Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > SOHBET ve EĞLENCE > SAĞLIK

SAĞLIK Sağlık konusunda herşey.




Yanıtla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 03-01-2006, 02:01   #1
Epidermoid_Karsinom
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan Ilkyardim

İLKYARDIM : Kazaya uğrama,aniden hastalanma gibi sağlığı bozulmuş bir kişiye olay yerinde mevcut imkanlarla sağlık bilgisi ve beceriye sahip herkes tarafından yapılan geçici tıbbi müdahaleye ilkyardım denir.
İLKYARDIMIN TEMEL İLKELERİ ;

1- Tanı

2- Tedavi

3- Taşıma
İLKYARDIM YAPAN KİŞİDE BULUNMASI GEREKEN ÖZELLİKLER;

a) Yeterli bilgi ve beceriye sahip olmalıdır.

b) Gerekli müdahaleleri çabuk,zamanında ve doğru olarak yapabilmeli.

c) Durum değerlendirmesini çok iyi yapabilmeli.

d) Çevre imkanlarından çok iyi şekilde faydalanabilmeli.

e) Soğuk kanlı ve telaşsız olmalı.

f) Tıbbi tedaviye temel teşkil edecek bilgileri eksiksiz toplayabilmeli.(anamnez)

g) Kazazedeye ve çevresine güven verebilmeli.

h) Sınırlarını bilip gereksiz ve riskli müdahalelerden kaçınmalı.

İLKYARDIM DA ÖRGÜTLENME;

224 SAYILI Sağlık hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi hakkındaki ve şuandaki örgütlenme modeline göre,bütün yurt sahasına yayılmış sağlık evi,sağlık ocağı,devlet hastaneleri,Hızır acil servisler(112),gezici acil servisler,üniversite hastaneleri,SSK hastaneleri,özel hastane ve poliklinikler vb. merkezler ilkyardım hizmeti veren örgüt ve kuruluşlardır.

ULUSLAR ARASI İLKYARDIMI VE KART TAŞIMAYI GEREKTİREN HASTALIKLAR;

1- Epilepsi (sar’a) : Mavi,beyaz ve sarı renklerden meydana gelmiş emaye bir rozettir. Epilepsi kartı sarı renkli üzerinde siyah renkle yazılmış “Epilepsim var” ibaresi vardır.

2- Astım kolyesi : Sarı renkte olup üzerinde “Astım” yazısı bulunur.

3- Hemofili kartı : Kanama riskini belirten ibareyle kan gurubu yazılıdır.

4- Diyabet kartı : Beyaz renkli olan kartta dikine iki adet pembe çizgi bulunur. Kartın üzerinde “Şeker hastalığım var” yazısı bulunur.

5- Kalp hastalığı kolyesi : İki cm çapında turuncu renkli ve plastikten yapılmış kolye üzerinde “Kalp hastalığım var” yazısı bulunur.

6- Kalp pili (pace-maker) olan hastalar için kart : Kart üzerinde ana dil dışında uluslar arası geçerliliği olan iki adet daha dille yazılmış “Kalp pili taşıyorum” İbaresi vardır.

7- İlaç alerjileri : Kişinin alerjisinin olduğu ilaçlar ve ilaç grupları yazılı olan kartı.

İLKYARDIMIN HEDEFLERİ ;

A) Can desteği sağlamak

B) Solunum yada dolaşım desteği sağlamak

C) Şoku önlemek

D) Yarayı dış etkenlerden korumak

E) Kazazedeyi uygun yere taşımak,sıcak tutmak ve uygun pozisyon vermek

İLYARDIMIN A B C ‘si ;

1- Hava yolunun açılması (Airvay)

2- Solunumun sağlanması (Breathing)

3- Dolaşım etkinliğini sağlama ( Circulation)

DURUMUN KÖTÜLEŞMESİNİ ENGELLEYEN UYGULAMALAR ;

- Kanama varsa durdurulmalı

- Gerekli sargılar yapılmalı

- Kırıklar sabitlenmeli

- Hastaya uygun ve rahat bir pozisyon verilmeli (şok-koma)



*** ŞOK ****

ŞOK ; Doku ve hücrelerin kanlanmasının ve kan dolaşımının bozulmasına bağlı olarak bir çok hayati olayın ortadan kalkması durumuna şok denir.

ŞOKU MEYDANA GETİREBİLEN OLAYLAR ;

- Şiddetli kanamalar

- Şiddetli ağrılar

- Şiddetli travmalar,yaralanmalar

- Geniş yanıklar

- Şiddetli alerjiler (Anaflaksi)

- İleri derecede elektrolit ve sıvı kayıpları

- Ağır seyreden akut enfeksiyonlar

- Beyin omurilik hasarları

- Zehirlenmeler

- Elektrik çarpmaları

- Anestezik maddeler

- Bazı hastalıklar (Miyokart enfarktüsü,kalp yetmezliği)

- İleri derecede hormonal bozukluklar

- Ani korku,heyecan.

ŞOKLARDA GENEL BELİRTİLER;

Olay yerinde sessiz.,şuursuz,hareketsiz bir şekilde yatan kazazedenin şokta olma ihtimali fazladır.

* Cilt soğuk,nemli ve soluktur.
* Bitkinlik halsizlik
* Uç noktalarda morarma
* Şuur bulanıklığı
* Nabız süratli (140) fakat zayıftır,zor hissedilir
* Solunum hızlıdır
* Kan basıncı düşmüştür.(sistolik kan basıncı 6’nın altına inerse böbrekler kanı süzemezler)
* İdrar miktarı azalmıştır (Oligüri)
* Gözler göz çukurlarına doğru çökmüştür.
* Bulantı kusma olabilir.

ŞOKLARDA GENEL İLKYARDIM ;

- Kazazedenin yeri uygun değilse uygun yere taşınır.

- Kemer,kravat gibi sıkı olan yerler gevşetilir

- Öncelikle solunum ve dolaşım fonksiyonları kontrol edilir. Solunum durduysa suni solunum,kalp durduysa kalp masajı,kanama varsa kanama durdurulur.

- Çevreden yardım istenerek ilgili sağlık merkezlerinden yardım istenir.

- Kalabalığa ve paniğe engel olunur.

- Beyine giden kan akımı kolaylaştırmak amacıyla şok pozisyonu verilir.(kafa,göğüs ve karın bölgesindeki kanamalardan dolayı oluşan şoklarda şok pozisyonu verilmez.)

- Kazazedenin üzeri örtülür.

- Şuur bulanıksa su dahil ağızdan hiç bir şey verilmez

ŞOK ÇEŞİTLERİ VE ÖZEL İLYARDIM;

1) Nörojenik (sinirsel) şok ; Şiddetli ağrı,ani korku-sevinç-heyecan gibi olayların sinir sistemini olumsuz yönde etkilenmesiyle ortaya çıkan bir şok çeşididir. Genel şok ilkyardımı yapılır.

2) Anafilaktik (allerjik) şok ; Tetanos serumu,penisilin,arı sokması gibi sebeplerle meydana gelen,vücudun gösterdiği aşırı duyarlılık reaksiyonu sonucu ortaya çıkan şoktur. Anafilaktik şokta genel şok belirtilerinin yanında enjeksiyon yerinde kızarıklık,kaşıntı,kabarıklık,su toplama, döküntü, solunum güçlüğü,boğulma hissi görülür. İlkyardım; genel şok müdahalelerinin yanında,imkan varsa Oksijen,Adrenalin(0,1 – 0,25 – 0,5 mg) cilt altı yoluyla , antihistamin ve kortikosteroidlerden birisi İ.V yolla enjekte edilmeli. Bunun yanında analeptik ilaçlar,kalsiyum,lobelin,kardiotonik ilaçlar ve İ.V sıvı tedavisi uygulanır.

