Toplum olarak nereye gidiyoruz.....

Sevgili arkadaşlarım,bu günlerde aklıma takılan bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.Aslında o kadar endişeli ve doluyum ki, nereden ve hangi konudan söze başlıyacağımı bilemiyorum.
Malum sitemizin bu bölümü sohbet ortamına açık olduğu için yazımı buraya yazıp sizlerinde fikirlerinizi alarak konuya dikkat çekmek istiyorum.

1 - Son günlerde haber kanallarında yer alan öğretmen-öğrenci profili hakkında ne diyorsunuz.Öğretmen masada ders anlatırken öğrencilik demiyeceğim,insanlıktan nasibini almamış hayasız-ar damarı çatlamış 3-4 öğrenci öğretmenin masasını yerinden kaldırıp sınıfın bir başka yerine koyuyorlar.Diğer başka bir olayda ise öğrenci öğretmenin masası ve sandalyesini işgal etmiş ve öğretmenin öğrencinin kolunu çekerek ısrarlarına rağmen bir türlü kalmıyor.Diğer bir görüntüde ise bir öğrenci sınıfın ortasında öğretmenine cinsel organını açıp göstermekle tehdit ediyor...Geleceğin teminatı olan gençlerimiz bu yapılanları cep telefonlarına çekerek internet ortamında bu görüntüleri paylaşıyorlar.Gördüğüm bu tür manzaralar karşısında tutulup kaldım.
Onlara göre böyle iğrenç-kişilikten yoksun-ar/namus kavramlarını ayak altına alan haraketler '' eğlence'' kapsamına giriyor olsa gerek.

2 - Yukarıdaki konuyla alakalı olmayan,fakat benim dikkatimi çeken başka bir konu da şu.Hepimizinde bildiği gibi bir insan topluluğunu Millet/ulus yapan en önemli öğelerde biri de dil birliğidir.Gerek konuşma dili gerekse yazı dili.Bu günlerde bizim üye olduğumuz sitede yazılan yazıları okuduğumda dikkatimi çektiği için konuya değiniyorum.Tabiki ben edebiyat ve türkçe öğretmeni değilim.Haşa kimseyi de yargılayacak veya yol gösterecek konum da hiç değilim.Ama arkadaşlar bu işin doğrusu ne ise onu yapmak yanlış mı.ÖRNEK:
EWET HAKLISIN-HAWA AÇIKTI-TASWİP EDİYORUZ-EWWELCE BÖYLEYDİ........

Arkadaşlar lütfen söylermisiniz,bizim daha ilkokul birinci sınıfa giderken öğrendiğimiz 29 harfden oluşan alfabemizde latincede yer alan ''W'' harfi varmı.Evet yazmak varken '' EWET'' yazmanın anlamı ne olsa gerek.Ben bir türlü çözemedim.Bana göre benliğimizi yitirmek ve başka birilerine özenmekten başka bir şey olmasa gerek.Ama tarih göstermişdir ki,bu tür özentilere giren uluslar bir süre sonra benliklerini yitirip,başka ulusların sömürgesi olmuşlardır.
Yani Mercan olmaktan çıkıp,gopez ve mercan arası ''Kırma mercan'' a dönüyorlar.

1 nci paragrafda yazdığım öğrenci profili için söylüyorum.Sözün özü her şey anne-babada bittiyor. yani ailede bittiği kanaatindeyim.Boş bir teyp kasedi yada boş bir cd'ye benzeyen yeni doğan bir birey ilk bilgilerini aileden alıyor.Ailede o çocuğa vatan/bayrak sevgisi-ulus bilinci-terbiye ve ahlak kurallarını verememişse ;belirli yaşdan sonra da o kişinin bunları alması artık çok zor olsa gerek.

Siz ne dersiniz ?

