Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > Amatör Balık Avı Genel Bilgiler > Üstadlar Köşesi > Nuri Deniz




 
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 21-01-2010, 11:56   #1
MAVİ FENER
Kaptan
 
MAVİ FENER kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 13.06.09
Yaş: 75
Mesaj Sayısı: 2.415
Exclamation Denizlerin Yaşamımızdaki Yeri

Denizlerin Yaşamımızdaki Yeri
Deniz bir yaşam kaynağıdır. Aldığımız her nefeste denizin payı var; yaşamak için ihtiyaç duyduğumuz oksijenin %75’i denizlerden gelmekte.
Deniz yaşamı korur, hayat kurtarır. İnsanoğlunu zararlı morötesi ışınlardan koruyan ozon tabakasını oluşturur. Kanser ilaçlarının % 65’i deniz canlılarından ve bitkilerinden yapılmaktadır.
Deniz yuvadır. Denizde yaklaşık 300–500 milyon deniz organizması yaşar. Dünya nüfusunun neredeyse yarısı hayatlarını deniz kıyısındaki kentlerde sürdürmektedir.
Deniz, besin demektir. Dünyadaki en büyük protein kaynağı denizdir. İnsanların aldığı proteinin %20’sini sağlar.
Deniz eğlencedir. Deniz birçok kültürde nesiller boyunca bir eğlence, tazelenme, dinlenme, romantizm, neşe ve keşif kaynağı olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Deniz şiirin, fiziksel zindeliğin ve inancın ilham kaynağıdır.
Deniz geçim kaynağıdır. Birçok ülke, milli gelirinin yaklaşık %30’unu balıkçılık, deniz taşımacılığı, turizm ve benzer endüstri dalları aracılığıyla denizden kazanır. Ülkeler arasında alınıp satılan malların yaklaşık %90’ı gemilerle taşınır.
Deniz engin ve güçlüdür. Deniz, gezegenimizin %71’ini oluşturur. İklimi ve hava durumunu etkiler. Yeryüzünün sıcaklığını düzenler.
Deniz yeryüzünde tamamen keşfedilmemiş tek yerdir. İnsanlar denizlerin %10’undan daha azını keşfetmiştir. Uzaya giden insanların sayısı denizin derinliklerine gitmeye cesaret edenlerin sayısından fazladır.
Ancak aynı zamanda Dünya'nın en büyük çöp kutusudur!








Dünyada her yıl 450 milyar metreküp arıtılmamış ya da kısmen arıtılmış çöp ile endüstriyel ve tarımsal atık denize bırakılıyor. Deniz bugün zehirli kimyasallar için küresel bir atık alanı ve dünyanın en büyük çöp kutusu olarak kullanılıyor. Evde, ofiste, fabrikada kanalizasyona giden her şey sonunda denize ulaşıyor.

Deniz Kirliliğinin Küresel Kaynakları
Karadan kaynaklanan kirlilik (endüstriyel ve tarımsal atıklar, belediye atıkları): %44
Hava kirliliğiyle oluşan asit yağmurları (otomobil egzozu, dumanlı sis, kömür kullanan enerji tesisleri): %33
Deniz taşımacılığı (gemi enkazlarından dökülen yağ, sızdırma yapan tekneler): %12
Denize atılan çöpler (yolcu gemisi tuvaletleri ve fotoğraf laboratuarı atıkları): %10
Petrol arama ve üretme çalışmaları (deniz dibi sondajı): %1

Türkiye’de Kirlilik






Sanayi tesislerinin %98’inde atık arıtma tesisi bulunmamaktadır. Her yıl Türkiye’deki akarsulara, derelere, sulak alanlara, göllere ve denizlere 410 milyon m3 zehirli atık ve kimyasal madde atılmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2004 İmalat Sanayi Atık Envanteri araştırması sonuçlarına göre 3217 işyeri, 1,2 milyar m3 su temin etmiştir. Bu araştırma kapsamındaki işyerlerinden kaynaklanan toplam 638 milyon m3 atık suyun % 36'sı arıtılarak, % 64'ü ise arıtılmadan alıcı ortamlara deşarj edilmiştir. 2004 yılı rakamlarına göre imalat sanayiden kaynaklanan katı atıkların %22’si de denizlere atılmıştır.
Belediyeden kaynaklanan katı atıkların da %0,4’ü göle ve nehirlere deşarj edilmektedir. 3225 belediyenin 2226’sında, bir başka deyişle, belediyelerimizin %69’unda kanalizasyon şebekesi, sadece 172 belediyede arıtma tesisi mevcuttur. Bunlardan 35 tanesi fiziksel, 133 tanesi biyolojik, 4 tanesi ise ileri (azot-fosfor giderimi yapan) atıksu arıtma tesisidir.
Kullanılmış bitkisel yağlar atık su kirliliğinin %25 ini oluşturmaktadır. Denize, akarsuya ve göle ulaşan bitkisel atık yağlar, kuşlara, balıklara ve diğer canlı türlerine zarar vermektedir.
Denizlerimizin Durumu

