Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > BALIK AVI > DENİZ AVI (TEKNEDEN) > Sırtı-Seğirtme




Yanıtla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 29-10-2005, 19:45   #1
levrek
Kurucu Üye
 
levrek kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 29.10.05
Şehir: izmir-ksk.
Yaş: 57
Mesaj Sayısı: 1.878
Varsayılan Sırtı yapmak isteyenler 1

Nerede ve Nasıl ?

Süphesiz ilk sorulması gereken soruların başında seğirtmenin nerelerde çekilebileceğidir.Önce yakalamak
istediğimiz balığı yada balıkların av bölgesinde mevcut olması gerekmektedir.Hedef avın yaşamsal özellikleri (türü,bulunduğu sular,büyüklüğü,mevsimler,yumurtlama,yöresel beslenme alışkanlıkları....vs)gibi birçok etkene bağlıdır.Eğer bunları bilirsek av meramızı ve malzemelerimizi belirlemek daha kolay olur.
Genellikle ağ,paragat ve buna benzer avlanma şekillerinden dolayı dip balıkları bölgeden tedirgin olup yer değiştirirler,bu yüzden eğer av mahalinde bu tip avcılıklar yapılıyorsa balığı, zaman zaman farklı yerlerde aramakta fayda vardır.
Balıklar bölgelere göre farklı yapay yemlerle ve metodlarla avlanırlar.Bir bölgede iyi sonuç veren bir yapay yem başka bir bölge verimsiz olabilir.Bu durum aynı markanın değişik modelleri ve renkleri içinde geçerlidir.Ancak deneyimlerden ve anlatılardan yola çıkarsak neticede sansımız biraz daha yüksek olacaktır.Aşağıdaki balıkların sevdiği su sıcaklığı 15 ile 20 santigrad derece arasındadır

