akbuk2-27ocak2007

Şu anda ne kadar yorgun ve uykusuz olduğumu size anlatamam ama gene de rastgelsin.com uyelerini hikayeden mahrum birakmamak için oturdum makinanın başına. Dun saat 21:00 gibi sardaya,mamun, borukurdu ve kalamarımızı da temin ettikten sonra " napalım napalım" derken , abimin "hadi geceden gidelim" fikriyle Taygunu aradım. Tagoyu bizim fakirhanede bir süre misafir ettikten ve vava raporlarını tekrar gözden geçirdikten sonra sonra gece saat 00:45 gibi yola çıktık.
Güney Ege de geceyarısı fırtına bekleniyor olmasına rağmen sabah 6 dan sonra yatacağı belirtiliyordu. Saat 2 gibi Akbukteydik . Umudumuz herşeyimiz 1. avlağımız tam cepheden muthiş fırtınalı deniz de kudurmuş gibiydi,bu yüzden daha önce bir kkere denediğimiz ancak çok ta bilmediğimiz balık çiftliklerine yöneldik. Allahtan akşam dersimizi iyi çalışmıştık ta forumlardan o yörede nerede balık bulunur, takılmaz vs saptamıştık. Tabii bu 2. avlağa gece gidemedik, aklımıza esen bir yerde durup atmaya başladık, deniz içine çekilen halattan hepimiz nasibimizi aldıktan sonra birader ufak bir sargoz çekti, piller de bitince 1 avlağımıza gidelim saat 6 ya kadar sabrederiz dedik. Eşim , Tago ve abim burada 1 saat kadar kestirirken ben , hızını hiç kesmemiş olan fırtınada oltamı salladım, sonuç 0 . Herkes kalktıktan sonra belirlediğimiz 2. avlağı aramaya koyulduk, bulduk dizildik ve başladık atmaya. Önce birader Taygunla oltaları karıştırıp çipurayı çekti, arkasından ben 20-25 yıl önceki eski dostlarıma tekrar karşılaştım çok mutlu oldum, eşek isparozlarını çekmeye başladım. İsparoz deyip geçmemek lazım , kaba lidaki,çipura kadar, sevindirici birşey demek ki hala varlar. Bu arada içim içimi de kemiriyor, Tagoya söz verdim çipura tutacaksın diye ama havanın böyle oyun oynayacağını nereden bilelim. Herneyse sonra mırmıra başladım, bu arada araba, oltalar arasında mekik dokurken Taygunum kısa saçlım benim oltaya takılan mırmıra da çekiverdi saolsun. Baktım vuruş muruş yok yer değiştireyim dedim , her attığıma birşeyler geliyor, kaya balığı, kerpe, hani, mırmır, Tagoyuu çaardım vee müthiş an Tagonun çipuracığı çekmesiyle gerçekleşti. Vuruşlar azalınca ve fırtına artınca başka bir ere gidelim dedik. Başka bir çiftliğin yakınlarında 1 saat kadar süren ve 25-30 kayabalığı avı ile biten maceradan sonra tekrar 1. avlağımıza bakalım dedik. Durum berbat fırtına tüm hızıyla sürmekte, 2. avlağımıza geri döndük. bu sefer üçümüz de belirlediğim o çok vuran noktaya atıyoruz. O ne yahu ben çekiyorum birşey asılıyor , Tago çekiyor birşey asılıyor , abim çekiyor birşey asılıyor sonuçta 1 merekarelik alana atarsan3 olta da birbirini çeker . İşin traji komik yani herkes balık olduğunu iddia ediyor, biz birakıyoruz birader oltasını ve tabii bizimkileri de çekiyor, hepsinin ucunda bir kayabalığı . Gülmekten yerlere yattık. En sonunda final bana nasip oldu , resimdeki büyük mırmırla avı bitirdik. Tabii fedakar eşim Liliaya hem bize eşlik ettiği hem de yiyeceklerimizi içeçeklerimizi hazırlaması dolayısı ile teşekkür ederim.
Selçukta çöp şişlerimizi de mideye indirdikten sonra Izmire 35 km kala artık dayanamadım ve direksiyonu biradere devrettim , evin önünde uyandım. Fırtınanın ve meteorolojinin oyununa geldik ama gene de müthiş zevkliydi.
saygılar
resimleri eşim Lilia çekmiş, e be güzelim makinanın çantasına baksana orada 4 tane dolu pil vardı
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]