|
Deniz Balıkları Türkiye denizlerinde yaşayan balık türleri hakkında bilgilerin toplandığı bölüm. |
![]() |
|
Konu Araçları | Görünüm Modları |
![]() |
#11 | |||||
Oltacı ![]()
|
![]() Sanırım yukarıda baksedilen parazitin resmi bu olsa gerek.
tesadüfen de olsa buldum. Daha fazla bilgi edinirsem onuda gönderirim. Selamlar..
__________________
Erdem Gündüz 1974 İstanbul |
|||||
![]() |
![]() |
Sponsored Links |
![]() |
#12 | |||||
Oltacı ![]()
|
![]() Resim boyutu için kusura bakmayın.. bi daha ki sefere küçülterek gönderirim
__________________
Erdem Gündüz 1974 İstanbul |
|||||
![]() |
![]() |
![]() |
#13 | |||||
ADMİN ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]()
|
![]() Erdem abi önemli değil resim gayet net sayfanın düzeni biraz bozulmuş olsada sorun değil...
Konuya dönersek Benim kene dediğim parazit budur ve yemekte hiç bir sakınca yok...
__________________
Taygun KOCABIYIK 13/07/1988 İZMİR Her türlü sorun, soru ve iletişim için -www.facebook.com/taygun.kocabiyik |
|||||
![]() |
![]() |
![]() |
#14 | |||||
Oltacı ![]()
|
![]() Peki bu canlılar bildiğimiz kene gibi taşıyıcı canlının kanıyla mı beslenirler? Yoksa zararsız fakat ganimetten pay alan bi canlımıdır?
__________________
Erdem Gündüz 1974 İstanbul |
|||||
![]() |
![]() |
![]() |
#15 | |||||
Kaptan ![]()
|
![]() Bildiğim kadarıyla bunlar da kan ile besleniyor. Çünkü yakaladığım balıklarda bunları yapıştığı yerden ancak çekerek çıkarıyorsunuz ve orası yara halinde oluyor.
__________________
Mert Topoyan İzmir - 1978 Navigare necesse est... 2 metre de derindir, 20 metre de derindir... |
|||||
![]() |
![]() |
![]() |
#16 | ||||
Oltacı ![]()
|
![]() El Cvp: Bunlar Balik Kenesİ Olup Bi Zarari Yoktur Rahat Olunuz ArkadaŞlar. Ah Sİz 3 Kg Gecen Bi Cipuranin Sirtinin Halİnİ GÖrsenİz Şİmdİ Ben ÜstÜ Tragana Tututor Desem Oha Dersİnİz Demİ Ama Tutuyor İŞte.....
__________________
fikret payzın 1969 izmir yedi köyle barışık bi adam denize sevdalı değil kara sevdalı.... 1984 ten beri körfezdeki esmer çocuk... karantinalı.... namı "doktor" ya da "talebe" |
||||
![]() |
![]() |
![]() |
#17 | |||||
Kaptan ![]()
|
![]() Abi bu keneden Enezde oldukça çok var.Hele hele kıyıya diğer balıklardan önce yanaşan mırmırların halini bir görseniz.HAyvanlar halsizlikten oltaya bile vurmuyor.Keneler çok illet hayvanlar.Foçada tuttuğum iri bir balığın üstünde görmüştüm ilk olarak.Benimde elime yapıştı mahluk...
__________________
Yunuscan Konyar. 22.08.1991 Merkez/Kırklareli ogameci39@hotmail.com [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] |
|||||
![]() |
![]() |
![]() |
#18 | ||
Guest
|
![]() İstanbulda yaşadığım yıllarda bu meret çogunlukla izmaritte çıkardı..
