Ramazan kardeş, balıkların sepet içinde yada dışında ölmesi sağlık açısından birşey değiştirmez. Önemli olan balıkların öldükten sonra muhafaza ediliş şeklidir. Denizde sepetin içinde ölen balıklar herhangi bir sağlık sorununa sebebiyet vermez öldükten sonra bile tuzlu suda olduğu için tazeliğini korur. Ancak karada kovanın içinde muhafaza ettiğimiz balıklar için aynısını söyleyemeyiz. Yakaladığımız balıklar kovada canlı yada ölmüş olsa dahi suyu sürekli değiştirmemiz gerekyorki balıkların tazeliğini ve temizliğini koruması açısından. Balıkları hunharca avlamıyorsan ve yakaladığın balık sepetinde livarında ölüyorsa mundar olmaz kardeş için rahat olsun. Gereğinden fazla ve yenmeyecek boyda balık yakalarsan bunlar zaten mundarlıktan ziyade haram olur. Ha balık nezaman mundar olur onu açıklayayım Rakısız yenilen balık mundar olur midede dile gelir ağlar.:P

haldun kardeş açıklamalarından dolayı teşekkür ederim.biraz olsun rahatladım.çünkü suyun işinde ölen balıkları çekinerek yiyordum.ne bileyim bana sanki doğal ortamında kendiliğinden ölünce biraz itici geliyordu.
işin rakı kısmına gelince alkolle pek aram olmamasına rağmen deneyeceğim.bakalım midemde bana teşekkür edeceklermi

Haldun beyin rakı yorumuna katılıyorum rakısız balık hem mundar olur hemde zehirler adamı:) . Balığı taze tutma işine gelinde Muvaffak abimizin yazdıklarının üstüne bişey yazamam artık:helal: .
Erol bey derin dondurucuya konulacak balığın temizlenmesi gerektiğini belirtmiş. Büyüklerimiz tam tersini yapardı balıkları temizlemeden hatta tatlı su değdirmeden buzluğa (o zamanlar derin dondurucular yoktu)atarlardı. Bende onlardan görerek yakaladığım balıkları dondurucuya koyacaksam tatlı suda yıkamadan ve temizleden bir poşetin içinde atıyorum dondurucuya. Acaba yanlış mı yapıyoruz sağlık açısından bir sakıncası var mıdır
Saygılar

Balıkların uzun süre saklanması konusunda 2 alternatifimiz var. Balığı içi temizlenmiş olarak saklayabiliriz. Bir diğer şekilde Erhan beyin söylediği gibi denizden çıktığı gibi tatlısuya bulaştırmadan ve içi temizlenmeden saklayabiliriz. Ben genelde denizden çıktığı gibi ve içini temizlemeden derindondurucuya atıyorum. Hem temizlenmesi daha kolay oluyor, hemde tazeliğini ve tadını koruyor. Tabiki bunlar benim damak tadım ve balığı temizleme şeklime göre değişebilir. RASTGELSİN.

Arkadaşlar aşagıdaki yazı alıntıdır.. bir yerlerden bulmuşum ama hatırlıyamadım...
burada söz konusu olan balıgın tutulduktan sonra öldürülmesi.. ama bir çok ülkede bu yapılmıyor...
bence bu mevsimde tutulan balık suyun içinde kalsın ki ben 2 gün önce ürkmez karakoç deresine gittim 2 kg dan fazla kefal aldım(tek iğne) hep suda sakladım. fileyi çıkardıgımda hepsi canlıydı. sonra torbaya koydum. eve döndüm motorun önüne taktıgım tel spet içinde idi üzerine bir bez koydum güneş görmesin diye...16,30 gibi yola çıktım.. halen hava sıcak ve kavurucu idi.. eve dönüşüm takribi 1 saat 15 dk sürdü ve akabinde bizim burda su başı tabir ettiğimiz piknik alanına gittim temizlenmsi ile beraber. toplam 2 saat su dışında kaldı.. hemen orada yaptık / kızarttık ve darısı başınıza 35 lik fasıl+35 lik yeni ile götürdük..
çok ta tazeydi ve mis gibiydi.. elimiz balık bile kokmadı... kısacası balıklar gevşemeden eve götürün... nasıl saklarsanız saklayın farketmez.. ama derin dondurucudan aşagıya indimi hemen yapılacak... eriyip tekrar buzluga koymayın..... derim... ben...