[levrek]

İshak'cım ellerine sağlık,alfabe konusuna gelince,dil yaşayan bir olgudur,bu yüzden bizim gençliğimizdeki gibi değil artık,ilerlemeye devam ediyor.İletişim araç gereçlerin hızla gelişmesi ile ABC mizde evrenselleşti,gelişti ve değişti,değişmeye de devam edecek.Durum böyle iken TDK mununda elleri armut toplamaması lazım,şu anda ne tip faliyetlerde bulunduklarını bana sormayın. İşin bir de mantık kısmına gelince,klaveye baktığımda w harfi hemen iki önemli sesli harfin arasında kalmış,yani hemen tıklanabilmesi kolay bir yerde,tık tık tamamdır,oysa ki bizim 1928 model v harfimizin yerine bakın,çevresini 13 den fazla sessiz harf tuşu var, çıkın işin içinden şimdi,sevgilerimle

Sevgili Erol kardeşim,yanıtını okudum ve senin de dediğin gibi dünyamız gelişen iletişim araçları ile hızla küreselleşiyor.Özellikle internet sayesinde yoğun bilgi akışı ve paylaşımı sayesinde '' bilgiye ulaşmada'' adeta sınırlar ortadan kalkıyor diyebiliriz.

Dil hususunda seninde yazmış olduğun görüşlerine saygı duymakla beraber katılamadığım hususlara değinmeden edemiyeceğim.Hepimizin birbirimizle anlaşmamızı sağlayan güzel Türkçe'mizde olumlu bir ifade belirtmek için kullandığımız evet kelimesinin yazı dilinde EWET diye yazılmasından duyduğum rahatsızlığı dile getirmişdim.Arkadaşım sende klavyede harflerin birbirine yakın olduğu gerekçesiyle böyle bir yolun izlenmesi normal /açıklanabilir anlamına gelen ifadeler kullanmışsın.Senin makale tadında olan yazıları emin ol hiç atlamadan okumaya çalışırım.Fakat sizin yazılarınızda hiç bir zaman evet kelimesi yerine ''EWET' diye veya hava kelimesi yerine ''HAWA'' gibi anlamı olmayan bir kelimeye rastlamadım.Ve rastlayacağıma sanmam.Çünkü,belirli bir yaşa gelmiş kendisine saygısı olan,insanlara bir şeyler vermeye çalışan ,titiz ve seviyeli bir insan olduğunuza eminim.

Ben hiç bir İngilizce yazılan kaynakda pencere anlamına gelen ''WİNDOW'' kelimesi yerine ''VİNDOV'' kelimesinin yazıldığını görmedim.Aynı şekilde savaş anlamına gelen ''WAR' kelimesinin yerine de ''VAR'' diye yazıldığının görmedim.
Yazılsa ne kadar komik olurdu değil mi.Çünkü, Türkçe' de kullanılan ''VAR' kelimesi olumluluk anlamı taşırken;İngiliz'cede yazılan '' WAR'' kelimesi savaş anlamına geliyor.

İnsanlık tarihi boyunca asla düşman askeri topraklarına ayak basmamış ve işgal edilememiş İngiliz'lerde acaba böyle düşünceler mi haraket ederek tüm dünyaya ''uluslararası'' iletişim dili olarak kendi dillerini yaymayı başarmışlar.

sevgili üstadım,dünyada kendini ''medeni ''sayan, ekonomileri ve silahlı kuvvetleri güçlü olan devletler bir ülkeyi bir ülkeyi işgal etmeden önce yıllarca o toplumun kültürüne adeta bombardıman yapıyorlar.Toplumdaki bireyler arasında yozlaşma o kadar had safhaya geliyor ki, daha sonra güya bu medeni devletler artık ''tava'' gelmiş ilgili devleti bir güzel kurtarıyorlar.Haa, örnek mi: Özgürleşmiş IRAK .Buna en güzel örnek diyebilirim.