3) Hipovolemik şok : Geniş yanıklar ileri derecede sıvı elektrolit ve sıvı kaybı,ağır yaralanmalar,şiddetli kanamalar sı-onucu ortaya çıkan şok şeklidir. Kanama vücut dışında olabileceği gibi vücut içinde de olabilir.(peptik ülser sebebiyle mide delinmeleri,künt travma sonucu karaciğerin yırtılması). Vücut toplam kan miktarının (ortalama 5 litre) % 15-20 ‘inin kaybına tahammül edebilir bunun üzerindeki akut kan kayıpları hemorajik şoka yol açar. Toplam kan hacminin % 21-40 ‘ı kaybedilirse biraz daha ağır şok tablosu,% 41 ‘inden fazla kaybedilirse kısa sürede ölüme götüren tablo oluşur. Akut olarak vücut ağırlığının % 15’ini teşkil edecek sıvı kaybı olursa yada toplam vücut ağırlığının % 15 -20 ‘si yanarsa Hipovolemik şok meydana gelir. İlkyardım ; kanama varsa kanama durdurulur ve kaybedilen sıvının yerine sıvı konması (% 9 sodyum klorür,isolyt,ringer laktat vb.) ile sıvı ihtiyacını karşılayan % 5 dekstroz solüsyonları vakit geçirilmeden uygulanır. Ayrıca kan plazması ve tam kan transfüzyonu vakanın özelliğine göre uygulanır.

4) Kardiyojenik şok : Akut Miyokart enfarktüsü, ileri derecede aritmi ve kalp yetmezliği gibi çeşitli sebeplere bağlı olarak kalp debisinin büyük ölçüde bozulmasıyla karakterize bir şok çeşididir.

5) Septik şok (toksik şok) : Zehirlenmeler,ağır seyreden bazı enfeksiyonlar gibi sebeplerle meydana gelen bir şok şeklidir. Özellikle Gram negatif bakterilerin yol açtığı enfeksiyon hastalıklarının ( böbrek akciğer ,periton iltihapları gibi) seyri sırasında septik şok görüle bilmektedir. Septik şok öncesi dönemde okun genel belirtilerinden vücut sıcaklığının düşmesi yerine septik şokta vücut sıcaklığı yükselir. İlkyardım; genel şok müdahalelerinin yanında antibiyotik tedavisi,antitoksin uygulaması,İ.V sıvı tedavisi,kortikosteroid uygulaması yapılır.



*** BİLİNÇ KAYBI VE KOMA ***

Bilinç kaybının nedenleri; Kafaya gelen darbeler,beyin kanaması veya beyin sarsıntıları,beyin tümörleri,menenjit,yüksek dozda hipnotik ve sedatif ilaçların alınması,Anestezik maddeler,aşırı alkol alımı,bazı hastalıklar(siroz-üremi-diyabet) koma ve bilinç kaybına neden olabilir. İlkyardım ; Hava yolu açılır,solunum varsa koma pozisyonu verilir yoksa suni teneffüs yapılır,kalp durmuşsa kalp masajı yapılır,ayakları yerden 35-40 cm yükseltilerek kanın beyne daha rahat ulaşması sağlanır.



NEDENİ BİLİNMEYEN KOMALARIN HEPSİNDE İLK OLARAK KANDA ŞEKER ORANININ EKSİKLİĞİNE BAĞLI KOMA GİBİ TEDAVİ UYGULANIR.

*** YARALAR ***

Yara ; Vücut dokusunun bütünlüğünün bozulmasına yara denir.

YARA ÇEŞİTLERİ ;

1) KESİK YARA ; Bıçak,jilet gibi kesici aletlerin neden olduğu yaralar. Kesikliğin derinliğine bağlı olarak damarların tahribatı ile kanamalara,sinir kas ve tendonların kesilmesi ile felç hali,his ve hareket bozuklukları görülebilir.

2) DELİCİ YARA : Şiş,çivi gibi delici cisimlerle meydana gelen derin doku ve organlarda tahribat yapabilen bir yara şeklidir. Enfeksiyon gelişimi delici yaralarda daha çabuk ve sık gelişir.

3) EZİK YARA ; Ağır,künt ve ezici cisimlerle meydana gelen yaralanma şeklidir. Yara kenarları düzensiz olup parçalıdır. Bu tür yaralanmalarda enfeksiyon gelişme riski çok fazla olmaktadır bunun için önlemler derhal alınmalıdır.

4) YIRTIK VE PARÇALI YARALAR ; Teneke parçası,dikenli tel vb cisimlerle veya hayvan ısırması sebebiyle oluşabilen yaralardır.

5) ATEŞLİ SİLAH YARALANMALARI ; Tabanca,tüfek gibi ateşli silahlarla meydana gelen yaralanma şeklidir. Merminin giriş deliği küçük ve düzgün varsa çıkış deliği geniş ve parçalıdır.

YARALANMALARDA İLKYARDIM;

- Eller temizlenmeli

- Asepsi ve antisepsi kurallarına mümkün mertebe uyulmalı

- Yara etrafı kıllı ise temizlenmeli

- Müdahale esnasında kazazede ayakta tutulmamalı

- Yara içinde toz-torak vb cisimler varsa antiseptik solüsyonla temizlenmeli

- Temizleme işlemi içten dışa doğru yapılmalı

- Açık yaranın iç kısmına kesinlikle tentürdiyot sürülmemeli(povidon iyot,mersol kullanılabilir)

- Yara içindeki saçma,mermi çekirdeğine,kemik parçalarına kesinlikle dokunulmamalı)

(0-6 saat içinde sağlık merkezine gelen yaralar temiz kabul edilir ve primer sütur uygulanabilir.

7-12 saat içinde gelen yaralar enfeksiyon açısından şüpheli yaralar olarak kabul edilir.

12 saatten daha geç gelmiş yaralar kirli olarak kabul edilir primer sütur uygulanmaz.)

- Yara üzerine direkt olarak pamuk konmamalı

- İmkan varsa yara üzerine buz kompleksi yapılmalı

- Yaradan kemik ucu çıkmışsa simit sargı uygulanmalı

- Ateşli silah yaralanmalarında merminin giriş ve çıkış deliği kapatılmalıdır.

GÖZ YARALANMALARI ;

Göz kolay zarar gören bir yapıdadır. Göze yabancı cisim saplanması durumunda kesinlikle çıkartılmaya çalışılmamalıdır. Göz kapağı içerisine yabancı cisim kaçması halinde göz kapağı bükülerek temiz bir bez yardımı ile çıkartılmalı. Eğer göz yuvasından dışarı çıkmış ise serum fizyolojik ile ıslatılmış sargı bezi ile kapatılarak en yakın sağlık merkezine gidilmeli.

GÖĞÜS YARALANMALARI;

Göğüs duvarının yaralandığı yaralanmalarda göğüs içerisinde kanama varsa hasta yarı oturur pozisyona alınır. Göğüste saplanmış yabancı cisim varsa kesinlikle çıkartılmamalı. Göğüs üzerinde delik varsa ve emici bir ses geliyorsa delik temiz bir sargı bezi ile kapatılmalıdır yapılmadığı taktirde akciğerler küçülür ve solunum kapasitesi azalır. Bazı durumlarda ise hava vücut içinde kalır ve geri atılamaz böyle bir durum görülürse tıkanan delik açılmalıdır.

YÜZ YARALANMALARI ;

Yüz yaralanmaları yanma,patlama veya doğrudan darbeler sonucu şeklinde oluşmuş olabilir. Yüz yaralanmalarında buyun kırığı riski unutulmamalıdır.

*** PANSUMAN VE SARGILAR ***

Pansuman ; Steril maddelerle yapılan,mikroorganizmalar da dahil olmak üzere her türlü dış etkilere karşı yarayı koruma,yarada oluşan ifrazatı emme gerektiğinde de yaraya ilaç tatbik etme amacıyla yapılan ve yarayı kapatma esasına dayanan uygulamalara pansuman denir.

PANSUMAN ÇEŞİTLERİ ;

- Koruyucu pansuman : Enfekte olmayan temiz yaraları dış etkilere karşı koruyan pansumanlardır.

- Emici pansuman : Yarada meydana gelen akıntıyı,cerahati emme amacıyla kullanılır.

- Basınç yapıcı pansuman : yarada kanamayı durdurma,şişliği ve ödemi önleme amacıyla kullanılan bir pansumandır. Basınç yapıcı pansumanlar burkulmalarda da kullanılır.

