810 gr gelen iddaa'lık mırmırım...

[discus]

Sitemize üye olduğum ilk zamandan hemen önce eylül ayıdı yanlış hatırlamıyorsam. Güzelbahçe yeni limanda büyüklerimle beraber oturmuş avlanıyordum. Su aşırı derecede durgun ve mevsim sıcaklığının epey üstünde bir pazar günüydü. Liman adım atılmayacak halde balıkçılarla dolmuştu. Gecede avlanmayı düşündüğüm için limanın hemen ucunda direğin altında yerimi almıştım. Hedef balık mırmır olduğu için 2 adet kamışımı hemen hazırlayıp mamaunla yemledip ve hiç durmadan suya bırakıvermiştim. Evvelki anımda anlattığım kısa makinası bozuk olan kamışımıda yer tutmak amacıyla direğin dibinden atmayı denedim. Ne olur olmaz diyerek onada yem takmıştım ama dedim ya alet bozuk olunca direk kayaların arasına düşü verdi. Bir iki asılmama rağmen çıkmayacağını anlayınca nasılsa yeri tutmak amaçlı attım ölece kalıversin dedim. Yakınımda Ferdi abim oturuyordu. Kendisi oranın halkından olup sabahları limana gelir elindeki eski oltaya suya atar sonrada limanın kenarına yerleşip sırtını yaslar ve yanında getirdiği vişne suyu renkli içeceğini yudumlamaya başlardı. Oltasına ogün nasibinde ne atlarsa gecesini onunla geçiridi. Ferdi abile havadan sudan sohbet ederken bir yandanda oltalarımı izliyodum ancak yaklaşık 2 saat geçmesine rağmen mırmırlar görünürde yoktu. Dedim ya hava çok yatıktı ve gereksiz sıcak bunaltmaya başlamıştı. Birden limanda bir koşuşturma başlamıştı. Limanın dış kısmında suda acayip bir çırpınma vardı ustalar zargana hareketi olduğunu söylemişti ve iç kısımda oturmaktan sıkılmış bir çok avcı dış kısımda yerini almaya başlamıştı ancak zarganalar atış mesafesinin epey dışındadı. Balığında olmayışından bende bu güzel manzarayı seyretmek amaçlı direğin kenarına duvarın üstüne çıktım. Topaçların suya vurmasından olsa gerekki zargana sürüsü atış mesafesine bir hayli yaklaşmıştı. Olayı bütün gücümle gözlemlemeye çalışıyordum ki birşeyin bacağımdan çekiştirdiğini hissettim. eğilip baktığımdaysa bacağımın dibinde duran bozuk makinalı benim oltadan başka hiçbirşey yoktu. Tekrar seyre konmuştumki tekrar biri sanki bacağıma dokunur gibi oldu bende birisi şaka yapıyo sanırım şimdi seni yakalarım diye içimden geçirerek olayı seyreder gibi yapıp bir yandanda ayağımı kesiyodum ki oda ne ikidir bacağıma değen benim kamışın ucudu. duvar kenarına yaslı olan kamışın ucu yavaşça öne doğru hareket etmiş sonrada aynı yavaşlıkta geri salınmıştı. Tam kamışa doğru hareketlenmiştimki birden takılı olduğu aklıma geldi ve amannnnn diyip tekrar seyre koyuldum ama arada kamışa bakmaktanda kendimi alamıyodum işte tam o bakışmalar esnasında birden kamışın arka kısmın yerden kesildiğini gördüm yaklaık kamış 7-8 cm yerden kalkmış ve küt diye tekrar yere oturmuştu.Ferdi abimin Serkan diye bağırmasıyla seyre daldığım kamışın üzerine bir hamlade atlayı verdim ve anında bir tasma. Ne yapacağımı şaşırmış durumdaydım oltanın ucu kayalıkların arasındaydı ki Ferdi abim ne duruyon sarsana dedi. Olmaz abi dedim olta takılı ama balık üstünde dedim. Ferdi abim ne takılısı be adam, içen benim misinayı şaşı beş gören sensin görmüyonmu misina suda nerede demesiyla makinaya baktığımda misinanın açıldığını farkettim ve başladım sarmaya ama nerde makina bilya dağıtmış durumda alman panzeri gibi ses çıkarıyo arkamdasa büyük bir gürültü hadi len serkan, yürü be koçum, çek artık şunu Şok geçirmiş gibi öylece olaya bakıyodum ve makinayı toplamaya çalışıyodum ki Ferdi abi kayalıklara atılıverdi misinamı tuttu ve başladı elle balığı çekmeye ve birden son bir hamleyle balığı kayalıkların üstünden iskeleye doğru atıverdi. Avına odaklanmış kedi gibi havada atladm balığın üstüne ve gözlerim boyoz gibi olmuştu.
tebrikler falan derken koluma yatmış olan balık için arkadaşlar başladı iddalaşmaya kimisi bir kilo gelir diyor kimisi 700 gr anca diyo ve sonunda dayanamayıp gönderdilar beni liman girişindeki markete koş Serkan tart şunu. Bende sanki emir bekliyormuşum gibi elimde balıkla doğru bakkala teraziye koydum ve tam 810 gr lık bir mırmır olduğunu gördüm. Aman yarabbi görseniz bendeki havaları kasıla kasıla elimde balıkla o sıcakta merkalı gözler arasında bir yürüyomki okadar olur. Tam arkadaşların arasına girdimki ağız birliği etmişcesine hepsi birde eeee demesiyle çağlayan gibi gürleyen bir sesle 810 gr diye bağırı verdim. Bağırdım bağırmasınada ferdi abi başladı oynamaya noluyo ya dedim gülüşlerin arasında ferdi 2 şişe daha meyva suyu kazandı dediler
Yardımının kazanca dönüşmesi benide çok sevindirmişti madem dedim şişeleri kazandın tavalıklarında benden olsun dedim ve daha önce yakaladığım balıklarıda Ferdi abime hediye ettim.
İşte anılarımdan çıkmayan hatıralarımdan biride bu olmuştur benim, hep aynı keyifle anarım...