Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > SOHBET ve EĞLENCE > TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER

TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER Güncel olaylar hakkında...




Yanıtla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 20-08-2007, 13:16   #1
pene
Çımacı
 
pene kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 17.08.07
Şehir: istanbul
Mesaj Sayısı: 51
Varsayılan su yoksa balık da yok..

Göller Bölgesi yok oluyor
Konya Havzası'nda yer alan ve bölgeye hayat veren Akşehir, Beyşehir ve Meke gölü kuraklık yüzünden kuruma noktasına geldi. Kuraklık, tarım arazilerinin bilinçsiz sulanması ve kirlilik Konya'yı tehdit ediyor. Su miktarında her yıl ortalama 1 metrelik düşüşle 10 yıl içinde sular bitme noktasına geldi.

Nasrettin Hoca şenliklerinde her yıl geleneksel olarak maya çalınan Akşehir Gölü'nde sadece 30 santimetre derinliğinde su kaldı.

Tam anlamıyla çöl görünümündeki Akşehir Gölü'nden geçimini sağlayan yaklaşık 5 bin aile göç etti.

Bir dönem gölün çevresini dolaşan köylüler, şimdi gölde traktörle karşıdan karşıya geçebiliyor. Hızla kuruyan Akşehir Gölü'nün, yağışlar olmazsa birkaç ay sonra tamamen yok olması bekleniyor.

Balçığa dönen gölde pelikanların yürümekte zorlanması da tehlikenin ulaştığı boyutları gözler önüne seriyor.

Beyşehir'de de durum aynı

Türkiye´nin en büyük tatlı su gölü Beyşehir'de de durum farklı değil. Tüm tarım alanlarına dengesiz ve bilinçsiz sulama programlarının uygulanması, yağış olmaması, yeraltı sularının çekilmesi gibi nedenlerden dolayı gölün suları çekildi.

Diğer yandan ise, gölün çevresindeki yerleşim birimleri, belediyeler, köyler arıtma tesisi kurmadan kanalizasyonlarını göle akıtmaları yüzünden göl hızla kirlenmeye başladı.

Doğa fotoğrafçılarının bulunmaz mekanlarından biri olan ve 25 yıl önce 24 metre derinliği ölçülen Beyşehir Gölü'nün ise, bu yıl ölçümlerde en derin yeri 9 metre olarak belirlendi.

Göldeki otlanmanın hızla artması 3 bin kayıtlı balıkçıyı harekete geçirdi. Su Ürünleri Kooperatifi üyesi balıkçılar ile Beyşehir Belediyesi öncülüğünde gölü kurtarma konsesyumu kurmak istediler.

Daha önceki yıllarda 14 çeşit balık yaşayan gölde, bu yıl sadece üç çeşit balık bulunduğu belirlendi. Göl kirlilik yüzünden otlandı. Beyşehir Gölü'nün kurtulabilmesi için 14 ayrı kurumun bir araya gelmesi gerekiyor.

Meke Gölü bir yıl sonra yok olacak

Dünyanın 'nazar boncuğu' olarak bilinen Konya'nın Karapınar ilçesindeki Meke krater gölünde ise yok denecek kadar su kaldı. Tarım arazilerinin sulanması için kurulan barajlar da son yılların en düşük su seviyesine indi.

Daha önce 12 metre derinliğe ulaşan Meke Gölü, bugün sadece bir metre derinliğinde.

Devlet Su İşleri'nin açtığı kanallarda su akmayınca, köylüler arazilerini sulamak için kuyulara yöneldi. Ancak açılan kuyular, kuruyan göl ve barajlardaki suyu daha da azalttı.

Yaklaşık 5 milyon yıl önce volkanik patlama sonucu oluşan ve taban suyuyla beslenen Meke Gölü, yakın zamana kadar yerli ve yabancı turistlerin yanısıra klip, sinema ve reklam filmi çekenler için cazibe merkeziydi.

Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şubesi İkinci Başkanı Güler Göçmez ise, kuraklık ve çoraklaşma tehlikesinin günden güne büyüdüğüne dikkat çekti.

Göçmez, "turistik göllerimiz kuraklık ve yeraltı sularının tükenmesi nedeniyle artık yavaş yavaş bataklık görünümünü almaya başladı. Son yılların en kurak dönemini yaşıyoruz" dedi.

