Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > SOHBET ve EĞLENCE > TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER

TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER Güncel olaylar hakkında...




Yanıtla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 18-11-2006, 08:41   #1
ramazanuçar
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan balıklarımız yok oluyor

Türkiye'de yaşayan 62 balık türünden 41'i yok olmak üzere
Her geçen gün hızla artan kirlilik ve kuraklık göl ve akarsulardaki balıkların da sonunu getirdi. Doğa Derneği, yaptığı bir araştırmayla Türkiye'de en fazla tehlike altında olan canlı grubunun göl ve akarsu balıkları olduğunu ortaya koydu.



Araştırmaya göre Türkiye'de yaşayan 62 balık türünün 41'i yok olmak üzere. Bu türlerin 18'inin yalnızca tek bir noktada kaldığı belirtilirken en az 11 türün ise önlem alınmadığı takdirde birkaç yıl içinde tümüyle yok olmasından endişe ediliyor. Doğa Derneği Önemli Doğa Alanları Sorumlusu Murat Bozdoğan, "Türkiye'nin su kaynaklarının yönetilmesinden sorumlu kurum olan Devlet Su İşleri'nin göl ve akarsularımızı sadece su kütlesi olarak değil, içindeki paha biçilmez gen kaynaklarıyla birlikte koruması ve kullandırması gerekiyor." dedi. Doğa Derneği'nin bu çalışması, son zamanlarda sıkça gündeme gelen sulak alan kaybının balık türleri üzerindeki etkisini ortaya koyan ilk araştırma. Araştırma, Hacettepe Üniversitesi'nden Prof. Dr. Füsun Erk'akan ve Niğde Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ahmet Karataş'ın desteği ile yürütüldü.

Balık türlerinin büyük kısmı son zamanlarda yoğun olarak gündeme gelen sulak alan kayıpları nedeniyle yok oluyor. Diğer bir sorun ise baraj inşaatları. Akarsu rejimine uyum göstermiş pek çok balık türü suyun akışının durdurulmasıyla oluşan baraj göllerinde yaşayamıyor. Bir başka sorun da yabancı balık türlerinin göl, akarsu ve barajlara gelişigüzel atılması. Çoğu zaman iyi niyetle yapılan bu aşılama çalışmaları yabancı balık türlerinin oranın yerli balıklarla rekabete girmesine ve zamanla doğal türlerin kaybına neden oluyor. Örneğin, bir zamanlar sadece Türkiye'de Beyşehir Gölü'nde yaşayan ve bugün nesli tümüyle tükendiği kabul edilen gökçe balığı (Alburnus akili) yaşadığı göle 'sudak' adlı etobur balığın atılmasıyla yok oldu. Balık neslinin tükenmesine neden olan dördüncü sorun ise akarsu ve göllerdeki aşırı kirlenme.

Tehdit altındaki tatlısu balıklarından bazıları

Gökçe balığı, (Beyşehir Gölü)

Akşehir inci balığı, (Akşehir ve Eber gölleri)

Çöpçü balığı, (Bergama civarındaki dereler)

Siraz balığı, (Beyşehir Gölü, Melendiz Çayı)

Beysehirense, (Kababurun)

Bilseli kum balığı,

(Beyşehir Gölü'nü besleyen dereler)

Dere kayası, (İbrala Deresi)

Kemali, (Gölcük Gölü)

Knipowitschia mermere, (Marmara Gölü)

Leuciscus anatolicus, (Akşehir ve Eber gölleri)

Yağ balığı, (Ereğli Ovası)

Ot balığı, (Beyşehir Gölü'nü besleyen dereler)

Ot balığı, (Kozanlı Gökgöl)


alıntıdır...
  Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
Eski 18-11-2006, 11:16   #2
katiti
Kaptan
 
katiti kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 10.11.05
Şehir: İzmir
Yaş: 46
Mesaj Sayısı: 2.176
Varsayılan

Bunlar sadece iç sularımızdakiler, denizlerimizi de işin içine katınca durum ne yazık ki daha vahim hale geliyor. gerek bilinçsiz ve plansız avlanma gerekse kirlilik tehdidi kaynaklarımızın giderek yok olmaına neden oluyor...
__________________
Mert Topoyan
İzmir - 1978

Navigare necesse est...

