Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > SOHBET ve EĞLENCE > TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER

TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER Güncel olaylar hakkında...




Yanıtla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 05-12-2006, 15:19   #1
Alparsbeğ
Tayfa
 
Alparsbeğ kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.08.06
Mesaj Sayısı: 208
Varsayılan Çocuklarımız Geleceğimiz

Selam Dostlar,

Daha once bu konu acildimi bilmiyorum. yogunluktan arayamıyorum. Acıldı ise özür dilerim.

Son gunlerin en onemli konularında, hatta belkide en onemlisi ÇOCUKLARIMIZ'a yönelik istismar olayları. gün gecmiyorki bir çocuğumuz hakkında haber yapılmasın.
Neler oluyor!!!!!!!!!
Nereye gidiyoruz?
Hangi millet, ırk, din, dil olursa olsun; onlar bizim geleceğimiz. Siz nasıl insansınız ki o sabi çocuğa kıyabiliyorsun; nasıl bir sapıklık içindesin ki böyle bir iğrençliği yapabiliyorsun. Kusura bakmayın Dostlar, yaşım 36, bir kısmınızdan küçük, bir kısmınızdan da büyüğü. Önce insana saygı öğretildi bizlere, önce insan olduğumuz, nereden geldiğimiz ve nereye gidiyor olduğumuz.
Bunlar hallerinin ne olacağını düşünmezler mi??
Devletimizin, (başka ülkeleri bilmiyorum ama) diğer tüm ülkelerin, bebek ve küçük yaşta çocuklara istismarın CANA ALMAK olarak nitelendirilmesi gerektiğini düşünüyorum ve ona göre de cezalandırılmalı. Bunu Lam'ı Cim'i yok. Şaka değil bu, Büyük biri ile uğraşsan, kendini her halukarda korumaya çalışır. AMA BUNLAR BEBEK, BUNLAR SABİ.
Benden bu günlük bu kadar, yarın yine aynı konuu üzerinde çalışmaya gireceğim. kapalı olara duran bir web sayfam var; bu konuyu fırsat buldugumda oraya işleyip, sizlere gondereceğim.
Bu konuda her türlü desteğe açığım; Buradan bir akım başlatalım bence.
ve bu konuyu hep üstte tutarak, abone olmayan misafirlerimizn de yararlanmasını ve belkide bir kaç kelime katkıdda bulunmalarını sağlayabiliriz.

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
bu site imza kampanyası düzenliyor, bir imza da siz atın Dostlar


Sevgi
__________________
Metin (Alparsbeğ)
Eşrefpaşa - İzmir, 1970
A Rh(+)
Harbi Memleket Denizli / Sarayköy

Güzel Türkçe'mizi lütfen düzgün kullanmaya çalışalım. Ben mükemmel değilim, ama elimden geleni yapmaya çalışıyorum.
Sizlerin de desteğini bekliyorum.

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] Lütfen Kan Bağışı Kampanyamıza Destek Olun.
Alparsbeğ Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
Eski 06-12-2006, 22:42   #2
igmsva
Kaptan
 
igmsva kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 19.11.06
Şehir: izmir
Yaş: 58
Mesaj Sayısı: 897
Varsayılan

metin hassasiyetine teşekkür ederim. haklısın bu konu hem çok ciddi hemde kesinlikle acil çözüm ve caydırıcı tedbirlerin ivedilikle alınması gereken bir konu.
__________________

ilker GÜMÜŞOVA
İZMİR 1966
A Rh(+) pozitif
igmsva Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 07-12-2006, 08:12   #3
aganta borina borinata
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan

binlerce yıldır caydırıcı cezalar işletilmiş...kelle kesmeler, yakmalar, taşlamalar...ama nedense en caydırıcı cezalar bile bazı suçların işlenmesine engel olamamış...doğrudur insanlık dışı her suça bedelince caydırıcı cezalar verilmelidir...ama perdenin arkasında olup bitenlere de bi göz atmak lazım...

konunun uzmanları insanları suça teşvik eden şartların ne olduğunu yıllardır araştırıyorlar...toplumsal yapı, pisikolojik yapı ve hatta genetik çalışmalar bile insanı suça iten nedenleri incelemekte... bu konuda da hayli yol alınmış...

