Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > BALIK TÜRLERİ > Su Ürünleri

Su Ürünleri Su ürünleriyle ilgili araştırmalar ve teknik bilgiler.




Yanıtla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 02-05-2007, 09:37   #1
jellyfish
Oltacı
 
jellyfish kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 12.04.07
Mesaj Sayısı: 59
Question balık çiftliklerine karşı yürütülen bilinçsiz kampanyalar?

Balik ciftliklerine karsi hareketin temeli, Amerika ve Kanada'nin Pasifik Okyanusu kiyilarindaki somon ciftlikleridir.
NEDEN (dikkatle okuyun) : - Bu ciftliklerde yetistirilen somonlar, Pasifik somonu degil, Atlantik somonudur. Ve biyolojik olarak dogal ortamlarinda degiller.
Yani:
1- Ciftliklerden kacan Atlantik somonlari dogal dengeleri bozabilir.
2- Ciftlikleri yer aldigi alanlar, Pasifik somonlarinin goc yollari uzerinde ve dunyanin en verimli avcilik sahalarinda bulunmaktadir,
3- Atlantik somonlari, Pasifikte bulunmayan hastalýk ve parazitleri oraya tasiyabilirler.
4- Bolgede yaygin olarak bulunan deniz memelilerinin stoklarina olumsuz etkiler yaratabilirler. - Ayrica,
5- Somon uretiminde Atlantikteki dogal (yumurta gocleri sirasinda toplanan) anaclar kullanildigindan, Atlantikteki dogal stoklar kotu etkilenmekte, cunku somonlarin cogu ureme donemleri sonunda telef olur.
6- Dunyada somon tuketimi yaygin olmasina karsin, denetlemenin yetersiz oldugu ulkelerde kanserojen ilaclar (malasit yesili), zehirli kimyasallar, doðal olmayan renklendiriciler kullanilmaktadýr.
Bunlara karsilik, balik ciftliklerini protesto edenlerin bazi ONERILERI var.
1- Baliklarin dogaya kacmayacagini garanti edin,
2- Atiklarinizin okyanusa gitmesini engelleyin,
3- Yaban hayatina olumsuz etkilerinizin (gurultu ve isik kirliligi dahil) olmayacagini garanti edin,
4- Genetik olarak degistirilmis baliklar uretmeyin,
5- Vucuttan atilmayan antibiyotikler veya zararli kimyasallar kullanmayin,
6- Yemlerinizi dogal stoklara zarar vermeden uretin,
7- Tum urunlerinizi etiketleyin, nereden geldigini bilelim,
8- Calisanlarin ve cevrede yasayanlarin guvenligini saglayin.

BU BILGILER [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] sitesinden derlenmistir. Farkindaysaniz, Turkiye'deki gibi baliklar yuzunden insanlarin hastalandigina dair bir sikayet, veya ciftlikleri kapatin gibi bir oneri yok. Ama TURKIYE'deki ciftlikler icin,
1- Yetistirilen baliklarin hepsinin dogal ortami kullaniliyor, cipura ve levrek Akdeniz'in dogal turleridir. Yani ciftlikten kacmalari dogal dengeleri altust etmez. Turkiye sularinda bulunmayan turlerin uretimine -dogada ureme sansi olmasa bile- Tarim Bakanligi zaten izin vermemektedir.
2- Yetistirilen baliklarin buyuk bir kismi Avrupa'ya ihrac edilmektedir, yani Turkiye'de gida, ilac ve kimyasal denetimi henuz yetersiz bile olsa urunlerimiz Avrupa Birliginin standartlari tarafindan denetlenmektedir. Turkiye'de tuketilen baliklar, denetimin olmadigi ulkelerden gelmemektedir.
3- Ciftlikler dogal goc yollari uzerinde ve verimli avcilik sahalarinda degildir.
4- Uretilen baliklar icin dogal stoklardaki anaclar kullanilmaz, cunku levrek ve cipura baliklari anac olarak stoklanabilir ve yillarca yumurta kaynagi olarak kullanilir.
5- Ilac kullanimini en aza indirebilmek amaciyle, baliklar hastaliklara karsi asilanir.
6- Tuketilen yemlerin ve hammaddelerin cogu Avrupa Birligi denetimindedir.
7- Uretim bolgelerinde bulunan sucul memelilerin cogu koruma altindadir.
8- Olumsuz cevresel etkileri olabilecegi yerlerde -durgun, akintisiz- bulunan ciftlikler Tarim Bakanliginin denetimiyle 2004 yilindan bu gune kadar tasinmislardir. Bu bolgeler balik uretimi icin zaten risk tasimaktadir.
9- Balik ciftliklerinin tumu ruhsatlidir ve cevre bakanliginda dahil olmak uzere dokuz bakanliktan izin alinarak yapilmistir.