2 metre de derindir, 20 metre de derindir...
katiti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 18-11-2006, 12:27   #3
aganta borina borinata
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan

bu konu gerçekten çok önemli...içsulara gelişi güzel bırakılan ya da çiftliklerden kaçan balıkların yayılımını önlemek için kişilerin bilgili ve duyarlı olmasını beklemekten başka yapacak çok fazla bi şey yok...

iç sulardaki en büyük tehlike yapılan ticari avlanmalar, yasak avlanmalar ve atıkların halen sulara bırakılmasıdır...

iç sularda yapılan ticari avlar zaten kimseye doğru dürüst bi gelir sağlamıyor...
millet hala dinamit ağ vb. bi çok zararlı yöntemle avlanıyor...
fabrikalar bu aralar denetlensede ara sıra hala sulara atıklarını bırakıyorlar..bu arada küçük işletmeleri de kimse denetlemiyor (özellikle kırsal kesimde; hala ahbap ilişkileri devam ediyor)...

bu üçünü bile durdurabilsek doğa kendini onaracaktır...bi yolunu mutlaka bulacaktır...

rastgelsin...
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-11-2006, 08:10   #4
ramazanuçar
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan

Dereyi görmeden boruyu döşediler, binlerce balık öldü
Yerel yönetimlerin altyapı çalışmalarına proje ve kaynak temini konularında yardımcı olan İller Bankası'nın yıllardır ısrarla sürdürdüğü bir proje çevre felaketine yol açtı.



Kurum, Bilecik ve ilçelerinin su ihtiyacını karşılamak amacıyla, su miktarı yetersiz olan Karasu Deresi'ne boru hattı döşemeye başlayınca binlerce balık öldü. Projeye karşı açılan davada, bilirkişi incelemesinden 2 gün önce alelacele başlatılan kazı çalışmaları, Türkiye'nin alabalık potansiyelinin yaklaşık yüzde 20'sinin bulunduğu çiftliklerde büyük bir kıyıma sebep oldu. Bilecik Tarım İl Müdürlüğü uzmanları, su kaynağında binlerce balığın telef olduğunu tespit etti. Olayla ilgili tutanakta ölümlerin sebebi olarak, 'kazının etkisiyle suda oluşan çamurun balıkların solungaçlarını tıkaması' gösterildi.

Zaman, 23 Eylül 2002'de "İller Bankası 'dereyi görmeden' 13 trilyonluk boru döşüyor" manşeti ile konuyu ilk defa gündeme taşımış, bölge halkı tarafından açılan davalar sonucu da çalışmalar bugüne kadar durdurulmuştu. İller Bankası Genel Müdürü Hidayet Atasoy, 3 Haziran 2005'te projenin ele alındığı bir toplantıda, "Proje, doğru da yanlış da olsa mutlaka bitirilecek." ifadesini kullanmıştı. Açılan dava çerçevesinde üç akademisyenden oluşan bilirkişi heyeti 10 Kasım 2006'da bölgede incelemelerde bulundu. Ancak, incelemeden iki gün önce İller Bankası Eskişehir 4. Bölge Müdürlüğü ve müteahhit firma, mahkeme kararını beklemeden iş makinelerini Karasu Deresi kaynağına sokarak kazıya başladı. Çalışmayla birlikte balık çiftliği sahipleri ayağa kalktı. Toplu balık ölümleri görülmeye başladı ve konu Tarım İl Müdürlüğü'ne intikal etti. Ziraat mühendisleri Zekai Toros, Halil Baş ve Cemil Özocak'ın bölgede yaptığı incelemeler sonucunda tutulan tutanak, yaşanan çevre felaketini gözler önüne serdi.

