Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > Amatör Balık Avı Genel Bilgiler > Üstadlar Köşesi > Baba Yalçın




 
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 16-05-2012, 21:26   #1
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan Burda yazılanlar neye girerse girsin mutlaka acil yapılmalıdır:

BURDA YAZILANLAR NEYE GİRERSE GİRSİN MUTLAKA ACİL YAPILMALIDIR: 08.05.11, 23:17

Madde: 1) 1. Biyolojik Koridor;
İstanbul Boğazı 3 mil açıkları dahil, aşağıda Yeşilköy'den, 9 Ada (Kınalı, Burgaz, Heybeli, Kaşık, Sivri Ada, Yassıada, Büyükada, Sedef, Leandros (Balıkçı Ad.) Tuzla Adaları'nıda içeride kalmak kaydıyla, Darıca Yelkenkaya'ya kadar olan saha kesinlikle; OLTA İLE AVCILIK DIŞINDA AVA KAPATILMALIDIR. Sadece Boğazı yazmak çok büyük hatadır. EKSİKTİR. Marmara'da çinakopçuluk bahsinde aıs cihazlarında teknelerin konuşlandığı bölgeyi Adalarda FB.'de 36 gırgırı gördünüz mola etmedikleri halde denizde boş yer kalmamıştı. Bir o kadarda öbür yakaya kuş uçmaz. Mutlaka yukardaki gibi eksiksiz sunulması gerekir.

Madde: 2) 2. Biyolojik Koridor; Çanakkale Boğazı; Marmara Denizi'ne, Ege Denizi'ne bakan 3 mil açıkları içerde kalmak kaydıyla kesinlikle; OLTA İLE AVCILIK DIŞINDA AVA KAPATILMALIDIR.

Madde: 3) Cezası; Bu sahada avlanacak Endüstriyel balıkçılık (Trol, Gırgır) için,, Kesinlikle Sahil Güvenlik tek yetkili olacak, özel yetkilerle donatılacak meclisten yıldırım hızıyla (hani 1 gecede çıkanlar gibi) kanun çıkarılması gerekir. Yasak alanda olurya şeytana uyulmasın diye; Kesinlikle TEK CEZA, bu alanda yakalananlar için tüm tekne teçhizatına el konulacağı şeklinde olmalıdır. Para cezası, mahkeme asla işlemez. Para cezası teknedeki eksiklikler ve evrak eksiklikleri için olur ancak. PARA CEZASI YER YASAĞINDA ASLA İŞLEMEZ. En önemli husus öncelikle bu 2 şıkkın eksiksiz uygulanması gerekir. Bu konuda kuş uçmayacak.

Madde: 4) MARMARA DENİZİ'NDE TROL;
İst. Boğ. Karadeniz'e bakan 3 mil açıkları, Çanakkale Boğazı Ege'ye bakan 3 mil açıkları dahil (meclisten acil kanun çıkarılarak) bu alan içinde tek bir trol teknesi dahi, suç üstü değil, liman barınak içinde değil, bu alan içinde karada kızakta dahi bulunamaz. Şu tarihten itibaren bulunduğu taktirde gelen ihbar ve kontrollerle tespit edildiği taktirde, yakalandığında TEK CEZA tüm tekne teçhizatına el konacak buna ilaveten 10 yıl hapis cezası uygulanacaktır. Bu konuda bu sınırlar için gerekirse Sahil Güvenlik ateş açma yetkisi de dahil olmak üzere tam yetkiyle donatılmıştır. Diye acil nokta virgül bu şekilde kanun çıkarılmalı. Bu konuya bakacak Sahil Güvenlik birimleri bu konuyla ilgili özel eğitim almalıdır. Bu konuda, aynen yazdığımız gibi ACİL kanun çıkarılıp kamuoyuna her türlü yazılı ve görsel medya vasıtasıyla önceden ilan edilmelidir. Önceden tüm koop.larada duyurulmalıdır. Olurya kollukta çürük elma çıktı delilleriyle tespit edildi diyelim. Maaşı kesilip, kapı önüne konacağı, üstüne 10 yılı yiyeceği ilave kanunla (bu konuyla ilgili) ayrıca teminat altına alınmalıdır. Bu konuda idealist gönüllü olanlar tercih edilmelidir. 50 yıllık kepazelik, yazdığımız şekliyle eksiksiz kanunlar çıktıktan sonra en geç 1 ay içinde son bulmalıdır. Bu maddelerde yazılanlar; "MARMARA DENİZİ'NDEKİ YASADIŞI TROL AVCILIĞI İÇİNDİR" Ayrıca; Bu alanda yapılan tüm sürütme ile yapılan avcılığıda kapsamalıdır. Yasak kapsamında olmalıdır. Bu konuda kuş uçmayacak. Emre salyangoz algarnasında haklı, birde aquavides (kum midyesi) var, ben onlara "aquavides pulluk" diyorum.