Göçmez, yağış seviyesinin düşük olması halinde, belki de 10 yıl içinde göllerde su kalmayabileceği uyarısında bulunarak, "bu da beraberinde çoraklaşmayı getirecektir" diye konuştu.

Barajlar boşaldı

Kuraklık nedeniyle Konya'da bulunan barajlar da son 72 yılın en düşük seviyesine ulaştı. DSİ yetkilileri, rakamlardaki düşüşün korkutucu boyutlara ulaştığını bildirdi.

DSİ Dördüncü Bölge Müdürlüğü'nün verilerine göre 1 ekim 2005 itibariyle 12 barajdaki yıllık toplam yağış miktarı 191 kilogram olarak ölçülürken, 72 yıllık ortalama yağış miktarının ise 324 kilogram olduğu bildirildi.
__________________
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
İki dalga arası sallanacaksın
yüreğinde teknelerin duası
Mırıldanacaksın...
pene Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
Eski 20-08-2007, 13:18   #2
pene
Çımacı
 
pene kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 17.08.07
Şehir: istanbul
Mesaj Sayısı: 51
Varsayılan

KONYA'DAKİ GÖLLER ÇÖL OLUYOR Türkiye'nin ‘Buğday Ambarı’ olarak bilinen Konya Ovası, son yıllardaki yağış azlığı ve çiftçilerin yeraltı suyunu bilinçsiz şekilde tüketmesi nedeniyle çölleşme tehtidiyle karşı karşıya bulunuyor.

Havzadaki göller ve sulamada kullanılan akarsular, birer birer kurumaya başladı. Nasreddin Hoca'nın maya çaldığı tarihi Akşehir Gölü tamamen kurudu. Balıkçılık ve kamışçılıkla geçimini sağlayan 80'e yakın köy, artık kuruyan gölde hububat yetiştirip, hayvanlarını otlatıyor.

Meke Gölü'nde ise reklam çekimlerine konu olan büyüleyici mavilik yerini bataklığa bıraktı. Yayılan kötü koku nedeniyle Meke'ye artık turist de gelmiyor. Konya Ovası ve Tuz Gölü'nü besleyen nehirler de birer birer kuruyor.

HOCA'NIN GÖLÜ KURUDU, BALIKÇILAR ÇİFTÇİ OLDU

Nasreddin Hoca'nın ‘Ya tutarsa’ diyerek maya çaldığı anlatılan 350 kilometrekarelik Akşehir Gölü, yağış azlığı ve yeraltı sularının bilinçsiz kullanımı nedeniyle tamamen kurudu. Sultandağı'ndan doğan Karabulut, Adayan, Nadir, Akşehir ve Saray çayları da aynı nedenle yokolunca gölü besleyen hiç damar kalmadı. 10 yıl öncesine kadar 200'den fazla kuş türünün bulunduğu gölde kalan az sayıdaki pelikanlar da geçen yıl göç etti.

Göl yok olunca çevrede bulunan ve geçimini balıkçılıkla sağlayan 80'e yakın köyün büyük bölümü çareyi göç etmekte buldu. Kalanlar da artık su bulunmayan gölün toprağında hububat yetiştirmeye başladı. Kimi köylüler ise balıkçılık yerine hayvanlıcığa yöneldi.

Bir kaç yıl öncesine kadar suyla dolu olan alanda hayvanları otlatan 81 yaşındaki Mustafa Candan, “Eskiden buradalarda balıkçılık yapılırdı. Gölde 10-12 kiloğram ağırlığında sazan ve yılan balığı çıkardı. Çevre köylerin tamamı geçimini gölden çıkan balık, böcek ve kamıştan sağlardı. Artık ne balık ne böcek ne de kamış kaldı. Göl tamamen kurudu. Gölün çevresindeki köyler araçlarla 40-50 kilometre boyunca gölden geçebiliyor” dedi.