- Yaş pansuman : Yaraya sıvı ilaç tatbik etmek,yaranın nemliliğini sürdürmek yaraya sıcak yada soğuk tatbikat yapma amacıyla kullanılan bir pansuman şeklidir.

Sargı :Uygulanan pansumanı tespit etmek,basınç uygulamak,organı desteklemek yada hareketini engellemek amacıyla kullanılan sert yada yumuşak materyale sargı denir.

SARGI ÇEŞİTLERİ ;

- Silindir Sargı : Spiral sargı da denilen silindir sargılar değişik genişlikte 82,5 – 15 cm) ve uzunlukta (1 – 1,5 m) olup yumuşak materyallerden yapılmış,rulo biçimindeki sargılardır.

- Üçgen sargı : Patiska,keten yada benzeri kumaştan yapılmış üçgen biçimindeki bir sargıdır.

- Özel sargılar : bazı özel durumlarda diğer sargılardan farklı olarak özel amaca yönelik olarak hazırlanırlar.

Atel : Herhangi bir vücut bölgesini hareketsiz hale getirmek istediğimizde kullanılan desteklerdir.(alçı)

*** KANAMALAR ***

Kanama : Damarlarda dolaşan kanın çeşitli sebeplerle damar dışına çıkmasına kanama (hemoraip) denir. Vücut ağırlığının yaklaşık % 75’i veya 1/13’ü kandır. Vücuttaki kan miktarının % 20 ‘i akut olarak kaybedilirse hemorajik şok görülür.

Vücudun tabi boşluk ve yollarından kan gelmesine özel isimler verilir;

- Epistaksis : Burun Kanaması

- Hematemez ; Sindirim sistemindeki kanamanın ağız yoluyla gelmesi

- Hematüri : idrar yoluyla kan gelmesi.

- Melena : Sindirim yollarında ki kanamanın anüs yoluyla gelmesi.

- Menoraji : Adet zamanı dışında uterus kanaması.

- Otore : kulaktan kan gelmesi.

- Sistoraj : mesaneden kan gelmesi.

Kanama sadece travma sonucu meydana gelmez. Bazı hastalıklar (peptik ülser,TBB) ,kanın pıhtılaşma sorununun olması ( hemofili,lösemi),damar çeperindeki defekt (zayıf nokta),yüksek tansiyon kanama sebepleri arasında gelir.

KANAMA ÇEŞİTLERİ ;

1) Damarlara göre kanamalar ;

- Kılcal damar (kapiller) kanaması ; Kaybedilen kan miktarı fazla olmayan bu kanamada, kanın rengi kırmızı olup yaradan tomur tomur sızarak akar.

- Toplar damar (vena)kanaması ; Kanın rengi koyu kırmızı olup,kan yaradan fışkırmadan aynı düzeyde akar.

- Atardamar (arter) kanaması ; kanın rengi açık kırmızı olup yaradan kalbin atış ritmine göre kesik kesik fışkırır tarzda akar.

2) Görünüşlerine göre kanamalar ;

- Dış kanamalar ; Gözle görünen vücut dışı kanamalardır.

- İç kanamalar ; kanın karın boşluğu,göğüs boşluğu gibi vücut içerisine akarak oluşan kanamalardır.

KANAMALARDA İLYARDIM ;

A) Kanama durdurucu metotlar;

* Parmakla basınç yapmak ; Daha çok kılcal damar kanamalarında kullanılır. Yöntem temiz el ile veya temiz tampon ile uygulanır. Yara üzerindeki pıhtı kaldırılmamalı.
* Basınç yapıcı pansuman ; yara üzerine sargı bezi,tampon vb konduktan sonra sargı beziyle sıkıca bağlanarak yapılır.(sargı bezi kan dolaşımını durduracak derecede sıkılmamalıdır.)
* Soğuk tatbikat (buz) ; buz damarları daraltarak kanamayı azaltıcı,durdurucu etki yaratır.
* Kanayan bölgenin kalp seviyesinden yukarı tutulması ; Kan kaybı hissedilir derecede bu metotla azalır.
* Damar köklerine basınç yapma ; atardamarlar genel olarak derinde bulunur. Fakat bazı bölgelerde yüzeyden geçer işte bu bölgelerde atardamar parmak ile kemik arasına sıkıştırılarak kanama azaltılır. Bu metot şu noktalarda uygulanabilir.

o Şakak basınç noktası

o Kulak önü basınç noktası

o Boyun(şah damar) basınç noktası

o Köprücük kemiği altı basınç noktası

o Üst kol basınç noktası

o Kasık basınç noktası

* Turnike (sıkıcı sargı) uygulaması ; Ciddi atar damar kanamalarında,diğer metotlarla kanamanın durdurulamadığı durumlarda kullanılan bir yöntemdir. 2-3 cm enliliğinde bez,kravat,mendil,lastik vb maddeler ile yapılabilir.(tel ,kablo kullanılmaz). Turnike kesinlikle tek kemik üzerine uygulanır. Bu amaç ile dirsekle omuz arasına – diz ile kalça arasına uygulanır.

Turnike uygulamasında dikkat edilmesi gereken noktalar;

- Turnike tek kemikli bölgelere uygulanır

- Turnikede eşarp,mendil,kravat lastik gibi maddeler kullanıla bilinir.

- Turnikenin altına mendil gazlı bez konması faydalı olur.

- Turnike eklem bölgesine uygulanmaz

- Turnikenin uygulandığı saat ve zaman not edilir. “T” işaretli etiket hastanın üzerine iliştirilir.

- Bağlana turnike 20 -25 dakika aralıklarla gevşetilmelidir.(gevşetilmez ise kangren oluşabilir.)

- Kol veya bacak kopması gibi durumlarda turnike kesinlikle gevşetilmemelidir.

- Turnike en fazla iki saat uygulanır.

* Kanamayı durdurucu (hemostatik) ilaçlar kullanılması ; Traneksamik asit,tramboplastin,aprotinin,K vitamini,kalsiyum,adrenalin gibi ilaçlar hemostatik etkili ilaçlardır. Sadece bu ilaçlarla kan durdurulması etkili değildir bunlarla beraber diğer metotlarda kullanılmalıdır.
* Kanayan damarı bağlama ; Kanayan damar ucu bulunup tespit edilerek katgüt ile bağlanır.
* Kanayan damarı hemostatik pens ile sıkma ;kanayan damarın bulunup pens ile sıkılması esasına dayalıdır.

İÇ KANAMA BELİRTİLERİ ;

a) Halsizlik,bitkinlik,baygınlık hissi

b) Huzursuzluk,ölüm korkusu

c) Bulantı,bazen kusma

d) Soğuk,soluk nemli deri

e) Uç noktalarda morarma

f) Susuzluk hissi

g) Hava açlığı,boğulma hissi

h) Hipotansiyon

i) Süratli fakat zayıf nabız

j) Kulak uğuldaması

k) Süratli solunum

l) Kanın dışarı akması (hemoptizi,hematemez,melena)

m) Şok ve şok belirtileri görülür.

İÇ KANAMALARDA İLKYARDIM ;

· Kazazede sırt üstü ve başı sağa yada sola gelecek şekilde yatırılır.

· Yeterli solunum ve dolaşım desteği sağlanır.

· Solunum yolu sürekli olarak açık tutulur.

· Şok karşı önlemler alınır.

· Kazazede sarsmamalı mümkünse hareket ettirilmemelidir.

· Ağızdan su dahil hiçbir şey verilmez

ORGANLARA GÖRE KANAMALARDA İLYARDIM ;

1- BURUN KANAMASI ( Epistaksis) ; Yüksek tansiyon,travma,pıhtılaşma sorunları,rinit vb bazı enfeksiyonlar sonucu meydana gelebilir. İlkyardım ; burun kemiğinin alt kısmına parmakla 5-10 dk basınç yapılır,hasta sümkürmemeli,konuşmamalı ve burundan nefes almalıdır,baş öne eğilmemeli dik tutulmalı,hasta oturamayacak durumda ise yatırılabilir başının altı desteklenmelidir,inatçı kanamalarda buruna gaz tampon konmalı imkan varsa tampona adrenalin,trombin gibi hemostatikler emdirilmeli(gerekirse burun ön tampon uygulanır),soğuk tatbikat yapılmalı. 24 saat ve üzeri kanamaya devam eden kanamalarda damar tespit edilerek koterize edilmelidir

2- AĞIZ(Dişeti,dil,yanak) KANAMALARI ; Ağız içi kanamaların mide kanamalarıyla karıştırılmaması gerekir. Ağız içi kanamalar genellikle diş çekimi sonrası oluşan kanamalar vb nedenlerden dolayı oluşan kanamalardır. İlkyardım ;kanayan diş eti üzerine tampon konarak diş ile sıkılabilir,hasta konuşmalı,soğuk tatbikat uygulanmalı.