Madde: 5) TÜRKİYE KARASULARI'NDA GIRGIRIN IŞIKLA AVCILIĞI;
Alamana kayığı dahil (sardalya için bile olsa) Kesinlikle sonsuza kadar yasaklanmalıdır. Diyelimki kaçak yapanı oldu, cezası yukardaki gibi olmalıdır. Ayrıca arkadaşın bahsettiği (Suriye) gibi karasularımızla sınır ilişkisi bulunan devletlerle bu konular acil görüşüp acil sonuca bağlanmalıdır.

Madde: 6) İlk 5 şık hayata geçtikten sonra;
Namı diğer, Seninki kaç cm. boy yasağı tüm türlerde derhal çok sıkı uygulamaya konmalıdır. Birde %5 ufak boylara izin verilir saçmalığı ortadan kalkmalıdır. Bu şık yukardaki 5 şık hayata geçmeden yürürlüğe girecekse o zaman sadece endüstriyel balıkçılığı kapsamalı. İlk 5 şık eksiksiz hayata geçecekse o zaman tüm avcılığı kapsamalı. Teferruata girmiyorum. Diğer konuları zaten biliyorsunuz.

Madde: 7) Taramalı Sonar;
Kesinlikle Marmara'ya girmemelidir Aslında hiç bir denizimizde olmamalıdır. En önemlisi sirkülere Sonar gücü yazılırken KHZ olarak değil. Teknede bulunan Sonar cihazının WATT olarak gücü neyse o geçerli olmalı, yani sirkülere Sonar güçleri KHZ olarak değil WATT olarak yazılmalı. 1.000 watt'mı 5.000 watt'mı, 10.000 watt'mı yazacaksınız ona karar verilip yazılmalı. Bazı "Tatlı Su Kurnazları" khz watt'a çevrilmez, elma armut toplanmaz, hamile kadın ultrasona girermiş v.s yukardaki yazı demagojiye yer bırakmayacak şekilde sonarların watt olarak bir gücü var, o neyse o baz alınacak. Yani şu şuna çevrilmeli lafını ASLA kullanmıyoruz. Ellerine malzeme yok. Örnek; Lazoğli'nde Koden var çıkış gücü 600 watt, Osman Reiste fruno var çıkış gücü 150 watt gibi. Sizde sirkülere kaç watt koyacaksanız onu yazarsınız.

Madde: 8) Gırgırlar 30mt. altında asla ağ mola etmemelidir. Ancak şu tarihler arasında 6 kulaca mola edebilir saçmalığı (%5 ava izin verilir gibi) derhal kaldırılmalıdır. Etrafı Okyanus olanlar buna izin vermezken, iç deniz statüsünde bunların yapılması akıl tutulması değil de nedir. Nabza göre şerbet.

Madde: 9) 1 Nisan- 15 Eylül, av yasağı şimdilik uygun gibi.