Şimdi çeşitli türlerin yaşadıkları ortamlarını incelediğimizde bir Sinaritin genellikle 10-50 metre arasındaki taşlık ve kayalık bir dibe sahip olan yerlerde, açık sulardaki topuk etrafları ve gemi enkazları etrafında bulunduklarını görürüz. Ege Denizi, Akdeniz, Çanakkale Boğazı ve Saroz Körfezi’nde avı yapılmaktadır.
Sinarit, 1 Nisan...1 Temmuz arasında yumurtlama ve boylanma döneminde olduğu için avı yasaktır.
Beslenmesi ve Yemleri:
Yemli avcılıkta kalamar, sübye, kolyoz, saradalya, zargana, gelincik, izmarit, kefal kullanılabildiği gibi, iskorpit, hanos gibi taş balıklarıyla her türlü canlı balık da yem olarak kullanılabilir. İdeal yem boyu 6-10 cm dir.
Levrekler ise Kumluk, taşlık yerlerdeki iskele bacakları civarında, gece aydınlanan kıyılarda, sakin, durgun koylarda, kayalık, taşlık sığ sularda , liman içi ve ağızlarında ve park etmiş balıkçı teknesi gölgelerinde bulunurlar. İnsanların denize girdiği bölge levreğin yaşam bölgesi ise açıkta bekler,akşam olupta insanlar çekildiği zaman kıyıya yaklaşır. Ülkemizde daha ziyade Ege, Akdeniz kıyıları, Saroz ve Çanakkale Boğazı’nda bulunmaktadır.
Beslenmesi ve Yemleri:
Hemen hemen yiyebileceği boydaki her balık levreğin avı olur. Kefal, istavrit, kalamar, sübye, zargana, yılanbalığı, sardalya, hamsi, karides, gümüş balığının canlısı, ölüsü ve filetosu levrek için yem olabilir.
Levrek ,1 Nisan...1 Temmuz arasında yumurtlama ve boylanma döneminde olduğu için avı yasaktır.
Zargana ise Su yüzünde yemlenir. Sardalya, kolyoz,aterina ve hamsi gibi balıklarla beslenir. Saldırgan bir yapıya sahip olduğu için gücünün yettiği her balığa saldırmaktan çekinmez. Ayrıca hemen hemen her türlü balığın avlanılmasında yem olarak kullanılır. Sahile yakın bölgelerde devriye gezer, tatlı suların denize döküldüğü yerleri çok sever 1.5 metre boyuna kadar büyüyebilir.İstanbul boğazından başlayıp Ege denizinin Akdenizle buluştuğu bölgeye kadar her kıyı şeridinde bulunur. Havaların soğumaya başlamasıyla beraber kıyıya iyice yaklaşır. ( Eylül ayı )
Akya ( Sarı Kuyruk-Çıplak-Kuzu ) genelliklle Kolyoz, sardalya, istavrit, kalamar, sübye, zargana, palamut gibi balıklarla beslenir. 1-1.5 m. Boya 20 kg. ağırlığa ulaşırlar. Genellikle suyun yüzüne yakın ve orta sularda avlanırlar. 1-200m. Derinliğe kadar sularda yaşarlar.
DENEYİMLER: AKYA
Zargana için Dalgakıran taslarına parelel olarak takriben 20-50 m. acığında , 2-3 knot hızla , yaklasık 5-10 metre derinlikte 0.2-0.3 lik misinaya takılı ipek oltası yaklasık 10- 12 kulaç bıraktık ve sırtı çektik. Önemli bir nokta ise sırtının tekneye baglandığı son ucuna 50-60 cm. civarında, 0.6 mm. gibi kalınlıkta bir lastik (tuhafiyecilerde var, sapka lastiği diye aldım) bağlamak lazım. Zargana yakalanınca oltada yarattığı germe darbesini emsin,olta kopmasin diye.Japon silikon tipleri de satılıyor.Bu germe elle verilemez.
Akya bulunması muhtemel meralara ulaşınca ( En cok rastlanan yerler denizin aniden derinleştiği yarbaşları ) bu sefer canlı zarganayı sırtıya yem olarak takıp , 10 metre suda, 300 gr. kurşunla ,1.1 mm. lik misina ile , 2.7 - 3 knot hızla ,18-20 kulaç olta bırakıp sırtı çektik.
Akya vurursa oltayı çok şiddetli bir şekilde alıp götürüyor. Hem kalama vermek hemde hayvanı yormak lazım. Bu da ancak debriyajlı ,frenli, frenleme sertliği ayarlı bir çıkrık ile mümkün. Balık oltaya vurunca hemen çıkrığın fren sertliğini öyle ayarlamak lazım ki hem balık çok zorlanarak çeksin hemde hala dönsün ki misina kopmasın. Balık yorulunca oltayı çekemiyor ondan sonra hiç boşluk vermeden yavaş yavaş tekneye kadar çekip yanaştırıp sudan çıkarmak için ise ya kepçe ya kakıç kullanmak lazım.
Lampuka Eylül ayından itibaren av vermeye başlar. Korkusuz, meydan okuyan tavırları ve saldırgan bir yapısı vardır.Ege Denizi, Akdenizde avı yapılmaktadır. Kıyılara bile korkusuzca yaklaşan lampuka, kefal, sardalya, kolyoz, kalamar, izmarit, istavrit ve gözünün kestiği her balıkla beslenir. Canlı kefal ve izmarit en popüler yemidir. 1,5 m. Boya kadar ulaşırlar ve denizin 100m. Derinliğine kadar iner.
Palamut – Torik derin suları sever. 18-20° C. sularda Sabah gün doğmadan av yerine varmak gerekir. Balığın göç veya avlanma bölgesini bulmak için geniş zikzaklar çizerek balık bulununcaya kadar dolaşılır. Balığın yakalandığı bölgede devamlı tur atarak dolaşılır. Tekne 2-3 mil olmalıdır.

Melanur ise kıyıya yakın ve su yüzeyinde avlanırlar.Bir alayda yaklaşık 10 – 15 adet balık vardır.Genelde yeme atlayan ilk balık sürünün en büyük olanıdır.Sabah ve akşam saatlerin av verir.

