Türkiye'de balık nesli yok oluyor

[levrek]

Türkiye'de denizlerde yakalanan balıkların standartların altındaki boyutlarda olması, gelecekte balık neslinin tükenmesine neden olabileceği belirtildi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali İşmen, özellikle son günlerde Greenpeace tarafından yürütülen "Seninki Kaç Santim" isimli kampanya ile denizlerde yakalanan balık neslinin tükenmemesi için vatandaşların dikkatinin çekilmeye çalışıldığını belirterek, "Bu etkinlik balık stoklarını koruma yönünde yapılan sivil toplum hareketlerinden birisi. Toplumu bilinçlendirme anlamında yapılmış bir çalışma. Bu tip çalışmalar gerçekten toplumu bilinçlendirme anlamında önemli. Burada tüketici ayağında da bir yaptırım yapılabilirse, vatandaşlar küçük balıkları satın almayıp tüketmezse buda balıkçıya bir yaptırım şeklinde dönecektir. Bu anlamda bu kampanya çok önemli" dedi.

Prof. Dr. Ali İşmen, sektörün içinde tüm bireylerin balık stoklarının korunması ve gelecek nesillere bunun aktarılması konusunda sorumluluk sahibi olması gerektiğini de belirterek, "Sektör içinde üreticiden tüketiciye kadar yer alan kişilerin birbirini suçlaması, olayı çözümsüzlüğe götürmekten başka bir şey değil. Herkes bu aşamada sorumlu. Tebliğlerde yer alan avlanma boyları ile ilgili uygulamalar tamamen balık stoklarını korumaya yönelik alınmış tedbirlerden birisi. Bunlardaki sınır üniversitelerde yapılan araştırmalar sonunda belirlenmiş ve bunlar minimum boylar. Kesinlikle bunun altındaki boylarda balıkların avlanması alınan koruma tedbirlerine zarar verir. Bu yüzden mutlaka yapılan araştırma sonuçlarının bu tebliğlerde yer alması gerekir. Lüfer uygulaması buna bir örnek. Lüfer için yapılmış çalışmalarda avlanma boyunun minimum 25 santimetre ve üzeri olması belirmenmiş olmasına rağmen, tebliğde bu daha küçük boylarda çinakop boyu dediğimiz 14-16 santimetrelerde yer almaktadır. Eğer gelecekte Lüfer yemek istiyorsak bunun mutlaka 25 santimetre ve üzerine çıkarılması gerekiyor" dedi.

Türkiye'de balık neslinin yok olmaması için koruma tedbirleri altında farklı uygulamalar yapıldığını da ifade eden Prof. Dr. Ali İşmen, "Bunlardan birisi de ilk av boyunun ürüme boyuna göre ayarlanması. Yani üreme boyunun altındaki balıkların avlanmasına yasak getirilmesi. Hangi balık türü olursa olsun balık stokları korumak için bu temdirler maalesef yeterli olmuyor. Bunun dışında av araçlarının seçiciliği ve av ağ göz açıklıklarının düzenlenmesi dışında kota uygulaması da yapılabilir. Bu kapsamda yılda avlanacak balık miktarlarına da dikkat edilmesi gerekiyor" dedi.

"Balıkçılar denetimsizlikten şikayetçi"
Öte yandan balıkçılarla satıcılar iseTarımve Köyişleri Bakanlığı'nın Su Ürünleri Tebliği'nde yakalanacak balıkların boyutları ile ilgili bilgilerin yazılı olmasına rağmen buna uyulmadığını iddia ederek, "Gelecekte balık neslinin yok olmaması için belirtilen yasaklara uyulması gerekiyor. Aksi halde ileriki yıllarda çocuklarımız ve torunlarımız balık çiftliklerinde yetiştirilen balıkları yiyecekler. Bizler özellikle balık satıcıları olarak gerekli denetimin yeterli şekilde yapılmadığına inanıyoruz. Bugün il merkezinde bütün satıcıları tek tek dolaşın, bu tebliğ dışında balık satılan yerlere görebilirsiniz. Bizlerde bunları satmak istemiyoruz. Tüketicilere de burada büyük görev düşüyor. Küçük balıkları almasınlar. Bazı vatandaşlarımız bu konuda çok duyarlılar. Özellikle çinakop ve lüfer konusunda şikayetleri oluyor. Küçük boydaki çinakopların yakalanmasına tepki gösteren vatandaşlarımızı bizde haklı buluyoruz. Bu konuya en kısas sürede çözüm bulunmazsa gelecekte lüfer balığını yiyemeyeceğiz" dedi.