Bana göre malesef toplum olarak hızla yozlaşmaya gidiyoruz.Aşırı yabancı hayranlığı-onlar gibi olabilme düşkünlüğü.....Bizi biz yapan değerler silsilesi hızla aşağılanarak cahillik ve çağ dışı kalmak ile red ediliyor.Bu bizim nesilde olmadı. Ama son 10-15 sene önce önce doğup da,günümüzde genç bireyler olarak karşımıza geçen çocuklarımızda malesef '' söz meclisden dışarı '' maya tutmaya başladı gibi geliyor bana.İnşallah yanılan ben olayım.Amacım kimseyi eleştirmek veya fikrine saygısızlık etmek değil.Sadece bende başka fikirlere saygı duymak şartıyla düşüncelerimi dile getiriyorum......

dilin gelişmesinin önüne geçilebileceğini sanmıyorum...tdk da daha doğru dürüst bi türkçe sözlük yapmaktan aciz...bu gün bundan 10 yıl önce konuşulan türkçeyi konuşmuyoruz...geriye gittikçe de anlaşılmaz bi hal alıyor zaten...ama bu demek değildirki dildeki değişim bozulma anlamına geliyor...

bahsedilen yazım hatalarının en büyük sebeplerinden biri "q" klavye kullanıyor olmamız...oysaki türkçeye en uygun klavye "f" klavyedir...ben evde "f" iş yerinde "q" klavye kullanıyorum...

örneğin "ewet" kelimesini ben "evvet" vurgulaması için kullanıyorum...türkçede böyle bi vurgulamada yok...

bi söz vardır "feth eden feth edilir" hertoplumda bu böyle olmuştur (aborijinler hariç) o yüzden dilin değişime uğraması doğaldır...özellikle türkçenin geliştirilmeye ihtiyacı vardır...(bana göre ki sanırım herkese göre de öyledir; osmanlıca türkçeden daha zengin bi dil olmuştur... ve bu gün konuşulan dilin tarihte türkleri konuştuğu dille pek bi alakası kalmamıştır...aşağı yukarı bütün dillerde de böyle olmuştur...aslında bu konuda konuşacak ve tartışılabilecek çok konu vardır ancak böyle yazarak tartışılması bence çok zor...uzun soluklu olacaktır...

dilin gelişimi gereklidir...

mümkünse "f" klavye kullanırsak yazım sorunlarından biraz kurtulabiliriz kanısındayım...

unutmadan öğrenciler konusu gerçekten enteresan...bizimde şakalarımız oldu...hatta bazıları biraz ağırdı...ama bu kadar değildi hiç bi zaman...

....

yeni nesilin suyundamı yoksa eskilerin eksik yaşayıp cocuklarına yeterinden fazla rahatlık tanımasından mıdır nedir bir tuhaf yetişiyor yeni nesil...yolda yüzlercesinle karşılaşıyoruz sadece tvde gözümüzün önüne çıkınca sadece şaşırdık ama değil sayın abilerim yolda sevişen çiftler ellerinde sigarada değil esrar içen gençler belinde silaha kadar ölümcül silah bulunduran cocuklar o tvdeki öğretmene hiç bir şey yapmıyor ... nereye gidiyoruz belli değil bir çizgi tutturduk avrupalı olacağız diye avrupalılık buysa eğer yok abicim be biz asyalı kalalım hem nedirki 1 avuç toprağımız var diye hemen avrupalı olduk yaşantımız bile değişti adamlar yiyeceğimiz lokmaya karışır duruma geldiki dilimize zaten yıllar önce saldırdılar türkçe karşılığı olmayan o kadar çok kelime soktular ki aslında var ama bize kolay geldi hemde hava oldu bak ingiliz aksanıyla kelimeleri telavfuz ediyoruz oldu hatta fransız aksanı ile 'doctorrr renoo salatalıkkk sütü salatalıkkk cremi( gırtlaktan olacak ama )' idare edin abicim avrupalı oluyoruz öğrenecez bunları amerikalı kardeşlerimiz öyle istiyor....kemikleri sızlıyor ATATÜRK'ün kemikleri görseydi bu hali kurtarmazdı valla memleketi nasıl olsa bu duruma dönecekler diyerek...

