12-13 Kasım Cunda Adası Avı
Cumartesi günü öğle saatlerinde 3 arkadaş Balıkesir'den yola çıktık. Hedef, ilk defa gideceğimiz Ayvalık Cunda Adası'nda güzel bir avlak yeri bulmaktı. Yemlerimiz ise; daha önce tuzladığımız sardalya, tavuk göğsü ve taze kalamardı. Önce Ören'e uğrayıp biraz malzeme ve madya aldık. Yemci "Eğer adaya gidecekseniz mutlaka mamun alın" diye ısrar etti, bizde, sırf gönlü olsun diye sadece bir paket aldık. Adaya vardığımızda müthiş rüzgar vardı. Böyle bir günde güzel bir avlak yeri bulmaktan ziyade korunaklı bir yer bulmak daha önemliydi. Birkaç yer baktıktan sonra daha da ilerlere giderek uygun bir avlak bulduk. Belkide adada bulunacak en az rüzgar alan yer burasıdır diye düşünerek yerleştik. Oltalarımı suyla buluşturduğumuzda saat 16'yı bulmuştu. 3 kişi 3'er olta atarak beklemeye başladık. Oltaların bazısı ikili, üçlü dip oltası yada gezer kurşunlu tek iğneliydi. İlk birkaç saat kayda değer birşey olmadı. Mangalımızı yaktık, önceden hazırlanmış, soslanmış hamsilerimizi yedik. Semaverde çay da hazırdı. Karnımız doyup çaylarımızıda içtikten sonra, yemlerimizi tazeledir. Saat 19 civarında ilk balığı arkadaş aldı, yaklaşık 30 cm boyunda güzel bir çupraydı ve mamuna gelmişti. (Burdan çıkardığımız ders: O bölgenin balığının hangi yeme daha çok rağbet ettiğini o yörenin yemcisinden daha iyi kimse bilemez) Hepimiz daha da heveslenerek beklemeye başladık. Meğer yılan balıklarıda bizi bekliyorlarmış, bir başladılar ki sormayın... Üçümüzde arka arkaya yılan balığı çekmeye başladık. Pek çok takımıda bu balıklar yüzünden heba ettik. Eğer yakalandığını farketmezseniz birkaç dakikada takımı dolandırıp, yumak haline getirip elinize veriyor. Saat 3' kadar yılan balıklarıyla uğraştık, onlarda çekildikten sonra başkada vuruş almadık. Birkaç saat arabada kestirdikten sonra gün ağarmadan yemlerimizi tazeleyip, kahvaltımızı yaptık. Saat 8 gibi, ilk çuprayı yakalayan arkadaş porsiyonluk bir çupra daha aldı. Bu çupra, tuzlanmış sardalyaya gelmişti. Öğle saatlarine kadar denemelerimiz başkaca bir sonuç vermeyince toparlandık ve dönüş yoluna koyulduk. Balıkesir'den Cunda'ya gidiş-dönüş 4 saatlik yol, bol rüzgar, soğuk hava ve onca hazırlıktan sonra sonuç; çok tatminkar olmayan bir gün oldu. Ama hayal kırıklığı en fazla 2 gün sürüyor, üçüncü gün kafada tekrar planlar yapılmaya başlanıyor. Boşuna dememişler " 40 gün taban eti, 1 gün balık eti" diye. Fotoğraf makinasını yanımıza almayı unuttuğumuz için maalesef fotoğraf koyamıyorum. Belki de son avlarımız hep hayal kırıklığıyla bittiği için almak aklımıza bile gelmemiş olabilir. Herkese bol avlı, güzel ve sağlıklı günler dilerim. Saygılarımla...
Kamil Şimşek
__________________
Kamil Şimşek
Balıkesir
19.04.1963
|