Madde: 10) Uluslararası sularda avcılık muhabbeti; İzmir Yarımadası alt ucunda bulunan Teke Burnu, Sakız Adası arasındaki hattın kuzeyinde bulunan sahada 1 Nisan'dan sonra Endüstriyel namına hiç bir şekilde kuş uçmayacak. Cezası direk tüm tekne teçhizata el koyma şeklinde olmalıdır. Bundan sonrası içinde, bu konu bir daha hiç açılmayacak, teklif dahi edilemeyecek şekilde bu konu kapatılmalıdır. Kapatılması sağlanmalıdır. Her sene her sene bu beyaz yamyamlığa son verilmelidir. Gerekçesi ne olursa olsun.

Madde:11) Zıpkınla Balık Avcılığı;
Türleri, yöntemi dolayısıyla önemlidir.
a) 12mt. derinlik asla geçilmemelidir.
b) 1-15 Haziran--1 Kasım aralığı haricinde kesinlikle balık vurulmamalıdır. 1-15 kışın sert geçmesi sudaki ısı farkıyla alakalı. Değişkenlik gösterebilir. Değişkenlik İstenmiyorsa 15 Haziran baz alınır.
c) Gündüz 6 volta kadar su altı feneri kullanılabilir şıkkı derhal kaldırılmalıdır. (Komik gerekçesini altta yazarım) Su altı el feneri asla kullanılmayacak.
d) Asla balık satışı yapamaz. Yeşil belgesi bulunup esnaf olsa dahi.

El fenerini nasıl sirkülere koydurmuşlar, yerseniz ama Ankara malesef yemiş. Olay gazetedede çıkmıştı, gazete küpürü bendede var. Aklımda kaldığı kadarıyla dalış malzemesi satan dükkan sahipleri Mavria'ye gidiyorlar hava sertleyince adada kalıyorlar bu gazete haberi. Bana anlatılan zodyak botu kaçırmışlar lambada ordaymış onun için ışıksız kalıp bir daha bu durum yaşanmaması için, eee 6 volta kadar gündüz Su Altı El Feneri kullanabilirlermiş. Sirkülere ne yazılmış; Kovukta yasa dışı balık vurulmasın diyeymiş, (yoksa karanlıkta kendini saklayıp kurtaracak balık saklanamayıp ampül gibi öylece kalakalsın kıpırdamadan kalan balığı armut gibi vurmak için olmasın) birde zıpkın sıkışırsa çıkarsın diye imiş bizde bunu yedik. Sizler yedinizmi!!?? Şaka gibi. Güneşten şarjlı küçük ampül alırsın suda taşıdığın şamandranın bir yerine tutturursun mesele hallolur. Su Altı El fenerini yemezler. Ama yemişler. Onun da şartları var daha önce yazmıştım.

İHTİMAL DAHİLİNDE OLANLAR:

Sonraki talep bu Haziran olabilir. Orfoz Avıda zıpkınla serbest olsun. Banu Hanıma duyurulur. A-b-c-d şıklarına uyulduğu sürece sorun yaratmaz. Ancak orfoz zıpkında yasak olup, oltada 1'den fazla olmasıda doğru değil. A-b-c-d şıklarına kesinlikle uyulacak. Cinsel olgunluk yaşı en az 3-4 kg. olması gerekir diye düşünüyorum. Gelecek diğer talep; "Zıpkınla Balık Avlama Şampiyonasına Devam" başlığında bir arkadaşın belirttiği gibi zıpkınla balık vurup satılmasını yasal hale getirilmesine çalışacaklar. Uyarmadı demeyin. Tedbirinizi şimdiden alın. En çok zarar görecek olanlarsa dürüstçe centilmence bu işi yapanlar olacak. 50-100 tane tatlı su kurnazının su altı versiyonları yüzünden.