Balıkların Davranışları
Balıklar “lateral line sistem”denilen kenar duyuları ile çok uzaklardan olayları farkederler ve ağız, dil ile dudakla Tadı algılarlar ,ayrıca karın yüzgeçleri ile dipte yüzen balıkların "barbel"duyargaları aktiftir.
Balık,koklama duyusu ile algıladıklarını sudaki davranış tarzı için kullanır. Balıklar suyun içinde çoğu zaman akıntıya karşı hareket etmektedirler. Kışın (soğuk sularda )derinlerde oksijen fazla olduğundan derinlere inerler,ilkbaharda tam tersi yüzeye çıkarlar.Genellikle oksijenin bol bulunduğu (Termoklin) deniz zemininden 4 ile 15 metre arasında bulunan tabakada yoğunlaşırlar.
Avlanma ve korktuklarında fişekleme hızları genel olarak kendi yüzme hızlarının 10 katı kadardır ve bu hız kısa bir süre için geçerlidir.
Suyun üst tabakalarında yaşayan balıklar insanların algıladığı ışık dalga aralığına yakın bir spektruma sahiptir. Bu da renkleri tamamen bizim gördüğümüz gibi görüyorlar anlamına gelir. Dip balıkları ise ancak siyah ve beyazın yansımasını görürler.
Balıkların biyolojik yapılarında olan kızıl ötesi bir algılama (kırmızı ışık üretme) sistemleri, gece devreye girer ve bu rengi anında, çok uzun bir mesafeden fark edebiliyorlar. Derin deniz balıkları ışık spektrumunun mavi ve yeşil alanıyla sınırlı ışık algısına sahiptir. Balıklar insanın göremediği dalga boyları algılayıp çevresini görebilme yeteneğine sahiptirlar. Pek çok balığın gözü tek yönlü görür,her iki göz aynı maddeye bakmaz,aynı maddeyi görmez.
Balıklar (suni)yemin ya da avlarını önce sesinden sonra sırasıyla kokusundan,sudaki basınçından, görmesinden,elektriksel duyumlarından(lateral line sistem) ve temas- tat alma duyumlarıyla hissederler.
Doğal koşullarda balıkların su içindeki ritmik hareketleri, güneş ve ay ışığındaki günlük değişmelere bağlıdır. Kötü hava koşullarının gelmesini hissederek daha güvenli bölgelere çekilirler. Balıklarda derinlere inerler ve hareketsiz kalırlar.


Nasıl
Sorusunun cevabına gelince bunu av yöresinin durumuna göre değerlendirmek gerekmektedir.Genel olarak kara kıyı diye tabir edilen 1 ile 4 metre arasında ve 5 ile 30 metreler arasında orta sularda yapılır. Mevsimlere göre av derinliği değişkenlik gösterir.Örneğin yaz aylarında kıyılayan balıklar kış aylarında daha derinlere çekilirler.İlkbahar ve sonbahar aylarında ise yüzey ile 4 metre arasında gezinirler.
Kıyılara paralel seyir ederken arada bir zik zaklar çizmekte yarar vardır.

HIZ
Avlanacak balığın cinsine göre değişir,örneğin Sinağrit ,Melanur ve levrekte tekne hızı rölanti veya biraz üstünde bir hızla seyir edilirken Akya,lampuka,Turna ve Palamutta tekne hızı 2-3 km/h olmalıdır.
Av bölgesinde yüzey akıntısına karşı giderken hız mevcut hıza göre biraz azaltılır,çünkü yapay yem doğru yüzebilmesi için mevcuttan daha çok bir dirençle karşılaşır ve doğru hareketleri yapamaz olur .Aynı durum dalgalar içinde geçerlidir.Eğer akıntı ve dalga yönünde gidiliyorsak hızımızı biraz arttırmak gerekir, böylelikle yapay yem hareket kabiliyetini kaybetmez,ancak dalgayla beraber hızımız biraz artar.

Artan hızımızla beraber Yapay yemlerde ( yüzen modeller için ) sadece sağ-sol gövde hareketleri hızlanır.
Dalan tiplerde ise kendi dalma derinliklerine doğru inerler.Önemli olan yapay yemin doğru hareket kabiliyetini kaybetmediği hızdır.
Teknenin ebatlarına göre seğirtme sayısı değişkenlik gösterebilir.İkili,üçlü veya dörtlü seğirtme yapılırken dönüşlerde,bırakılan kalamaların birbirine karışmaması için dönüş dairelerin geniş ve kıyıdan açığa doğru yapılmasında fayda vardır.
Kilometrenin Knota çevrilmesi ile ilgili Tablo :

km/h Knot
1 2 3 4 5
1 2 - 3 - 4 5 0.540 1.080 1.620 2.160 2.700
6 - 10 3.240 3.780 4.320 4.860 5.400
11 - 15 5.940 6.480 7.020 7.560 8.100
16 - 20 8.640 9.180 9.720 10.260 10.800
21 - 25 11.340 11.880 12.420 12.960 13.500
26 - 30 14.040 14.580 15.120 15.660 16.200
Devam edecektir
:dikkat: Not:Bilgiler derleme ve tecrübelerden oluşmuştur

Yapay Yem Seçimi
Seçilecek olan suni yemler av merasında bulunan küçük balıkların yapıları ve boyları açısından benzerlik göstermesi gerekmektedir.Suni yemleri yapılarına göre:Yüzen,bırakılan yerde kalan,batan,dibe dalan ve su yüzeyinde yüzen tipler diye gruplandırabiliriz.

