Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > BALIK AVI > DENİZ AVI KARADAN > Deneyimler-Anılar ,Avlak Bölgeleri-Haritalar




 
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 21-12-2005, 06:01   #1
rüzgar2
Kaptan
 
rüzgar2 kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 17.12.05
Mesaj Sayısı: 976
Varsayılan Karagözü Taniyalim Sonra Avlayalim

Yurdumuz denizlerinde yaşayan karagöz balığı, ılıman denizlere özgü bir balıktır. Karadeniz'de de bulunmakla beraber sayıca Marmara ve Akdeniz’de olduğundan daha azdır. Türkçe'de bazen tahta balığı, çırpıntı, karakulak ama daha çok karagöz olarak tanınırken diğer dillerde Blacktail bream, Twoband bream (ABD), Avlias, Kampanas, Kakarelos (Yun), Sargo mojarra (İsp.), Sparus negro (Rom.), Amarel (Pol.) adları ile rastlanır. Vücudu yüksek sırt profili ve yanlardan basık olması nedeni ile neredeyse yuvarlak disk görünüşlüdür. Tüm vücudu iyi intibak etmiş iri pullarla kaplıdır. Sırt yüzgeci sert, uzun ve tek parçadır; ön tarafında batıcı dikenler vardır ama bunlar izmarit balığındaki kadar tehlikeli değildir. Yan yüzgeçleri oldukça uzun, anal yüzgeci de sırt gibi tek parça ve kuyruğa kadar uzanır; kuyruk yüzgeci yumuşak ve iyi gelişmiştir. Yüzgeçlerinin rengi esmerdir. Yüksek sırt profilli tüm balıklarda olduğu gibi gelişmiş yüzgeçlerinin de avantajı ile çok hareketli ve yüksek manevra kabiliyetli bir balıktır. Bu özellik üyesi olduğu sparidae familyasının tüm balıklarında görülür. Biri başının hemen gerisinde biri de kuyruk yüzgeç boğumunun üzerinde olmak üzere iki siyah bant karakteristik özelliği olarak balığı tanıtır, kuyruk boğumunda ikinci bantla birleşmiş siyah bir benek bulunur. Rengi sırtında esmerce yanları biraz daha açık karnı beyazdır. Sırtından kuyruğa doğru bir kaç tane parlak gümüşi hat uzanır. Başı ufakça, gözleri normal büyüklüktedir. Ağzı küçük fakat çeneleri çok kuvvetlidir. Tüm çeneleri batıcı konik ve öğütücü sert dişlerle kaplıdır. Bu dişler kesici olmadığından takımı kesemese de olta iğnelerini açabilir hatta kırabilir, yandaki resin çene ve diş yapısını göstermektedir. Özellikle ön dişleri koyun dişi gibi görünür. Bu dişlere sahip karagöz midye gibi kabuklu yumuşakçaları kırıp açabilir, kayaların üstelerini kazıyıp ekmeğini taştan çıkartabilir. Bu arada bitkilerle de beslenir. Küçük balıkları yediği de olur. Kışları 160 metreye kadar derinler çekilirken yazları kıyılara yanaşır genellikle de 50 metreden az derinliklerde rastlanır. Zaman zaman özellikle sert akıntılı anaforlu kayalıklarda yemlenirken su yüzüne çok yaklaşarak görüntü verdiği de sık sık olur. Yavruları dibi yosunlu veya kumlu kıyılarda görmek mümkündür. Yüzme keseleri vardır. Yerel balıklardandır yani göç etmezler yaşamlarını doğdukları denizde tamamlarlar. Hermafrodit özellikler gösterir, yani bir müddet sonra cinsiyet değiştirebilir. Üremeleri yurdumuzda suların ısınmasına bağlı olarak Nisan-Temmuz bazen de Ağustos ayları arasındadır. Yumurtalar açık suya dökülür. Genelde sürüler halinde bulunurlar. 45 santim boya, 1,5 kilo ağırlığa erişirlerse de sık rastlanan ortalama boy 15-25 santim arası, yarım kilo civarında ağırlıktır. Karagöz balıklarının 10-12 yıl yaşadıkları sanılmaktadır.
Karagöz balığının yurdumuz sularında hayat hikayesi aynı olan üç farklı türü daha mevcuttur (Diplodus vulgaris, D. Anularis). Bu türler de karagöz ile aynı yaşam hikayesine sahiptir ve genelde birlikte yaşarlar. Bu balıkları da ileriki sayılarımızda tanıyacağız.

Nerelerde Bulunur Karagöz balığı genelde taşlık kayalık, akıntılı yerleri; balıkçı barınağı, mendirek gibi yerleri oluşturan kaya dolgulu
bölgelerde, batıklar dip mağaraları ve civarı gibi yerlerde bulunurlar. Bununla birlikte kırmalık, kumluk yerlerde de sıkça görülürler. Yine de kumluk alanlarda rastlanan karagöze bu tür bir yerde takım yapıp avlanmayı denemek büyük bir şans olmaz ise boşa olta sallamaktır. Kayalıkların eteklerindeki kırmalıkları, akıntı altında kalan kısımları karagöz avı için ideal yerlerdir. Derinlik yaz aylarında o kadar büyük önem taşımaz 8-10 metre sığlıklardan 40 metreye kadar karagöze rastlanır. Hatta çoğu zaman sert akıntı altında kalan yüksek kayaların oluşturduğu anaforlu bölgelerin civarında su yüzüne yakın görüntü verirler.
Karagöz türlerine bu tür alanlarda sürüler halinde veya tek tek rastlanabilir. Bir kaç türün bir arada bulunduğu sık sık görülür. Karagöz avı aşağıdaki yöntemlerle yapılır.
a. Köstekli takım