Aslında burda konuları beğenmeyenler için. Yetkilerle görüşüp. Avustralya'dan Bahri kardeşe müracat etmeli oraları balıkla dolduranlar etrafları Okyanusken ne tedbir almışlar. Burada iç denizde ne tedbir alırlardı ben kendi payıma oltaya sayı ile balık bile verse razıyım. Bahri kardeş ne diyor, bazı hallerde görevlilerin evdeki buzdolaplarını bile kontrol etme hakkı var diyor. Bazende endüstriyeller için sadece tekne teçhizatı para cezasıyla kalsa iyi, ömür boyu belediyeye çim biçerler diyor. Hayatları söner diyor.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

09.05.11, 00:48
1) Su altı el feneriyle yapılacak katliamı hayal bile edemezsin.
2) Türü Tehlikeye girmiş, Orfozu'da listeye alsınlar,,
3) Zıpkın balığını satışa yasal kılıfda bulsunlar,,
Bu iş amatöre girer diye görmezdenmi gelinsin. O zaman feci halde yanılırsın. Bu iş amatörede profesyonelede zarar verir; Senin esnafın rüyasında bile göremiyeceği malı eşek yüküyle götürürler haberin olsun. Sonra Söylemedi deme. Ticari tebliği hazırlamakla mükellef olanlar ASLA bu konuyu göz ardı edemez. Müdahale etmek zorunda. Eğer müdahale etmek gereğini görmezse, olacakları kestiremiyor, su altında gerçekleşecek olanlardan bi haber demektir. 50 sene zıpkınla avlanan birisi olarak sana bunu garanti ederim. Ayrıca benim işimede gelir. Ancak türlerin ve meraların sonu olur. Deniz açısından hiç iyi olmaz hiç. Burda anlatıp yazdığım herşeye ters olur. Racona ters olur. Yazıp çizdiğim her şeyin inkarı anlamına gelir. Bunu amatör ticari diye basite indirgeyip elinin tersiyle itemezsin. Bu Konu çok önemli bir konu türleri itibariyle. Bazen yazdıklarıma karşılık yazdıklarına bakınca yazdıklarımın senin için anahtarlık kadar değeri olmadığına inanmaya başlıyacağım. Olsun ben gene üstüme düşeni yapayım da anlayan anladığı kadar anlasın. En azından kimse uyarmadı demesin. Hani bazıları diyorya bunca zaman bazıları nerdeydi diye. Uyarması benden gerisi orta masada. Günlerdir burda yazıldı çizildi kocaman kocaman reisler tarafından yok kıyıdan olta atıyorlar, yok şu kadar kamış şu kadar kıraçadan şu kadar ton tutuyor ticariye giriyorda; Orfoz, lagos, işkina, kupez, mığrı, müren, karagöz, kikla, kefal, levrek, sargoz, barbun, mırmır, akya, ahtapot, lambuka, sarı kuyruk, sinarit, istakoz, böcek, karavida, çipura, alyanak, kofana, torik, pisi, dil, kalkan, ispari, milanur, sargoz, skalarya, iskorpit, sarpa, hani, pavurya v.s hiç bir ticari değeri yok öylemi. Bu işe bakan en az 20.000 kişi varken hemde. Yok yeşil, yok sarı kağıt ıvır zıvır. Bu yazılanların tümünden türleri itibariyle ve meraların korunması bu konu hepsinden daha önemli. Kestim.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
09.05.11, 10:45

SELAM YALÇIN ABİ, Ellerine sağlık harika bir ""ANAYASA"" olmuş ama bunu uygulayacak ve bu yasaları çıkartacak bir babayiğit siyasetçi biliyorsanız hemen kapısını çalalım abi haziranda toplantı var ama unutulan bir husus var haziranda seçimde var bir dahaki bahara kadar yine biz bize fikirlerimizi ve görüşlerimizi bildirelim kırgınlıklar olmadan. SAYGILARIMLA,

MURAT GÜNAY / RUMELİ KAVAĞI-SARIYER / 21/01/1969
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
09.05.11, 10:47

ABİ kusura bakma yazarken unuttum eğer bu yazdığın anayasa uygulanırsa senin heykelini dikmek gerekir altınada altın harflerle "BALIKÇILIĞIN TARİHİNİ DEĞİŞTİREN REİS" diye yazmalı.

