bitkisel arıtma sistemi

'Bitkisel arıtma' sistemi kurulan köyde sinek ve kötü koku problemi sona erdi
Köylerdeki evsel kanalizasyon atıkları, bitkiler vasıtası ile temizleniyor. Arıtma işlemi için bitkilerin kullanıldığı doğal arıtma sistemi, enerji gerektirmediği için minimum maliyetle istenilen her yere kurulabiliyor.


Muhtar Ahmet Koca, bitkileri kullanarak temizlenen suyun berraklığı karşısında, 'Bu su içilmez' levhasını asmak mecburiyetinde kaldık." diye konuştu.
İlk olarak 2 yıl önce İzmir-Torbalı-Korucuk köyünde denenen ve geçen zaman içinde 500'ü aşkın köye kurulan arıtma sistemi yurt genelinde giderek yaygınlaşıyor. Saz, kamış, su mercimeği, su sümbülü gibi saçak köklü sucul bitkilerin kullanıldığı arıtma sisteminde bitkiler suyu kirleten azot, fosfor, potasyum ve karbon gibi elementleri tüketerek beslenirken, havadan aldığı oksijeni de kökleri vasıtasıyla suya ileterek arıtma işlemini gerçekleştirmiş oluyor. Bu işte bitkilere, doğal ortamda bulunan mikroorganizmalar da partiküllerle beslenerek katkı sağlıyor. Doğal arıtma tesisinde kanalizasyon suları 'sulama suyu' kalitesine kadar arıtılırken, özellikle köylerde atık suların arıtılmadan çaylara, derelere verilmesi ya da foseptikte toplanması nedeniyle ortaya çıkan bulaşıcı hastalık, sinek, kötü koku gibi problemler tamamen ortadan kalkıyor.

Bursa'daki ilk doğal arıtma tesisinin kurulduğu köyde yaşayanlar da uygulamadan memnun. 500 nüfuslu köyün muhtarı Ahmet Koca, Uluabat gölü kenarında bulunması nedeniyle turistik yönü olan köyün kötü koku derdinden kurtulduğuna dikkat çekti. Muhtar Koca, "Eskiden herkesin lağım çukuru vardı. Sular topraktan sızardı. Kötü koku ve sinek olurdu. Şimdi bu olay köyümüzde bitti. Tesis kurulurken bitkilerle köyün kanalizasyonunun arıtılacağına biz de ihtimal vermiyorduk. Sonucu 1,5 yıldır görüyoruz, çok memnunuz." dedi. Yazın arıtma tesisinin yanında Bursa Valisi'nin de dahil olduğu protokolle beraber kahvaltı yaptıklarını anlatan Muhtar Koca, "Ne sinekten ne de kötü kokudan eser kalmadı." diye konuştu.

İlk olarak 2004 yılında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından uygulamaya konulan ve bu kurumun kapatılmasının ardından illerde Özel İdarelere devredilen 'doğal arıtma projesi'nin Türkiye genelinde 5 bin köyde uygulanması planlanıyor. Suyu yeniden kazanarak, tarımsal sulamada kullanılabilecek hale getiren proje, tüm köylerde hayata geçirilebilirse, 1 Kemer, 5 Kurtboğazı barajına eşdeğer 546 milyon metreküp suyun yeniden kazanılmış olacağı belirtiliyor. Köy Hizmetleri eski Genel Müdürü ve Bursa Özel İdare Genel Sekreteri Ali Altuntaş, 'Doğal Arıtma Sistemi'nin kırsal alandaki çevre kirliliğinin önlenmesi adına bir devrim niteliği taşıdığını söyledi. Genel Sekreter Altuntaş, "Özellikle içme suyu havzasında yer alan köylere bu sistemin kurulmasının zorunluluk haline geldiğine dikkat çekerek şunları kaydetti: "2005 yılı itibarıyla Türkiye genelinde 35 bin 116 köyün, 5 bin 208'inde kanalizasyon tesisi mevcuttu. Fakat bu kanalizasyon sistemi köyün dışına ya da en yakın dereye kadar gidiyordu. Herhangi bir arıtma sistemi de mevcut değildi. Köy hizmetlerindeki görev sürem içerisinde başlatılan doğal arıtma projesi ise devlete çok aşırı yük getirmeden problemi nerede ise kökünden çözülmesine imkan tanıdı. Bizim çözüm olarak sunduğumuz arıtma sisteminde köylerin evsel atıkları ve kanalizasyonları sulama suyu kalitesine kadar arıtılarak doğal ortama bırakılıyor. Sistem, koku, sinek ve bulaşıcı hastalık gibi sorunları bertaraf ediyor."

Tesis 70 bin YTL'ye kuruluyor

Bursa'da 25 köyde doğal arıtma sisteminin bulunduğunu, 2007 yılı içerisinde şehrin içme suyu havzasında yer alan köylerle birlikte Nilüfer çayı havzası, Uluabat ve İznik gölleri havzasındaki köylere de aynı sistemin kurulması için karar aldıklarını ifade eden Köy Hizmetleri eski Genel Müdürü ve Bursa Özel İdare Genel Sekreteri Ali Altuntaş şunları söyledi: "Doğal arıtma tesisinin yapımı çok kolay. Köydeki her bir kişi için 1-2 metrekarelik yere ihtiyaç var. 80 santimetre derinliğindeki bir havuza sucul bitkiler dikilerek tesis oluşturuluyor. Köyün kanalizasyonu ve evsel atıkları borularla tesise bağlanıyor. 5 günlük arıtma süresi sonrasında su, temizlenmiş bir şekilde doğal ortama bırakılıyor. Tesisin maliyeti yaklaşık 70 bin YTL ve yaklaşık 20 yıl ömrü bulunuyor."

Doğal arıtma sistemi nasıl kuruluyor?

Doğal arıtma tesisinin yapımı oldukça basit. Önce, dikdörtgen şeklinde bir havuz kazılıyor. Ardından, köklü bitkilerin tutunabileceği toprak, kum ve çakıldan oluşan karışım, havuzun altına seriliyor. Dağıtım ve drenaj boruları döşendikten sonra uygun sucul bitkilerin dikimine geçiliyor. Bitki olarak suyu seven, sulak ortamda kendiliğinden yetişen saçak köklü bitkiler, sazlar ve kamışlar kullanılıyor. Bitkilerin dikiminden sonra tesisin inşası tamamlanıyor. Evsel atıklar ve kanalizasyon suyu, borular kanalıyla havuza aktarılıyor. Kendi kendini yenileyebilme özelliği olan bu bitkiler suyu kirleten azot, fosfor, potasyum ve karbon gibi elementleri tüketerek besleniyor ve havadan aldığı oksijeni de kökleri vasıtasıyla suya ileterek, arıtma işlemini gerçekleştiriyor. Bu işte bitkilere ortamdaki mikroorganizmalar da katkıda bulunuyor. Tesislerde atık sular, 'sulama suyu' kalitesine kadar arıtabiliyor. Doğal arıtmada kullanılan sucul bitkiler, tarım ilaçları ya da maden işletmelerinden gelen zehirli maddeleri uzaklaştırma özelliğine de sahip.

alıntıdır...