Hiç Bilmediğimiz Bir Avlakta İlk Deneyimimiz...

[Necati ARAT]

Evet değerli dostlar..

Kamil ve Orhan abimiz geçen günlerde bana yaptıkları ziyarette, hafta sonunda çok güzel bir hava olacağını öğrenerek hep birlikte bir av gerçekleştirmek üzere kararlaştırdık..

İzmirden.......: Orhar abim, Serhat ve Yağız Kardeşlerim ve Ben...
Manisadan....: Halit, İrfan, Abdullah ve Kamil abilerimiz...

Nitekim cumartesi akşam 21:00'de bizler yola koyulduk. Manisadan gelecek abilerimiz ise Pazar günü Sabah 03:00'de Manisadan yola çıkacaklardı..

Yeni bir yer, Yeni bir macera için bilmediğimiz sakin bir yer arayışımız üzere Karaburun tarafında çok güzel bir koy bulduk. Küçük bir keşiften sonra kamp yerimizi belirledik ve kısa zamanda oltalarımızı deniz ile kavuşturduk.

İlk defa geldiğimiz ve olta attığımız bu yerde bakalım şansımız yüzümüze gülecekmiydi? Biraz uğraştan sonra çaylar demlendi yemekler yendi. Bu geçen zaman zarfı üzerinde oltalarda hiç bir hareket yoktu. Bunun üzerine Yağız kardeşimiz bulunduğumuz yerin 150 metre sağını denemek üzere bir iki olta takımı ile yer değiştirdi. 15 dakika geçmeder küçük bir karagöz ilk misafiriydi. Ancak karagözün küçük olması üzere ve arkasını düşünerek bissmillah deyip denize aynen iade ettik. Sonra ortak bir kararla kamp yerinin buraya taşınmasını kararlaştırarak malzemeleri oraya taşıdık. Bir zaman geçmişti ki bir sinyal ben aldım ve tasmayı attım. Benimkide bir Karagöz sirkülere uygunluğu gözden geçirilerek Balığı bu sefer misafirimiz olmak üzere yanımıza aldık. Sonrasında Güneşin doğumuna kadar hiç bir kıpırtı yaşamadık.. Manisadan misafirlerimizde Bulunduğumuz yeri bulmuş, onlarda kampa ulaşmıştı. Geldiklerinde, çaylar hazırdı. Bir kaç bardak çay içip muhabbetin iki belini kırdıktan sonra onlarda yerleşmek üzere bizim diğer bir tarafımıza gidip oltalarını deniz ile buluşturdular..

Yaklaşık saat 09:00 a kadar yine bir kıpırtı olmamıştı. Güneş tam arkamızdan doğup güneş ışığı hala bizim olta mesafemizi aydınlatmamış, hala gölgedeydik. İçimden geçen; Güneş eğer birazdaha yükselip olta mesafelerimizi aydınlatırsa balık alabileceğimizi düşünüyordum ki bu düşüncemdede yanılmadım. Saat 10:15 civarı ilk sağlam vuruşta ilk misafiri kıyıya aldım. Yağızın uzak olması itibari ile resim yada video çekemedik..
Bunun sevinci ile hemen Manisalı abilerimizin yanına giderek, hem onların durumunu öğrenmek hemde balığın olabileceğini düşünerek yanlarına vardım. Abilerimizde boş durmamış bir karagöz bir sargoz ile açılışı yapmışlardı bile. Geri geldim ve olta yemlerini tazeliyerek tekrar beklemeye koyuldum. Güneşin tepeye doğru yaklaşması, Bahardan kalma bir hava, sıcak ve gece uykusuzluğunun üzerine iyice rehavet çökmüştü. Arkadaşların yanıma gelerek muhabbete koyulmamız biraz uykuyu dağıtmıştı ki sıkı bir vuruş üzerine oturduğum yerden tasmayı çalıverdim muhterem Paşanın ağzına, Yağız kardeşim bu sefer yanımdaydı. Hemen kamerayı açıp çekime başladı. Birinci misafirimiz yaklaşık 2 saatten beri yanlız ve canı sıkılmaya başlamıştı ki, akrabası büyük Paşayı yanına koyuverdik, Amca oğlu Karagöz beyle muhabbetlerini koyulaştırmaları için.

Öğlen olup karnımız acıkmıştı, Hepimiz bir araya gelerek yemek hazırlıklarına başladık.

Aşcı : Halit abi
Aşcı Yamağı : Abdullah abi

Günü Menüsü (8 kişilik): 1 Adet büyük bir kangal Afyon sucuğu, 1 paket margarin, 20 yumurta, 10 ekmek...
Tatlı: 1 kg helva..

Yemek hazırlığı bitip sofraya oturduğumuzda, Tatlı bir sohbetle Gülüş cümbüş yemeğimizi yiyip karınlarımızı iyice doyurduk.

Yaklaşık Pazar 14:00 civarı ava son verip toplanma kararı alıdık. Manisalı abilerimiz akşam suyunu yapıp cıkacaklarını belirtikleri içinde onlarlada vedalaşıp, helalleşip av maceramızı sonlandırdık..

Şimdi sizlerle Bu güzel günün Resimlerini paylaşmak istiyorum..
Bazı resimlerde oynama yaparak daha eğlenceli bir hale getirmeye çalıştım umarım beğenirsiniz..

Resimlerde sadece ve sadece eğlenme amaçlı oynanmış olup
SÜRÇÜ LİSAN EDERSEM AF OLA..

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

BUNLARDA KAMİL HOCAMIN MAKİNADAN..