1999 depremlerinden sonra suyu yetersiz hale gelen Karasu Deresi'nde, yapımında ısrar edilen içme suyu projesi dört yıldır tartışılıyor. 1990'da hazırlanan projede, 1978 ölçümleri esas alınarak su seviyesinin yüksek olduğu belirtildi. Fizibilite raporunda kaynaktaki su miktarı saniyede bin 50 litre olarak gösterildi. Ancak 1999 depremlerinin ardından fay hattındaki su miktarı azalarak 779 litreye düştü. Konunun gündeme gelmesinden sonra Karasu Çevresi Koruma Derneği, projeye karşı çok sayıda dava açtı. Bu arada İller Bankası, 1998'den beri 1. Derece SİT alanı olan Karasu Deresi'nden boru hattı geçirme iznini, 16 Nisan 2004'te Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'ndan aldı. Ancak Kurul verdiği bu izin kararında, yaşanacak olumsuzlukların önlenmesi için gerekli tedbirleri DSİ 3. Bölge ve İller Bankası 4. Bölge Müdürlüğü'nün koşulsuz almasını hükme bağladı. Koruma Derneği, Koruma Kurulu kararına karşı Eskişehir İdare Mahkemesi'nde 2 Ocak 2005'te dava açtı. En son, dava çerçevesinde üç akademisyenden oluşan bilirkişi heyeti 10 Kasım 2006'da bölgede incelemede bulundu. Ancak, incelemeden iki gün önce yani 8 Kasım'da İller Bankası Eskişehir 4. Bölge Müdürlüğü ve müteahhit firma, mahkeme kararını beklemeden iş makinelerini Karasu Deresi kaynağına sokarak kazıya başladı. Kazıyla birlikte çiftliklerde çok sayıda balık ölümü yaşandı. Çiftlik sahipleri, yetkililere haber verdi. Tarım İl Müdürlüğü teknik personelinden ziraat mühendisleri Zekai Toros, Halil Baş ve Cemil Özocak bölgeye geldi. 8 Kasım 2006 tarihli tutanakta, sudaki bulanıklığın Karasu İçme ve Kullanma Suyu Projesi kapsamında yapılan kaynağın başındaki kazı çalışmalardan meydana geldiği, havuz tabanlarında çamur tabakası oluştuğu belirtildi.

Ekipler, 13 Kasım 2006 günü Liman Balık Çiftliği'nde bir inceleme daha yaptı. İkinci tutanakta bulanıklıktan dolayı ölümlerin devam ettiği, '95 bin balığın öldüğü' vurgulandı. Tutanakta şu tespitlere yer verildi: "Yavru balıklara yapılan otopsilerde, solungaçlarının yapılarının bozulduğu, iç organ tetkiklerinde solunum ve oksijen yetmezliğine bağlı lezyonların oluştuğu görülmüştür. Bu ani ölüm nedeninin, dere yatağından gelen çamurun balıkların solungaçlarını tıkamasından ve buna bağlı olarak da solunum yetmezliğinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Akut ölümlere yol açabilecek diğer zehirli ve mikrobik lezyonlara rastlanmamıştır."

Bozüyük Belediyesi zabıta ekipleri Koruma Kurulu'nun verdiği yetkiyi kullanarak çalışmaları 'işi durdurma tebligatı' ile durdurdu. İller Bankası 4. Bölge Müdürü Kemal Raşit Yalçın, konu ile ilgili sorulara cevap vermedi.

Çiftlik sahipleri: Zararımızı kim karşılayacak?

Karasuya boru hattı döşeyen İller Bankası'nın kuruluş amacı belediyeler ve il özel idarelerine altyapı desteği vermek ve hazırlanan plan ve projeler için kredi bulmak. Proje nedeniyle balıkları ölen çiftliklerin zararlarını kimin karşılayacağı belli değil. Müfettişler kaymakamlığı sorumlu tutarken, Karasu Vadisi Çevre Derneği Başkanı İzzet Yavaş ise Koruma Kurulu kararına göre İller Bankası'nın zararları karşılaması gerektiğini söylüyor.


Çevre felaketi tutanağa girdi

Su seviyesi yetersiz olmasına rağmen Karasu Deresi'ne boru hattı döşeyen İller Bankası, çevre felaketine yol açtı. Zaman'ın 2002'de gündeme getirdiği konu yargıya gidince proje durdurulmuştu. Ancak 8 Kasım'da kazı yeniden başladı. Bu kez alabalık çiftlikleri ayağa kalktı. Tarım İl Müdürlüğü'nün inceleme tutanağı ise çiftlik sahiplerini haklı çıkardı: Kazının etkisiyle oluşan çamurda binlerce balık telef olmuştur.


zaman gazetesinden alıntıdır...
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-11-2006, 09:00   #5
katiti
Kaptan
 
katiti kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 10.11.05
Şehir: İzmir
Yaş: 46
Mesaj Sayısı: 2.176
Varsayılan

"Güç bende, doğru da olsa yanlış da olsa yaparım" mantığının bir başka örneği daha. Bu mantık yüzünden bu ülkenin toprağa gömülen milyonlarca, milyarlarca lirasının hesabını kimse vermiyor ama. Yapanın yanına kar kalıyor ne yazık ki...
__________________
Mert Topoyan
İzmir - 1978

Navigare necesse est...