MURAT GÜNAY / RUMELİ KAVAĞI-SARIYER / 21/01/1969
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
09.05.11, 11:06

Eline, yüreğine, denizci ruhuna sağlık...Aynen noktası virgülüne dukunmadan katılıyorum. Bunu anlayacak ve yürürlüge koyacak hangi parti olursa hiç düşünmeden desteklerim... Bir milletvekili savunsun arkasında olurum... Bu satırlarını okuyan bir siyasi yoksa YUH olsun demek geliyor içimden... Bürokratlara seslenmek istiyorum. Bu işlere çözüm sizin kafanızın alması ile olur. Sizlerde iş, sizler biraz düşünseniz bu durumlara gelmeyiz.. Oturduğunuz koltuklara yapışmayın yukarıda yazılanları gündeme getirin işlem başlasın... Sizlerin heykelini dikelim... Tabii içinizden en cesur ve deniz sevgisi olanları bulmak için ortaya çıkmanız gerek.. Baba Yalçın Tekrar teşekkür ederim... Aklın yolu birdir...

Yorgun balıkçı / 1969 / İstanbul / A rh + KUMSAL
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
09.05.11, 14:39

SELAM YALÇIN ABİ, Ellerine sağlık harika bir ""ANAYASA"" olmuş ama bunu uygulayacak ve bu yasaları çıkartacak bir babayiğit siyasetçi biliyorsanız hemen kapısını çalalım abi haziranda toplantı var ama unutulan bir husus var haziranda seçimde var birdahaki bahara kadar yine biz bize fikirlerimizi ve görüşlerimizi bildirelim kırgınlıklar olmadan. SAYGILARIMLA

ABİ kusura bakma yazarken unuttum eğer bu yazdığın anayasa uygulanırsa senin heykelini dikmek gerekir altınada altın harflerle "BALIKÇILIĞIN TARİHİNİ DEĞİŞTİREN REİS" diye yazmalı. MURAT GÜNAY /RUMELİ KAVAĞI-SARIYER / 21/01/1969

Selam Sevgili Murat Kardeşim. İlk 10 madde "ANAYASA" değil sadece anayasanın "A"sı. Ya da "Mavi Anayasa" nın "M" ve "A" sı sadece. Teveccühün için çok teşekkür ederim. Benim göbek adım "Günay" senin soyadın "Günay" belkide o yüzden çekim etkisi yapmıştır yazılanlar. 2002 yılıydı galiba. Kalyon Otelde Mhp.'li Tarım Bakanı, Sahil Güvenlik Komutanı, bazı yöre milletvekilleri, akademisyenler ve salonda ağırlığı bulunan endüstriyellerle birlikte en az 500 kişi, en az 1 saatlik konuşma yapmıştım. O konuşmamla ilgili sonradan TBMM'den (önce telefonla ev arandı adresim alındı) gelen bir Milletvekilimizin teşekkür mektubu (Kit komisyonu üyesi Sayın A.G.'den) o mektubu hala zarfıyla saklarım. Bunu niye yazdım. Bu yazdıklarını uygulayacak siyasetçi varsa hemen kapısını çalalım dediğin için. Kartı telefonuda var. Var ama şimdi iktidarda değil. İktidardada bulunmuştu ama o zamanda biz tanışmamıştık. Günün birinde bir araya gelirsek o mektubu sanada okuturum. Senin bana söylediğini adım bile geçmesin diye ekleyerek "....." aynısını ona da söylemiştim. Kader.

