Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > SOHBET ve EĞLENCE > TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER

TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER Güncel olaylar hakkında...




 
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 03-03-2010, 20:13   #1
bnymnblr
Çımacı
 
bnymnblr kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 06.09.09
Şehir: istanbul
Yaş: 45
Mesaj Sayısı: 52
Varsayılan Dünyadaki Gerçek Oksijen Kaynağı

--------------------------------------------------------------------------------

Dünya üzerinde insan nüfusu sürekli olarak arttıkça, büyüyen bu nüfusun daha düzgün şartlarda yaşamını sürdürmeleri için daha büyük teknolojileri ve bu teknolojilerin çok daha sistemli olmasını gerektirmesi, ayrıca teknolojinin bilgi paylaşımında insanları son yıllarda çok fazla şeyleri öğrenmesine imkan tanımasıyla, çağımız insanını artık bilim toplumu olmaya yönlendirmiştir. Bunun sonucunda da insanlar istedikleri bilgilere kolaylıkla ulaşabilme şansına sahip olmuşlardır.
Gelelim konumuza
Genel olarak bizlere öğretilen en yaygın bilgi
Dünyadaki oksijen kaynaklarının ormanlar olduğu yönündedir.
Ormanlar birer oksijen kaynağıdırlar. Ancak gerçekte oksijen kaynağı denizlerdir.
Sebebine gelince;
Dünya üzerinde oksijen kaynakları iki türlüdür.
1. Karasal kökenli ormanlar bitkiler
2. Denizde yaşayan algler,fitoplankterler
Ancak dünya üzerinde karalarla denizleri kıyasladığımız zaman
Dünya üzerindeki alanın %70 i deniz ve okyanuslara aittir. Bu %70 oranın içerisinde denizlerin oranı %97 civarlarındadır. Dolayısıyla bu kadar büyük bir alan üzerinde en fazla oksijen üreten kaynaklar arasında denizler ve okyanuslar gelir. Denizler ve okyanuslarda yaşayan canlılar karbondioksiti oksijene çevirdiği gibi denizlerde oluşan kirliliği de absorbe edecek özelliğe sahiptirler. Ancak denizin aşırı derecede kirlenmesi bu canlıların yaşama olanaklarını da imkansızlaştırmaktadır.
Eğer ki bu döngü olmasaydı insan nüfusu çok kısa bir zaman içerisinde yok olurdu. Bu döngü sayesinde bazı canlılar karbondioksit veriyor bazıları da bu karbondioksiti alıp oksijene çeviriyor. Ayrıca çevresel atıkların bir miktarını da kullanan canlılar sayesinde bu kirlilik, canlı bünyesinde yaşama dönüşüyor.
Yaşam döngüsünde biz insanoğlu besin piramidinin en üstündeki canlılarız. Eğer biz insan olarak altımızdaki besin gruplarının yaşama alanını daraltırsak bindiğimiz dalı keserek piramidin en alt parçalarına dönüşürüz. Bu sonuçları acı şekilde yaşamamak için yaşadığımız çevreyi ve doğayı anlamak “sürdürülebilir yaşamın” gereğidir.
Ne güzeldir ki doğada böyle bir döngü var. Ancak bu döngüleri sağlayan besin gruplarının kendilerinin yenilenme zamanını belirleyen bir limiti var. Eğer biz bu limitleri aşarsak bu döngüye engel olmuş oluruz.

Denizlere ve okyanuslara verilen kirlilik miktarı yenilenebilir düzeyin üstüne çıktığı vakit, çevre kirliliği dediğimiz olay meydana gelmektedir. Özellikle denize akan atıksuların denizsuyunun kimyasını değiştirmesiyle denizdeki canlıların yaşama şansları her geçen dün daralmaktadır. Bu süreç; denizdeki oksijen miktarının azalmasına karbondioksidin artmasına bağlı olarak Dünya üzerindeki oksijen miktarını ve insanların yaşam kalitesini düşürmektedir.

Denizlerin kirlenmesi
Oksijen üreten deniz canlılarının yaşama şanslarını daraltır
Denizlerdeki ve okyanuslardaki oksijen miktarının azalmasıyla dünya üzerindeki oksijen miktarı da azalır.
Denizlerde balık yumurtalarının larva oluşturma şansları azalır.
Dolayısıyla denizlerimizdeki balık miktarı da düşer.
Ancak denizlerin kirlenmesi, denizlerdeki balık miktarının azalmasından çok, denizlerin oksijen üretim merkezleri olduğu düşüncesinden ele alınmalıdır.
Üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada olan ülkemizde, ilkokuldaki eğitim müfredatında oksijen kaynaklarımızdan bahsederken birincil derecedeki oksijen kaynağımızdan Ormanlar yerine denizler diye bahsedilse, (Sakın ormanları hafife aldığımız anlamı çıkmasın) en azından o çocukların belleklerinde denizin farklı bir anlamı olur.

Yaşamın kökleri denizlerdedir. Denizlerin tükenişi yaşam alanlarının da tükenişidir.
__________________
Bünyamin İstanbul

Varlığında kıymetini bilmediğimiz şeylerin yokluğundaki tokadıyla uyanacağız. Gelecekte daha büyük sıkıntılar çekip daha fazla geçmişe özlem duyacağız.
bnymnblr Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
 

Sosyal Paylaşım

Konu Araçları
Görünüm Modları

Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
ŞOK ŞOK ŞOK bu gerçek mi? harundogan35 Misinalarla İlgili Herşey 8 21-08-2011 16:10
Gerçek hırsız nevzat ANILAR 19 01-10-2007 03:44
Sağlık Kaynağı...ENGİNAR..... Uzm.Dr.Rastgele SAĞLIK 9 27-04-2007 00:29
İşte gerçek avcı Güven ÖZYELDAN TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER 7 28-08-2006 11:13
İşte gerçek muhabbetci Tanışma 1 10-11-2005 00:53


Saat 16:26.