Yapay Yem Seçiminde Işık Faktörü
Çok çeşitli marka ve modelleri bulunan yapay yemlerin kullanım zamanı ve yerleri için bazı kriterler oluşmaktadır.Havanın durumuna, ışığına veya avlanma derinliğine göre bir seçim yapmamız gerekmektedir.
Bu yüzden ilk olarak Güneşin renk tonlarının sudaki emilini bilmemiz gerekir,çünkü suni yemin üzerindeki renklerin su içindeki görünüşlerini korumaları gerekmektedir:Sırasıyla suda tonlarını kaybeden renkleri şu şekilde sıralayabiliriz.
Kırmızı renk 7 metreye kadar kırmızılığını korur,sonra 8-10 metre de donuk kahverengiye ve daha derine indikçede siyah renge dönüşür.
Portakal rengi ise 10 metreye kadar rengini korur,11-13 metrelerde gri olarak görünür,13 metreden sonra siyah renge dönüşür.
Sarı renk 13 metreye kadar sarı,20 metreye kadar turkuaz olarak görünür,20 metreden sonra siyaha döner.
Yeşil ise 23 metreye kadar rengini korur,30 metreye kadar gri,ondan sonrada siyah olur.
Mor renk ise 30 metreye kadar mordur,sonrada griden siyaha döner.
Mavi ise 35 metreye kadar rengini korur,sonrada griden siyaha döner.
Siyah ise kendi rengini korur.
Gümüş ve sedef renkleri ise 40 metrelere kadar renklerini korurlar.
Renklerin verilen derinliklerde kendi yapılarını korumaları ancak suyun temizliğine ve yoğunluna bağlıdır.Kirli sularda metreler azalmaktadır, ayrıca Güneşin doğmasından batmasına kadar yaptığı açılarda yapay yemlerin üzerinde yansımalarıda da farklılık gösterir. Işık şiddeti ve spektrumu, mevsimlere, hava durumuna ve günün saatine göre değişir. Avlanmanın (sırtı ) günün hangi saatinde yapılacağı da görüş mesafesini etkileyen faktörlerdendir. Güneş ışınları deniz üstüne 48° den küçük bir açı ile geldiğinde büyük bir kısmı suya girmeden yüzeyden yansıtılırlar. Bu gibi hallerde suyun içi kararmış olacaktır. Bu duruma göre saat 10.00 ila 14.00 arası deniz altının en aydınlık olduğu saatlerdir.Tuz ,sudaki renk filtrasyonunu önemli ölçüde etkilemez.Üç metreye kadarki sığ sularda spektrum gün ışığına çok yakındır.30 metre derinlikte gölgeler yok olur,yani Renkli fosforlu suni yemler tek boyuda iner. Dip yapısı ile su hareketleri ve akıntıların görüş mesafesine etkisi daha çoktur. Dalgalı bir havada görüş mesafesinin azalması gibi,dip yapısında da ne kadar silt denen tortu tabakası varsa bunun suda asılı partikülleri yaratması o kadar kolay olacaktır. Bu da görüş mesafesini olumsuz yönde etkileyecektir.Özellikle bu tip dip yapısı olan yerlerde akıntı ve dalga hareketi durumu oldukça güçleştirecektir. Tam tersine kayalık çakıllı, mercan oluşumlu dip yapılarında görüş mesafesi çok daha iyidir.
SES,
15 C ‘lik sıcaklıkta deniz suyunda aldığı yol 1550 m/saniyedir.Havadaki hızından dört kat daha fazladır.Bu yüzden bazı yapay yemlerde bulunan bilyeler, seğirtme sırasında çıkardıkları sesler bakımından,balıkların dikkatini o yöne çekmesini oldukça kolaylaştırır.Oysa İnsan kulağı suyun içinde
sese karşı yön tayininde bulunamaz,sesin kaynağını bulamamaz.
Ne Kadar Kalama?
Tekne seyir halinde iken misinayı ne kadar salmamız gerekmektedir?Bu sorunun cevabına birçok farklı cevaplar alabiliriz,ancak önemli olan av mahalindeki balığı ürkütmemektir.Yani motordan çıkan sesin Db olarak azalması ve pervaneden çıkan köpüklerin kaybolması gerekmektedir.Ayrıca suni yemlerin Yüzme yeteneklerinin bozulmaması ve yapılarında belirtilen derinliklere inebilmeleri için gerekli bir mesafeye ihtiyaçları vardır.Aşağıdaki Tabloda ancak 55 metreden sonra rapala kendi derinliğine( firmaların verdiği ) inebildiğini görebiliriz:
Kalama
10 m.de performansın 50% ne ulaşır
20 m.de performansın 75% ne ulaşır
30 m.de performansın 85% ne ulaşır
35 m.de performansın 90% na ulaşır
55 > m.de performansın 100% ne ulaşır

