Türk balıkçıyı öldüren Bulgar polisi BERAAT etti

[MAVİ FENER]

Türk balıkçıyı öldüren Bulgar polisi BERAAT etti






Karadeniz'deki Türk-Bulgar sınırında kalkan avlayan Türk balıkçı Yalçın Ercan'ı vurarak öldürdüğü öne sürülen Bulgar polis suçsuz bulundu.
Bulgar polisi, 17 Nisan 2008'de, Türkiye-Bulgaristan sınırını çizen Mutlu (Rezovo) deresinin Karadeniz'e döküldüğü yerde balık avlayan Yalçın, Engin ve Zaim Ercan kardeşlerin motorunu sınırı ihlal ettikleri gerekçesiyle durdurmak istemişti.

Havaya ateş açan polisler motora çıkınca arbede yaşanmıştı. Mihail Tsonkov adlı polisin silahı 4 kez ateş almış ve Yalçın Ercan hayatını kaybetmişti.

Gözaltına alınan Engin ve Zaim Ercan kardeşler de ifadeleri alındıktan sonra Kırklareli'nin Dereköy Gümrük Kapısı'ndan Türkiye'ye iade edilmişti.

Soruşturma başlatan Sliven Bölge Askeri Savcılığı, polis memuru Tsonkov'un Türk balıkçıyı öldürdüğüne dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.

Sliven Bölge Askeri Mahkemesi de bu kararı onayladı. Son olarak Bulgaristan Askeri Yargıtayı'na giden dosyadaki karar hiçbir değişikliğe uğramadan onandı ve Tsonkov'un suçsuz olduğu karara bağlandı. Ercan'ın ailesi AİHM'ye gitme hazırlığında.

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

[Murat ADAK]

Hayatını kaybeden vatandaşımıza ALLAH(C.C.) dan rahmet dilerim.
İLAHİ ADALET eninde sonun da tecelli eder.Bu dünya o kararı verenlerede kalmaz.
Kimse kendini kandırmasın.

[Necati ARAT]

Aynı olayı bizimkiler yapsalar iş büyür taaaa
İnsan hakları mahkemesine kadar gider..

Yazık yazık..

Maalesef insanımıza bu kadar değer veriyoruz..
Vefaat eden abimize allahtan rahmet dilerim..

[Taygun KOCABIYIK]

Yıllardır balıkçılarımız Karadeniz'de ki komşularımızın sularını ihlal ettiği için öldürüldü, teknesine el koyuldu, hapse atıldı. Bazıları gerçekten ihlal etmiş olabilir elbet, malum kalkanın kökünü kazıdılar denizden.

Ama değinmek istediğim nokta balıkçılarımıza devletin sahip çıkmaması. İsrail 1-2 adamı için savaş çıkartırken, biz bu tip olaylara seyirci kalıyoruz. Malesef hala balıkçılar halkın gözünde şarapçı, berduş gibi görülüyor. Sanırım devlette böyle düşünüyor.

[The Lunatic]

Bizde insan yaşamının malesef değeri yok. Yabancı ülkeler de bunun farkında. Hatırladığım kadarıyla bir keresinde de Çanakkale civarında botla balık avlamak için açılan 3-4 genci Yunan Sahil Güvenliği her taraflarını mosmor edene dek dövmüştü. Sonra ne mi oldu? Yanıt: Hiçbirşey

[MAVİ FENER]

Taygun;

söylediğin 2 kelime çok önemli(Sarhoş ve Berduş)...Evet biz balıkçıları böyle zannediyorlar..ve bu yüzdende insani olarak yardım eli uzatılmıyor maalesef...

Bir anımı anlatmak istiyorum:
2006 yılında Marmarada agabeyimle birlikte balıkçı Gemimizle balıkçılık yaparken,bir deniz Amiralı bizimle merakını yenmek adına denize gelmek için haber gönderdi ,bizde nezaketen kabul ettik...Pazar sabahı saat 05.00de 2 koruması ile geldi ve Heybeli adası vapur iskelesinden aldık.....Denize açıkdık....1 saat sonra agabeyime dönerek yahu reis ben siz balıkçıların sarhoş ve berduş olduklarını zannederdim...ama burada böyle birşey göremedim...Lütfen adaya geri dönelim dedi..bizde döndük...Amiralin gideceğini zannederken o korumalarını gönderdi ve kendisi bizimle birlikte 2 gün balıkçılık yaptı....şu anda çok samimi ik arkadaş olduk ziyaretlerimiz devam ediyor....

Anlatmak istediğim;Gerçektende herkes balıkçıları söylediğiniz gibi sarhoş zannediyor...Yalnız bu algılama yanlış değil elbette sandal balıkçıları ve küçük teknelerdeki değerli arkadaşlarımızın çogu alkol kullanmaktalar...

Bizim gibi 30 kişi çalıştıran bir Balıkçı gemisinde veya gemilerinde Alkol tamamen yasaktır...Asla balık piştiğinde Bira dahi içilemez.....
İş bu kadar önemlidir...Teşekkürler...

Not:Bizim balıkçı gemimizin boyu 40mt.ve 200grosston'dur.Tamamen 10 adet elektronik çihaz ve bilğisayarlarla donanmıştır...

[Necati ARAT]

MAVİ FENER tafarından gönderildi

Taygun;

söylediğin 2 kelime çok önemli(Sarhoş ve Berduş)...Evet biz balıkçıları böyle zannediyorlar..ve bu yüzdende insani olarak yardım eli uzatılmıyor maalesef...

Bir anımı anlatmak istiyorum:
2006 yılında Marmarada agabeyimle birlikte balıkçı Gemimizle balıkçılık yaparken,bir deniz Amiralı bizimle merakını yenmek adına denize gelmek için haber gönderdi ,bizde nezaketen kabul ettik...Pazar sabahı saat 05.00de 2 koruması ile geldi ve Heybeli adası vapur iskelesinden aldık.....Denize açıkdık....1 saat sonra agabeyime dönerek yahu reis ben siz balıkçıların sarhoş ve berduş olduklarını zannederdim...ama burada böyle birşey göremedim...Lütfen adaya geri dönelim dedi..bizde döndük...Amiralin gideceğini zannederken o korumalarını gönderdi ve kendisi bizimle birlikte 2 gün balıkçılık yaptı....şu anda çok samimi ik arkadaş olduk ziyaretlerimiz devam ediyor....

Anlatmak istediğim;Gerçektende herkes balıkçıları söylediğiniz gibi sarhoş zannediyor...Yalnız bu algılama yanlış değil elbette sandal balıkçıları ve küçük teknelerdeki değerli arkadaşlarımızın çogu alkol kullanmaktalar...

Bizim gibi 30 kişi çalıştıran bir Balıkçı gemisinde veya gemilerinde Alkol tamamen yasaktır...Asla balık piştiğinde Bira dahi içilemez.....
İş bu kadar önemlidir...Teşekkürler...

Not:Bizim balıkçı gemimizin boyu 40mt.ve 200grosston'dur.Tamamen 10 adet elektronik çihaz ve bilğisayarlarla donanmıştır...

Abim başından geçen bu hikaye çok güzel..
Paylaşım için teşekkürler..

Not: balıkcı gemeinizde bayağı büyükmüş..