Göl kenarındaki balıkçı köylerinden olan Tipi Köyü Muhtarı Rasim Öner ise “Göl suları 1982 yılından beri yavaş yavaş çekildi. Bugün artık gölde bir damla bile su kalmadı. Göl bitince balık da bitti, Köylü gölü tarla olarak kullanmaya başladı. Göl tabanında artık buğday, arpa ve haşhaş yetiştiriyor. Göl toprağının verimi düşük ama yapacak başka bir şeyimiz yok. Zaten çevre köylerin böyük bölümü de boşaldı” diye konuştu.

Suları tamamen çekilen gölden geriye bugün balıkçı kayıkları arasında boyları 1 metreyi bulan yaban çalılıkları kaldı. Çalılıklar arasında göl zeminine oturan eski kayıklar, yerli ve yabancı turistler için göl hatırası olarak albümleri süslüyor.

MEKE GÖLÜ BATAKLIĞA DÖNDÜ

Karapınar İlçesi'ndeki 5 milyon yıl önce volkanik patlama sonucu oluşan ve ‘Dünyanın nazar boncuğu’ adıyla bilinen Meke Krater Gölü'nün suları çekildi. 5 yıl öncesine kadar turistlerin uğrak yeri haline gelen, klip, sinema ve reklam filmleri için cazibe merkezi olan göl, bugün artık bataklığı andırıyor. Flamingolar başta olmak üzere Angıt, Sakarmeke, Kızılbacak, Uzunbacak, Deli Doğan ve Yeşilbaş gibi 100'ün üzerinde kuş türüne ev sahipliği yapan göl, sularının çekilmesi nedeniyle, çevresindeki canlı çeşitliliğini de kaybetti. Meke ve çevresinde artık bir tek kuş türü bile yaşamıyor.

Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Doç. Dr. Tahir Nalbantçılar, “Artık gölde yaya olarak yürünebiliyor. Gölün bu duruma gelmesinin en büyük nedeni yağış azlığı ve yeraltı sularının bilinçsiz kullanımı” dedi.

Karapınar Belediye Başkanı Mehmet Mugayıtoğlu ise Meke Gölü’nün kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulamanın kurbanı olduğunu söyledi. Akgöl, Hotamış ve Sultanhanı sazlıklarının tarımsal sulama yüzünden kuruması nedeniyle doğa harikası gölün son bir kaç yılda tükendiğini belirten Mugayıtoğlu, “Bilinçsizlik 5 milyon yıllık mirası tüketti. Gölün bu durumu bizi çok üzüyor. MTA Orta Anadolu 2'nci Bölge Müdürlüğü tarafından açılacak ve gölü besleyecek sondaj kuyuları yapılırsa gölün kurtulma şansı var” dedi.

Meke Gölü'nün yeni yeraltı suları ile beslenmemesi nedeniyle göl çevresine kötü koku da yayılmaya başladı. Geçen yıllarda ortalama 100 bin turistin ziyaret ettiği göl sahasına artık koku nedeniyle yaklaşmak bile oldukça zor.

OVAYI BESLEYEN ÇAYLAR DA KURUMAYA BAŞLADI

Günden güne kuraklaşan Konya Ovası'ndaki tehlike göllerin kuruması ile sınırlı değil. Uzmanlar, yeraltı sularının azalması nedeniyle tarımsal sulamada büyük öneme sahip olan çayların da birer birer kurumaya başladığını söyledi. Akşehir Gölü'nü besleyen Karabulut, Adayan, Nadir, Akşehir ve Saray çayları tamamen kururken, Ereğli ve Bor Ovası'na hayat veren, Tuz Gölü'nü besleyen en büyük damar olan İvriz Çayı da S.O.S vermeye başladı. Nehrin artık kış aylarının belirli bir bölümünde aktığı, yeraltı suyunun kesilmesi nedeniyle yazın tamamen kuruduğu bildirildi.Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Tahir Nalbantçılar, çayın kuruyan kaynağı başında yaptığı incelemenin ardından DHA'ya yaptığı açıklamada, “Birkaç yıl öncesine kadar İvriz Çayı'ndan saniyede 150-200 litre su akıyordu. Ancak ne yazık ki bugün çay kurudu. İvriz Çayı, 2000 kilometre karelik tarım sahasının yanısıra Tuz Gölü'nü besleyen çok önemli bir kaynaktı” diye konuştu.

