Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > Amatör Balık Avı Genel Bilgiler > Malzemeler ve Bakımları > Diğer Malzemeler




Yanıtla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 16-08-2006, 16:58   #1
Güven ÖZYELDAN
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan Kullanılan Ağlar

1- SADE VEYA UZATMA AĞLAR
Uzunluğu, yüksekliği ve göz açıklığı avlanacak balığın cinsine göre değişen ağlardır. En küçük balıklardan, torik gibi büyük balıklara kadar tümünün avlanmasında kullanılan bu ağlar, balıkları daha çok solungaçlarının üstünden, solungaç kapaklarının altından avlar. Böylece balığın yakalandıktan sonra kaçma ihtimali kalmaz. Yakalanacak balığın cinsine göre göz açıklığı olur. Küçük balıklar için bu açıklık 10-15 mm. palamut, torik gibi büyük balıklar içinse 40-80 mm. arasında değişir. Kurşun ve mantar yakaları bulunur. Kurşun dizili yakalar ağın dibe çökmesini, mantar dizili yakalar ise ağın deniz içinde gergin durmasını sağlar.
Bu ağlar tutulacak balık cinsine ve göz açıklığına göre istavrit, sardalya, uskumru, lüfer, palamut, torik, kalkan ağları adı ile anılır. Örneğin, istavrit ağının göz açıklığı 16 mm. iken palamut ağının 35-40 ve torik ağınınki ise 60-90 mm. olur.
2- FANYALI AĞLAR
Üç katlı bir ağ olan fanyalı ağlarda, fanya denilen geniş gözlü iki ağın ortasına gözleri küçük esas ağ (tor) monte edilmiştir. Fanyanın büyük gözlerinden geçen balıklar, küçük gözlü tora takılırlar. Bu ağın özelliği, genel olarak küçük balıkların tutulmasında kullanılmasına rağmen, fanyanın büyük gözlerinden geçen büyük balıkların da fanya gözlerine dolaşıp tutulmasındadır. Kurşun ve mantar yakaları vardır. Yaka, ağların kurşun takılan alt kenarı ile mantar takılan üst kenarına verilen addır. Tor, fanyadan en olarak daha geniş olmalıdır.
3- BARBUNYA VE TEKİR AĞLARI
Fanyalı ağlar içinde düşünülmelidirler. Ancak, böyle özel balık adı almışlardır. Uzunlukları 50-100 kulaç, yükseklikleri ise 100-150 cm. arasındadır. Göz açıklıkları açısından farklılık gösterirler. Barbunya ağının göz açıklığı 12-14 mm.dir. Tekir ağı, barbunya ağına göre daha kör gözlüdür. Göz açıklığı 10-12 mm.dir.
Amatör balıkçıların rahatlıkla kullanabileceği tek ağ barbunya ağıdır. Voli yaparak, ya da yatırarak, barbunya ağı ile yapılacak avcılık çok zevklidir. Barbun bahsinde, bu ağlarla yapılacak olan avlanma şekilleri geniş şekilde anlatılmıştır.
4- MARYA AĞI
Marya bir cins küçük balığa verilen addır. Ancak, balıkçılar maryayı (çeşitli, karışık) anlamında kullanırlar. Yani bu ağla çeşitli balık yakalanır. Bir balığa has değildir. Daha çok iskorpit, lipsoz, kırlangıç gibi dip balıkları için kullanırsa da diğer dip balıklarını ve orta su balıklarını da yakalar. İngilizlerin Young Fish dedikleri bu ağ, 60x3-4 kulaç boyutlarında olup göz açıklıkları ise 30-50 mm. arasında değişir.
5- TROL
Bir tür sürütme ağıdır. Dip ve orta su balıkçılığında kullanılır. Trol kökeni çok eskilere dayanan bir ağdır. Eskiden sandallarla çekilerek yapılan trol avcılığı, şimdi gırgır motorlarından yapılmaktadır. 25 metre uzunluğunda, kol, ana ağzı ve tordan oluşan bir ağ takımıdır. Trolun kollarına yakın bir mesafede iki adet büyük ve yassı tahta parçası vardır. Bunlar ana ağzını açık tutarlar. Çelik halatlarla deniz dibine kadar indirilen trol, motorla çekilerek deniz dibini tarar. Bu arada önüne çıkan tüm balıkları içine alır. Tabii ki yavru balıkları da. Trolla avcılığın, belli koşullarda ve belli denizlerde yapılması gerekmekte ise de, bu kurala uyulmadığından balık nesli için tehlikeli olmaya devam etmektedir.
6 - GIRGIR
En cok kullanılan ve en çok balık tutan bir ağdır. Dikdörtgen şeklinde 500-800 kulaça kadar uzunluğu olan, mantar yakası, kurşun yakası ve tor olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Büyük teknelere istif edilerek ava çıkılır. Yakamozla, ya da radarla av göründüğünde tekne, avın çevresinde dönerek ağı bir daire şeklinde çevirir. Bu hareket sırasında motor hafif çalıştığından sürekli gır-gır diye bir motor sesi duyulur. Bundan alınarak bu ağlara gırgır ağı, teknelere de gırgır teknesi denilmiştir.