Ayrıca kullanacağımız misina çapınında yapay yemin istenilen derinliğine ulaşmasında önemli bir rol oynar.Örneğin 12 cm.lik Deep Husky Jerk 25 metrelik kalama da 0,30 luk bir misina ile 4.6 metre dalarken
25 metrelik kalama da 0,25 lik bir misina ile 5.5 metre dalar.
25 metrelik kalama da 0,20 lik bir misina ile 5.8 metre dalar.
Aynı durum tersinede çalışmaktadır:
25 metrelik kalama da 0,35 lik bir misina ile %10 yükselmiştir.
25 metrelik kalama da 0,50 lik bir misina ile %20 yükselmiştir.
Kamış ya da el oltasının denize olan yüksekliği arttıkça rapalanın derine inmesi zorlaşmaktadır.
Eğer ağırlık kullanırsak inmesi gereken derinlikten daha derine iner,örneğin rapalanın 6 metre önüne 30 gr.lık bir kurşun taktığımızda %30 daha fazla daldığını görürüz.
Bazı arkadaşlar kalın misinanın daha çok dalacağını düşünürler oysa kalın misina seyir halinde suya karşı daha çok direnç göstereceğinden dolayı havalanması daha çok olur

:dikkat: Not:Bilgiler derleme ve tecrübelerden oluşmuştur

Bu mesaj en son " 24-11-2011 " tarihinde saat 16:57 itibariyle levrek tarafından düzenlenmiştir....
levrek Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
Eski 29-10-2005, 23:27   #2
Bir Dost
Kaptan
 
Bir Dost kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 20.09.05
Yaş: 47
Mesaj Sayısı: 729
Varsayılan

Verdiğin bilgiler için sağol levrek gerçekten güzel bilgiler
__________________
[
Bir Dost Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 30-10-2005, 00:48   #3
Taygun KOCABIYIK
ADMİN
 
Taygun KOCABIYIK kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 28.08.05
Şehir: İzmir
Yaş: 35
Mesaj Sayısı: 5.838
Varsayılan

abi süpersin ayrıca aramıza hoşgeldin.
__________________
Taygun KOCABIYIK
13/07/1988
İZMİR

Her türlü sorun, soru ve iletişim için
-www.facebook.com/taygun.kocabiyik
Taygun KOCABIYIK Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 15-10-2010, 10:14   #4
bülentcan
Oltacı
 
Üyelik Tarihi: 19.07.09
Mesaj Sayısı: 1
Varsayılan

teşekkürler abi verdiğiniz bilgiler çok güzel
bülentcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 24-04-2006, 07:24   #5
ADNAN
Organizatör
 
ADNAN kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 26.02.06
Yaş: 62
Mesaj Sayısı: 934
Varsayılan

erol abi sırtı bilgilerin muhteşem ,yanlız beni sırtıya götürmezsen dilimden çekeceğin var haberin olsun
__________________
ADNAN DİNSEL
05.04.1961 İZMİR 0 Rh+ EMEKLİ
ADNAN Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 24-04-2006, 07:51   #6
levrek
Kurucu Üye
 
levrek kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 29.10.05
Şehir: izmir-ksk.
Yaş: 57
Mesaj Sayısı: 1.878
Varsayılan

Sevgili Adnan,
sen yeri ve zamanı ayarla,çupuraları yakaladıkdan sonra hemen akşam suyuna gideriz,sevgilerimle
__________________