3- KULAK,KULAK YOLU KANAMAMALARI ; Kulak yolu kanamaları tahriş veya enfeksiyon sonucu oluşur. Beyin kanaması sonucu oluşan kanamalar enfeksiyon ve tahriş yolu ile oluşan kanamalardan ayrılmalıdır(Beyin kanaması sonucu oluşan kanamalarda kanın içerisinde beyin omurilik sıvısı da olduğundan akan kan pamuğa bulaştığında farklı renk alır.) beyin kanaması sonucu oluşan kulak kanamalarında kulağa tampon yapılmaz,kanamayı engellemeyecek şekilde emici tampon yapılabilir.

4- BEYİN KANAMASI ; Beyin kanaması sadece travmalara bağlı olarak değil;yüksek tansiyon güneş çarpması gibi nedenlerden dolayı da oluşabilir. Kanama kulak yoluyla olabileceği gibi travma varsa travmadaki bölgeden bazen de iç kanama şeklinde olur(çeşitli büyüklüklerdeki hematomlar). Şuurun değişik derecelerde bozulması en önemli belirtiler arasında gelir. Bunun yanında kan basıncı artar nabız ve solunum yavaşlar,ateş artar. Genel ilk yardım müdahalesi yapılır.

5- MİDE KANAMASI ; Mide kanaması çoğunlukla peptik ülser sonucu oluşur. Ayrıca travmalar da kanamaya sebep olabilen nedenler arasında gelir. Ağızdan kusma şeklinde gelen kan hematemez koyu kahve telvesi şeklindedir. Epigastrik bölgedeki hassasiyet,dışkıdan kan gelmesi peptik ülser sonucu oluşan kanama sebeplerindendir. Kan kusan hastalara ağız yoluyla bir şey verilmez. Kazazedeye ağızdan buz yutturula bilinir.

6- AKCİĞER KANAMASI ; Öksürükle açık kırmızı renkli gelen kan akciğer kanamsı belirtisidir. Ağız yoluyla gelen kan köpüklü olabilir. Şoka karşı tedbir alınarak genel ilkyardım kuralları uygulanır.

7- HEMORROİD (BASUR) KANAMALARI ; Anüs bölgesindeki venlerin anormal olarak genleşip meme şeklinde şişmesi ve patlamasıyla oluşan kanamalardır. Sıcak tatbikat ve diyet yapılmalı.

8- GENİTAL ORGAN KANAMALARI ; Kadınlarda düşükler travmatik yırtıklar çok tehlikeli kanamalara sebep olabilir.

*** SOLUNUM SİSTEMİ İLE İLGİLİ İLKYARDIM ***

Solunum,organizma ile çevresinde olan meydana gelen bir gaz alışverişi olayıdır. Yetişkin bir kişi bir soluk almada 500cc oksijen alınır aynı miktarda da geri verilir. Yetişkin bir insan 1 dakikada (istirahat halinde) 12-18 bebeklerde 20-30. çalışma esnasında yetişkin 24-26 bebekler ise 45-50 soluk alır verir.

Oksijen eksikliğinden en çok etkilenen beyin hücreleridir. Ortalama olarak 3 dk oksijensizlik durumunda ölürler. 3 dakikadan sonra kalpte durduysa ve tekrar kalp, kalp masajıyla çalıştırılırsa tüm organlar çalışmasına devam eder ancak beyin hücreleri öldüğü için bitkisel hayat denen olay gerçekleşir.

ASFİKSİ ; Çeşitli sebeplerden dolayı meydana gelen,kanda oksijen oranın düşüp karbondioksit seviyesinin ileri derece yükselmesine bağlı olarak oluşan tabloya asfiksi(Boğulma) denir.

BELİRTİLERİ;

- Kanda karbondioksit miktarının aşırı artışına bağlı olarak solunum hızlanır

- Dispne (solunum güçlüğü)

- Bitkinlik,halsizlik,baygınlık hissi

- Uç noktalarda morarma

- Soğuk terleme

- Göz bebeklerinde genişleme

- Şuur kaybı.

HEMLİH UYGULAMASI;

Boğaza kaçan yabancı cismin el ile çıkarılamadığı durumlarda uygulanır. Kazazedenin arkasına geçinir,ilkyardımcı kollarını kazazedenin beline dolar bir elinin baş parmağını çıkıntı yapacak şekilde sıkar ve elini göğüs kafesinin alt bölümüne gelecek şekilde yerleştirir. Diğer elini de bu sıktığı elin üzerine alarak basınç yapılır bu uygulama akciğerlere basınç yapacağından kaçan yabancı cisim çıkacaktır. Kazazede yerde yatıyorsa aynı hareket hasta yüzükoyun yatarken gerçekleştirilir.

SUNİ TENEFFÜS UYGULAMA METODLARI ;

Her türlü sebepten dolayı solunumun durması durumunda suni teneffüs uygulaması yapılır. Solunum sayısının 1 dakikada 6’nın altına inmesi veya 50’nin üzerine çıkması bir türlü asfiksidir.

1) Ağızdan ağza Suni Teneffüs ; Bir elle çeneden tutulup ağız açılır ,baş bir miktar geriye alınır,diğer elle burun delikleri kapatılır, ilkyardımcı kazazedenin ağzını kapatacak şekilde ağzını yaklaştırarak 500m³ havayı teneffüs eder. Daha sonra ilkyardımcı 3 defa derin nefes alarak işlem tekrarlanır. Bu tekrarlama 4 defa yapıldıktan sonra normal ritme geçilir. (1 dakikada 12 defa(5 sn 1) )

2) Holger Neilson usulu suni teneffüs ; Kazazede yüzüstü yere yatırılıp,başı yana çevrilir elleri yastık gibi başının altına konur. İlkyardımcı kazazedenin baş tarafına geçerek iki elinin avuç kısımlarını kazazedenin kürek kemiği bölgesi üzerine konur. Bu hareket aynı zamanda ekspirasyon da sağlar.

3) Şefer usulü suni solunum : kazazede yüzükoyun yatırılır ilkyardımcı kazazedenin ayak kısmına geçer ellerini bel kısmına yerleştirerek vücut ağırlığını bel kısmına 2-2,5 sn kadar verir bu işlem 1dakikada 12-15 defa tekrarlanır.

*** DOLAŞIM SİSTEMİ VE KALP MASAJI ***

Harici kalp masajının esası; Duran kalp kanı pompalama görevini yapamaz bu sebeple dışarıdan yardım edilmesi gerekir.

KALP MASAJININ UYGULANMASI :

Olay teşhis edilir edilmez hemen uygulamaya geçilir.(Çalışan Kalp’e kalp masajı yapılmaz). Hasta düz sert yüzeye yatırılır el ayasının sert kısmı kaburgaların orta kısmında bulunan göğüs kemiğinin 1/3 alt kısmına konur. Diğer el ile üzerine destek yapılarak vücut ağırlığı göğüs kafesini 3-5 cm içeri bastıracak şekilde ritmik olarak 5 saniyede 1 defa yapılmalıdır. Kalp çalışmaya başladığında uygulamaya son verilir. İlk yardımcı yalnız ise hastaya 1 defa nefes verdikten sonra 5 kalp masajı yapmalıdır fakat bu uygulama yorucu olacağından 2 defa suni solunum yaptıktan sonra 15 defa kalp masajı yapmalıdır. Yasal olarak kalp masajı ve suni solunum 1,5 saat uygulanır.

