|
Dökümanlar ve Makaleler Makale veya döküman yayınlayabiliceğimiz bölüm. |
![]() |
|
Konu Araçları | Görünüm Modları |
|
![]() |
#1 | |||||
Çımacı ![]()
|
![]() Kültür balıkçılığında genel olarak balıklara verilen yem ihtiyacı hamsi çaça sardalye vb vahşi balık stoklarından elde edilmektedir. Günümüzde 1 kg çiftlik balığı üretmek için balığın yakalanışından yem oluşuna kadar 5 kg vahşi stok eritilmektedir.
![]() şimdi bu 1/5 oran düşünüldüğünde akla ister istemez şu soru geliyor. 5kg hamsiye karşı 1 kg levrek, çupra vb üretimi. belki çaça gibi yağ oranı düşük ve müşteri bulamayan balıklar sürdürülebilir avcılık kotasına göre önemli bir kısmı yem endüstrisinde değerlendirilebilir. Ancak hamsi için bunun yapılması düşük gelirli halk için önemli bir kayıp olacağını düşünüyorum. Tabi stoklara da ![]() Çaça Balığı ![]() Hamsi Balığı 1 kg çiftlik balığı üretmek için 5 kg deniz stoklarından eritmek Azalan deniz stoklarının büyüyen nüfusun ihtiyacını karşılaması için kültür balıkçılığının artırılması gerekir cümlesi bu anlamda biraz sorun içermektedir diye düşünüyorum. Denizlerimizde çaça balığı stoğu yaklaşık 5 milyon ton olduğu öngörülmektedir. (Orta Karadeniz) Bu balığın sürdürülebilir avcılığının olabilmesi için yılda yaklaşık 500.000 ton avlanması makul görülmektedir. Oysa çaça balığı yılda 50.000-80.000 ton arasında avlanılmaktadır. Türkiye’de kültür balıkçılığında üretim 140.000 ton civarındadır. Şu anki haliyle 140.000 ton balık üretimi için 500.000 ton yemlik balık makul bir rakamdır. Kültür balıkçılığında kapasite artırılmadan gerekli olan yem ihtiyacının bu şekilde karşılanması olağan gözükmektedir. Bu veriler, kültür balıkçılığın yem ihtiyacının, çaça stoklarının sürdürülebilir avcılığı üzerinden yapılabilmesini mümkün kılmaktadır. Kanaatimce Balıkçılar; hamsinin çaçadan daha fazla para kazandırdığı için hamsiyi daha fazla avlar. Avlar avlamasına da iç piyasaya satamadığı daha doğrusu kısa vadede para dönüşü olamayacağını anladıkları için balığı yem fabrikalarına gönderirler. Yem fabrikalarına giden miktar, toplam avlanan miktarın yarısı kadardır. Yani 125.000 ton. ![]() Toplamda yılda yaklaşık 150.000 ton kadar hamsi avlanma kotası konur ve halihazırdaki teknelere göre de yıllık avlanma kotaları belirlenirse hamsinin yem fabrikalarına gidişi önlendiği gibi, günümüzde artan yem fiyatları balıkçılar arasında çaça avlamayı da zamanla cazip hale getirecektir. Çaça avlanması cazip hale gelir ve kültür balıkçılığında kapasite artırılmazsa, zaman içerisinde kendi kendini çeviren bir denge oluşacağını düşünüyorum. Eğer kültür balıkçılığının yem ihtiyacı vahşi stoklar üzerinden yapılacak ise ve 5 kg vahşi stoğa karşı 1 kg kültür balığı elde edilecekse, kültür balığı büyüyen bir sektör olarak değil, varlığın devamlılığı esasına göre sadece müşteri bulamayan çaça gibi yağ oranı düşük balıkların sürdürülebilir avcılık kotasına göre elde edilen yem potansiyeline göre sınırlandırılmalıdır diye düşünüyorum. Bunlar benim nacizane düşüncelerim. Doğrusu ve eğrisi konusunda bilgi sahibi olanlar paylaşım yaparlarsa buradan herkes bir fikir çıkartabilir. Yetiştiricilikten elde edilenlerin miktarı ile (balık et, süt, yumurta) bunlara gerekli olan hammaddenin (hamsi,çaça vb) miktarı arasındaki fark Yani Sürdürülebilirliği baz aldığımızda Yetiştirsek mi daha fazla ürün elde ediyoruz. Yoksa doğal ortamında avlasak mı? Burada ürün ve hammadde arasındaki fark doğaya atık olarak yansımaktadır. Ancak doğal deniz ürünlerine yönelirsek özellikle besin piramidinin altındaki türlere(Hamsi), et süt yumurta gibi ürünler belki az olacak ama balık daha fazla doğadaki çevrim, sürdürülebilirlik ve kendine yetme gibi kavramlar daha istikrarlı bir şekle gelecek diye düşünüyorum. Tabi gene burada arz- talep, talep-arz meselesinde tüketicinin insiyatifi gibi kavramlar bizim bu düşüncemize balta vuruyor. Yada tüketici olarak bizler ne kadar bilinçlenirsek o kadar olumlu sonuçlar alacağız. Bu konuda tüketici dernekleri ile diyaloglar kurmakta fayda var. ![]()