Doğan kardeşim, konuya duyarlılık gösterip yazdığın için sağol.Elbette dil aynı canlı bir organizma gibi yaşar ve yaşadığı toplum tarafından da geliştirilir.Bizim eskiden imtihan dediğimiz sözcüğümüzün yanında,günümüzde sınav sözcüğüde kullanılyor.Faliyet sözcüğü eskiden kullanılırken günümüzde artık eylem sözcüğü daha çok kullanılmaya başlandı.Bunların hepsi olağan şeyler ve her dilde olabilecek gelişmeler.Çünkü canım Türkiye'm doğusundan batısına ,kuzeyinden güneyine binbir çeşit kültürle yoğrulmuş insanlarımızdan oluşuyor.
Klavye içerikli yazdıklarına da aynen katılıyorum.Benim anlatmak istediğim tamamen bunları dışında bir şey.Biraz önce benim açtığım konu hakkında sitedeki arkadaşlarımdan cevap geldi mi diye bakmak için bilgisayarın başına oturduğumda yanıma 13 yaşındaki oğlum geldi.Ve yazdıklarımı ve gelen cevapları beraberce okuduk.Baba evet yerine '' EWET' yazınca daha havalı oluyor dedi.Neden deyince de, kendine göre bir açıklama yaptı.Anladım ki,kendi çocuğum olduğu için rahat yazabiliyorum; özenti gibi bir şey içinde olduğunu anladım.Olayın özü bu.
Bende dilim döndüğünce bunun yanlış olduğunu anlatmaya çalıştım.Türkçeyi olması gerektiği gibi yazıp okumak lazım,İngilizceyi de olması gerektiği yazıp okumak lazım diye anlattım.İnşallah anlatabilmişimdir.

Sevgili Güven,yazdıklarına katılmamak imkansız.Bayağı bizim toplumuzda Avrupa'lı oldu be.Breh breh....

[Taygun KOCABIYIK]

İshak abi gerçekten çok güzel bir konuya değinmişsin. Bende bu konuda acayip derecede doluyum nerden başlasam bilmiyorum.
İlk önce senin yazdıklarından gireyim daha sonra içimi dökücem sizlere.
Bu şakalaşan arkadaşlar yanlış yerde
çünki bulundukları yer okul ve okulda insanlar içindir
böyle garip yaratıklara göre bir yer değil okul yaratık diyorum çünki doğada hangi hayvan böyle bir manyaklık yapar?? sorarım sizlere
bence bu arkadaşlara hayvan demek hayvanlara alelen hakaret etmiş oluruz
Kafalarına florasan vurarak eğlenen yaratıkların bu ülkeye ne faydası olur? bu topluma ne faydaları olur? bunları geçin kendilerine ne faydaları olur?
Bu yaratıkların aileleri nasıl eğitim verdi neyle besledi ne yemi yedirdi bilemiyorum bu hale girmek için çok mu uğraştılar onuda bilemiyorum ama gerçekten yazık hemde çok yazık. Bende gencim bende bir şekilde arkadaşlarımla şakalaşıyorum, gülüyorum, eğleniyorum herkes bu dönemleri yaşamıştır fakat bu arkadaşlar işin cılkını çıkarmışlar.

Dil konusunda gelince etrafımıza bir bakalım diyorum türkçe isimli bir dükkan varmı? Ben pek göremiyorum açıkçası
Ayrıca gençler arasında saçma bir konuşma tarzıda almış başını gidiyor
"oha falan oldum yane", "hadi beaa", "yok yaww" gibi saçma sapan şekilde cümleler kuruyorlar. Buda hep avrupa yakası adlı dizide selin karakterini oynayan kız yüzünden oldu aksini iddaa eden sanırım çıkmayacaktır. Tiki, ciks ... gibi saçma sapan isimlerle adlandırılan hayatta herşeyi gezmek, dolaşmak, pahallı elbiseler giymek, marka gözlük saat takmak, amaçsızca boşa vakit geçirmek ve baba parası yemek, kızlarla düzeysiz iğrenç ilişkiler yaşamak (kızlar içinde erkeklerle) gibi faliyetlerde bulunan bir grup insan var. ve bunlara özenen binlerce genç. Bu saydığım ülkenin genç dimağları beyinlerinin %0,1 i gibi ufak bir kapasitesini kullanarak yaşıyorlar.
Dili bozan diğer bir etmen ise msn ve chat salgınıdır. Bende bazen msn yüzünden düzgün yazı yazmıyor olabilirim ama en azından öz türkçe kullanmaya dikkat ettiğime inanıyorum. Forum ortamında tamamen noktasına virgülüne kadar dikkat etmesekte en azından tamamen türkçe ve düzgün şekilde yazarsak sanırım daha güzel olucak ki forumda büyük çoğunluk böyle yazıyor.