*** TRAVMALAR ***

Travma ; Organizmada doku harabiyetine sebep olabilen her türlü etkene travma denir.

Görünüşlerine göre travmalar ikiye ayrılır;

1) Açık Travmalar ; Travmanın deri bütünlüğünü bozduğu travmalardır.

2) Kapalı travmalar ; Sivri,keskin olmayan geniş yüzeyli cisimlerin sebep olduğu travmalardır. Deri altı ve daha derin kısımlarda damarlardaki zedelenme yada yırtık sebebi ile kanamalar,kanama sonucu ekimoz ve hematomoz meydana gelir.

- Ekimoz : Deri içerisinde yada deri tabakasında küçük çaplı kılcal damarların yırtılması ile epitel doku arasına kan sızması sonucu oluşan renk değişikliğine ekimoz denir.

- Hematom : deri altı veya daha derin dokularda büyük damarların yırtılması sonucu toplanan kan kitlesine Hematom denir.

AKUT BATIN TRAVMALARI ;

Akut batın ; Karın içerisindeki organların her hangi bir sebep ile zedelenmesi olayına denir.

a) Künt Karın Travması : Sivri keskin olmayan geniş yüzeyli cisimlerle meydana gelen yaralanmalardır. Belirtiler ; Karında ağrı,hassasiyet,barsak seslerinin azalması, ekimoz, karında kitle, hipotansiyon, bulantı, kusma, baygınlık hissi, şok ,zayıf nabız.

b) Peretre karın travması : Bıçak , şiş gibi sivri ve kesici cisimlerle meydana gelen yaralanmalardır. Bazen de karın içindeki organlar dışarı çıkmış olabilir. İlkyardım : solunum ve dolaşım desteği sağlanır , su dahil ağızdan hiç bir şey verilmez , ağrı kesici verilmez , dışarıya çıkan organlar varsa müdahale edilmez, steril bir beze serum fizyolojik dökülerek yara üstüne serilerek basınç yapmadan sarılır.

*** KIRIKLAR ***

Kırık : Travma,adale kasılmaları ve bazı hastalıklar sebebi ile kemik bütünlüğünün bozulmasına kırık denir.

Belirtiler ; ağrı, Krepitasyon(kemik uçlarının sürtünmesi ile çıkan çıtırtı sesi) , Hematom , anormal görünüş ve hareket, kırık bölge kafada ise felç hali,kaburgada ise öksürük ağrılı solunum.

KIRIK ÇEŞİTLERİ ;

· Basit (kapalı) kırık ; Kırık uçlar yerinden ayrılmamış olup çevre dokulara zarar vermemiştir.

· Parçalı kırık : Kemik uçlarının birden fazla parçaya ayrılmasıyla oluşan kırık.

· Açık kırık ; Uzun kemiklerde meydana gelir. Kırılan kemik ucu deriyi yırtıp dışarı çıkar

· Yaş ağaç kırığı : kemiğin bir tarafı sağlamken diğer tarafı kırıktır.(çentik şeklinde)

· Çökme kırık ; Kafa tasındaki yassı kemiklerde görülen kırık.

· Patolojik kırık : Osteoporoz,kemik kanseri gibi patolojik hastalıklarda görülen kırık

· Komple kırık ; Kırık kemik uçlarının çevresindeki organları harabiyete uğratmışsa komplike kırıktan bahsedilir.

KIRIĞIN İYİLEŞMESİ :

Kırık kemik uçları 7 gün içinde iyileşme sürecine başlarlar. (osteoblast hücreleri). Kırığın iyileşme süresi kırığın yeri,şekli,kişinin yaşı ve bakımına göre değişiklik gösterir. Ortalama olarak köprücük kemiği 2-3 ay , kol kırığı 1-3 ay , tibia kırığı 3 ay , uyluk kırığı 3 ay da uygun cihaz ve bakım ile iyileşmektedir.

KIRIK TEDEAVİSİNDE GENEL İLKELER ;

1) Çabuk redüksiyon : Radyoskopi altında ayrılan kemik uçlarının elle tutulup uygun manevralarla birleştirilmesi.

2) Yavaş redüksiyon : Ayrılmış kemik uçlarının birleştirmek için kırık uçların her birine ağırlık asarak çekme (traksiyon) işleminin yapılması ve kemik uçlarının birbirinden ayrılarak tekrar birleştirme işlemi.

3) Açık redüksiyon : Kırık kemik uçlarının cerrahi müdahale ile yerine getirilmesi ve gerekli ise platin , çivi gibi özel araçlarla birleştirilmesi işlemi.

KAFATASI KIRIKLARI VE İLKYARDIM ;

Kafa tası kırıkları genelde ağır seyreden kırıklardır. İlkyardım ; kazazede sırt üstü yatırılarak buyun desteklenir, baş kırık olmayan yöne çevrilir,kulaktan kan geliyorsa kafa o yöne çevrilir kan durdurulmaz,buz uygulaması yapılır,solunum ve dolaşım desteği sağlanır,şoka karşı tedbir alınır,çökme kırığının olduğu yere basınç yapılmaz.

ALT ÇENE KIRIKLARI VE İLKYARDIM;

Alt çenenin altından geçirilen bir sargı bezi yardımıyla alt çene sabitlenir.

KABURGA KIRIKLARINDA İLKYARDIM;

Öksürük , ağrı kaburga kırıklarının en önemli belirtileridir. Kaburga kırıkları pnömotoraks ve hemotoraksa da sebep olabilir. (akciğerde plevra yaprakları arasında hava toplanmasına pnömotoraks , kan toplanmasına hemotoraks denir.) Uygun bir sargı bezi ile tespit edilir.

OMURGA KIRIKLARINDA İLK YARDIM ;

Trafik kazalarında , yüksekten düşme olaylarında görülen omurga kırıkları tehlikeli kırıklar arasında yer alır. Kırık boyuna ne kadar yakın ise o kadar tehlikelidir. Kırık omurların omur iliğe zarar verebileceği düşünülerek omurga kırıklarının tespiti ve hastanın uygun şekilde taşınması önem arz eder.

Belirtileri ; Kırık omurga civarında ekimoz, şekil bozukluğu ağrı,hissizlik,hareketsizlik,uyuşukluk,felç.

*** BURKULMA ÇIKIKLAR VE KRAMPLAR ***

BURKULMALAR ; Eklemin kapasitesinin üzerinde ve ters yönde zorlayıcı hareketi sonucu, eklemi meydana getiren eklem kapsülü, eklem bağları ve diğer yumuşak dokuların zedelenmesine burkulma denir.

İlkyardım ; burkulan eklem hareket ettirilmeli,kişinin ayağında olmuş ise oturtulmalı,soğuk kompleks yapılmalı,24 saat içerisinde sıcak uygulanmamalı,elastiki bir sargı bezi ile kan dolaşımını etkilemeyecek şekilde sarılmalı sargının üzerine buz tatbik edilmeli.

ÇIKILAR : Eklemi meydana getiren kemik,eklem yüzeyinin normal yerinden tamamen çıkması veya kısmen ayrılmasıyla oluşan durumdur. Belirtiler ; ağrı , şişlik,şekil bozukluğu,hassasiyet. Çıkık ile beraber kırık,çatlak ve burkulmada görülebilir.

İlkyardım: Çıkık olan kısım kesinlikle oynatılmamalı yerine takmaya çalışılmamalı. Çıkık bölgeye buz tatbik edilir,uygun şekilde tespit edilir.

KRAMPLAR ; Çizgili kasların ani ve istem dışı ağrılı bir şekilde kasılmasıyla oluşan durumdur. Aşırı yorgunluk,bazı hastalıklar,tuz kaybı sebeplerle meydana gelebilir.

İlkyardım ; Kramp giren organ gevşetilir,masaj yapılır,sıcak uygulamada bulunulur,kramp giren kasa vurma,çimdikleme,iğne batırma yapılır.

*** YANIKLAR ***

Fiziki ve kimyasal yakıcı maddelerin deri yada daha derin tabakalarda meydana getirdikleri harabiyete yanık denir.