öngörülmüş ki; işlenen suçta bireyin içinde bulunduğu şartlar önemli rol oynamaktadır...tabi burada diğer unsurları göz ardı etmemek gerekir... muhakkak ki aynı şartların içerisinde yaşayan insanların hepsinde suç işleme eğilimi beklenemez...

bundan bi kaç yıl öncesine kadar ülkemizde sadece ceza sistemi vardı... ki zaten kısa zaman öncesine kadar tüm dünyada da böyleydi...artık kişiyi suça iten şartlarda araştırılıyor... ve konuya önem veren her ülke elinden geldiğince bu konuda çeşitli önlemler alıyorlar...ama bilindiği üzere yaşama sadece ekonomik pencereden bakan gelmiş geçmiş bi çok hükümet ve ilgili bakanları bu konuya nedense gereken önemi vermiyorlar...

her konuda dünyada önemli avantajları bulunan ülkemizi yanlış ve eksik uygulamalarla yıllardır buhran içerisinde bırakan yönetimler de insana verdiği önemi aşikar olarak dile getirmekte...hatta duruma daha radikal bakabilirsek dolaylı olarak; işlenen bu suçların ortaklarından demek sanırım yanlış olmaz...

vermiş olduğunuz imza kampanyası linkini imzaladım...göstermiş olduğunuz duyarlılık için teşekkür ederim...

bi devletin gelişmesinin bireye verdiği önemle ölçülebileceği kanısındayım...
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 07-12-2006, 09:30   #4
ramazanuçar
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan

bana kalırsa bu tür suçlar eskiden beri işlenmekteydi.fakat son zamanlardaki kadar dillendirilmediğinden genelin fazla haberi olmuyordu.son zamanlarda medya olayın üzerine gitmeye başladı ve toplum haberdar edildi.bence buda olumlu birşey.çünkü insanlar artık olan bitenden haberdar oluyor ve tepki verebiliyor.
unutmayalım gizli kalmış her suç yenisinin işlenebilmesi için suçluya cesaret verir. girişim için teşekkürler.
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 07-12-2006, 09:51   #5
katiti
Kaptan
 
katiti kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 10.11.05
Şehir: İzmir
Yaş: 46
Mesaj Sayısı: 2.176
Varsayılan

Bunun dışında bir İzmir milletvekilinin de bu tür suçlara ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi için başlatmış olduğu bir çalışma var ve bununla ilgili bir anket vermiş Internet sitesinde. Fakat şu anda hatırlayamadım siteyi ne yazık ki :S. Bilen bir arkadaş varsa onu da eklerse sevinirim.

Duyarlılığınız için teşekkürler...
__________________
Mert Topoyan
İzmir - 1978

Navigare necesse est...

2 metre de derindir, 20 metre de derindir...
katiti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 08-12-2006, 05:56   #6
Alparsbeğ
Tayfa
 
Alparsbeğ kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.08.06
Mesaj Sayısı: 208
Varsayılan Selam Dostlar

Dostlar, mesajlarınıza ve desteğinize tesekkür ederim.

Doğan'cığım, yazdıklarına katılmamak elde değil, ancak sunu unutmayalım, her ne kadar kat'i olsada bir hırsızlık, bir cana mala tecavüz gibi gorünmez bu konu, görünmemeli bence. Hırsızlık vb suclarda kişilerin ortam, maddi durum vb durumlarına dikkat etmek ve tabii ki iyileştirmeler için gerekli adımları atmak devlet yetkililerinin sorumluluğunda, ve ilave olarak, ekonomiye yön veren kişilere de görev düşmekte. Ancak, bu sapıklığın, bence ne ekonomik sebeplerle, ne de yaşanan ortamla ilgisi var. Ki tasvip ettigimi dusunmeyin, parasız kaldın, fazla alkollü idin hadi yaptın diyelim hırsızlığı, cana kastı. Ama hangi sebep Bebelere kıymaya sebep olabilir. Hangi mantık (tabii ki mantık aranmaz ama) bu sa'bilere zarar vermeye itebilir insanı.
Bu konunun (bence) diğer suclar veya suclular ile karistirilmamasi gerekiyor.
Ha! bak eğitim dersen; tamamen katırılım sana. Konuda yazmaya devam edeceğim.... iş çıktı

bi ilave daha bu konuda
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] sitesi, mum yakarak, uluslararası bir kampanyaya katılabilirsiniz. isim veya email girmeye gerek yok, direkt submit yaparsınız.
__________________
Metin (Alparsbeğ)
Eşrefpaşa - İzmir, 1970
A Rh(+)
Harbi Memleket Denizli / Sarayköy

Güzel Türkçe'mizi lütfen düzgün kullanmaya çalışalım. Ben mükemmel değilim, ama elimden geleni yapmaya çalışıyorum.
Sizlerin de desteğini bekliyorum.

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] Lütfen Kan Bağışı Kampanyamıza Destek Olun.