OBRUK TEHLİKESİ

Jeoloji Mühendisleri Odası ve Selçuk Üniversitesi ise Konya Ovası'ndaki çöküntü obruklarını incelemeye aldı. Çöküntü obruklarını teker teker dolaşıp incelemede bulunan Selçuk Üniversitesi, Fen- Edebiyat Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Güler Göçmez, yeraltı suyunun azalması ile çöken zeminin oluşturduğu obrukların bölgedeki köyler için de tehlikeli olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Göçmez, “Son bir kaç yılda meydana gelen çöküntü obruklarının sayısı 60'ı buldu. Obrukların özellikle Karapınar çevresinde olması dikkat çekiyor. Bu obrukların bazılarında su bulunuyor. Yeraltı sularının azalması ile obruklardaki su miktarı da her yıl 1.5- 2 metre azalıyor. Ancak şuna özellikle dikkat çekmek istiyorum; Zaman zaman apartman boyunda oluşan bu çöküntü obukları her an için bölgedeki yerleşim yerlerindede yaşanabilir. Şu andaki verilere göre nerede ve ne zaman bir çöküntü olacağını tahmin etmemiz mümkün değil. Bunun için hemen Konya Havzası'nın tamamının jeolojik etüdü yapılmalı. Bu sonuçlara göre tehlike arzeden yerleşim ve tarım alanları derhal boşaltılmalı” dedi.

15 BİN KAÇAK KUYU VAR

Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı İsmet Cengiz, Konya Ovası'nda sulama amaçlı açılan 27 bin kuyudan 15 bininin kaçak olduğunu söyledi. Konya Havzası'ndaki bilinçsiz su kullanımı nedeniyle göllerin her geçen gün kuruduğunu söyleyen Cengiz, “Konya Ovası'nı bekleyen tehlike biraz daha yaklaşıyor. Ovaya hayat veren yeraltı suları kaçak açılan kuyular nedeniyle her geçen gün azalıyor. Havzada sulama amaçlı açılan 27 bin kuyudan 15 binin kaçak olduğu tespit edildi. Ne yazık ki Konya Ovası'ndaki kaçak kuyu sayısı 15 bine ulaştı. Yeraltı sularının bilinçsiz çekilmesi ovayı çölleştiriyor. DSİ istatistiklerine göre su miktarı her yıl bir metre aşağıya düşüyor. Son yirmi yılda 20 metrelik su kaybı sözkonusu oldu. Ne yazık ki hala bir denetim yok. Etkin önlem alınmazsa ova yok olacak” dedi.
__________________
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
İki dalga arası sallanacaksın
yüreğinde teknelerin duası
Mırıldanacaksın...
pene Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-08-2007, 13:19   #3
pene
Çımacı
 
pene kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 17.08.07
Şehir: istanbul
Mesaj Sayısı: 51
Varsayılan

Göller Haritadan Silindi


Eber Gölü, küresel ısınma nedeniyle kurudu. 4 metrelik su yüksekliği bir metreye kadar düşen gölde, balık ölümleri yaşanıyor.

Afyonkarahisar'da 20 kilometre uzunluğu, 17 kilometre genişliği ve kıyılarında 17 yerleşim birimini barındıran Eber Gölü, küresel ısınma ve kuraklığın tehdidi altına girdi. Bir zamanlar çevre kirliliği ve çevresindeki fabrikaların atıkları nedeniyle tehlike sinyalleri veren göl, şimdi de kurumaya başladı. 4 metre olan su yüksekliği bir metreye kadar inen gölde, ciddi biçimde balık ölümleri yaşanıyor. Gölden kamış toplayarak geçimini sağlayan bölge halkı, bir an önce inceleme yapılmasını talep ediyor. Su yüzeyinde bulunan birçok kayığın ise kuruyan göl sularının çamuruna saplandığı gözleniyor.