Selamlar,Muvaffak abi 35 lik fasıl da koku mu kalır hehehe,her şey mis gibi olmuştur,şaka bir yana,balığın tazelini koruyabilmesi hele hele bu yaz aylarında suyun 25 derecelerde olması halinde,suyun içinde livarda bile taze durması biraz zor.İlk bozulmaya başlayanlar iç organlarıdır,bu yüzden ölen balığın içinin temizlenmesi gerekmektedir.Temizlenen balığıda ayrı bir poşet içinde buzluğunuza koyar iseniz tap taze evinize götürmüş olursunuz.Örneğin 2.limandaki buzcu 24 saat açıktır,klasik buzluğunuza ister kırdırın ister kalıp halindekine vereceğiniz ücret 2 milyon liradır.Yani tuttuğunuz balığın ederi ile karşılaştırınca solda sıfır gibi,çekilen onca zahmet vs.den bahsetmiyorum bile ya da yapılan diğer harcamalardan.Sözün özü buz iyidir,sevgilerimle

arkadaşlar balığı saklama konusunda epey tavsiyeler yazmışlar...zaten kuralda bu; balığı elinden geldiğince canlı tut ölüyorsa buza at...

ama şunu söylemeliyim ki rakı muhabbetinden gözlerim doldu...bu yüzden size kendimin şahsen bizzat geliştirdiğim bi yöntemi anlatacağım...diyelim ki balığı suda saklayabileceğiniz hiç bi araç gerece sahip değiliz ve buzun içerisinde ya da soğuk tutabileceğimiz bi tertibatımızda yok işte o zaman bu yöntem devreye giriyor...o balıkları hemen oracıkta yiyin efendim...eğer yerseniz balıklar kesnlikle bayatlamıyor...bunu uzun çalışmalar ve gözlemlerim sonucu tespit ettim...tabi uygun ve sağlıklı bi ortamda ateş yakılması gerekiyor...bu bazan sorun olabiliyor...şu anda bunu aşmaya çalışıyorum çünkü şunu keşfettim ki suşi bize uygun bi yemek türü değil...bi de rakı sorunu var; sıkınca içinden rakı akan portakal yada benzeri bi narenciye türü türetebilirmiyim diye düşünüyorum...ve bunları avlaklarda kısa sürede yetiştirmeyi planlıyorum ( kamu yararına hesabı)...bu konuda çalışmaları ya da fikirleri olan arkadaşların yanıtlarını bekliyorum...

rastgelsin...

Doğan arkadaşım,
rakı için tabiki yeni yöntemler var,örneğin şırıngalama sistemi ile olay gayet güzel çözümleniyor.Yapılışı da gayet basit, evden çıkmadan önce ister kavuna ister karpuza ,istersen de portakal yada benzeri bi narenciye türüne şırınga ile rakı şişesinden çektiğin büyülü sıvıyı bunlara şırınga et,böylece istediğin zaman avlak yerinde bunları tüketebilirsin,üstelik çaktırmadan:D ,sevgilerimle

Not:bu arada başlığa uygun olarak bir şey daha eklemek istiyorum,çuval diye tabir ettiğimiz ve özelliklede devlet dairelerinde paspas olarak kullanılan bezler,balık saklamak için ideal.Kullanma şekline gelince yakalan balığı içine koyduktan sonra sürekli olarak ıslatın,güneş-sıcaklık suyu buharlaştırırken üzerindeki sıcaklığı alır ve balık serin kalır,hani yazın elemanların dükkan önlerini sulamaları gibi.

tavsiyen için teşekkür ederim erol abi...de ben dalından kopararak tüketmeyi planlıyorum...eğer cem yılmazın "gora" filmini seyrettiyseniz; sucuk ağacı misali... böylelikle herzaman taze ve sahte rakı şüphesi taşımadan...

ama yinede şimdilik limon ve kavun fikrini kullanabilirim...:)

rastgelsin...

arkadaşlar ben 15 yıl kadar önce karina dalyanında canlı lida yakalıyordum orada balıkları yaşatmak için çamaşır lehenini yanlardan delip kıyısınada araba şamyeli bağlayıp şişiriyorduk böylece yanımızda taşıyabileceğimiz bir yaşatma yapmış oluyorduk.leheni taşımak sorun olsada bence en etkili yöntem bu.