Bu mesaj en son " 08-12-2006 " tarihinde saat 06:09 itibariyle Alparsbeğ tarafından düzenlenmiştir....
Alparsbeğ Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 08-12-2006, 09:52   #7
aganta borina borinata
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan

Alıntı:
TheLeade tafarından gönderildi
Ama hangi sebep Bebelere kıymaya sebep olabilir. Hangi mantık (tabii ki mantık aranmaz ama) bu sa'bilere zarar vermeye itebilir insanı.
.
bu soruları ne güzel sordunuz... keşke yukarıda bahsettiğim gibi bu sorulara yanıt bulunabilse...

ben konu hakkında yazarken ne suçun şekli nede sebebi açısından herhengi bi bildirimde bulunmadım...işlenilen suçların bi çok farklı sebepleri olabilirir...örneğin; siz hırsızlık sebebi olarak ekonomik koşulların kötülüğünü göstermişsiniz doğrudur ama buna ek olarak- kleptomani ruhsal bi hastalıktır...ve sebebi hiç bir ekonomik yaşam modeli değildir...ve genelde çocukluk dönemlerinde yaşanan aile yapısıyla bu hastalığın temelleri atılır...bu örneği daha bariz görünebilmesi için verdim...hırsızlığın yeme alışkanlığından tutun kıskançlık ve tiryakiliğe kadar dayanan bi çok sebebide vardır...daha sonra baskı altında bile hırsızlık yapılabilir...

çocuk ihmal ve istismarınında sebepleri vardır...bu konuda da hayli yol alınmıştır... şimdi bi çocuğun doğduğu anda onun gelecekte nasıl bi ruhsal yapıyla yaşayacağını kestirebilmek mümkünmüdür sizce...bence değil...öyleyse insanların yaşamına yaşadığı şartların doğrudan etken olduğu gerçeğini hiç kimse göz ardı edemez...yukarıda sorduğunuz sorular işin özüne inmenin ilk adımlarıdır...

suçu görüp bildirmemek suçtur...ve benim bakış açıma göre suçu görüpte ilgili yerlere bildirmeyen de kısmen şuç ortağıdır...suç oluşturacak etkenleri önceden görüp bu suçun önlenmesi için sadece "bu suçu işlersen ceza alırsın" diyenler de suç ortağıdır...

kısaca konuya uygun bi ata sözü vardır " ne ekersen o nu biçersin..."...ha bu arada gereken önlemler alınınca bu suç işlenmeyecek anlamı çıkartılmamalıdır...

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 09-12-2006, 06:50   #8
ramazanuçar
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan eğitimsizlik bunun neresinde şimdi?

Kardiyoloğun bilgisayarında 14 bin porno çocuk fotosu 9 Aralık 2006


Kerem PULGAT, (DHA)

Interpol’un, Konya’da yabancı internet sitelerinden çok sayıda çocuk pornosu içerikli fotoğraf ve görüntünün bilgisayara indirildiğini bildirmesi üzerine yapılan baskında, Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Kardiyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Uzman Doktor N.A.’nın bilgisayarında 14 bin fotoğraf ve 350 kısa film tespit edildi.

INTERPOL yetkilileri, eylül ayında Konya Emniyet Müdürlüğü’nü uyararak, il merkezindeki bir bilgisayar kullanıcısının çocuk pornosu içeren internet sitelerine girerek, fotoğraf ve görüntü indirdiğini belirlediklerini bildirdi. Konya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, kullanıcının IP numarasından kimliğini ve adresini tespit etti. Merkez Meram İlçesi’nde Dr. N.A.’ya ait eve geçen eylül ayının sonuna doğru baskın yapan ekipler, bilgisayara el koydu. İncelemede, yabancı internet sitelerinden indirilen 14 bini çocuk pornosu fotoğrafı olmak üzere, 19 binden fazla porno fotoğraf bulundu. Ayrıca, yine çocuk pornosu içeren çeşitli uzunlukta 350 film tespit edildi. Bilgisayardaki fotoğraf ve filmler, polisteki incelemenin ardından suç delili olarak Cumhuriyet Savcılığı’na teslim edildi. Uzman Dr. N.A. da Cumhuriyet Savcısı’na verildi. Cumhuriyet Savcısı, N.A. ile ticaretle uğraşan M.A.’nın ifadelerine başvurdu. Savcılık, geçen salı günü de N.A. ile M.A. hakkında 8’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2006/434 numaralı dosyayla dava açtı.