Yakasenek Belediye Başkanı Necati Korkman, tüm dünya ve Türkiye'yi tehdit eden küresel ısınma ve kuraklığın Eber Gölü'ne de büyük zarar verdiğini söyledi. Gölde balık ölümleri yaşandığına dikkat çeken Başkan Korkman, "Kuruyan gölün şimdiki sahibi yılanlar ve kurbağalar. Gölde su olmayınca kamış da üremiyor. Bölge halkının çoğu, gölden kestikleri kamışlarla geçimini sağlıyor. Vatandaşın eve ekmek götürecek parası kalmadı. Yetkililerin göle çare bulmasını istiyoruz. Göl, önceden Eber'di, şimdi geberdi"
__________________
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
İki dalga arası sallanacaksın
yüreğinde teknelerin duası
Mırıldanacaksın...
pene Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-08-2007, 13:21   #4
pene
Çımacı
 
pene kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 17.08.07
Şehir: istanbul
Mesaj Sayısı: 51
Varsayılan

'Göl kurudu herkes kurtuldu'

Kırşehir'in Mucur İlçesi'nde bulunan ve yaklaşık 500 bin kuş türünün buluştuğu Seyfe Gölü Kuş Cenneti'nin, Devlet Su İşleri'nin (DSİ) yanlış uygulaması nedeniyle kuruduğu ileri sürüldü.

Kırşehir'in kuzey doğusundaki tektonik kökenli çukurlukta yer alan Seyfe Gölü, ilkbaharın gelmesiyle birlikte kuş türlerinin uğrak yeri haline gelirken, Mucur İlçesi'ne bağlı Seyfe köyü yakınında bulunan göl, kuş türlerini yakından görmek isteyen yüzlerce kuş meraklısının mekanı haline gelmişti.

Gölde bugüne kadar yaklaşık 387 farklı türden kuşun barındığı ileri sürülürken, 152 bin 200 hektarlık Seyfe kapalı havzasının güney ucunda yer alan gölün, Oligosen sonrasında değişik doğrultularda gelişmiş bulunan faylanmalar sonucunda meydana geldiği belirtildi.

Kuş Cenneti, batı ve kuzey batısındaki pınarlar ve dip kaynakları ile drenaj alanı, yüzeysel akışı ile göl alanına düşen yağışlarla beslenirken, yörenin çok az yağış alması ve buna bağlı olarak gölde yaz mevsimi ile birlikte su çekilmelerinin başlaması nedeniyle kuraklık yaşandı. Göl alanının, kuraklık öncesi su düzeyine bağlı olarak bin 500 hektar ile 7 bin hektar arasında değiştiği öğrenilirken, ortalama alanı 3 bin 400 hektar olan Seyfe Gölü Kuş Cenneti'nde su derinliği 165 santimetreye kadar ulaşabiliyordu.

Öte yandan, gölün nesli tehlikeye düşmüş türlerden Toy (Otis Tarda) ile Angıt (Tadorna Ferruyinea) kuşlarının yaşadığı bir habitat oluşu, nesli tehlikeye düşebilir olarak nitelendirilen Flamingo (Phoenicopterus ruber) türü kuşların en fazla sayıda bulunduğu başlıca üreme alanlarından birini teşkil ediyorken, yine yaklaşık 500 bin adet su kuşunun oluşu yörenin uluslararası öneme sahip bir sulak alan olarak nitelendirilmesi özelliğini koruyor.

Sahada, başta Flamingo, Gri Balıkçıl, Angıt, Suna, Boz Ördek, Elmabaş, Yeşilbaş, Macar Ördeği, Kılkuyruk, Turna, Toy, Kılıçgaga, İncegagalı, Martı, Gülen Sumru, Bataklık Kırlangıcı, Akgerdan Yağmurcun, Büyük Yağmurcun, Mahmuzlu Kızkuşu ve Kızılbacak başta olmak üzere toplam 387 tür su kuşu bulunduğu iddia edilirken, şimdilerde kuruyan gölde sadece yöre halkı tarafından araba yarışları yapılıyor.

2 BİN FLAMİNGO SEYFE'DE KULUÇKAYA YATIYORDU
Diğer yandan, sonbaharda yüzbinlerce ördeğin konaklama alanı olan gölde, sonbahar ile birlikte binlerce leyleğin toplandığı bildirilirken, Seyfe Gölü havzasında, Orta Anadolu step ikliminin hakim bulunduğu, tuzlu suyun etkili olduğu yerlerde ve tuzlu bataklıklarda Halocnemum strobilaceum, Salicornia prostrata, Salsola inermis, Panderia pilosa, Petrosimonia brachiata, Krascheninnikovia ceratoides, Camphorosma monspeliaca, Gypsophila perfoliata, Frankenia hirsuta, Limonium iconicum, Limonium globuliferim gibi bitkilerin hakim olduğu da alınan bilgiler arasında yer alıyor.