SONUC OLARAK:
1- Balik Cifliklerine karsi Turkiye'de yurutulen kampanyanin amaci, oncelikle gayrimenkul ve turizm sektorune yer acmaktir. Cevre bakani cesitli zamanlardaki demeclerinde bunu dile getirmistir. Eskiden turizmde istihdam edilen pekcok insan artik gayrimenkul alim-satiminda istihdam edilmektedir. Turistik bolgelerdeki EMLAK ofislerinin sayisi, turizm acentalarini gecmiþtir.
2- Bu bolgelerde gayrimenkul piyasasina yatirim yapanlarin buyuk bir kismi, medya kuruluslaridir veya onlar tarafindan desteklenmektedir. Turizm ve gayrimenkul piyasasinin medya'ya verdigi reklamlarin sayisina dikkat ederseniz, bu iki sektorun neden birlikte hareket ettigini anlarsiniz. Sizce neden bu kampanyalar ozellikle bahar aylarinda gundeme geliyor?
3- Turizmin Turkiye sahillerindeki cevre kirlilige yaptigi katki, su urunleri yetistiriciligine gore kat kat fazladir. 30.000 nufuslu bir sahil kentinin alt yapisi ve aritma sistemleri, yaz aylarinda bu sayinin 5-6 katina hizmet veremektedir. Kirlilik, o bolgenin tasiyabileceginden fazla canli ve atik yuklenmesi ile olusur. Cevre bu kadar onemli iken, bolgelerin ne kadar BALIK tasiyabilecegi ile calismalar planlanirken, ne kadar INSAN tasiyabilecegi ile ilgili hicbir calisma planlanmamistir.
4- Ciftliklerden ikinci kez yer degistirmeleri degil, kapatýp gitmeleri istenmektedir (Ege'de %80 oranýnda) .
5- Ic sulardaki balik ciftliklerine karsi olumsuz tavir, tamamen kampanyayi hakli gosterme cabasindan ibarettir.
alıntıdır.

alıntıdır.
__________________

gözde armağan

14.01.84

su ürünleri mühendisi

izmir

Bu mesaj en son " 02-05-2007 " tarihinde saat 11:23 itibariyle HALDUN YALIMLI tarafından düzenlenmiştir....
jellyfish Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
Eski 02-05-2007, 09:54   #2
katiti
Kaptan
 
katiti kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 10.11.05
Şehir: İzmir
Yaş: 46
Mesaj Sayısı: 2.176
Varsayılan

Yazı için teşekkürler, katıldığım ve katılmadığım noktalar var.

Katıldığım noktaların başında balık çiftliklerinin ekonomiye katkısının yüksek olduğu konusu gelmektedir. Ayrıca dünya üzerindeki doğal besin stoklarının nüfusu besleyemeyeceği açıktır. Bu nedenle de gerek bitkisel, gerek hayvansal olarak denetimli üretim yapmak kaçınılmazdır. Bunun dışında kıyılarımızın rant peşinde olan çevrelerce ne şekilde talan edildiğini de ne yazık ki gözlerimizle görmekteyiz. İnsan yerleşimi planlamasıyla (şehir planlama) ilgili konulara da katılıyorum. Ne yazık ki kıyılarımızdaki durum şehirlerimizde de farklı değildir.

Ancak katılmadığım noktalar da var. Bunların başında da tabii ki yine kirlilik geliyor. Turizm tesislerinin ve kıyı yerleşimlerinin çevreye zarar verdiği doğrudur. Fakat bunu önlemenin yolu sağlıklı denetim mekanizmaları, arıtma ve geri dönüşüm sistemleri kurup işletmekten geçmektedir. Fakat su dolaşımının yetersiz olduğu noktalarda kurulmuş olan çiftliklerin yarattığı kirliliği arıtmak gibi bir olanağımız bulunmamaktadır. Bu nedenle kurulmuş ya da kurulacak olan çiftliklerin bakanlığın belirlediği kriterlere uygun yerlerde kurulması ya da bu tür yerlere taşınması gerekmektedir. Fakat ne yazık ki ülkemizde bu yönde alınan kararların uygulanması yine ertelenmiştir. Burada yine tekrar tekrar çeşitli konularda ifade etmeye çalıştığım denetim mekanizmalarının eksikliği ya da maksatlı olarak çalıştırılmaması konusu ortaya çıkmaktadır. Balık çiftliklerinin denizlerde yarattığı kirlilik dışında tesislerinin bulunduğu kıyı şeridinde de ciddi bir kirlilik yarattığı aşikardır. Bunu önlemek için de çalışanların eğitimi zorunlu tutulmalı ve denetimler daha ciddi ele alınmalıdır.

