santor tafarından gönderildi (Mesaj 69743)

bir tarihte Manisadan Sarıbeyler(savaştepe) barajına balık avına gittik.kulakları çınlasın emekli başçavuş Sadettin amca ve diğer ustalar....
yeterli miktarda kolyoz ya da söğüt balığı denilen balıktan tuttuk.(boyut ve pul itibariyle sardalyaya benzer çok da yağlıdır)
Soma girişinde yol kıyısında çamlık bir bir yerde....çeşme yanında balıkları temizledik daha doğrusu en küçükleri bendim ben temizledim.(genelde balıkların bitmesine yakın biri gelir bi el atar balıkların temizliği biter:P. bu arada herkes çalışır ama...odunlar toplanır salata ve mezeler yapılır....)
odun ateşinde balıklar kızartıldı,,acılı balık plaki yapıldı.yenildi içildi......hatta sırtüstü yatıldı dinlenildi.
ve yola çıktık..tam kırkağacın merkezindeyken başçavuş ''şair Eşref burda'' dedi

ben =mezarı burdamı?
başçavuş=az ilerideki mezarlıkta
ben =amca dur orda ziyaret edicem
başçavuş= olum sevmez o ziyaret filan
ben = ya kovacak hali yok

sonunda durdu araba...arkadaki arabada durdu beni bekliyorlar
ben koşa koşa elde fener mezarlığa girdim akşam karanlığında.mezarını da çok kolay buldum.
uzun ve büyük bir mermer ...üzerindede şu dizeler yazıyor

''kabrimi kimse ziyaret etmesin allah için,
gelmesin reddeylerim billahi öz kardeşimi.
gözlerim ebna-yi ademden o rütbe yıldı kim,
istemem ben fatiha, tek çalmasınlar taşımı ''

bu dizeler mermerin üzerine pirinç diye tabir edilen sarı bir metalden yapılan harfler ile yazılmış.ama iki tane harfi sökememişler.... diğer harflerin hepsini söküp çalmışlar _:confused:_________________