Yine, kaynakların göle karıştığı yerlerde ve kanallarda phragmites australis, sparganium erectum, thypa angustifolia, potamogeton pectinatus, iris pseudocorus gibi tatlı su bitkilerine de rastlanabildiği ileri sürülürken, göl tabanının kuşların beslenmesi bakımından son derece değerli olan Chironomidae larvaları ile Planonbis sp., Ylmnaea sp. ve Physa sp. gibi kabukluklar bakımından çok zengin olduğu da ifade ediliyor.

Göldeki kuş varlığının, kuraklık öncesi göç dönemlerinde ve kışın büyük sayılara ulaştığı öğrenilirken; Sakarca Kazı, Suna, Angıt, Çamurcun ve Sakarmeke gibi kuş türlerinin kalabalık gruplar oluşturduğu ileri sürülüyor. Seyfe Gölü'nün aynı zamanda su kuşları için ülkemizdeki en önemli kuluçka alanlarından birisi olduğu da belirtilirken, gölün doğusundaki adalarda flamingo, ak pelikan, kaşıkçı, küçük ak balıkçıl, Macar ördeği, uzun bacak, kılıç gaga, mahmuzlu kız kuşu, Akdeniz martısı, karabaş martı, gülen sumru gibi kuş türlerinin burada kuluçkaya yattığı ileri sürülüyor.

Yine, Tuz Gölü'nden sonra flamingo türü kuşların Türkiye'deki en önemli üreme alanı olarak Seyfe Gölü görülürken, edinilen bir diğer bilgiye göre de gölün doğusundaki adalarda yaklaşık 2 bin çift flamingo kuşunun kuluçkaya yattığı öğrenildi.

GÖL, RAMSAR SÖZLEŞMESİ İLE ULUSLARARASI DÜZEYDE KORUNUYORDU
Yaklaşık 10 bin 700 hektarlık sahaya sahip Seyfe Gölü ve Kuş Cenneti'nin, 26 Ağustos 1990 tarihinde Tabiatı Koruma Alanı olarak ilan edildiği bildirilirken, aynı zamanda 1. derece doğa sit alanı olarak korunduğu ve 1994 yılında Ramsar Sözleşmesi listesine dahil edildiği öğrenildi.

Gölün doğal yapısının ve ekolojik karakterinin Ramsar Sözleşmesi ile uluslar arası düzeyde korunduğu ifade edilirken, alanın korunması ve izlenmesi için göl kenarında bir de Gözlem Evi bulunuyordu. Diğer yandan, daha önce Devlet Su İşleri tarafından başlatılan drenaj çalışması ile doğal yapısı bozulan gölün korunması için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nca ÇATAK Projesi'nin hayata geçirileceği ve proje ile birlikte üretim faaliyetleriyle doğal dengesi bozulan, erozyona uğrayan, su ve çevre kirliliği oluşan tarım arazilerinin korunmasının amaçlandığı ileri sürülmüştü.

Binlerce kuşun en önemli göç yollarından birisi olan Seyfe Gölü Kuş Cenneti'nin kuruması yöre halkını da çileden çıkartırken, kuraklığın nedenini Devlet Su İşleri'nin yaptığı drenaj çalışması ve Mucur Belediyesi'nin uzun yıllar su ihtiyacını gölden sağlamasına bağlayan köylüler, "Seyfe Gölü kenarında bulunan Seyfe Köyü, şu anda sanki deprem olmuş gibi virane oldu. Gölün kuruması ile birlikte burada yaşayan yaklaşık 387 tür kuş yok oldu. Devlet Su İşleri'nin drenaj çalışması ve Mucur Belediyesi'nin su ihtiyacını buradan karşılaması gölün kurumasına neden oldu. Bugüne kadar başta Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin olmak üzere valimiz, kaymakamımız ve belediye başkanlarımızca gölün kurtarılacağına dair esa, Petrosimonia brachiata, Krascheçok sözler verildi. Ama, hiçbir söz tutulmadı. Şimdi göl kurudu herkes kurtuldu" dedi.