haydarpaşa dış mendirekten tutuğumuz izmaritlerin %90 ında vardı.. zararsızdır.. söküp atın.. |
||
![]() |
![]() |
#19 | |||||
Kurucu Üye ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]()
|
![]() Selam arkadaşlar,aşağıdaki yazıda Çipura ile ilgili birçok bilgiye ulaşmanız mümkün,sevgilerimle
Türkiye’deki Çipura (Sparus aurata L., 1758) Larva Üretim Tesislerinin Anaç Yönetim Teknikleri *Deniz Çoban, Şahin Saka, Kürşat Fırat Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi, 35440, İskele, Urla, İzmir, Türkiye *E mail: denizcob@yahoo.co.uk Özet: Araştırma kapsamında Türkiye deniz balıkları larva üretim tesislerinde uygulanan çipura (Sparus aurata L., 1758) balığının anaç yönetimi, yumurta temin teknikleri, yumurta özellikleri ve bunların inkübasyon koşulları araştırılmıştır. Tesislerin belirlenmesinde Tam Sayım Metodu kullanılarak, 2001 yılı içersinde 8 adet kuluçkahanenin çipura üretimi yaptığı tespit edilmiştir. Anaç yönetiminde genellikle 2-6 yaş arasındaki bireylerin kullanıldığı, anaçların sadece üreme döneminde kaliteli pelet ve yaş yem ile beslendikleri, yumurta alımında doğal yöntem, dekalaj ve hormonal müdahalenin uygulandığı, hormon türü olarak genellikle LHRH hormonunun kullanıldığı tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, anaçlardan kg başına ortalama 150.000-300.000 adet yumurta alındığı, döllenme-açılım oranının %80-100 arasında olduğu, yumurta ölümlerinin döllenme-gasturulasyon safhaları arasında yoğunlaştığı ve inkübasyon sıcaklığının 14-16°C arasında değiştiği saptanmıştır. Giriş Deniz balıkları larva üretim sektöründe levrekten sonra en yoğun üretim çipura türü üzerindedir. Bugün ülkemizde 15 adet deniz balıkları larva üretim tesisi mevcuttur. Bu tesislerin planlanması, kurulması ve işletimi ileri teknoloji ve know-how gerektirmektedir. Bunun için üretim sistemlerinin teknolojik açıdan sürekli yenilenmesi zorunludur. Ülkelerin kültür sistemlerini, gelişme potansiyellerini, akuakültür girdilerinin ulusal ekonomideki yerlerini, gelecekteki gelişim stratejilerini ve planlama yönetimlerini ortaya koymaları sektör gelişimi açısından önemlidir (Chua ve Tech, 1990; Javid, 1990; Chelong, 1990; Bromage ve Roberts, 1995). Yüksek kalitedeki bir larva üretimi ancak iyi bir anaç yönetimi ve buna bağlı yumurta temini ile desteklenebilir. Araştırmada, Türkiye deniz balıkları kuluçkahanelerinde uygulanan çipura balığı anaç yönetimi ve yumurta temin teknikleri incelenmiştir. Materyal ve Yöntem 2001 yılı içerisinde çipura üretimi yapacak olan tesisler tespit edilmiştir. Tesislerin uyguladıkları anaç yönetimi, yumurtlatma teknikleri ve yumurta kalite özelliklerini kapsayan anket formu hazırlanmıştır. Anket formları tesis üretim müdürleri veya mühendisleri tarafından doldurulmuştur. 