Bu toplantının akabinden bir müddet sonra, nasıl olmuştu şimdi tam hatırlamıyorum ama. Türkiye Deniz araştırmaları Vakfı Başkanı, (hataları, sevapları şu an konumuz değil, o zaman daha yeni tanışıyoruz) Bayram Hocayla birlikte üniversitede en az bir saat bu mevzuları konuşmuştuk. O da bana aynen şunları söylemişti; "Baba Yalçın, 10 Sene Önce, Senin Gibi, 10 Kişi Çıksa Balıkçılığın Kaderi Değişirdi" demişti. Bende aynısını onada söylemiştim. Benim adım bile geçmesin yeterki bu yapılacaklar uygulamaya geçirilsin. Ve senin bana yazdığını "....." aynısını B. hocamızada söylemiştim.


Gene başka toplantılarda, gene üniversitede 3 gün süren kursla birlikte, AB Balıkçılık Komisyonunda görevli sorumlu; İspanyol "Maria Carmen Arenas"la 3 gün üniversitede 3 tercümanada havlu attırarak (biri İngilizce, diğeri İtalyanca, öbürüde İspanyolca) tüm konuları detaylıca işledim. Bundan sonra, Kalyon Otelde gene bir tercüman vasıtasıyla özel olarak "Maria Carmen Arenas"la 2 saatlik aynı masada birebir yüzyüze görüşmemiz oldu. Tabi siz ona 1 saat deyin çünkü 2 saatin yarısı tercüme ile geçiyordu. 2000/2002 mini manifestoyu, bir sürü imzalarla birlikte, koop.larında (22 koop.) kaşeli mühürlü yazılarıyla birlikte bir sürü renkli A3-A4 ve siyah beyaz fotolarla birlikte kendisine takdim etmiştim. Tercüman vasıtasıyla aynı şeyleri "....." üstüne basa basa defalarca söylemiştim. Çünkü Pelajik (göçmen) Balıklar onlarıda ilgilendiriyor. Buzağı altındaki Anahtar kelime "Paydaş" kelimesi, buna esnafımız çok dikkat etsin. 15 puanlık uzmanlık sorusu!!?? Neyi paylaşıp paydaş olacağız!!??

Yılını tam hatırlamıyorum. Ama tarihi evrak ve ajandamda yazılı, AB'nin 25 ülkenin balıkçılık bakanı İtalyan "Franco Biagi" ye ön bilgi mahiyetinde yazmıştım, gene aynı konu 5 sh. kadar gene fotolar. Aslında benim gibi AB'ye karşı olan birisinin oraya yazması, benim için utanç verici bir durum. Ama bu ülkemizdeki siyasilerin basiretsizliğini, vurdumduymazlığını anlatması açısından, bu ülkede yaşayan esnafın çaresizliğinin boyutunu göstermesi açısından ibretlik bir durum.

Anlaşılan Tüdav içinde aynı durum geçerliki onlarda çaresizlikten aynı yönteme baş vurmak durumunda kaldı galiba. Bir yerde okumuştum ama nerde şimdi hatırlayamadım. Yazıyı kızımla Türkçe olarak 3.5 ayda 2 defa internetten "Franco Biagi"'ye gönderdim. Aynı anda 2 sekreterinede ayrı ayrı gönderdimki garanti olsun diye, çünkü Franco'dan mesaj geldi 1 hafta ofis dışındayım, 2 sekreterin adını vermişti, onlara iletirseniz bana ulaştırırlar diye.