Güven abinin dediklerine katılmamak imkansız. Yolda, otobüste, okulda, parkta ulu orta utanmadan sevişen çiftlere ne demeli?
Başımdan öyle bir olay geçti ki kan beynime çıktı nerdeyse otobüste olay yaratıcaktım ama yinede arkamı dönüp sessiz kalmayı tercih ettim çünki bu utanmaz insanlara göre bu yaptıkları çok normal biz sinir olduğumuzla kalırız.
Ramazanın ilk günü otobüste okuldan eve dönüyorum (geçtiğimiz yıl) bir çift otobüste adeta erotik film çektiler bende mecbur arkamı döndüm çünki onlara bakmaktan ben utandım yüzüm kızardı fakat onlar yaptıkları işten utanmadı.
Güven abimin diğer söylediği konu sigara ve esrar. Üniversitede tenefüse çıktığımda inanın nefes alamıyorum her tarafta sigara içen insan kaynıyor açık hava olsa bile insanı rahatsız edecek boyutta bu bir oran vermek gerekirse öğrencilerin %80 gibi bir oranı sigara içiyor. Peki neden? en başta büyükleri içiyor onlara kötü örnek oluyor. Diğer bir neden gençler özeniyor arkadaşlarına yaranmak için vs. gibi nedenlerle başlıyor. Hepsininde mazereti hazır
ya sevgilisinden ayrılmış dertlidir
ya o 2 sigara içer 2 taneden bişey olmaz
veyahut içmediğinde başı ağrır
bu sigara hem vücuda zarar hemde cebe zarardır israftır
ve SİZ BÜYÜKLERİMİZ BİZE KÖTÜ ÖRNEK OLUYORSUNUZ!
Uyuşturucu konusuna girmiyorum kullanma yaşının ilköğretime düştüğü ap açık bir gerçek.

Toplumumuzda çok hızlı şekilde bir yozlaşma var. Bence bunun sebebi ailede başlayan eğitimin yanlış verilmesi. Ve televizyonun bize sürekli saçma şeyleri gösterip beyinleri yıkamasıdır. Ben ne bir sabah programı, ne magazin programı izlemiyorum zaten izlemek istesemde evde kıyamet kopar babam bu yaşıma bakmaz alır ayağının altına. Dediğim gibi ailede başlayan eğitim çok önemli. Fakat bazı insana ne yaparsan yap ne edersen et yine bu yolun yolcusu oluyor yani eşşeğe altın semer vursakte eşşek yine eşşek.

Biraz uzun bir yazı oldu ama bir genç gözüyle benim neslimin durumu bu görüldüğü şekildir

[katiti]

Konu çok derin ve önemli ama temelde yatan neden benim görüşüme göre "medya" adı ile anılan "basının" insanlar böyle istiyor bahanesi ile toplumun gözüne soktuğu düzeysiz, cılkı çıkmış yaşamların insanlar ve özellikle genç ve çocuklar tarafından "geröek hayatmış" gibi algılanması ve bu durumun özentiye yol açmasıdır.

Bunun dışında kendini "modern" ebeveyn olarak tanımlayan baz kişilerin çocuklarını "özgür" yetiştimek adına disiplini elden kaçırmaları da çocuklara özgürlüğün değil terbiyesizliğin kapılarını açmaktadır ne yazık ki. Bu konuda çevremdeki bazı kişilerden dinlediğim ve burada anlatması çok uzun sürecek olan birkaç örnek var ki gerçekten dudak uçuklatacak cinsten... Tabii aynı ebeveynlerin çocukları okulda disiplin altına alınmaya çalışıldığında önce yine kendileri olumsuz tepki göstermekte. Zaten (öğretmen dostlarımız alınmasın ama) ilk ve orta öğretim sistemimizin içler acısı olduğu bir ortamda bu durumun zararları hepten katlanarak büyümekte...