İzne ayrıldığı ve yaklaşık bir haftadır işe gitmediği öğrenilen N.A. çocuk pornosu içeren internet sitelerine kendisinin değil, kardeşinin girdiğini öne sürdü. N.A., şunları söyledi: "Bu, benimle değil tamamen kardeşimle ilgili bir olay. Bilgisayarda yapılan incelemede ufak tefek bir şeyler çıkmış. Polisler eve geldiğinde evde ben bulunuyordum ve tutanaklara ben imza attım. Bu nedenle kayıtlarda benim adım geçti. Yeni TCK’nın hükümlerini gayet iyi biliyorum. Eğer bu konu ile ilgili yasalara aykırı bir haber yapılırsa, konunun üzerine gideceğimden haberiniz olsun."


alıntıdır...
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 09-12-2006, 06:54   #9
ramazanuçar
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan Çocukların cinsel tacize uğradığını nasıl anlarız?

Çocukların cinsel tacize uğradığını nasıl anlarız?


Bugün Türkiye’de ve dünyada binlerce çocuk şiddete ya da cinsel istismara uğruyor. Bunların birçoğu istatisklere yansımıyor. Peki çocukların cinsel istismara uğradığı nereden ve nasıl anlaşılır?
Son yıllarda çocuklara yönelik “şiddet” ve “cinsel suiistimal”ler korkunç boyutlara ulaştı. Hedonizm kıskacında çırpınan uzay çağı insanı, etrafına dehşet saçıyor. Nedir hedonizm? Hedonizm, “bedensel zevklere düşkünlük” veya “ten sevdası” olarak tarif edilebilir. Bedensel zevklerin içinde “çıkmaz sokak” olarak adlandırılanı ise, “cinsel sapma”lardır…

Avrupa’da yapılan araştırmalar, konunun ne kadar çıldırtıcı boyutlara ulaştığını gözler önüne sermekte. Tüm yasaklamalara rağmen, çocuk pornosuna aşırı talepler, aile içinde “ensest” olayların önlenemeyen yükselişi, Hollanda’da “Pedofil Partisi” (Sübyancılar Partisi)’nin kurulmuş olması olayın ulaştığı vahameti göstermekte.

Yine Hollanda’dan bir örnek vermek gerekirse, her 7 kız çocuğundan biri aile içindeki bir erkeğin cinsel tacizine uğramakta. Bu kişi kimi zaman “baba”, kimi zaman “dede”, kimi zaman da “erkek kardeş” olarak kayıtlara geçmekte. Ne yazık ki ülkemizde sağlıklı verilere ve ciddi araştırmalara rastlanamamaktadır. Ancak evrensel kabul görmüş değerlerin hafife alındığı birçok büyük şehirlerimizde, Avrupa’daki bu “ruh kanseri”nin birebir belirtilerine rastlanmakta. Hedonizmin sosyal belirtileri artık gizlenemeyerek polise ya da adliyeye intikal eden yönüyle bile bizlere yansıyor. Medyanın çocuklara yönelik cinsel suiistimal olaylarını profesyonelce ele almayışı, bazen anne-babaları aşırı -ve gereksiz- endişelere sürüklemekte, bazen de, cinsel tacize uğramış çocuğun verdiği sinyallerin doğru olarak algılanmamasına neden olmakta.




--------------------------------------------------------------------------------


Cinsel tacize uğramış çocuklar hangi belirtileri verir?


1- Cinsel suiistimal yaşamış kız çocuğu genellikle içine kapanır. Kız çocuğu kendini suçlu hissettiği için, kendine karşı acımasız davranır. “Eğer ben şöyle yapmasaydım, böyle yapmazdı…” gibi vesveselere kapılır. Cinsel suiistimal yaşamış erkek çocuk ise dışa dönük bir davranışa bürünür. Genellikle “maço davranış” adı verilen davranış bozukluğu içerisine girer. Etraftaki en değerli olayları, duyguları ve kuralları hafife almak suretiyle, içindeki acıyı önemsememeye çalışır. Tüm ahlaki davranış kalıplarını küçümser.


2- Cinsel tacize uğramış erkek çocuk genellikle “agresif” olur. Her şeye çok çabuk sinirlenir. İçindeki ruhi çalkantıyı dışarı atmak için, yıkmaya, kırmaya, dökmeye, devirmeye yönelik dürtü hisseder. Düzen içinde giden şeylerin düzenini bozmak ister. Bu durum kız çocuğunda tamamen terstir. Cinsel tacize uğramış kız çocuk daha çok “depresif” davranış sergiler. Yıkıcılığı içe doğrudur. Psikolojik olarak her an içinde bir deprem yaşar; ancak dışarı vurmamak için var gücü ile direnir. Dışa dönük herhangi bir davranış bozukluğu sergilememeye gayret sarf ederler. Yaşamayı çok sevdiği ve etrafta çok sevildiği halde, intihar etmiş kız çocuklarında bu türden bulgulara rastlanılmıştır.