İki sekreter; "Celine Randa" ve "Murelle Hassewer" onlardan yazıyı aldığını bildiren bir şey gelmediği için 3.5 ay sonra aynısını tekrar gönderdim. Tam o andada, metnin İngilizce tercümesi 8.5 ay sürmüştü (Bir arkadaşımın eşi ingilizce hocası, mevzuyu anlatınca, gönüllü olarak tercüme etti ama işinin çokluğu dolayısiyle biraz uzun sürmüştü) o metnin ingilizceside elime geçer geçmez gene hem "Franco Biagi"ye, "Celine Randa" ve "Murelle Hassewer" e, hepsine birden ayrı ayrı gönderdim garanti olsun diye gene cevap yok. Bu sefer hanımın ingilizce bilen arkadaşına kısa 3 metin hazırlayıp onları ingilizceye çevirtip 3'nede ayrı ayrı gönderdim. Son yazının özü; Size gönderdiğim yazıları aldığınıza dair cevap yazmazsanız bende elinize geçmedi diye habire yazı göndericem diye ingilizce olarak 3'nede ayrı ayrı postalayıncada hemen akabinde beyaz havlu, Bürüksel'den aldık aldık, "Franco Biagi'ye ileticez çok teşekkür ederiz diye cevaben yazı geldi. Daha sonra ki yapılması gerekenler bitincede tekrar irtibata geçeriz denmişti. Çünkü o yazı ön bilgi mahiyetinde bir yazıydı. Denizlerimizin, balıkçılığımızın dünü, bu gün gelinen durumu anlatıyordu. Yani "Deniz Bitti" Belgeselinin Türkiye versiyonu idi. Bunları niye yazdım. Senin bana teveccüh buyurduğun kelimeyi; AB'nin, 25 ülkenin Balıkçılık Bakanı, "Franco Biagi" yede söyledim, ama içinde altın yok. Bu size yazdığım, "Türkiye'nin Balıkçılık Yasasını" bu ülkede hayata geçirebilirseniz. Balıkçılar her limana "Franco Biagi'nin heykelini diker demiştim.

Ne Tesadüftürki; Soyadı, benim göbek adımla adaş olan bir arkadaş, benim yukardaki şahıslara söylediklerimi aradan yıllar geçtikten sonra teveccüh buyurarak bana söylesin. Bu da kaderin başka bir garip cilvesi olsa gerek.

Murat Kardeşim; Sana tavsiyem defalarca yazdığım, yapılması gerekenlerin çıktısını (bir yerde 30 maddelik yazmıştım) al sakla. Bayrağı sonradan taşımak üzere. Bazı bölümlerin açıklaması (ceza kısmı) uzun olabilir bunun amacı senelerce zaman kaybedilmemesi, en ufak bir eksik gedik kalırsa hiç bir işe yaramaz. Bir türlü anlamak istemiyenlerin, belki bir gün anlarlar ümidiyledir. Harcanan emek mi bunu pas geçiyorum ne anlatsam ayazda kalır, karşılamaz. Gördüğüm kadarıyla sen işi çözmüşsün. Yapılırsa, olacakların sonucundan eminsin. Ama tek kaygın 50 yıldır denizleri bu hale getirenlerin tabusu, dikte ettirdiklerinin, kimin uygulamaya geçirip. Bu işi düzelteceği. Bu bile yolun %50'sini hallettik demektir. Ama %50'yi tehlikeye atıp, tekrar %100/100'e çıkaran, ağacın gölgesinde kuytuda kalmış kendi içimizde bir türlü anlamamazlıkta ısrar edenler. İşte en büyük problem bu. Bir daha bu konularda yazarmıyım, Haziran'daki toplantıya katılırmıyım onuda bilmiyorum. Belkide soran olursa özelden, yazarız bizde ezelden. Sağlıcakla Kal, Murat Kardeşim, tekrar teşekkür ederim. Her şey gönlünce olsun. Saygılar.


"İnsan; Ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayasını gözler göremez"

A.S. Exupery

"Elimizde olan şeyleri çok seyrek düşünürüz. Eksik olanları ise her zaman"