2001 yılı içerisinde 13’ü aktif olmak üzere 15 adet deniz balıkları kuluçkahanesinden 8 işletmenin çipura üretimi yaptığı tespit edilmiştir. Bu işletmelerin tümü ankete katılım sağlamıştır. Tesislerin belirlenmesinde ve anket formlarının değerlendirilmesinde Tam Sayım Metodu kullanılmıştır. Bulgular Ankete katılan kuluçkahanelerin 4 tanesinin İzmir, 3 tanesinin Muğla, bir tanesinin de Adana ili sınırları içerisinde olduğu tespit edilmiştir. Anaç Yönetimi Tesislerdeki çipura anaç tanklarının 5-15 m3 hacminde olduğu ve tankların saatlik su değişim oranının %15-25 arasında değişim gösterdiği saptanmıştır. Tüm işletmeler akışkanlı su tekniğini uygulamaktadır. İşletmeler 2-6 yaşları arasındaki bireyleri anaç olarak tercih etmektedirler (Şekil 1). Anaç balık stoklama yoğunluğu 3-6 kg/m3 arasında değişim göstermekte olup, dişi-erkek oranı 1:1, 1:2, 2:1, 3:2 kg şeklindedir (Şekil 2). İşletmelerde anaç bireyler yumurtlama dönemi öncesi pelet yemler ile, yumurtlamaya hazırlama periyodunda ise besin değeri yüksek ticari pelet ve yaş yemler ile beslenmektedir. Anaçların beslenmesi genelde canlı ağırlık oranına göre yapılmakta olup, günde 1-4 kez besleme yapılmaktadır (Şekil 3). Anaçlara haftada 6 veya 7 gün yem verilmektedir. Sübye, kalamar, ahtapot ve balık gibi yemler taze olarak kullanılmaktadır (Şekil 4). Tesislerde kullanılan çipura anaçlarının yenilenme oranları 1-6 yıl arasında değişim gösterdiği tespit edilmiştir. Yumurta Özellikleri Temin edilen çipura yumurtalarının çapları 0.8-1.1 mm arasında değişmektedir. Yağ damlası sayıları ise 1-3 adet arasındadır . Doğal yolla elde edilen yumurtaların inkübasyonunda ölüm oranlarının en fazla olduğu dönemler döllenme ile gastrulasyon arasındaki periyotta tespit edilmiştir. Hormon uygulaması yapan işletmelerde hormon kullanımı sonucunda yumurta çapının küçüldüğü, döllenme ve açılım oranında düşme olduğu, larva boyunun kısaldığı, malformasyon oranının artığı ve açılım süresinin değişime uğradığı saptanmıştır. Bunun yanı sıra hormon uygulaması sonucunda blastomerlerin boyutlarında farklılık, yağ damlası sayısında artış ve gasturulasyon sırasında ölümlerin olduğu tespit edilmiştir. Dekalaj yöntemi ile alınan yumurtalarda ise çapın küçüldüğü, yağ damlası sayısının arttığı, gasturulasyon sırasında ölümlerin görüldüğü, döllenme-açılım oranının düştüğü ve larva boyunda azalma olduğu saptanmıştır Sonuç Türkiye deniz balıkları kuluçkahanelerinde uygulanan çipura anaç yönetimi ve buna bağlı yumurta temin teknikleri, yumurta özellikleri ve inkübasyon koşulları 2001 yılı üretim döneminde incelenmiştir. Çipura balıklarında prodantrik hermanfrodizm görülmektedir. Akuakültür ortamında yaşamlarının ilk yılı boyunca tüm balıklar erkek olarak görev görür. Hermafrodit özellik gösteren çipuralar 8. aylarında ovaryum oluşumlarıyla birlikte dişi özellik gösterirler. 12. ayda üremenin ilk sezonunda tüm bireyler erkek karakterdedir. Gonadın ventralinde olgun testiküller belirir. Gonadın dişi kısmında ise hiç bir gelişme gözlenmez. 23-24. aylardaki balıkların ikinci üreme periyodunda ise bireylerde erkeklikten dişiliğe geçiş söz konusudur. Bu dönemde gonadlarda belirgin bir olgunlaşma gözlenmektedir. Bu cinsiyet değişimi ani olmamakla birlikte özellikle 3. yaştaki bireyler intersex özelliğindedir. Ancak bu cinsiyet değişimi populasyonun tamamında değil sadece yaklaşık olarak %80’inde gözlenmektedir ki kalan %20’lik oran populasyonun ve devamının sağlanabilmesi için genetiksel bir emniyet marjı olarak nitelendirilebilir. Bütün bu değişimlere genetik