3- Cinsel tacize uğramış erkek çocuk yaşadığı olayı herkesten “gizler”. Yaşadığı bu olayın duyulması halinde arkadaşları tarafından alay konusu olacağı ve dışlanacağı endişesini taşır. Çevresinde artık erkek olarak değil bir “homoseksüel” olarak algılanacağı endişesine kapılır. Kız çocuğu, erkek çocuğunun aksine, yaşadığı bu olayı en yakın arkadaşı ile “paylaşmak” ister. Bu paylaşmanın nedeni, vicdanında kendisini rahatsız eden sorulara cevap bulmaktır. Ve kendisinin suçlu olmadığının onayını arar. Cinsel tacize uğramış kız çocuğu teselli arar.


4- Cinsel tacize uğrayan erkek çocuk “güç kazanmak” ister. Silahlara, kesici, dürtücü aletlere özel ilgi duyar. Hızlı arabalar ve güç gösterileri onun için vazgeçilmez fırsatlardır. Uğradığı bu olayın güçsüzlüğünden kaynaklandığını düşünür. Kız çocuğu ise güç kazanmak değil, “güçlüye sığınmak” ister. Grup arkadaşlıklarında en güçlü olanın ilgisini çekmek ve onun korumasının altında olmak ister. Erkeklere güvencini yitirmiş olabilir; ama güçlü bir erkek arkadaşın şemsiyesi altında olmaktan huzur duyar.


5- Cinsel tacizin “nedeni” konusunda erkek çocukları, “kandırıldım” diye kendilerini teselli eder. Erkek çocuk, kendisinin kolay kandırılan biri olduğunu göstermek için “saf rolü oynar”. Bunun aksine, kız çocuğu kendi vicdan muhasebesinde, “çaresizdim” tesellisine sığınır. Bu durumu çevresine, ağır işlerden kaçma, verilen görevleri “gücüm yetmez ki” şeklinde cevap verme ile yansıtır.


6- Cinsel taciz yaşamış erkek çocuk “kimlik ispatı” telaşı yaşar. “Ben hâlâ erkeğim”, diyerek kendini motive etmeye çalışır. Anlamsız ve gereksiz zamanlarda, kendisine “erkek” vurgusu yapar. Vücutlarındaki “kıllaşmayı” erkek olmanın ispatı olarak etrafa gösterir. Homoseksüel ve transseksüellere karşı aşırı reaksiyon ve öfke sergiler. Kız çocuklarında “kimlik ispatı”ndan daha çok, “kimliksizleşme” eğilimi görülür. Kimlik inkârı iki şekilde dışa yansıyabilir.

Cinsel taciz yaşamış kız çocuğu, kıyafetlerini erkek kıyafetlerinden seçmeye çalışır. Anlamsız zamanda anlamsız cinsel konuşmalar yapar, aşırı argo kelimeler kullanır, cinselliğe vurgu yapan küfürler eder ve cinsel içerikli fıkralar anlatır. Kendisine “helal olsun, tıpkı erkek gibi” denilmesi hoşuna gider.

Cinsel taciz yaşamış kız çocuğu kendinden daha büyük yaşlara ait kıyafetler giyer. Aşırı dekolte kıyafetler seçer. Yaşına yakışmayacak yoğunlukta makyaj yapar. Tacize uğradığı yaşı, görüntüyü ve kimliği üzerinden atarak daha farklı bir kimliğe bürünmek ister.


7- Cinsel taciz yaşamış erkek çocuk, kızlarla beraber olmak ve görünmek istemez. Onların oynadığı oyunlara iştirak etmemeye özen gösterir. Kendisinin kız gibi algılanacağı korkusunu yaşar. Bunun aksine taciz yaşamış kız çocuğu, oyun oynarken erkeklerin arasında bulunmayı tercih eder. Tacize uğramış kız çocuğu, bilinçaltında, babasını, ağabeyini ve erkek akrabalarını temize çıkarmak için erkek çocuklar ile özellikle oynamak ister.


alıntıdır...
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 09-12-2006, 14:09   #10
igmsva
Kaptan
 
igmsva kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 19.11.06
Şehir: izmir
Yaş: 58
Mesaj Sayısı: 897
Varsayılan

ramazan cok güzel bilgiler aktarmışsın ellerine sağlık kardeşim. bence tüm ebeveynler okumalı.
__________________

ilker GÜMÜŞOVA
İZMİR 1966
A Rh(+) pozitif
igmsva Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Yanıtla

Sosyal Paylaşım


Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı


Saat 16:31.