Arthur Schopenhauer


Baba Yalçın

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
09.05.11, 15:03

SELAM ABİ, Benim soyadım'ın senin göbek adın olmasınıdan dolayı memnuniyet duyarım buna ne denir bilinmez hayatta kader insanoğluna devamlı süprizler yapar bu 42 yıllık hayatımda çok kez karşılaştım abi inşallah bu bayrağı seninle omuz omuza uzun yıllar taşırız şu günlerde gördüğümüz kadarı ile mevcut bulunan hükümet'in seçimlerden sonra yine görevini devam ettireceğidir seçim öncesi yapılması gereken ne varsa sizlerin biz küçüklere yol gösterdiği istikamette sonuca ulaşmak için tüm gücümüzle çalışmalıyız.Abi senin yazdığın mavi anayasa'yı bulup saklayacağım birde senin o harika günlük ajandan'dan bir nüsha rica edeceğim sende birikmiş olan bu gizli hazineyi saklı tutmamanı rica ederim. SAYGILARIMLA,

MURAT GÜNAY/ RUMELİ KAVAĞI-SARIYER/ 21/01/1969
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
10.05.11, 00:10

Sayın Baba Yalçın, yazılarınız ve düşüncelerinizi okudukça ne kadar dolu olduğunuzu anlıyorum. Bunca yıl denizde geçirmiş biri olarak geçmişten günümüze nelerin değiştiğini daha doğrusu yok olduğunu bizzat yaşamışsınız. Fikirlerinize saygı duymamak mümkün değil. Sizin gibi insanların olduğunu bilmek güzel. zıpkın avcılığı ile ilgili yazılarınıza biraz ilavem olacaktır. Zıpkınla su altı avcılığı su altı sporları federasyonu çatısı altında olduğu için ve uluslararası müsabakalara katıldıkları için ankara ile irtibatları iyi. Adamlar istediklerini mercilere iletip alabiliyorlar son 2008 tebliği de bunu yansıtmaktadır. İşten anlamayan insanlar oturup tebliğleri hazırlarsa birilerinin bunları yönlendirmesi ve kandırması kolay olacaktır. Nitekim zıpkın olayı da bu şekilde gerçekleşmiştir.

1- Su altı feneri gerekçesi; bu vatandaşlar mağara içini gündüz olsa dahi göremediklerinden su altı feneri ile kamufle olmuş orfoz lahoz grida vs. görebilmek içindir. yoksa aman orfoz lahoz vurmayayım diye değil. Zıpkıncı bi arkadaşım söylemişti bunu.

2- Şimdi söyleyeceğim kötü niyet taşıyan bir madde sizin de gözünüzden kaçmış olmalı 2008 Amatör avcılık tebliğinde 14. maddenin 9. bendi diyor ki "(9) Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu tarafından belirlenen Zıpkınla Balıkavı Milli Takım Aday Kadrosu, teknik heyet ve diğer dalış görevlilerine, yapacakları antrenman çalışmaları için, sayı ve miktar limiti olmaksızın, Bakanlığın belirlediği esaslar dahilinde dalarak su ürünleri avcılığı için izin verilebilir."

Buna ne denir yorum yapmama gerek yok herhalde...Zıpkın işini amatörce yapan cok az 100 kişiden 10 kişi çıkmaz geri kalan herkes satmak için balık vuruyor. Buna milli takım sporcuları da dahil. Fazla uzatmayayım Güzel yazılarınızın devamı dileğiyle.....

ihtiyarbalikci
__________________
Baba Yalçın

Bu mesaj en son " 16-05-2012 " tarihinde saat 21:36 itibariyle Baba Yalçın tarafından düzenlenmiştir....
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
 

Sosyal Paylaşım


Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
Ortaya karışık bir av raporu her şey var burda Tuncay GÜNAY DENİZ AVI (TEKNEDEN) 21 25-10-2011 16:20
Neye niyet neye kısmet. Taygun KOCABIYIK TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER 9 24-11-2009 21:21
Bakın burda kimler varmış ümit albayrak Tanışma 27 09-10-2009 19:17
Örümcek sokmasında ne yapılmalıdır MAVİ FENER SAĞLIK 0 18-07-2009 19:13
Neye niyet,neye kısmet..... Uzm.Dr.Rastgele DENİZ AVI (TEKNEDEN) 11 10-04-2007 08:55


Saat 17:02.