yahu kıyıya çıkamadık o gün.. aynen zeytinköy sahili gibi menekşe sahilide uzunbi mesafe sıg dır... kıyıya 60/70m.yaklaşınca dalgalar dahada büyüdü denizden deli esiyor. derken kumsala son 50 m. de artık tekne ceviz kabugu misali kontrolden cıktı kendi etrafında dönmeye başladı. birde her dalga vuruşta su dolmaya başladı ..bide diş hekimi dostumla kendimizi suya attık neyseki su bel hizasında idi ve teknenin iki tarafından tutunarak sahile yürümeye başladık. bir yandan tekneyi tutmaya çalış+biryandan elbislerle baştana aşagı suyuniçinde +rüzgar.zar zor tekneyi kuma getirdik ..bizi merak edipte sahile üşüşen diger balıkçılar ip atıp.vs. tekneyi kumsala aldılar ..biz ikimiz bitap vazitette kumda oturup bir müddet boş.boş. denize baktık.daha sonra barıkta ısındık evden gelen giysiler ile üstümüzü degişip döndük..
**************
sarmış hastalık benliğimizi
bile bile gideriz maceraya
bu kadar delilik olurmu? derler
desinler..bunun zevki bambaşka.

0 zamanlar yaş otuzlarda.
ama kafa daha yirmilerde.
sıkıyönetim var .kim dinler
gece saat ikilerde/bebek te

atmışız oltayı bekleriz lüfer
yanımızdan askerler geçer
durup bakarlar bize bir an
ve içlerinden şöyle der:
bunlar balıkçı bunlardan
zarar gelmez...