Yanıklarda “Dokuzlar” Kuralı ;

Bu kurala göre vücut dokuz ve dokuzun katlarına bölünmüştür. Bu kural yetişkinler ve 10 yaşından büyük çocuklar için geçerlidir. Dokuzlar kuralına göre baş ve boyun tamamen yanarsa kişinin % 9 u yanmış demektir. Yanık yüzeyinin yüzde olarak tespit edilmesi çok önemlidir çünkü; verilecek olan tedavi ona göre yapılır. Mesela vücudunun % 20 i yanmış olan kişiye İ.V sıvı tedavisi yapılır.

YANIKLARIN SINIFLANDIRILMASI;

A) Birinci derece yanıklar ; Uzun süre güneşte kalmak,sigara,ütü gibi yakıcı maddelerin kısa süreli teması ile oluşan yanıklardır. Birinci derece yanıklar 3-8 gün içerisinde iz bırakmadan iyileşir.

B) İkinci derece yanıklar ; Birinci derecedeki yanık sebeplerine daha uzun süre maruz kalma sonucu oluşan yanıklardır. Bu yanıklarda deri kızarık,nemli,şiş,döküntülü,büller ve veziküller vardır. Çok daha ağrılıdır. 10 -30 gün içerisinde enfeksiyon kapmazsa iyileşir.

C) Üçüncü derece yanıklar ; yüksek dereceli ısıya ikinci derece yanıklarda olduğundan daha uzun süre maruz kalma sonucu oluşan yanıklardır. Harabiyet daha çok ve daha derindir.

YANIKLARDA İLKYARDIM;

- Yanma sıcak su ile oluşmuş ise yanan deri üzerindeki kıyafetler çıkartılmadan soğuk su ile yıkanır

- Yanık alana mümkün olduğunca dokunulmamalı. Yara üzerindeki büller patlatılmamalı patladığı taktirde kapalı yanık açık yanık haline gelecektir

- Yanma sebebi akü asidi,tuz ruhu gibi asitli maddeler den oluşmuş ise yanık alan bol soğuk su ile yıkanmalı ve üzerine karbonatlı suya bastırılmış bir bez örtülmelidir.

- Yakıcı madde sönmemiş kireç,sabun sodası(kostik) gibi alkali maddeler ise yanan yer bol su ile yıkanmalı ve limon suyu yada sirkeye batırılmış temiz bez örtülmeli.

- Rivanol buluna bilirse yanık alan rivanol ile yıkanıp temizlenmelidir

- Ağrıyı azaltmak için ağrı kesiciler verilebilir.

- Derece ve genişliği ne olursa olsun solunum yolları yanıkları ile vücudun % 20 sini kaplayan yanıklarda muhakkak hastaneye baş vurulmalıdır.

GÖZ YANIKLARINDA İLYARDIM;

Sıcak su yada alev gözü etkilediyse,hızlı şekilde göz temiz soğuk su ile yıkanmalı veya serum fizyolojik ile yıkanmalıdır. Göz sülfürik asit,tuz ruhu gibi kimyasal maddeler sonucu yanmışsa en çabuk şekilde serum fizyolojik ile veya soğuk su ile bolca yıkanmalı. Gözde lens varsa çıkartılmalı,göz ovuşturulmamalı. Asit veya alkali maddeyi nötralize etmek için maddenin zıttı göze sürülmemelidir.

YANIK TEDAVİSİNDE VERİLECEK SIVININ HESAPLANMASI;

1) KOLLOİD à 0,5 x kişinin kg’si x yanık yüzdesi = ………..cc

2) ELEKTROLİT (laktatlı ringer) à 1,5 x kg x yanık % = ………cc

3) SU (%5 Dekstroz) à 2000 cc

= ……….cc +………..cc + 2000 cc = ………..cc (ilk 24 saatte verilmesi gereken sıvı miktarı)

Bu sıvının yarısı ilk 8 saatte verilmelidir.

SICAK VE GÜNEŞ ÇARPMASINDA İLK YARDIM;

Isı bitkinliği ; Uzun süre yüksek ısıya maruz kalanlarda yada alışık olmadıkları halde yüksek ısıya maruz kalanlarda görülür.

Belirtiler;

- Süratli fakat zayıf nabız

- Hipotansiyon

- Bulantı kusma

- Baş dönmesi ve ağrı

- Soğuk terleme

- Yorgunluk

- Bitkinlik

- Bayılma hissi ve bayılma

İlkyardım ;

· Kişi sıcak ortamdan,serin ortama alınır

· Şok pozisyonu verilir

· Şuur yerindeyse tuzlu ve şekerli içecekler verilir.

· Kişiyi sarsmamalı ve ayağa kaldırmamalı

· İ.v olarak serum fizyolojik ,sodyum bikarbonat verilir.

Güneş çarpması ; Beyinde bulunan ısı ayarlama merkezinin görevini yapamaması sonucu vücutta biriken fazla ısının dışarı atılamaması ile karakterize bir tablodur.

Belirtiler ;

- Terleme hiç yoktur

- Yüksek ateş ( 41 ºc – 42 ºc)

- Baş ağrısı,baş dönmesi

- Bulantı – kusma- bitkinlik

- Cilt sıcak,kuru ve kırmızı

- Görme bozukluğu

- Süratli ve aritmik nabız

- Hipotansiyon , poliüri ,dispne

İlkyardım ;

· Kişi güneşten alınıp serin bir ortama sırt üstü yatırılır.

· Giysileri çıkartılıp 15 – 20 ºc su ile yıkanmalı

· Beyin ödemine karşı kafaya buz uygulaması yapılır

· Şuur yerindeyse ağız yoluyla soğuksu veya benzeri verilir.

· Ayağa kaldırılmaz.

DONMALARDA İLKYARDIM ;

Çevre organlarının ısısı 10 ºc altına düşerse donma olayı başlar. Vücut merkezindeki ısının 20 ºc altına düşmesi geri dönmesi mümkün olmayan olaylara sebep olur.

Donmaların Sınıflandırılması ;

1) Birinci derece Donmalar ; Yanma , Batma ,ağrı ,his bozukluğu,cilt beyazlar

2) İkinci derece Donmalar ; Cilt nekroza olmuş durumdadır masaja karşı hassasiyet gösterir

3) Üçüncü derece Donmalar ; Nekroz derinlere kadar inmiştir genel durum bozuktur.

Belirtileri;

- Derinin soğuması , renginin morarması

- Deride karıncalanma,uyuşma,hissizlik.

- Kas krampları

- Deride şişme ve büller

- Yorgunluk , bitkinlik,aşırı uyku hali

- Soğuğa maruz kalan organlarda nekroz

- Damarlarda tramboz ,nabzın yavaşlaması,ısının aşırı düşmesi,şuur kaybı

İlkyardım ;

· Kişi soğuk ortamdan alınıp kapalı bir yere götürülür.

· Kişi asla direkt sıcakla baş başa bırakılmaz

· Rüzgardan korunmalı

· Solunum ve dolaşım desteği sağlanmalı

· Normal ısıdaki bir ortamda üzerindeki kıyafetler çıkartılıp kuru kıyafetler giydirilir.

· Masaj yapılmaz

· Kişi yavaş yavaş ısıtılmalıdır.

· Travmatik etki yapmadan kol ve bacaklara pasif hareketler yaptırılır

· Kişi kendine geldikten sonra kesinlikle alkol verilmez onun yerine çay kahve vb şeyler verile bilinir.

· Büller oluşmuş ise patlatılmaz.

*** ZEHİRLENMELER ***

Herhangi bir yolla vücuda alındığında organizmanın normal faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyen,ölüme sebep olabilen maddelere zehir denir.

ZEHİRLENME İLKYARDIMINDA GENEL KURALLAR;

1) Zehirlenmeye sebep olan maddeyi teşhis etmek : Zehirin ambalajı,şişesi vb madde(kusmuk örneği) doktora kazazede ile beraber götürülmeli.

2) Kazazedeyi zehirli ortamdan kurtarmak ; Kişi ortamdan derhal uzaklaştırılarak temiz ortama çıkarılmalı.

