediyi denizden aldık.Tabi ahtabot kendi mekanına kavuşunca aynen arazi olmuştu.