Karadeniz



Karadeniz’in%87’si, bazı bakteri türlerini saymazsak, deniz yaşamından yoksundur. Yunus sayısı 5 kat azalmıştır. Balık avı son yıllarda %80 düşmüştür. Daha önce ticari amaçla avlanan 26 balık türünden yalnızca altısı yeterli miktarda bulunabilmektedir. Gemiler tarafından yanlışlıkla getirilen yabancı denizanası sayısı önemli ölçüde artmıştır. Sürekli kirliliğe yol açan deniz taşımacılığında, özellikle hidrokarbon taşımacılığında, büyük bir artış olmuştur. Her yıl yalnızca Karadeniz’den 100 bin ton hidrokarbon geçmektedir. Karadeniz’de yaşayan 10,4 milyon kişinin ürettiği çöp ise yılda yaklaşık 571 milyon m3’tür.

Karadeniz’e yerel kanalizasyon tesislerinden 30 bin ton yağ; endüstri kollarından 15.500 ton yağ; Tuna Nehri’nden akan 53 bin ton yağ atılmaktadır.

Marmara Denizi



Marmara Denizi’nde çeşitli kaynaklardan denize boşalan çamurlar dipleri önemli ölçüde kaplamıştır. Bunun sonucunda da deniz canlıları son 20 yılda tür ve miktar olarak iyice azalmıştır.
Marmara Denizi'nde yaşayan 50'ye yakın canlı türünün nesli atıklar nedeniyle tehlike altındadır. Marmara karidesleri ile kum midyeleri de nesli tehlike altında türler arasındadır.
İstanbul civarında bulunan 4500 – 5000 kadar endüstri kuruluşundan, 0,3 milyon metreküp civarında atık su deşarj edilmektedir.
Marmara Denizi hem kara (evsel atıklar, endüstriyel deşarjlar, nehirlerden kaynaklanan kirlenme) hem de deniz kökenli (ulaşımdan kaynaklanan) kirlilikten kaynaklanan sorunları yaşamaktadır.
Marmara Denizi’ndeki kirlenme özellikle kara kökenli kirlenmedir. Denize kıyısı olan illerin atık suları genellikle arıtılmadan denize verilmekte, bu da yüzme suyu standartlarını düşürerek halk sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Yapılan araştırmalarda Bursa Balıkesir ve İzmit kıyılarında birçok alanın yüzülmeyecek kadar kirli (koliform oranı yüksek) olduğu belirlenmiştir.
Ege Denizi
Ege Denizi’ne, Türkiye sahillerinden, 7’si akarsu ağzı, 6’sı irili ufaklı evsel ve turistik yerleşim bölgesi, biri de endüstriyel yerleşim bölgesi olmak üzere toplam 15 noktadan, atık su boşaltımı yapılmaktadır. Bunların hepsi 10 milyon kişilik nüfusun yaratacağına eşdeğer kirlenmeye neden olmaktadır.

Yunanistan tarafından, yaklaşık 3,6 milyon yerleşik nüfus ve ayrıca endüstriyel kullanımdan kaynaklan, toplam 7,5 milyonluk nüfusun üretebileceğine eşdeğer bir kirlilik Ege Denizi’ne verilmektedir. Çanakkale Boğazı’nın etkisi de eklendiğinde Ege Denizi’nin, toplamda yaklaşık 20 milyonluk nüfusun yaratacağına eşdeğer bir kirlilik yükü ile karşı karşıya olduğu söylenebilir.

Akdeniz
Akdeniz dünya denizlerinin %1’ini oluşturmakta ve suda yaşayan canlı türlerinin %7,5’ini barındırmaktadır. Akdeniz’de dünyanın başka bölgelerinden çok daha fazla sayıda kıyı ve deniz bitkisi türü yok olmuştur. 1980’de Akdeniz’de 1000 Akdeniz foku yaşarken bugün yalnızca 70-80’i hayattadır. 8 kuş, 17 memeli, 13 sürüngen ve hem karada hem suda yaşayan 7 canlı türü tehdit altındadır.
Kızıldeniz’den Akdeniz’e Süveyş Kanalı ve Cebelitarık Boğazı aracılığıyla 300 yabancı deniz organizması gelmiştir. Bilim adamları bunun bu yüzyılın en büyük çevre sorunlarından birini oluşturacağına inanmaktadır
__________________
İyi günler, bol güneşler dilerim.
Üstad Kaptan
Nuri DENİZ
İstanbul - 1949
İTÜ /Kimya ve İşletme Müh.


MAVİ FENER Çevrimdışı  
Sponsored Links
 

Sosyal Paylaşım


Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
Kamışın En Kalın Yeri. western222 Kamışlarla İlgili Herşey 1 02-03-2008 20:04
Tüm denizlerin hayat organı bulundu mufi Tabiatı ve Canlıları Koruma 5 07-10-2007 01:00
alabalık tutma yeri hakkında yardım gökhan TATLI SU AVI 0 24-04-2007 19:45
Jeolojik Devirlerde Balığın Yeri rüzgar2 TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER 0 28-12-2005 20:27


Saat 10:03.