3) Alınan zehiri vücuttan dışarı çıkarmak ; Akrep , yılan vb hayvanların sokmasıyla ısırılan yeri kesmek ve emerek tükürmek,ağız yoluyla zehirlenenlerde de kişiyi kusturmak. Yalnız şu durumlarda kişi kesinlikle kusturulmaz ; şuursuz ve havale geçiren kişiler,kuvvetli asit ve alkali içenler,geç kalınmış vakalar,gazyağı,benzin gibi madde içenler. Kişiyi kusturmak için ılık karbonatlı su ,ılık tuzlu su,ılık sabunlu su,boğaza parmak sokmak,ipeka şurubu.

4) Solunum ve dolaşım desteği sağlamak ;

5) Zehirin emilimini yavaşlatmak engellemek; Ağız yoluyla alınan zehirlerde bitkisel aktif kömür tozu (20-50 gr) bir bardak suda eritilerek içilir. Deri yoluyla oluşan zehirlenmelerde zehirin giriş kısmının üstüne turnike,buz soğuksu uygulanır.

6) Zehire karşı antidot (panzehir) vermek ;

KULLANILAN BAŞLICA ANTİDOTLAR.

· Genel antidot olarak à Bitkisel kömür

· Tendürtiyot zehirlenmesi à Nişasta verilir

· Sitriknin , morfin ,nikotin gibi zehirlenmeleri à Potasyum permanganat (1/10.000 ‘lik)

· Kuvvetli alkali zehirlenmelerinde à Zayıf asitler (limon)

· Gümüş nitrat zehirlenmesi à Yemek tuzu

· Fenol zehirlenmeleri à zeytin yağı

· Arsenik ve inorganik civa zehirlenmesi à Yumurta akı

· Katyonik deterjan zehirlenmesi à sabunlu su

· Organik zehirlenme à tannik asit tozu

· Oksalik asit zehirlenmeleri à yoğurt,süt vb

7) Zehiri dilüe etmek ve emilen zehirin böbreklerden ve barsaklardan dışarı atılmasını hızlandırmak ; Zehir ne kadar saf olursa o oranda tehlikelidir. Bu nedenle zehir sulandırılmalı ( çay,su,ayran,süt vb.) ağız yoluyla alınan zehirlerde zehirin özelliğine göre müshil,hint yağı,sülfat vermek zehiri dışarı atar. Bol sıvı alımıyla idrar miktarı artar ve zehirin atılımı hızlanır.

8) Spesifik antidot kullanmak :

- Civa zehirlenmesinde à Dimerkaprol

- Heparin zehirlenmesinde à Protamin sülfat

- Histamin zehirlenmesinde à Antihistamin

- Narkotik analjezik zehirlenmesinde à Nalorfin

- Kolinerjik ilaç zehirlenmesinde à atropin

9) Kazazedenin şuuru bulanıksa ağızdan hiç bir şey vermemek ; Şuuru tamamen veya kısmen kapalı kişiye ağızdan hiçbir şey verilmez.

ZEHİRLER VÜCUDA ÜÇ YOLLA ALINIR ; Ağız yoluyla,solunum yoluyla,deri yoluyla.

I ) AĞIZ YOLUYLA ZEHİRLENME ;

A) Tarım ilaçları ile zehirlenme ;

Belirtileri : Bulantı kusma,iştahsızlık,fenalık hissi,midede yanma,karın ağrısı,ishal,öksürük,göğüste sıkışma , dispne , terleme , gözbebeklerinde daralma , bulanık ve çift görme,uç noktalarda morarma,bradikardi , reflekslerde azalma , hipotansiyon , titreme , şuur bulanıklığı.

İlkyardım ;

- Zehir kıyafete bulaşmışsa elbiseler çıkartılır,vücut sabunla yıkanır.

- Kişi hemen kusturulur

- Solunum ve dolaşım desteği sağlanır , şoka karşı tedbir alınır.

- Kazazedeye süt,zeytinyağı,hint yağı vb maddeler kesinlikle verilmez aksi halde emilim hızlanır.

- Bitkisel kömür verilebilir

- Bol su verilmeli

- Spesifik antidot olan antropin İ.M – İ.V verile bilinir

B) Gıda Zehirlenmeleri ;

a) Bakteriyel besin zehirlenmesi ; Stafilakok, Streptekok,klostridyum perfiringers velşi ve salmorelların yaptığı zehirlenmelerdir. Belirtiler ; Bulantı,kusma,ishal karın ağrısı,bitkinlik,halsizlik,terleme,hipotansiyon. İlkyardım ; Kusma kendiliğinden oluşur,elektrolit sıvı dengesi bozulacağı için tuzlu içecekler,demli çay,pirinç lapası,yağsız besinler verilir, antibiyotikler ,İ.V sıvı,vitamin takviyesi yapılabilir.

b) Botulizm besin zehirlenmesi ; Klostridyum botilinum adı verilen sporlu,ısıya dayanıklı mikro organizmaların yol açtığı zehirlenmelerdir. Belirtiler ; Baş ağrısı , baş dönmesi ,bulantı kusma,halsizlik,bitkinlik,görme bozukluğu,ağız kuruluğu,ishal,konuşma bozukluğu,dispne,gözbebeği refleksinde bozulma,uyku bozuklukları. İlkyardım ; Kusturmanın faydası yoktur. Hastanede tedavi şarttır. En etkin tedavi antioksik botilismus serumunun uygun dozda verilmesidir. Mide yıkanması,İ.V sıvı tedavisi,erken dönemde müshil verilmesi,sessiz karanlık bir odada hastanın istirahati ve oksijen verilmesi,ayrıca gerektiğinde adrenalin verilmesi etkin tedavi yolları arasındadır.

c) Mantar Zehirlenmeleri ; Zehirli mantarların ağız yoluyla yenmesinden sonra ortaya çıkan toksik tablodur. Zehirlenme mantarın cinsine bağlı olarak 15 dk ile 24 saat arasında kendini gösterir. Belirtiler ; Terleme,bulantı,kusma,tükrükte artma , dispne , göz bebeklerinde daralma,karın ağrısı ve krampları , görme bozukluğu , ishal , ajitasyon , hallüsinasyon görme , ateş , hemoliz , koma. İlkyardım ; Kişi kusturulmalı, bitkisel aktif kömür içirilir , bol sıvı verilir.

C) İlaç zehirlenmeleri ; Tedavide kullanılan ilaçların yüksek dozlarda alınmasıyla oluşan zehirlenmelerdir.

İlaç zehirlenmelerinde genel ilk yardım kuralları ;

· İlaç ağız yoluyla alındıysa kusturulur

· İ.V veya İ.M verildiyse turnike veya soğuk uygulama yapılır.

· Hastaneye kişi kaldırılırken içtiği ilaç kutusu ve örneği de götürülmeli

· Ağız yoluyla alınan ilaçlarda bitkisel kömür verilebilir

· İlacın antidotu varsa hemen verilir.

İLACIN ADI


BELİRTİLERİ


İLYARDIM







ASPİRİN


Kulak çınlaması hipo tansiyon,kanama , aritmi

Uyku hali , baş ağrısı,dispne, görme ve konuşma bozukluğu


· Kusturmak

· Karbonatlı su,süt

· Çay-kahve içmek

· Aktif bitkisel kömür





BARBİTURATLAR

(Uyku ilaçları)


Uyuşuklu,uyku hali,miyozis,hipotermi,dispne

Göz kapaklarında düşme , reflekslerde azalma , hipotansiyon


· Kusturmak

· Çay-kahve

· Bitkisel aktif kömür

· Tuzlu müshil







MORFİN VE NARKOTİK ANALJEZİKLER


Miyozis , solunum depresyonu , baş ağrısı , soğuk terleme,cilt renginde solma uykuya meyil hipotansiyon , siyanoz,koma


· Kusturma

· Aktif kömür

· 1/10000 potasyum permanganat





TENDÜRDİYOT


Sarımsı kusmuk , susuzluk hissi,solunum güçlüğü,hırıltılı solunum


· Nişastalı su

· Kusturma

· Çiğ yumurta ,süt







ANTİHİSTAMİNİKLER


Hızlı nabız , havale , kaslarda istemsiz ve düzensiz titreme, hallisinasyon , ağız kuruluğu , gözbebeklerinde genişleme




· Kusturmak

· Aktif Kömür

· Çay – kahve





DİJİTAL


Bulantı kusma,bradikardi,baş ağrısı,karın ağrısı,sıkıntı hissi,kulak çınlaması,göz bebeğinde genişleme,koma






· kusturma

· aktif kömür



D) Asit zehirlenmeleri ; Sülfirik asit, gümüş nitrat, hidroklorik asit , nitrik asit gibi asitlerin içilmesinden ileri gelen tehlikeli zehirlenmelidir. İlkyardım : Hasta kesinlikle kusturulmaz , süratle zayıf alkali içecekler (karbonatlı su , süt , maden sodası gibi maddeler) içilir veya su içilir. Zeytin yağı ve yumurta akıda kullanılabilinir.