__________________
Bünyamin İstanbul Varlığında kıymetini bilmediğimiz şeylerin yokluğundaki tokadıyla uyanacağız. Gelecekte daha büyük sıkıntılar çekip daha fazla geçmişe özlem duyacağız. Bu mesaj en son " 01-12-2011 " tarihinde saat 21:44 itibariyle bnymnblr tarafından düzenlenmiştir.... |
|||||
![]() |
![]() |
Sponsored Links |
![]() |
#2 | ||||
Kaptan ![]()
|
![]() Oltacı Bünyamin;
Bilgilendirmen için teşekkürler.....Doğrudur Çaça balığıda bilhassa Karadeniz de iyi avlanmaktadır...
__________________
İyi günler, bol güneşler dilerim. Üstad Kaptan Nuri DENİZ İstanbul - 1949 İTÜ /Kimya ve İşletme Müh. ![]() |
||||
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | ||||
FCR/SGR ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]()
|
![]() Önemli bir konuya değinmişsiniz, paylaşımınız için teşekkürler. Bu konuda akuakültür uygulamalarında ciddi bir paradox bulunuyor. Akuakültür balığı için üretilen yem rasyonlarındaki yüksek enerjili balık ihtiyacı avcılık yoluyla karşılanıyor ancak denizlerdeki balık stoğu suni veya doğal nedenlerle gün geçtikçe azalıyor.
Doğal deniz ürünlerine yönelme konusu ise kendi içinde bir muamma. zira eğer bugün akuakültür teknikleri ile besin üretimi olmasa, 1 kg balığı 150 TL'den aşağıya fiyata bulamayız. Şu anda balık stoklarının azalması aynı zamanda su sıcaklıklarının ve kirliliğinin artması ile de doğrdan ilgili. Yani balık popülasyonlarının talebi karşılayabilmesi artık çok zor. Bunun için yapılabilecek faktörlerden biri (Ki uygulanmaktadır) akuakültür ile üretilen fingerling balıkların doğadaki güvenli yerlere aşılanması (salınması) ve ülkenin her yerinde balıkların üreyebileceği resif uygulamalarına yönelinmesi.. Saygılar.
__________________
![]() ![]() Cem | 0 RH+ | İzmir | 20 Nisan Forum kurallarına ulaşmak için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] İmza ayarlarınızı düzenlemek için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] |
||||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 | ||||||
Çımacı ![]()
|
![]() Alıntı:
Eğer çupra ve levreğin kültürü olmasaydı bir kg çupra ve levrek için 150-250 TL ödemek zorunda kalabilirdik. . Ancak Yenilebilecek balıklar sadece çupra ve levrekten mi ibarettir? Kültür balıkçılığı olsa da olmasa da (sınırlandırılmış ölçüde olması faydalıdır) İstavrit ve Hamsinin fiyatının 100 lirayı bulabileceğine inanabilir miyiz? Neden çupra levrek orkinos yerine hamsi ve istavrit yemeyelim.? Eğer elimizde epeyce hamsi, çaça stoğu varsa kültür yetiştiriciliği için neden dışarıdan balık yemi almaktayız. ? Eğer yeterince stoğumuz yoksa, özellikle tutulan hamsinin yarısını neden yem fabrikalarına veririz? Sürdürülebilirliği baz aldığımızda Yetiştirsek mi daha fazla ürün elde ediyoruz. Yoksa doğal ortamında avlasak mı? Burada ürün ve hammadde arasındaki fark doğaya atık olarak yansımaktadır. Ancak doğal deniz ürünlerine yönelirsek özellikle besin piramidinin altındaki türlere özellikle hamsi ve istavrite balık daha fazla doğadaki çevrim, sürdürülebilirlik ve kendine yetme gibi kavramlar daha istikrarlı bir şekle gelecek diye düşünüyorum. Saygılar
__________________
Bünyamin İstanbul Varlığında kıymetini bilmediğimiz şeylerin yokluğundaki tokadıyla uyanacağız. Gelecekte daha büyük sıkıntılar çekip daha fazla geçmişe özlem duyacağız. |
||||||
![]() |
![]() |
![]() |
#5 | |||||||||||
FCR/SGR ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]()
|
![]() Teorik olarak haklısınız ancak pratikte maalesef işler böyle yürümüyor.