Para bir kez kaybedilir ve bu kayıp bir şekilde telafi edilebilir. Ama doğayı bir kez kaybettik mi bu kayıp ya telafi edilememekte ya da telafisi kuşaklar boyunca gerçekleşememektedir...
__________________
Mert Topoyan
İzmir - 1978

Navigare necesse est...

2 metre de derindir, 20 metre de derindir...
katiti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 02-05-2007, 10:08   #3
gokseldbuga
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan

Açıkçası sektörden biri tarafından yazıldığını umduğum bir yazı, tam bizlere yaraşır, turizm daha fazla kirlilik yaratıyor diye balık çiftliklerini mi tercih edelim yani?
Türkiyede herkes üzerine düşen sorumluluğu düzgün yapsaydı, balıkçiftlikleri kıyılara 10 metrede olmaz, düzgün denetlenir, orman da imara açılmazdı.
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 02-05-2007, 10:39   #4
jellyfish
Oltacı
 
jellyfish kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 12.04.07
Mesaj Sayısı: 59
Varsayılan

Kesinlikle turizm kirletiyor diye balık çiftlikleride kirletsin demiyorum. Karar çıktı zaten açığa alınmayan çiftlikleri kapatıcaklar fakat sektörün tepkisi fabrika lar ve turizm sektörü denizi kirletiyor ve onalra 10 sene de düzeltmezsiniz diye kararlar alınırken.(+rüşvet) çiftliklere 6 ay gibi çok kısa bir zaman veriyorlar. Ve deniz kiraları diğer ülkelere göre 20 kat daha fazla . 2-3 büyük dışında küçük çiftliklerin hepsi kapanma aşamasında. Burada devletin teşvik etmesi gerekiyor. Şunuda eklemek istiyorum en yakın örnek dibimizde Yunanistan AB ye üye bir ülke Bizden 2-3 Kat daha fazla balık üretiyor .Ve İhracat Yunanistandan sağlıyor.Türkiyeden ise talepleri belli dönemlerde hangi balığı az çıkıyorsa bunu karşılıyor.
__________________

gözde armağan

14.01.84

su ürünleri mühendisi

izmir
jellyfish Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 02-05-2007, 11:38   #5
HALDUN YALIMLI
SHARK
 
HALDUN YALIMLI kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 31.08.05
Şehir: İZMİR
Yaş: 48
Mesaj Sayısı: 908
Cool

Gözde'cim yazın için çok teşekkürler. Bizlerin belkide net olarak dile getiremediği balık çiftliklerinin deniz ve çevreye verdiği zarar. Toplum olarakta bazen tepkiler veriyoruz ama bu tepki neyin tepkisi olduğunu yada neye tepki olduğunu bilmeden hareket ediyoruz. Haklı olarak söz hakkı doğan kişilerde bu tepkilere cevap vermek istiyor ve başlıyorlar konuşmaya ve hep ülke ekonomisine katkı, ihracat, istihdam, şu, bu, vs., vs.Genelde olaya ekonomik olarak yaklaşıyorlar. Bu ilk mesajına cevabendi.

İkinci mesajına cevaben de;
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

Bu yazımda ifade etmiştim, bir ilave yapmak istiyorum. Yunanistan'da kaçak avcılık konusunda çok sıkı tedbirler var. Ve yaptırımları çok ağır.

Sonuç olarak denizlerimizi ve doğayı tehdit eden balık çiftliklerine karşıyım. Ve bu mücadelemi her yerde sürdürecem bundan kimsenin şüphesi olmasın. Kesinlikle yazdıklarım senin şahsına değildir. RASTGELSİN.
__________________
DENİZE GÖNÜL VERMİŞ HERKESE SELAM
HALDUN YALIMLI 1975 T.A.K.
İZMİR-İZMİR-İZMİR
haldunyalimli@gmail.com
HALDUN YALIMLI Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 02-05-2007, 12:34   #6
mufi
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan

Arkadaşlar bir de ben fikir sunayım.
bana dersenizki Turizm mi/ balıkçılıkmı ben balıkçılık derim.. nedenmi?
4/5 yıl Marmariste yaşadım da o yüzden. yemin ederimki ve iddaya girerimki bu gün bu saat itibari ile bir dip taraması yapılsa Marmaris koyu nun dibi gerencedeki/sıgacıktaki balık çiftliğinin oldugu koydan daha kirlidir.bir kış boyunca on taneden fazla dere denize akar.ve bu dereler yerleşim alanlarının içinden geçer kırsalda köylerden gelir..zaten dipte gezerken gördüğümüz aşırı yosunlaşmanında sebebi bu olsa gerek.sahillerde gözlük/snorkel ile bir 100m gezin bakın leler göreceksiniz..bir yaz boyunca sayısız tekne dolaşır bu koyda bilmem kaç milyon turist yer içer ..çıkartır...gezi teknelerinin sintinesinden wc sine herşey bu koyun ortasında denize salınır..vs..vs..
Turizm diyince aklınıza ülke kalkınması gelmesin aman ha. önce bir sezonda kazandıgının iki mislini masraf gösteren vergiyi cepliyen turizmcileri * Allah ne verdiyse turistin önüne allayıp pullayıp koyan turizimcileri hesapladıktan sonra
turizm in faydalarına gelmek gerekir.
adamın biri bir koyda balık çiftliği kuruyor. dünyanın risk ini alıyor ve binlerce insan onun sayesinde balık yiyiyor...bu iş otel gibi kolay değil.
Dış etkilere karşı korunmuş olması gerekiyor. Şiddetli fırtınalara, büyük dalgalara karşı korunmuş olması gerekiyor. Ve bunların yanında bir de belirli bir derinliğinin olması gerekiyor. Yani çok sığ olmaması ve çok derin olmaması da gerekiyor.. bizde zaten kafes balığı o yörede yaşıyan balık türleridir.
yatırımcı kalkıp sahilden 10 km açıga kafes kuramaz bizim kıyılarımız buna müsait değil başka ülkelerin sahil şeridi oldukça sıg olabilir ama bizde dip derinleşiyor.
bir yandan ''denizlerimizde balık kalmadı'' diyelim bir yandan da çiftlikler kapatılsın. olurmu böyle şey?
benim şahsi kanaatim ve izlenimlerim Türkiyede bir umut dalı olan Turizm in yayılması için diğer bir çok sektörden+doğadan fedakarlık edilmesi.
birde aklımda kalan 1 kg tavuk eti için üç misli yem yedirirken 1 kg balık eti için 1,5 kg kadar yem yediriyorsun. her iki yemlerinde de içinde ortak maddeler var.
İzmire yerleştiğimden beri izlerim Menderes simsiyah akar..bir yıl içinde deltadan denize atılan zararlı maddeyi hesaplıyamayız.ama bazı insanlar balık kafeslerine kafayı taktıkları kadar fabrika lara /sanayiye takmazlar.
geçen sene bir yaz günü pamucakta menderesin agzında milyonlarca irili ufalkı sazan ölüsü ile karşılaştım. faili kim? fabrikalar..daha önceki yıl dogal hayatı koruma adı altındaki zeytinköy/barutçu/selçuk arasında ki menderes uzantısında binlerce kefal telef olmuştu. bunlar benim 2 yıl içinde gördüklerim.daha görmediklerim ve sizlerin gördükleri..
bizlerde bu durumda balık bekliyelim..olsada tutsak yesek diyelim.
en azından tutamasakta çiftlik balığı ile idare ediyoruz.arkadaşlar
her iki sektörde tam olarak denetlense yinede turizm ve fabrikalar dogaya daha fazla zarar veriyor.
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 02-05-2007, 13:38   #7
katiti
Kaptan
 
katiti kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 10.11.05
Şehir: İzmir
Yaş: 46
Mesaj Sayısı: 2.176
Varsayılan

Yanlış anlaşılmasın, benim kastettiğim kültür balıkçılığından vazgeçilmesi değildir. Hem turizm (veya genel olarak yerleşim) hem de balıkçılık için gerekli denetim mekanizmalarının sağlıklı bir şekilde kurulması gerektiğidir.

Ayrıca balık çiftliklerinin açığa alınması için verilen süre çok yakın zamanda 2 yıl uzatıldı ve 2 yıl sonra tekrar uzatılmayacağını kimse garanti edemez. Artık ben "ne yazık ki burası Türkiye" demekten sıkıldım, fakat yetkili merciler bu tarz uygulamaları yapmaktan sıkılmadılar...
__________________
Mert Topoyan
İzmir - 1978

Navigare necesse est...