E) Alkali zehirlenmeler ; Kireç , amonyak, potasyum , hidroksit , kostik gibi kuvvetli alkalilerle oluşan zehirlenmeler. İlkyardım ; Kazazede kesinlikle kusturulmaz, zayıf asitli içecekler verilir ( sirke , limon suyu , turşu suyu , meşrubat) veya su verilir. Ayrıca zeytin yağı ve yumurta akı verilebilir

II ) SOLUNUM YOLUYLA ZEHİRLENMELER :

Sülfirdioksit , klor , amonyak , metan ,azot , karbonmonoksit , karbon tetraklorür zehirlenmeye sebep olan gazlar arasındadır.

Gaz zehirlenmelerinde genel ilk yardım ;

- Gaz dolu odaya girmeden önce kapı ve pencereler açılır, şartel kapatılır.

- Gaz dolu odada mümkün olduğunca nefes alınmalı

- Kazazede derhal temiz havaya çıkartılmalı

- Solunum ve dolaşım desteği sağlanır

- Şoka karşı tedbir alınır

KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİ ;

Renksiz,kokusuz bir gaz olan karbonmonoksit içinde karbon ihtiva eden cisimlerin tam olarak yanması ile ortaya çıkan bir gazdır. Bu gaz lpg’de , ekzos gazında tam uyanmayan kömürde olabilmektedir

Belirtiler; Baş ağrısı,baş dönmesi,bulantı,kusma,kulak çınlaması,göz kararması,şiddetli bitkinlik,yorgunluk,göz bebeğinde genişleme,ateş,uyku hali,koma.

İlkyardım ; Temiz hava,Oksijen tedavisi, İ.V sıvı takviyesi.

III ) DERİ YOLUYLA ZEHİRLENMELER ;

A) Arı Sokması ;

Belirtiler ; Sokulan yerde lokal ağrı yanma batma şişme,bazen bulantı kusma,baş dönmesi , halsizlik , alerjik döküntüler , kaşıntı , solunum güçlüğü , aritmi.

İlkyardım : Arının iğnesi varsa çıkartılır,sokulan yere sulandırılmış amonyak,tentürdiyot sürülür ,sokulan yere masaj yapılmaz , buz uygulaması yapılır ,hastanın şuuru yerindeyse sıvı verilir , acil tedavide gerekiyorsa antihistaminler ,adrenalin,verilebilir.

B) Akrep Sokması ;

Belirtiler ; Lokal ağrı , yanma ,şişme ,his bozukluğu , uyuşma ,bulantı , kusma, adalede kramplar , karın ağrısı , havale , aritmi , boğazda sıkışma , boğulma hissi , dispne.

İlkyardım ; Sokulan bölgenin üstünden turnike bağlanır, sokulan yer bistüri ile kesilerek kanatılır , mümkünse kan emilir , kesilen yere potasyum permangonat kristalleri dökülür,amonyak sürülür,ağrı kesiciler verilir,sokulan yer ovulmaz,hastanede akrep serumu uygulanır.

C) Yılan Sokması; Genel olarak yılan zehiri vücudu iki şekilde etkiler;

1) Sinirler üzerine toksik tesir gösteren yılan zehirleri ; Bu tip yılan zehirleri sinir hücrelerini tahrip eder,felçlere neden olur.

2) Kan üzerine toksik tesir gösteren yılan zehirleri ; Kanın pıhtılaşma özelliğini bozar,eritrositleri parçalar.

Belirtiler ; Isırık yerinde diş izleri , şiddetli ağrı, şişlik , lokal kızarıklık , morarma , bulantı kusma , ateş , bitkinlik ,halsizlik , adale krampları , göz bebeklerinde daralma , felç , his bozukluğu , görme bozukluğu , şok , koma.

İlkyardım ;

- Hasta sakinleştirilip yere yatırılır

- Solunum ve dolaşım desteği sağlanır.

- Yılanın ısırdığı yerin 3-5 cm üzerine turnike bağlanır.

- Isırılan bölge bistüri ile haç şeklinde kesilir ve kan emilir.

- Isırıklı bölge potasyum permanganat veya sabunlu su ile yıkanır

- Kişinin şuuru yerindeyse analjezik verilebilir.

- Acil tedavide yılan serumu verilir. Yılan serumunun 1/3 ü ısırık bölgesinin cilt altına 1/3 ü kas içine kalanıda damardan verilir.



Özeti Hazırlayan:Ufuk Tan Doğan YILDIZ
  Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
Eski 03-01-2006, 02:28   #2
balıkcı
Kaptan
 
balıkcı kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 14.11.05
Yaş: 62
Mesaj Sayısı: 1.570
Varsayılan

Teşekkür ederiz Dr.Emin bey bu değerli bilgileriniz için



SAMİ seni seviyoruz özletme kendini
__________________
Selim Öner
23.01.1962
Almanya

Bu mesaj en son " 03-01-2006 " tarihinde saat 03:11 itibariyle balıkcı tarafından düzenlenmiştir....
balıkcı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 03-01-2006, 03:10   #3
katiti
Kaptan
 
katiti kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 10.11.05
Şehir: İzmir
Yaş: 46
Mesaj Sayısı: 2.176
Varsayılan

Emin Bey çok önemli bir konuda yapmış olduğunuz katkılardan dolayı teşekkürler...
__________________
Mert Topoyan
İzmir - 1978

Navigare necesse est...

2 metre de derindir, 20 metre de derindir...
katiti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 03-01-2006, 05:01   #4
Epidermoid_Karsinom
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan Ari sokmasina sigara terapisi

ari zehirinin protein yapisinda olmasi nedeniyle (enzim, peptid ve aminoasitler) 53-55 derecede denature olarak toksin özelligini kaybedecek, derimizin bölgesel olarak 60 derece ve üstüne dayanabilmesi nedeniyle sokmanin hemen sonrasinda bölgeye yanan bir sigaranin olabildigince yaklastirildiginda zehirin etkisi
kaybolacaktir. Bu etki başka bir isi kaynagi ile saglanabilinir. bölgeye amonyak uygulanmasi bence çok yanlis. Sokulmadan sonra kisa süre içinde olmak sartiyla, önce igneyi çikartip ardindan 15-20 saniye kadar yanan sigarayi kisinin dayanabildigi oranda bölgeye yaklastirmak bölgede agri ve sislik kaybolup,
birkaç dakika için kizariklik kaliyor. Kisinin allerjisi yoksa baska önleme gerek kalmaz.
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 03-01-2006, 05:35   #5
aserkansatı
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan

Aynı uygulamayı trakonya çarptığında acildeki doktor da bana uygulayacaktı ama su ısıtılana kadar ben bayılmışım tabi... Neyse ayıldıktan sonra soktuk elimizi kaynar suya ama iş işten geçmişti .
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 29-09-2007, 01:20   #6
Amatör İstanbullu
Miço
 
Amatör İstanbullu kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 24.09.07
Mesaj Sayısı: 101
Varsayılan

Belkide sigaranın faydalı olduğu tek şey diyecekler ama asıl konu ısı kaynağı değilmi
__________________
Bir kişiye balık yedirirsen bir kez doyar, balık tutmasını öğretirsen yaşam boyu doyurmuş olursun.
Adnan 1959/İstanbul
Amatör İstanbullu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Yanıtla

Sosyal Paylaşım

Konu Araçları
Görünüm Modları

Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı


Saat 17:47.