2 metre de derindir, 20 metre de derindir...
katiti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-11-2006, 14:19   #6
balıkcı
Kaptan
 
balıkcı kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 14.11.05
Yaş: 62
Mesaj Sayısı: 1.570
Varsayılan

Her zaman yazıyor ve söylüyorum bunun tek yolu var oda dernekleşmeden geçiyor,bana karşıda görüşler olsa günün birinde bu olacak,yoksa balık nesillerimiz yok olup gidecek,gönül isterki balık nesillerimiz yok olmadan derneklerimizi kuralım ve iç sularımızı bu derneklerin korumasına verelim bu 49-99 yıllığına kiralamamı olur yoksa satın almamı olur onu derneklerle ve hükümet yetkilileri ile anlaşmaları bağlar,sadece sular değil ormanlarımızıda derneklere kiralayıp bakımını ve korumasını tamamen onlara bırakmalıyız devlet nasıl olsa koruyamıyor gelen giden yakıp gece kondu otel vs yapıyor neden çünki ahbap olayı senin yakının benim yakınım güç bende onlarda işlerini götürsünler anlayışı olduğu için,şimdi bir düşünün iç sularımızın ve ormanlarımızın hepsi derneklere verilmiş yada kiralanmış olsa kim bu gibi düşünce ile bir ormanımızı yakabilir ve ev yapabilir,yada kim bana ait bir suya zarar verebilir sıkıysa versin sonuçlarınada katlanır o zaman,şimdi ne sonucu burası türkiye diyen olabilir ama unutmayın sizleri yönetenlere o gücü veren sizlersiniz bunu geri alacak olanda sizler ama sizler bir tepki vermesseniz o zaman o yöneticilerde yaptıklarının doğru olduğunu düşünüp gelecektede yapacakları aynı olacaktır,son olarak başta dediğim gibi bunun tek yolu var o da dernekleşmeden geçer.
__________________
Selim Öner
23.01.1962
Almanya
balıkcı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-11-2006, 14:57   #7
aganta borina borinata
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan

amerika da şehirleşmenin gazabına uğramamış doğal alanların neredeyse tümü (özellikle göl çevreleri) park ilan edilerek koruması devlet tarafından yapılmak koşuluyla işleyiş bakımından değişik etkinliklerde bulunan ticari amaç taşımayan dernek ve klüplere verilmiştir...takip ettiğm bi yerden bahsetmek istiyorum...

usa-pennysilvania-pitthsburg-butler-portersville kasabasındaki "lake arthur" arthur gölü etrafındakialan park ilan edilmiş..."moraine states park"...bu park dahilinde çok değişik amaçlı dernek ve klüpler var...örneğin "moraine preservation fund" adında bi dernek baykuşlar üzerinde koruyucu etkinlik gösteriyor...bi tekneleri var ve gölde turlar düzenliyor...kermesler yapıyor...ne bileyim bi çok etkinlik...balık avı , rüzgar sörfü, golf, outdoor diye tabir edilen bi çok etkinlik klüpler var...

ama canım türkiyemde de bu günleri görürmüyüz bilmiyorum...

rastgelsin...
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-11-2006, 21:35   #8
katiti
Kaptan
 
katiti kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 10.11.05
Şehir: İzmir
Yaş: 46
Mesaj Sayısı: 2.176
Varsayılan

İnşallah bu yazılanlar gerçekleşir, ama bunun için daha çooook yol almamız gerek ne yazık ki...
__________________
Mert Topoyan
İzmir - 1978

Navigare necesse est...

2 metre de derindir, 20 metre de derindir...
katiti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-11-2006, 23:00   #9
balıkcı
Kaptan
 
balıkcı kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 14.11.05
Yaş: 62
Mesaj Sayısı: 1.570
Varsayılan

Bunları gerçekleştirecek olan sizlersiniz,kimse sizlerden bir istek gelmeden bir adım atacağını zanetmeyin arkadaşlar.
__________________
Selim Öner
23.01.1962
Almanya
balıkcı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Yanıtla

Sosyal Paylaşım

Konu Araçları
Görünüm Modları

Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
neler oluyor? mufi Tabiatı ve Canlıları Koruma 2 11-01-2008 06:02
Sakarya Nehrinde Neler Oluyor ? yenişehirli Tatlı Su Balıkları 6 22-09-2007 07:03
bize neler oluyor igmsva TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER 10 29-05-2007 21:22
aselsanda ne oluyor yilmaz TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER 2 12-03-2007 11:14
Tatlı Su Balıklarımız aserkansatı Deneyimler-Anılar ,Avlak Bölgeleri 1 10-02-2006 01:37


Saat 00:34.