Gırgır ağının geçmişi de çok eskilere dayanır. Ancak, son elli yılda gelişen teknolojinin olanaklarından yararlanarak, hem gırgır tekneleri geliştirilmiş, hem de sonar, radar, telsiz gibi cıhazların tekneye yerleştirilmesi ile avcılığın maksimal ölçüde yapılması sağlanmıştır. Radar ve sonarla balıkların yeri saptandığı gibi, usta bir radar okuyucusu balıkların türünü bile anlayabilmektedir. Böylece istenmeyen balıklar için ağlar denize dökülmemektedir. Ülkemizde telsizin serbest bırakılması ise balıkçıların birbirleri ile haberleşmesini ve balığın yerini haber vermelerini sağlamıştır. Bu nedenlerle en verimli balık avı yapılan gırgırlarla, bazen bir çevirmede onbinlerce balık tutulur.
Gırgır ağının, dipte bulunan kurşun yakasında üç-beş kulaç ara ile takılmış halkalar bulunur. Bu halkaların ortasından geçen telden bir halat vardır. Buna istigna denir. Av çevrildikten sonra, teknede bulunan halkaların içinden geçen telin ucu, yani istigna, vinç vasıtası ile çekilir. çekilince ağ dipten toparlanıp bir torba haline gelir. Artık altı açık ağ, bir havuz haline gelmiştir. Ağ, içindeki balıklarla birlikte vinçler yardımı ile tekneye alınır. Genelde aynı gırgır ağı ile her tür balık yakalanırsa da bazı balıkçılar, balıkların büyüklüğüne göre değişen gırgır ağı da kullanırlar.
7- IĞRIP VE MANYAT
Her ikisi de açıktan denize bırakılıp, dibe yerleştirilir ve sonra kıyıya kadar uzun halatlarla çekilir. Ağın kollarına bağlı halatlara, kıyıdaki tayfalar, bellerine doladıkları kalın bir ipi pratik bir düğümle bağlayıp, üç-beş metre çeker ve sonra gene aynı işlemi yapar. Her ikisi de sahilden çekilen bir nevi trol gibidir. Önüne çıkan her türlü balığı yakalar. Gözleri ufak tutulursa balık yavrularını da tutarak balığa zarar verir. Manyat, ığrıp ağına göre, ağın yüksekliği bakımından biraz daha küçüktür. Manyat ağları da artık kıyıya baştan yanaşmış baştan karateknelerden vinçle çekilmektedir.
8- TARLAKOZ
Bu da, manyattan da küçük, aynı işlevi gören bir ağ türüdür. Iğrıp ve manyatın kolları 60-70 metre iken tarlakozun sadece 25 metredir. torbası da diğerlerinin yarısı kadardır. Daha çok hamsi, istavrit, gümüş gibi balıkların avlanmasında kullanılır.
9- VİNTER-PİNTER AĞI
Başı, kanat gibi açılmış, daire şeklinde ve arkaya doğru giderek daralan çemberlere, gözlerinden bağlı ağdan oluşan bir takımdır. Görünüşü kelebek yakalamağa yarayan fileye benzer. İçerden dışarıya doğru ters bir huni gibi duran ağızdan içeri giren balıklar çıkamaz. Dökülmez hokka pratiğine göre yapılmıştır. Kanat başlarına ve huni dibine yerleştirilen birer kazık ile dibte sabitleştirilir. Karides, istakoz, pavurya, kerevides avı için kullanılır. Ancak dip balıkları da bu ağa gelirler.
10- DALYAN
Artık pek kullanılmayan bir ağdır. Sahillere yakın yerlerde, balıkların geçiş yolu üzerine bir nevi tuzak gibi kurulurlar. Ağlardan ve kazıklardan oluşan huni biçiminde bir av aracıdır. Ağın gözleri, tutulacak balığın büyüklüğüne göre ayarlanır. Küçük balıklar gözden çıkıp giderler. Denize çakılmış kazıklar üzerindeki gözcüler, balığın girdiğini görünce, ağın dipteki kapalı bölümüne girmiş olan balıkları bu bölümün önündeki bir ağı iple çekerek kapatırlar.
Kıyı balıkçılığı olan dalyancılık, çeşitli nedenlerle kıyılarımızda balık kalmadığından, artık hemen hemen hiç yapılmamaktadır.
11- ALGARNA
Trolun daha gelişmiş şekli olan bir av aracıdır. Trol gibi deniz dibine indirilen ağ, güçlü motorlarla çekilir. Ağ kollarının her iki yanındaki demir kapılarla dibi tarayarak, denizin dibinde ne varsa siler süpürür. Balık yuvalarını, yumurtalarını yok eder. Avcılığı yasak olmasına karşın gene de yapılmaktadır.
12- KIRTIL VE SEPET
Çeşitli balık ve kabukluları avlamakta kullanılan telden ya da hasırdan yapılmış sepetler de önemli av araçlarıdır. Ağızları dökülmez hokka gibi olan bu aletlere giren balık dışarı çıkamaz. Kırtıllarla sığ sularda, iskele ayakları dibinde, ispari, karagöz yavruları, kefal gibi balıklar tutulur. İçine ekmek içi, deniz suyunda yoğrularak yapıştırılır. Sepetlerle ise hem istakoz, böcek, pavurya gibi kabuklular ve hem de daha çok gelincik olmak üzere çeşitli balıklar tutulur.
13- HAMSİ GIRGIRI
Tüm bu ağ takımlarının arasında denizlerimizin en bol çıkan balığı olan hamsi ile ilgili bir ağdan söz edilmemiştir. Çok zarif, ince ve kıvrak bir balık olduğu için diğer balıkların tutulduğu tüm ağlardan hamsi kolayca kaçabilir. Bunun için gırgır ağlarının tor kısmına, yani torbasına, HAMSİNOZ denilen çok küçük gözlü bir ağ konur. Böylece hamsinin gözlerden kaçması önlenmiş olur. Hamsinoz konulmuş ağa da Hamsi Gırgırı denir...alıntıdır..
  Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
Eski 11-09-2006, 12:10   #2
aganta borina borinata
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan

sevgili güven ellerine sağlık...ağlar konusunda benim şahsi düşüncem şudur;

ben kesinlikle ağ ile balık yakalamaktan haz almıyorum...sadece kısa zamanda çok balık ihtiyacım varsa nadiren kullanıyorum...diyeceğim şu ki; ağlar ucuz olmalarından ve kısa sürede çok balık yakalamasından dolayı gereğinden fazla tercih ediliyor...

ancak suda kaybolan ağlar yıllarca balık yakalamaya devam ediyor...
küçük gözenekli ağlar deniz kıyılarında ya da göllerde kullanıldığında bi çok yavru balığın yaşamına son veriyor...hele göllerde kaybolan bu ağlar tam bi yok edici olarak avına devam ediyor...akarsulara geriler ağlar insanı sinir küpü ediyor ki buların suya kapılarak kaybolması zaten tükenmekte olan akarsu balıklarını daha da tehlikeye sokuyor...

bence ağlar profesyonel balıkçılar tarafında kullanılmalı (onlarında mükemmel bi duyarlılık gösterdiğini sanmıyorum)...özellikle göllerde kullanımı tüm amatör ve profesyonel balıkçılara yasaklanmalı...ve misinadan yapılan ağların imalatı durdurulup tamamen yasaklanmalı...

göllerde ağ kullanımı ve kaybolan ağlar bence göllerdeki balık türlerinin ve miktarının azalmasındaki en büyük sebeplerdendir...

rastgelsin...
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 11-09-2006, 12:22   #3
Güven ÖZYELDAN
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan

doğan bey düşüncelerinize kesinlikle katılıyorum hatta ben ağ kullanılmasının tamamen kaldırılmasından yanayım özellikle kıyı avcılığında insanlar ağ atmıyorlar direk beton duvarla kapatsalar orayı daha basit ve daha kolay olacak onlar için, nasıl olsa kıyı ağlarından dolayı orda nesil tükeniyor, duvarla daha garanti olur onlar içinde...saygılar...
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 11-09-2006, 13:56   #4
erhan
Tayfa
 
erhan kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.08.06
Şehir: izmir
Yaş: 54
Mesaj Sayısı: 202
Varsayılan