ve çevresel faktörler ile beslenme özellikleri etki yapmaktadır. Geniş planda yumurta üretim programı için önerilen 2-6 yaş arası dişilerin kullanılmasıdır (Fernandez-Palacios, 1990; Bromage ve Roberts, 1995). İşletmelerin 2-6 yaş arasındaki çipura anaçlarını tercih etmeleri, üretime alınması gereken anaç yaşı ile paralellik göstermiştir. Tesislerin anaç bölümlerinde kullanılan havuz hacimleri Akdeniz ülkelerinin akuakültür sistemlerinde kullanılanlarla benzerlik göstermektedir yoğunluğu (Licas, 1988; Melotti ve diğ., 1991). Bununla birlikte anaç stok yoğunlukları Akdeniz kuluçkahanelerinde 10-15 kg/m3 olacak şekilde ayarlanmıştır. Yoğun stok yoğunluğu kısmı yumurtlama özelliği gösteren çipuralardan bir kerede fazla yumurta alımı açısından önemlidir. Ülkemizde m3'e anaç stoklama oranı daha düşüktür. İşletmelerin kullandıkları dişi-erkek anaç eşleştirmeleri tesislere göre farklılık göstermiştir. Dişi-erkek oranı genel olarak 1:1 veya 2:1 olarak kullanılmaktadır (Fernandez- Palacios ve diğ., 1990; Almansa ve diğ., 1999). Bu oran yıl içinde değişim gösterir populasyona yeni katılan bireyler yaşlı bireylerin ayrılmasına neden olur ki bu da oranı değiştirir. Anaç bireyler yumurtlama döneminden önce yüksek kalitede taze yemler olan kalamar, sübye ve karides etine dayalı pelet yemlerle günde 1-3 kez vücut ağırlığının (kg) %1-1.5’i oranında beslenmelidir. Verilen yemler %50-55 protein ve %10-15 deniz orijinli canlıların yağlarından oluşan içeriğe sahip olmalıdır. Yağlar en az %5 n-3 HUFA içermeli ve temel olarak 22:6n-3 (DHA) tipinde olmalıdır. Bu durum yumurta kalitesini doğrudan etkiler (Watanabe ve diğ., 1991; Harel ve diğ., 1994; Watanabe ve Kiron, 1994; Fernandez-Palacios ve diğ., 1995). Çipura üretimi yapan tesisler anaç bireylerini yumurtlama öncesi yüksek kalitede yemler ile beslemektedirler ki bu durum kaliteli bir larva üretiminde şarttır. Yumurtlamaya hazırlama döneminde besleyici değeri yüksek yemlerin yanı sıra taze ve dondurulmuş sübye, kalamar ve bunun gibi türler kullanılmalıdır. Bu besleme rejimi anaçların bıraktıkları yumurtaların kalite ve kantitesini direkt olarak etkiler (Barton, 1981; Craik ve Harvey, 1984; Eskelinen, 1989; Watanabe ve diğ., 1991; Watanabe ve Kiron, 1994). Anaç bireyler en azından yumurtlamanın başlamasından 45- 60 gün önce yüksek kalitedeki yemler ile desteklenmelidir (Corraze ve diğ., 1993). Bu durum daha kaliteli larva üretimini destekler. Tesislerde uygulanan günlük öğün miktarları ise diğer çalışmalara paraleldir. Aynı anaçların iki ya da üç yıl üst üste üretime alınması yumurta kalite ve kantitesini azaltır, aynı zamanda yumurta çapını düşürür (Girin ve Devauchelle, 1978). İşletmelerin anaç olarak kullandıkları bireyleri 2-6 yıl arasında değiştirmeleri Akdeniz’deki çipura üretim tesislerindeki uygulamalar ile paralellik göstermemektedir. Kullanılan farklı üretim tekniklerinde anaç bireylerden farklı miktarda yumurta alınması olağandır. Dekalaj uygulamalarında, hormonal müdahale ya da doğal yöntemle yumurta alımında anaçların göstereceği performanslar farklıdır. Tesislerin 1 kg dişi anaç başına yumurta verimleri incelendiğinde elde edilen