Erol ERDOĞAN 1966

Hepimiz birer gölgeyiz aslında…
Nerede yaşarız, neye benzeriz bir fikrimiz yok, neyiz ne değiliz bir bilgimiz yok. Birbirimiz hakkında bildiğimiz tek şey Nick lerimiz…
Sanal alemin sisleri arasında beliriyor sonra kayboluyoruz. Gerçek olan tek şey; paylaşımlarımız, burada bizi var eden de bir tek bu…(alıntıdır)
levrek Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 24-04-2006, 07:58   #7
ADNAN
Organizatör
 
ADNAN kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 26.02.06
Yaş: 62
Mesaj Sayısı: 934
Varsayılan

erol abim bu sırtı avından mutlak sitede yayınlacak foto lar gelmeli diyorum inşallah allah mahçup etmez
__________________
ADNAN DİNSEL
05.04.1961 İZMİR 0 Rh+ EMEKLİ
ADNAN Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 11-06-2006, 19:04   #8
levrek
Kurucu Üye
 
levrek kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 29.10.05
Şehir: izmir-ksk.
Yaş: 57
Mesaj Sayısı: 1.878
Varsayılan

Selam arkadaşlar,
geçen gün yazmış olduğum "Rapala meat waggon" konu başlığında sırtı sezonunu açacağımı belirtmiştim,lakin açtık da.Sabah 09:15 de rapalaya takılan bu arkadaş yüzümüzü güldürdü.Hava ,gecesinde dolunay olan ,rüzgarı kuzey,kuzeybatı 2.5 şiddetinde parçallı bulutlu,saatte 7.5 km hızla ,karaya 75 metre 13 metre derinlikte denk geldi.Hava bu saatten sonra sertleştiğinden avı 10:30 da bıraktık.Bu arada yüzeyden de bir adet hatırı sayılır bir turnayı da yarı yola kadar çektikten sonra kaçırdık,sağlık olsun
Balığın içini temizlerken havyar olmadığını görünce sevindim,demek ki yumurta faslı bitmiş,sevgilerimle.
Not:sevgili Adnan, son mesajına adven buraya yayınlıyorum bu fotoları.
Eklenmiş Resimler
Dosya Türü: jpg sinarit 11.06.2006.jpg (142,9 KB, 2282 Görüntülenme)
__________________


Erol ERDOĞAN 1966

Hepimiz birer gölgeyiz aslında…
Nerede yaşarız, neye benzeriz bir fikrimiz yok, neyiz ne değiliz bir bilgimiz yok. Birbirimiz hakkında bildiğimiz tek şey Nick lerimiz…
Sanal alemin sisleri arasında beliriyor sonra kayboluyoruz. Gerçek olan tek şey; paylaşımlarımız, burada bizi var eden de bir tek bu…(alıntıdır)
levrek Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 11-06-2006, 20:19   #9
katiti
Kaptan
 
katiti kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 10.11.05
Şehir: İzmir
Yaş: 46
Mesaj Sayısı: 2.176
Varsayılan

Erol Abiiiiii, alacağın olsun. Sezon açılışı sinaritle mi yapılır? İnsan alıştıra alıştıra getirir bu noktaya .
__________________
Mert Topoyan
İzmir - 1978

Navigare necesse est...

2 metre de derindir, 20 metre de derindir...
katiti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 11-06-2006, 20:30   #10
Taygun KOCABIYIK
ADMİN
 
Taygun KOCABIYIK kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 28.08.05
Şehir: İzmir
Yaş: 35
Mesaj Sayısı: 5.838
Varsayılan

Erol abimize daha aşağısı yakışmaz bundan sonra orkinos bekliyoruz
tebrikler
__________________
Taygun KOCABIYIK
13/07/1988
İZMİR

Her türlü sorun, soru ve iletişim için
-www.facebook.com/taygun.kocabiyik
Taygun KOCABIYIK Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Yanıtla

Sosyal Paylaşım

Konu Araçları
Görünüm Modları

Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
Tatlı su yılan balığı ve kefal avlamak isteyenler izmir phvedat DENİZ AVI KARADAN 9 12-04-2010 22:38
Sırtı yapmak isteyenler 2 levrek Sırtı-Seğirtme 102 15-10-2008 23:37
Sirti Yapmak Nasil Olur ? ADNAN FOTOĞRAFLARIMIZ 9 03-02-2007 14:46
Doğru Olani Yapmak Bir Dost TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER 0 04-02-2006 13:25


Saat 23:55.