Güven bilgiler için teşekkürler,
Bende ağ konusunda sizinle aynı fikirdeyim. Ağ çok tehlikeli bir deniz silahı işinin ehli tarafından ve profesyonellik sınırları içinde kullanılması gerekir bence. İşi balıkçılık olup geçimini bu şekilde sağlayanlar farklı düşünüyor olabilirler,onlar için o günkü yevmiyeyi,masrafları kurtarmak tabi ki ana ve doğal bir hedeftir. Ama unutulmaması gereken şu; çiftci ürün almak için dünyanın emeğini veriyor,toprağı işliyor daha sonra tohumu atıyor ve ürün gelişene kadar bakıma devam ediyor. Ama balıkçı dostlarımızın böyle bir şansı ve olasılıkları yok deniz kendi ürününü kendi ekolojisi içinde yetiştirmeye büyütmeye çalışıyor. Bu işin emekçileri ise ürünleri toplayıp pazara veriyorlar bence onların yapması gereken balık neslini tehlikeye düşürmeden bilinçli avcılık yapmak. Şimdi birde sanki geçimimi balıkçlıkla sağladığımı düşüneyim trol ve benzeri ağlarla daha fazla balık avlayıp daha fazla gelir elde edebilirim bu şu an için iyi ama denizlerde oluşan kirlilik gibi bir sürü olumsuz etkinin yanına binlerce trolün getirdiği olumsuzluklar eklenince ve on yada yirmi yıl sonra ağlarım boş kalınca ne yaparım.... İşte o zaman çok kötü. Bundan 20 yıl önce Gümüldür,Ürkmez,Doğanbey sahilinde kıyıdan yada tekneyle balık tutamayanı tabiri doğruysa döverlerdi ama daha sonra Karadenizden troller geldi ve şimdi balık yok.
Saygılar
__________________
Erhan Çulhan
01.01.1970
erhan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 11-09-2006, 16:10   #5
HALDUN YALIMLI
SHARK
 
HALDUN YALIMLI kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 31.08.05
Şehir: İZMİR
Yaş: 48
Mesaj Sayısı: 908
Cool

Türkiye'mizin bir acı gerçeği daha arkadaşlar. Güven'cim ellerine sağlık yazı çok güzel ve ağ ile ilgili bir çok bilgiyi barındırıyor. Acı gerçekten kastım ise şudur; Birçok amatör avcı gibi bende Ağ ile av yapanların bilinçleninceye kadar ağ ile balık avının yasaklanmasından yanayım.
Urla Kemik Hastahanesinin İzmir tarafına bakan tarafı adeta ağ ile av yapanlar tarafından özelleştirilmiş. Aynı şey Tuzla ve dolayları içinde geçerli. Adamalar ağları hiç toplamıyorlar, Sabah akşam tekne ile ağı dolaşıyor takılan balıkları ağaçtan meyve toplar gibi topluyorlar, sonra ağ tekrar denize bu bilinçsizlik ve cehaletin en net örneği. İnsanların eğitilmesi ve bilinçlenebilmesi için ille okula ada dersliğe gerek yok. Bu insanlar bu işi kimden öğrendi yine kendileri gibi cahil demek istemiyorum ama bilinçsiz ve yarınını düşünmeyen insanlardan. Bu sebeple bu şekilde av yapan kimseleri caydırmak ve bilinçlendirmek adına av yasağından en ağır uygulamaya kadar her türlü ceza içerikli uygulamayı destekliyorum. RASTGELSİN.
__________________
DENİZE GÖNÜL VERMİŞ HERKESE SELAM
HALDUN YALIMLI 1975 T.A.K.
İZMİR-İZMİR-İZMİR
haldunyalimli@gmail.com
HALDUN YALIMLI Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Yanıtla

Sosyal Paylaşım

Konu Araçları
Görünüm Modları

Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
İğne Ve Misina Bağlamak İçin Kullanılan Düğümler Taygun KOCABIYIK Düğümler 57 30-09-2011 14:41
Sazan üretiminde kullanılan havuzlar MAVİ FENER Tatlı Su Balıkları 0 21-07-2009 17:21
Denizcilikte kullanılan yön terimleri Güven ÖZYELDAN Denizcilikte Kullanılan Yön Terimleri 2 20-07-2009 23:08
Olta balıkcılığında kullanılan yemler(slayt) Rauf Yem Tipleri, Kullanma Şekilleri ve Yemleme 14 14-02-2009 06:43
Haritalarda Kullanılan Kısaltmalar levrek Haritalar 0 23-08-2006 11:38


Saat 21:23.