miktarların büyük oranda diğer araştırmacılar ile benzerlik gösterdiği saptanmıştır. Farklılık tespit edilen çalışmalarda ise kullanılan hormon miktarı, balık büyüklüğü, fotoperiyot uygulamalarındaki farklılıklar, besleme teknikleri ve ayrıca anaçların temin edildiği bölgesel farklılıklar karşımıza çıkmaktadır ki bu durum yumurta miktarını direkt olarak etkiler. Çalışmada dekalaj uygulaması yapan işletmelerde hormonlu ve hormonsuz yumurta alımında anaçların verdiği yumurta miktarlarının benzer çıkması kullanılan LHRH hormonunun bağışıklık sistemini etkilememesinden kaynaklanabilir. Bu görüş Alvarino ve diğ. (1992a, 1992b) tarafından da desteklenmektedir. Kültür balıklarında, yumurtlama ve olgunlaştırma için fotoperiyot tekniklerinin kullanılması yumurta miktarı, yumurta kalitesi ve yaşama yüzdesinde azalmalara sebep olmaktadır (Tandler ve Helps, 1985; Silva- Garcia, 1996). Ankete katılan işletmelerin dekalaj yoluyla hormonal müdahalede bulunarak alınan yumurta miktarlarında doğal yönteme göre her hangi bir farklılık gözlemlemediklerini bildirmeleri de yurt dışında yapılan çalışmalarla paralellik göstermemektedir (Mellotti ve diğ., 1991). Anaçların gonad gelişimlerini hızlandırmak veya yumurtaların atılımını sağlamak amacıyla hCG ve LHRH hormonları kullanılmaktadır (Prat ve diğ., 1990; Alvarino ve diğ., 1992a; Barbaro ve diğ., 1997). hCG hormonu ile yapılan çalışmaların anaç bireyleri olumsuz etkilemeleri üzerine LHRH-LHRHa hormonu ve bunların analoğu olan GnRHGnRHa hormonları ile yapılan çalışmalar hızlandırmış olup bu problemler büyük ölçüde giderilmiştir (Devauchelle ve Coves, 1988; Carrillo ve diğ., 1989; Carrillo ve diğ., 1991). LHRHLHRa ve analoglarının çeşitli türlerin plazmalarındaki gonadotropin (GtH) düzeyini yükselttiği ve hCG hormonuna göre daha avantajlı (özellikle bağışıklık sistemi üzerine) olduğu saptanmıştır (Alvarino ve diğ. 1992a, 1992b). Çipura balıklarında yapılan çalışmalarda hCG 500-1800 IU, LHRH 1- 20 µgr.kg-1 olacak şekilde kullanılmasının yumurta kalitesi ve kantititesi üzerinde olumlu etkisi olduğu saptanmıştır (Barnabé ve Barnabé-Quet 1985, Bromage ve Roberts 1995). Ülkemizdeki kuluçkahanelerinde LHRH hormonunu kullanması, bu hormona yönelimi desteklemektedir. Hormon kullanmadan dekalaj uygulaması yapılan anaçların yumurta miktarları ile, dekale edilen anaç balıkların hormon kullanımı sonucu verdikleri yumurta miktarları arasında değişiklik tespit edilmemiştir. Hormon uygulaması yapan işletmelerde yumurta çapının küçülmesi ile birlikte yumurtaların açılım oranında, larva boyunda ve larvaların yaşama oranında düşme görülmektedir. Ankete katılım gösteren kuluçkahanelerde hormon kullanımı sonucunda yumurta çapında küçülme, döllenme-açılım oranında düşme ve larva boyunda azalma olduğu anlaşılmıştır. Hormon kullanımı sonucunda blastomer ve yağ damlası sayısında artış, gastrulasyon safhasında ise ölüm meydana geldiği tespit edilmiştir. Bu sonuçlar hormonal müdahalenin yan etkilerinin görülmesi açısından önemlidir. İyi bir anaç yönetimi, kalite ve kantite bakımından yüksek değerde yumurta teminine olanak verir. Kaliteli yumurta yüzebilirlik, şeffaflık, yağ damlası