Bayramdan Urla Dalışı

[Taygun KOCABIYIK]

Bayramda sayısız macera ile kısa bir dalış yaptım
Hikayesi aşağıdaki gibidir

Ramazan süresince bilendim fırtına olsa musa denizi 2 ye ayırsa dalacam. Ablamı kafaya aldım ramazanın son günü. Tabii iftardan sonra mayışmış moda girdiğinde yoksa bırak dalmaya götürmeyi helaya götürmez benzin yakacak diye
Akşam babam tutturmaz mı bende gelicem diye birde benim ufak biraderi alıcaz hah dedim evlere şenlik. (Abla dediğim bir tanıdık öz değil)
Gece herşeyi hazırladım hatta baklava bile yemedim bayramın 2. günü herşey güzel şartlar futbol oynamaya elverişli hatta daha önceden bildiğiniz gibi zıpkını kuramıyordum oturdum kendi kendime dedim ki lan eşşek kadar adamsın yediğine içtiğine yazık bunu kuramazsan aldım elime zıpkını besmeleyi çektim tam çentiğe oturtucakken kurmadan bıraktım sakatlık yaşamamak için. Anlayacağınız herşey 4 4lük. Gece uyku tutmadı 2 gibi uyudum anlaşmaya göre 9 da ablam gelicekti (ben 7 dedim o 11 ortada anlaştık). Ben uyuya kalmışım korna sesiyle uyandım apar topar malzemeleri bagaja attım babam demez mi olta ayarla ben olta atacam kardeşinle beynimden vuruldum koştum 1 valiz oltanın hepsini aldım bagaja tıktım zorla. ataladık yola çıktık baktım yanlış yoldan gidiyoz hayırdır dedim annaneme kahvaltıya kol böğreği yemeye gidiyoz dedilerr. YA RABBİM GÜNAHIM NE diyecek oldum ama bayram mübarek isyan etmeyim diye sustum. Gittik millet hamudunla böğrek yerken ben 1 dilim kızarmış kepekli ekmek az peynir bir bardak çayla geçiştirdim. annanem kıyamadı termosa çay doldurdu 2 parçada böğrek paket yaptı kumanyamı verdi elime. Tam doğru yolu buldukk gidiyoruz yaşasın dedim içimden ama oda ne teyzemin evinin önünde buldum kendimi haydaaaa çıldıracam saat oldu 11 hala izmirdeyiz kuzeni aldık hayde ver elini urla ama yol maceram kitaplara konu olurr zaten az yaksın diye 60-80 arası hızla geldik iyi yolda bayılmadım meraya geldim bir ses duydumm sağır olaydımda duymayaydım bir dalgıç daha var merada zaten çok ayak altı bilinen bir yer ama bayram günü kimse yoktur diye tahmin etmiştim neyse giyindim kuşandım hadi 2 resim çekin dedim oda ne makina yok evde unutmuşum hemen telefonu bulayım dedim der demez yanıma almadığımı farkettim 2 resim çekilemeden suya girdim. Hava müthiş güzel ama gel gelelim suda 2-3 metre görüş. pek iyi olmayan dip süremle ve eksik ağırlıkla zorla yatıyorum ama ne gelen var ne giden delirmek üzereyim sudan kafamı her çıkarışta birader bağırıyor abi ne vurdunn içimden basıyorum kalayı ama yok abim balık diyorum kibarca. Az ilerde taşlıklar başladı iyice sığda 50-30 cm arası derinlikte ince ince gidiyorum ufak sargoslar sarpalar kaynıyo ama ben daha iri dişe dokunur bişey arıyorum. Az ilerde kahverengi yosunlarla kaplı iri taşların arasından salına salına gelen bir kefal gördüm yaklaşmaya yeltenmedi uzaktan öylesine bir atış yaptım yaralandı karnından voltaladı zıpkını tekrar kurdum taşların arasından adeta yılan gibi kıvrıla kıvrıla ilerlerken resimdeki rahmetli önümdeki taşın arkasından kadraja girdi küttt atışı yaptım baktım balık gidiyor haydaaa dedim budu kaçarmı beeee. Meğer ipe geçmiş garip hemen çullandım üstüne ayağa kalkıp karadaki hayran kitleme ufacık kefalle boy gösterisi yaptım sonra tekrar yola devam etmeye başladım ilerde iri bir sargos abimiz yemlenirken tepesine ineyim dedim ama uyanık çıktı kaçtı bende arkasından ya tutarsa diye salladım ama karavana oldu zıpkını kurarken çentiğe oturttum sanıp bıraktımm ve malum feryat sualtında yankılandı birdaha zıpkını kuramadım acımın biraz dinmesi için yüzeyim az ilerde kurarım zıpkını dedim demez olaydımm aniden 20 kefal etrafımı sardı taşları ısırıcaktım sinirden zıpkını kurup peşlerine düşeyim dedim 50 sefer denedim parmağın acısından kuramadım az daha balıkları izleyim çıkarım dedim baktım bizimkiler isyan ediyor mecbur çıktım sudan 1 saat fazla suda kalmam şaşırtıcı geldi millete bana bıraksalar 2-3 saat daha sudaydım ama neyse böğrekle çayı verip susturdular beni