Balık stoklarının azalmasında yalnızca düzensiz avcılık ve talep değil küresel ısı değişimleri de çok etkili. Özellikle endemik türlerin lesepsiyan türe dönüşerek kuzeye ve güneye çıkması durumu var. Bunun en bilinenlerinden biri Kızıldeniz'den gelen ve Türkiye'nin tüm kıyılarını istila eden Kurbağa balığıdır. Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
![]() Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Bahsettiğiniz konu, dünyanın genel problemi. Zaten bu yüzyıl denizlerden balık avlanabilen son yüzyıl olacak. Bu yukarıda da belirttiğim gibi sadece kontrolsüz avcılıktan değil, küresel iklim değişiminden de kaynaklanan bir durum. Ben genel olarak doğal hayatın korunması ve sürdürülebilir doğal hayat konusundaki endişenize katılıyorum. Ancak dünyadaki insan popülasyonunun son 500 yılda muazzam bir biçimde artışı, tüm yetiştiricilik ve üretim sistemlerini kilit noktaya getirmiştir. Bu arada ben doğal hayata karşı yetiştiricilik ortamını savunmuyorum yanlış anlaşılmasın. Benim belirttiğim şey maalesef insan popülasyonu ve tüketim endeksi bizi bu durumda olmaya mecbur bırakıyor. Saygılar.
__________________
![]() ![]() Cem | 0 RH+ | İzmir | 20 Nisan Forum kurallarına ulaşmak için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] İmza ayarlarınızı düzenlemek için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] Bu mesaj en son " 03-12-2011 " tarihinde saat 14:35 itibariyle xnode tarafından düzenlenmiştir.... |
|||||||||||
![]() |
![]() |
![]() |
#6 | |||||
Çımacı ![]()
|
![]() Kültür balıkçılığında yavru balık üretimi doğal ortamındakine göre binlerce kat fazla olacaktır. Buna katılıyorum..
Ancak kültür ortamında pazar boyutuna gelecek şekilde yetiştiricilik ölçeğinin artırılması sıkıntılı konudur. Pazar boyutundaki yetiştiricilikte 1 kg çiftlik balığı üretebilmek için (1 kg ağırlık kazandırma için )2 kilo yem 2 Kg yem üretebilmek için 6,4 kg vahşi stok kullanılmaktadır. Dolayısıyla Pazar Boyutunda 1 kg çiftlik balığı üretebilmek için 6,4 kg vahşi stok tüketilmektedir. Her 1 kg kültür balığı için 5,4 kg vahşi stok atığa dönüşmektedir. Kültür Balıkçılığı yavru balık üretiminde doğal stoklara faydalı Pazar boyutunda balık üretim ölçeğinin artırılması konusunda ise doğal stoklara zararlı olduğunu düşünüyorum. İstihdama Entegre Eğitim + Sürdürülebilir Ekoloji + Nitelikli İstihdam + Sürdürülebilir Nüfus(km2'ye) = Sürdürülebilir Yaşam Saygılar
__________________
Bünyamin İstanbul Varlığında kıymetini bilmediğimiz şeylerin yokluğundaki tokadıyla uyanacağız. Gelecekte daha büyük sıkıntılar çekip daha fazla geçmişe özlem duyacağız. Bu mesaj en son " 04-12-2011 " tarihinde saat 09:03 itibariyle bnymnblr tarafından düzenlenmiştir.... |
|||||
![]() |
![]() |
![]() |
Sosyal Paylaşım |
Konu Araçları | |
Görünüm Modları | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıtlar | Son Mesaj |
Neden kültür balığı ??? | jellyfish | Su Ürünleri | 16 | 12-03-2010 14:54 |
Balık avına yağmurun etkisi | Kamil ESEN | DENİZ AVI KARADAN | 29 | 03-03-2010 08:12 |
Kültür Mantarı | Alparsbeğ | TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER | 0 | 10-05-2007 08:23 |
kültür çipurası | biohazard17 | TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER | 17 | 01-05-2007 06:03 |
Kültür ve Sanat | rüzgar2 | TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER | 0 | 26-12-2005 03:21 |