Dil konusuna gelince... Dilin yaşayan ve gelişen bir varlık olduğu doğrudur ama ben günümüz Türkçesi'nin Osmanlıca'dan daha zayıf bir anlatım gücü olduğuna katılmıyorum. Şu bir gerçektir ki dünyadaki bütün diller başka dillerden sözcükleri bünyesine alabilir ve almaktadır. Örneğin İngilizce'deki sözcüklerin önemli bir yüzdesi Latince'den geçmedir. Örnekler çoğaltılabilir. Fakat burada asıl sorun bu "devşirmenin" doğal yollarla değil, yapay zorlamalarla gerçekleşiyor olmasıdır. Kişisel görüşüme göre Türk Dil Kurumu'nun çalışmaları "üzüm yemekten çok bağcıyı dövmek" amacı taşır gibidir. Mutlaka arada önemli ve ciddi çalışmaları da vardır kurumun, fakat bunların yetersiz kaldığı da açık bir gerçektir.

Bence dili korumanın en önemli yollarından biri gelişime öncülük etmektir. Yenilikleri dışarıdan ithal ediyorsanız siz uygun bir karşılık bulana kadar onunla ilgili yabancı sözcükl dile yerleşebilmektedir. Fakat yenilik ihraç eden siz olursanız bu durumda o yeniliğin adını da dünyaya kabul ettirme şansınız olur. Buna en basit örnek "yoğuttur". Yoğurdun pek çok dildeki karşılığı yine yoğurt olarak geçmektedir.

Başta da dediğim gibi her iki konu da çok derin ve saatlerce üzerinde yazılabilecek konular. Ama açık olan tek bir gerçek var: Gidişat hiç iyi değil ve acilen ciddi önlemler alınmalı...

Arkadaşlar yaşımın verdiği deneyimleri aktarmak istiyorum...hepinizin düşüncelerinden bir parça alıp aktarmış olacağım.
----konu aslında çok basit-----
üyelerimiz arasında 5/6 kardeş olan arkadaşlarımız olabilir lütfen alınmasınlar malum bir ata sözü/ / her koyun kendi bacagından asılır.../
1-bu ülke insanı hesapsız bir şekilde ürüyor.....3 kardeşin bile çok oldugu bir Türkiyedeyiz şu anda
.. bu durumda..:
a:devlete çok iş düşüyor...hizmet verecek kişi sayısı hızla artıyor
b:okullarda tek çocuklu bir ailenin egitim hakkı 5 çocuklu bir aile tarafından bir tür gasp edilmiş oluyor(gerçek budur kimse itiraz etmesin zira binlerce genç bugün açıkta/işsiz..vs..)
c:mesela kırsalda veya hatta metropollerde bile eğer aile eğitimsiz olursa 5 adet eğitimsiz evladıda bu ükede yetiştirip topluma bırakıyor..
buyrun o yaştan sonra insanı değiştirin bakalım..
d:zaten ögretmenler lise çagına gelmiş bir genci o yaştan sonra değiştiremiyorlar..olmazda..
anca yapabilecegi şey ceza verirler oda işe yaramaz..

Eğitim aileden başlar..bir gencin varlıgının amacını aile öğretir. arkadaşlar
...bir çocuğa bu dünyada kim oldugunu niye yaşadıgını aile öğretir..
son olarak çok önemli : okuma zevkimiz /alışkanlıgımız /becerimiz yok.... çok vahim bir gidişat..

ben gerçekten ögretmenlerde suç bulmuyorum.. ancak yapılacak şey bir takım cezai müeyideler.olabilir ama o da çok az oranda işe yarar.. ..bazı çocuklarda tam ters tepki yapar daha da azılı bir tip olurlar..