Diğer yandan, son günlerde gündemi meşgul eden Ata Türk isimli gencin ölüm haberlerinin ulusal televizyonlarda uzun süre yer bulmasına da tepki gösteren köylüler, "Ata Türk isimli bir genç öldü ve tam 15 dakika televizyonlar onu verdi. Ata'nın şehit düştüğünü söylediler. Ama asıl şehit burda yani Seyfe Gölü'nde. Gelsinler burayı çeksinler. Çünkü, burada bir doğa şehidi verdik ve Seyfe Gölümüz şehit oldu" diye tepki gösterdi.

Kuruyan göl üzerinde, yöre halkınca otomobil yarışları da yapılırken, kamyonetler kuruyan göl üzerinde şov yapmayı ihmal etmedi
__________________
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
İki dalga arası sallanacaksın
yüreğinde teknelerin duası
Mırıldanacaksın...
pene Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-08-2007, 13:24   #5
necobey
Çımacı
 
necobey kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 13.12.06
Şehir: İstanbul/B.Çekmece
Yaş: 45
Mesaj Sayısı: 56
Varsayılan

B.Çekmece gölünü dün motosikletle geçtim su kalmadı yürüyerekte karşıdan karşıya geçiliyor
__________________
Nejdet Turanlı
İstanbul - 1978
necobey Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-08-2007, 13:29   #6
Taygun KOCABIYIK
ADMİN
 
Taygun KOCABIYIK kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 28.08.05
Şehir: İzmir
Yaş: 35
Mesaj Sayısı: 5.838
Varsayılan

Durum git gide vahim bir hal alıyor. Umarım bu kış yağmurlar gerektiği şekilde yağar.
__________________
Taygun KOCABIYIK
13/07/1988
İZMİR

Her türlü sorun, soru ve iletişim için
-www.facebook.com/taygun.kocabiyik
Taygun KOCABIYIK Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-08-2007, 13:37   #7
pene
Çımacı
 
pene kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 17.08.07
Şehir: istanbul
Mesaj Sayısı: 51
Varsayılan

yıllardır çevre örgütlerinin anlatmaya çalıştığı küresel ısınma sorunu için hiç bir önlem alınmadı..
şimdi tasarruf deniliyor..
madem bu kadar barizdi sorun..
bu tasarruf uyarıları neden birkaç yıl önce yapılmadı..
anlamak mümkün değil..
__________________
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
İki dalga arası sallanacaksın
yüreğinde teknelerin duası
Mırıldanacaksın...
pene Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 27-08-2007, 23:10   #8
ünalmusa
Tayfa
 
ünalmusa kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 19.08.07
Yaş: 55
Mesaj Sayısı: 234
Varsayılan

omerlıde balık tuttugumuz yerler sımdı ekılmıs tarla olmus golun oldugu yerlerde arabayla gezıyoruz sonumuz boyle gıderse hıc ıyı gorunmuyor
__________________
MUSA ÜNAL 1969
KAYNARCA/PENDİK/İSTANBUL

ünalmusa Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 28-08-2007, 10:06   #9
emre97
Tayfa
 
emre97 kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 13.05.07
Şehir: izmir/buca
Yaş: 27
Mesaj Sayısı: 187
Varsayılan

Alıntı:
necobey tafarından gönderildi
B.Çekmece gölünü dün motosikletle geçtim su kalmadı yürüyerekte karşıdan karşıya geçiliyor
abı valla doğru sular azalıyo ve haberlerde duydum istanbul gibi yerde balıklar su azalıyor diye balıklar ölüyor lar. saygılar sevgiler rastgelsin
__________________
Emre Alçı
01/02/1997
buca/İZMİR
emre97 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Yanıtla

Sosyal Paylaşım

Konu Araçları
Görünüm Modları

Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
balığa limon sıkılmalımı yoksa sıkılmamalımı? igmsva Balık Yemekleri 56 25-11-2008 09:12
Balıklara Nasıl Yaklaşırız ? YOKSA.....? Onur GÜNER ZIPKINLA SUALTI AVI 7 28-06-2007 17:45
Şans ve uğur mu yoksa gerçek mi ??? ykmk TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER 20 09-07-2006 08:54


Saat 13:36.