sayısı, döllenme oranı, açılım yüzdesi ve deforme olmamış larva çıkışı ile desteklenir. Bunun yanı sıra yumurta çapının büyük olması da çıkan larvanın boyca uzamasında önem taşır. (Rana, 1987; Rafaelle, 1988; Devauchelle ve Coves, 1988). Anket sonuçlarından elde edilen veriler tesislerin yumurta bakımından olağan dışı bir sorunla karşılaşmadıklarını göstermektedir. Embriyolojik gelişim bozuklukları inkübasyonun ilk yarısında meydana gelmektedir (Devauchelle ve Coves, 1988). İşletmelerin büyük bölümünde meydana gelen yumurta ölümleri döllenme-gastrulasyon safhasında bulunmuş ve bu konuda yapılan çalışmalarla benzerlik göstermiştir. İnkübasyon sırasında ışık uygulaması gelişimi artırırken yaşama oranını azaltır (Johnson ve Kataviç, 1984). Uzun inkübasyon periyotları özellikle yoğun stok durumlarında bakteriyel kontaminasyona neden olduklarından uygun değildir (Devauchelle ve Coves, 1988). Çipura yumurtaları için 50 yum./lt’den 5000 yum./lt stok yoğunluğuna kadar farklı uygulamalar yapılmıştır (Freddi, 1985; Tandler ve diğ., 1995; Ronnestad ve diğ., 1998). Yumurtaların açılım oranının yüksek olması yapılan stok yoğunluklarının olumsuz etkisi olmadığını düşündürmektedir. Sıcaklık optimum düzeyden yükseldikçe yaşama yüzdesi azalır, anamoli yüzdesi artar (Marino ve diğ., 1991). 16-18°C arasında değişen sıcaklıklarda ve ‰35-38 tuzluluktaki ortamlar tatmin edici iyi sonuçlar vermekte, açılım yüzdesi daima %80-90 dolayında olmaktadır (Devauchelle ve Coves, 1988; Tandler ve diğ., 1995; Rønnestad ve diğ., 1998). İşletmelerin hepsinde inkübasyon sıcaklığı 16-18°C arasında değişim göstermektedir. Tesislerde uygulanan inkübasyon sıcaklığı ve buna bağlı olarak larvaların yumurtadan çıkış süreleri paralellik gösterir. E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 2004 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 2004 Cilt/Volume 21, Sayı/Issue (1-2): 133 – 138
__________________
Erol ERDOĞAN 1966 Hepimiz birer gölgeyiz aslında… Nerede yaşarız, neye benzeriz bir fikrimiz yok, neyiz ne değiliz bir bilgimiz yok. Birbirimiz hakkında bildiğimiz tek şey Nick lerimiz… Sanal alemin sisleri arasında beliriyor sonra kayboluyoruz. Gerçek olan tek şey; paylaşımlarımız, burada bizi var eden de bir tek bu…(alıntıdır) |
|||||
![]() |
![]() |
![]() |
#20 | ||
Guest
|
![]() erol abi vallahi sonuna kadar okudum...ancak tam olarak anlayabilmek için sözlük kullanmak zorunda kaldım...bazı yerlerde sözlük bile kafi gelmedi...ancak genel olarak anlayabildiklerim de bilgilendirici unsurlardı...umarım kopyalayarak eklemişsindir...yoksa zaten zorla okunabilen bilimsel kelimeler ve rakamsal verileri yazmak oldukça zor gelebilir insana...ellerine sağlık...
|
||
![]() |
![]() |
Sosyal Paylaşım |
Konu Araçları | |
Görünüm Modları | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıtlar | Son Mesaj |
foçada çıpura avı | baris1975 | DENİZ AVI KARADAN | 3 | 31-01-2008 10:27 |
çıpura avı | baris1975 | DENİZ AVI KARADAN | 4 | 05-12-2007 23:27 |
FANGRİ (Sparus pagrus) | Taygun KOCABIYIK | Deniz Balıkları | 0 | 20-01-2006 19:57 |
KEFAL (Mugil auratus) | Taygun KOCABIYIK | Deniz Balıkları | 0 | 20-01-2006 19:36 |