Avrupa'nın Istakoz İhtiyacı

[MAVİ FENER]

Avrupa'nın ıstakoz ihtiyacı Eğirdir Gölü'nden karşılanacak

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

Uzun zaman Türkiye'nin en büyük ıstakoz sağlayıcı gölü durumundayken, hastalıklar nedeniyle günümüzde ıstakoz üretmez hale gel olan Eğridir Gölü'nde 'ıstakoz' üretiminde yeni bir tür üzerinde çalışıldığı belirtildi.

Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi(SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öznur Diler, hastalıklara karşı daha dirençli ve yaşam süresi fazla olan yeni tür ıstakoz üzerindeki çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. 1970'li yıllardan itibaren gölden çıkarılan ıstakozların Norveç, Danimarka, Finlandiya, İsveç gibi ülkelere gönderildiğini ifade eden Prof. Dr. Diler, "Eğirdir'de yetişen ıstakozlar lezzetinden dolayı yabancılar tarafından oldukça ilgi görmüş. Hatta yabancılar özel gün ve geceler için bile ıstakoz siparişi bile veriyorlarmış. Batı ülkelere yılda 7 bin ton ihracat gerçekleşmiş. Avrupa'nın ise yılda 10 bin ton ıstakoz ihtiyacı var. Suları yeterince kaliteli olmadığı içinde dış pazarlardan bu ihtiyacı karşılamak durumundalar. Su kaynaklarımız zengin ancak bir üretim politikası geliştirmek gerekiyor." dedi.

Diler, Eğirdir gölünün bir zamanlar Türkiye'nin en büyük ıstakoz sağlayıcı gölü durumunda olduğunu ve üretiminin yüzde 70-80'nine yakınını karşıladığını hatırlatarak, ancak hastalıklar nedeniyle günümüzde ıstakoz üretmez hale geldiğini belirtti. Diler, Su Ürünleri Fakültesi olarak, Eğirdir gölünde kerevitlerde görülen hastalıklara dirençli kerevitlerin çoğaltılma imkânının araştırılması projesinin tamamlanmak üzere olduğuna değinerek, yeni tür sayesinde gölün yeniden eski canlılığına kavuşabileceğini anlattı. Eğirdir gölüne en uygun çeşit üretilerek bunların canlandırılmasının hedeflendiğini ifade eden Diler, "Eğirdir gölünde şu anda ıstakoz avcılığı yapılmamaktadır. 1986 yılında gölde yaşanan mantar problemi yüzünden ilgi azaldığından ihracat sona ermiştir. Biz bu tür ile ilgili yavru üretimini yaparak göllere ve doğal su kaynaklarına bırakılması ve zenginleştirilmesini öngörüyoruz. Yavru üretimini daha kolaylaştırıcı metotların geliştirilmesini hedefliyoruz." diye konuştu.

Diler, ıstakozların iç sularda ekonomik değeri yüksek olan canlılar olduğunu ve 1990'lu yıllara kadar iyi bir gelir kaynağı olduğuna dikkat çekti. Öznur Diler, birçok ülkede kerevitin sevilerek tüketilmesi ve her geçen gün ekonomik değerinin artmasına neden olduğuna değinerek, kerevit üretimi yapılan su kaynaklarının sayısı geçen yıllara göre çok azaldığından, yapay metotlarla yavru üretilip, elde edilen yavruların doğal sulara bırakılması gerektiği üzerinde durdu.
Kaynak.cihanhaber