b. Serbest beden


A. Köstekli Takım


Klasik üç köstekli sarkıtma takımdır. Bu takımda şartların gerektirmesi halinde elbette olta takımları ve uygulamaları değişiklikler yapılabilir. Bu takım ile nispeten soğuk günler veya kışın avlanılır. Suların akıntısız ve derince olması gerekir. Köstekli takıma genelde büyük balık çıkmaz, daha çok küçük veya orta boy balıklar alınır. Takım da buna göre düzenlenir.Takımda olta 050, beden 035-040, köstekler 030 olmalıdır. Dikkat edilirse bu takım için biraz kalınca misinalar seçtik, oysaki bu takımla pek büyük balık yakalanmadığını belirtmiştik, Buradaki incelik şudur; karagöz avında takım kopartmamaya dikkat etmek gerekir. Takımı koparan balık av merasını allak bullak ederek diğer balıkları da ürkütür ve av durur; ne zaman tekrar başlayacağını da kimse bilemez. Bu özellikle yeldirme ve gece avlanmalarında çok daha fazla etkilidir, fakat burada bir ikilem de söz konusudur; takım ne kadar ince ise o kadar da avcı olur ve yeldirme takımlarında beden mümkün olan en ince seçilecektir ki verim artsın. Yine de her türlü karagöz avında takı kopartmamaya özen gösterilmelidir. İğnelere gelince, kural 1 "sert damaklı, kuvvetli çeneli, kesici dişleri olmayan balıkların avında kalın telli, kısa saplı tercihen konik uçlu iğneler kullanılır". Karagöz de yukarıdaki tanıma uyan balıklardan olduğu için bu tür bir iğnenin 1-2 numara olanlarından takım donatılır, çapraz iğneler tercih edilir. Köstek boyları 12-15 santim, köstek araları bir kösteğin bitiminden 4-5 santim mesafeli olmalıdır. Esas olarak bu takımda beden uzun tutulmalı, bir kulaç kadar, köstekler geniş aralıklarla dizilerek daha geniş bir alanda avlanma sağlanmalıdır. Derinliklere göre iskandil 100-150 gramdır. Şimdi takım hazır. Bu takımın yemleri deniz kurdu, midye içi, baharda veya soğuk günlerde hamur, karides, sübye, kalamar eti parçası olabilir. Ne yem kullanılırsa kullanılsın, yem iğneyi örtmeli, iğne ucu hafif dokunmalarda bile takılacak kadar açıkta olmalıdır. Tarife uygun hazırlanıp yemlenen takım merada demirli sandaldan dibe indirilir. Sandalın demirli olması gerekir kürekle yeri de tutmaya çalışmak doğru olmaz hem yer kaybolur hem de gürültü balıkları ürkütebilir. İskandil dibe değince takım ağırlık dipten kesilmeden hafifçe gergin vaziyette apiko tutulur, vuruşlar beklenir. Karagöz avında dibin kayalık olması sık rastlanan olaylardandır. Bu durumlarda hem olta takımının hem de demirin dibe takılmamasına dikkat etmek gerekir. Oltanın takılmaması ise sizin becerinize bağlıdır. Takım el oltası ve makaralı takım olarak düzenlenebilir. Kamışlı makineli takım olması durumunda kamış 40-80 gr., kapasiteli 2,7 boyunda olmalı, makine 050 misinadan 100 metre alabilmelidir. Bu tavsiye edilen siz değişik kombinasyonlar da yaratabilirsiniz. Genel eğilim el oltası olarak düzenlemektir.
B. Serbest Beden: Pirçol yerine çıplak iğne takılarak oluşturulan takım serbest bedenli karagöz takımı olarak kullanılır. Pek çok durumda bu takımda da kıstırma kullanılmaz. Özellikle limanlar, balıkçı barınakları için yapılmış mendireklerin kaya dolgularının olduğu yerde gece gündüz kullanılan takım geceleri iri karagöz alabilir. Karagöz avında genel kural olarak yem ne olursa olsun iğneyi tamamen doldurup kapatacak şekilde takılmalıdır. Takımın kullanımı pirçole benzer yalnız çıplak iğne pirçolden daha hafif olduğundan daha yukarılarda kalır yani aslında sert akıntılı sularda pirçol kadar başarılı değildir, ama hafif akıntılarda da pirçoldan daha iyidir denebilir. Bu takımla da özellikle gece avlarında iri balık alınabilir. Lezzetli eti, zevkli ve zorlu avcılığı ile yakalayana prestijli amatör imajı kazandıran karagöz amatör balıkçıların peşinde olduğu balıklardandır. Olta takımları dışında uzatma ağlar, çevirme ağlar ile de yakalanan karagöz, yaşadığı yerin genelde kayalık olması nedeni ile manyat, ığrıp gibi sürütme ağlarla pek yakalanmaz. Çevirme ağda da ağ çevrildikten sonra içi ve etrafı taşlanarak balıkların ürkütülmesi kaçarak ağa çarpmaları sağlanır..
rüzgar2 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
 

Sosyal Paylaşım


Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
Üye olmak, Sonra da Susmak.... uzman Öneriler, Eleştriler, İstekler 6 02-10-2008 15:04
selam aylar sonra rast gelsin by_tiger FOTOĞRAFLARIMIZ 10 24-11-2007 12:27
uzun bir aradan sonra... er35han TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER 17 12-07-2007 07:11
Iyi Gelirde ? Ya Sonra :) Wetblue TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER 0 16-06-2007 16:44


Saat 00:25.