2 metre de derindir, 20 metre de derindir...
katiti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 02-05-2007, 13:59   #8
mufi
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan

Bizde balık kafesleri uzaga alınamaz arkadaşlar ..öyle olsada çok azı yapabilir ve buda tahminim %80 çiftliğin kapanması demektir...buda inşallah olmaz..
hem (ciddiyet bir yana) kafeslerden kaçan/ balıklar olmayacak..bizlerde onları tutamıyacagız... deyilmi???
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 02-05-2007, 14:20   #9
HALDUN YALIMLI
SHARK
 
HALDUN YALIMLI kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 31.08.05
Şehir: İZMİR
Yaş: 48
Mesaj Sayısı: 908
Cool

Muvaffak abi konuyu çok farklı bir yöne çekiyorsun. Burada bizlerin daha doğrusu senin tabirinle " BALIK KAFESLERİNE KAFAYI TAKANLAR" olarak bu çiftliklerin dünya standardında olması gerektiği kanaatindeyiz. Sen su derinleşiyor, fırtına, dalga vs. diyorsun. Bunların hepsi kafesler konumu için önemli şeyler ama bunu sağlamak içinde canım kıyıları mantar gibi kaplayarak çamların ağaçların gölgesinde bizleri yüzmesine engel olmamalı. Şurada yapılan bir hataya dikkat çekmek istiyorum. Bu balık çiftlikleri denizlere zarar verdiği gibi kıyılarımızın görsel güzelliğinide bozmakta. Artık kullanılmayan havuzların tonoz halatları tekneler ve sırtıcılar için hala sorun teşkil etmekte.

Alttaki resim Çeşme Mersin Körfezi bilmeyenler için körfez girişi güneye bakar.Körfezin en derin noktasına dikkat çekmek isterim. Alttaki resimde,
Kırmızı kutucuklar, çiftlikleri
Rakamlar, derinlikleri
Length: 0.06 km., kilometre cinsinden kıyıya uzaklığı, ifade etmektedir. Sanırım hepimiz 0.06 km kaç metreye tekabül eder hesaplıyabiliriz değil mi? RASTGELSİN


Balık Çiftliği Kurulamayacak Hassas Alan Niteliğindeki Alanlara
Ait Parametre ve Kriterler


DERİNLİK : ≤ 30m
KIYIDAN UZAKLIK: ≤0.6 deniz mili
AKINTI HIZI : ≤ 0.1 m/sn

__________________
DENİZE GÖNÜL VERMİŞ HERKESE SELAM
HALDUN YALIMLI 1975 T.A.K.
İZMİR-İZMİR-İZMİR
haldunyalimli@gmail.com

Bu mesaj en son " 02-05-2007 " tarihinde saat 15:26 itibariyle HALDUN YALIMLI tarafından düzenlenmiştir....
HALDUN YALIMLI Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 02-05-2007, 14:40   #10
katiti
Kaptan
 
katiti kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 10.11.05
Şehir: İzmir
Yaş: 46
Mesaj Sayısı: 2.176
Varsayılan

Alıntı:
mufi tafarından gönderildi
Bizde balık kafesleri uzaga alınamaz arkadaşlar ..öyle olsada çok azı yapabilir ve buda tahminim %80 çiftliğin kapanması demektir...buda inşallah olmaz..
hem (ciddiyet bir yana) kafeslerden kaçan/ balıklar olmayacak..bizlerde onları tutamıyacagız... deyilmi???
Muvaffak Abi balık çiftliklerinin kıyıya yakın kurulmasına izin vermeyen ülkelerin "pis işlerini" bizim kendi kıyılarımızda yapmamız bana ters geliyor açıkçası. Varsın ben çiftlikten kaçan balığı tutmayayım ama denizler de temiz kalsın. Keşke bir fırsat olsa da sana daldığım yerlerdeki durumu bir göstersem...
__________________
Mert Topoyan
İzmir - 1978

Navigare necesse est...

2 metre de derindir, 20 metre de derindir...
katiti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Yanıtla

Sosyal Paylaşım

Konu Araçları
Görünüm Modları

Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
TROL tekneleri karşı önlem günay07 Resmi Avcılık Duyuruları 17 01-03-2008 10:31
Balık çiftliklerine verilen süre doluyor erhan TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER 7 18-05-2007 12:41
Kirliliğe Karşı Balık Dedektörü rüzgar2 TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER 1 30-12-2005 02:26


Saat 03:39.