AA

[Anıl ÜNALAN]

Sonunda Greenpeace'in kampanyasına Türkiye'den destekçi bir isim çıkıp konuşma yapabildi. Tebrik ederim..
Umarım düzgün bir yürütme yapıp küçük balığın ve yavrulayacak büyük balığın katliamına son verilir.

[Kamil ESEN]

Aslında çok geç kalınmış uygulamalar.Ama kulağı duymayana davul çalsan ne yazarki.(yada duymak istemeyene)

[Hasan BALIKÇI]

erol biladerim bu balıkları yiyenmi satanmı tutanmı yoksa denetlemeyenmi suçlu.?
bilgilerin için teşekkür ediyorum.

[kaptankarabulut]

Balığı tutanında satanında yiyeninde sorumluluğu var.Ama kanımca son zamanlarda sanki insanlarımız biraz daha duyarlı olduğu kanısındayım.Yani denize çöp atmamaları tutulan küçük balıkları iade etmeleri konusunda daha duyarlı insanlarımız son zamanlarda.
Amaa, işin esas özü şu troller tamamen yasaklansa,gırgırlar bir kaç mil daha dışarı çıkarılsa sanırım üremeye % 80 katkı sağlar diye düşünüyorum.
Erol kardeşim paylaşım için teşekkürler.

[Halil İplikçi]

çok önemli bir konu...öncelikle bizler duyarlı olmalıyız..sonra da en yakınımızda
olanlardan başlayarak bu duyarlılığı aşılamalıyız ki gelecek nesiller bizleri uygun
anabilsin...
Erol bey paylaşım için teşekkürler.

[xnode]

Katıldığım bir uygulamaydı.
Forum üyelerini bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederim.

+ Aktif konu

[discus]

vatandaşı küçük balığı almamaya çağrıyoruz ama şu ekonomik durumda vatandaş 2,5-3tl ye satılan sözde barbunu (parmak kadar balığın nesine barbun denirse artık) nasıl almasın. çözüm vatandaşı bilgilendirmek kadar olduğuyla tezgahına sirküler dışı balığı koyup satmaya çalışan arakadaşlara büyük para cezası devamında ise hapis cezası verilerek getirilmesinden yanayım. böylece satılamayacak balığı ne tekne avlamak yada ne avlanmış olanı satamayacağını bildiği halde kıyıya getirmek için çaba sarfeder. en zorlayıcı çözüm budur. denetimlerinide zabıta ekiplerine verdinizmi anında işlem başlar.

paylaşım için teşekkürler abi...

[muhabbetci]

discus tafarından gönderildi

vatandaşı küçük balığı almamaya çağrıyoruz ama şu ekonomik durumda vatandaş 2,5-3tl ye satılan sözde barbunu (parmak kadar balığın nesine barbun denirse artık) nasıl almasın. çözüm vatandaşı bilgilendirmek kadar olduğuyla tezgahına sirküler dışı balığı koyup satmaya çalışan arakadaşlara büyük para cezası devamında ise hapis cezası verilerek getirilmesinden yanayım. böylece satılamayacak balığı ne tekne avlamak yada ne avlanmış olanı satamayacağını bildiği halde kıyıya getirmek için çaba sarfeder. en zorlayıcı çözüm budur. denetimlerinide zabıta ekiplerine verdinizmi anında işlem başlar.

paylaşım için teşekkürler abi...

Serkan kardeşim güzel konuya değinmişin, bende tam tersini düşünüyorum,bu yoklukta pazara giren ucuz herşey satılır,yılanın önce başını ez diye bir ata sözümüz var değilmi,bu işi ilk kim yapıyor önce onu denetleyeceksin,kanun tarafından bir-iki kere ısırılacak,bak bidaha bu kadar rahat yapabiliyormu kanuna aykırı bir av.

[muhabbetci]

Sağolasın üstadım,
uzun süredir bende buna benzerbir konu açmayı düşünüyordum.
Geçenlerde yaban tv de bir çalıştaydan bahsettiler,18 maddede rapor yayınladılar.O rapor tamamen amatörleri ilgilendiriyor.Belki sitede paylaşılmıştır ama gözüme çarpmadı,raporun özü; sanki balıkları amatörler bitiriyor gibi,oltacılar, kara avında olduğu gibi eğitime tabi tutulacak,sınava girilecek,ruhsat alınacak,daha katı kurallar getirilecek.Falan-filan.Ticari bu işle uğraşanlara bir yaptırım yok.Onların kanunları varya.Dayanamadım yabanın sitesine aynen yazdım.Hepimiz kıyıdan balığa çıkınca ağ atanları görmüşüzdür,kaç metre ağ attıklarını,gözlerin büyüklüğünü.Ben çandarlıda koyun komple kapatıldığını,koyun içinede 2-3 parça ağ attıklarını,vakit geçirmek içinde kıyıdan küçük-küçük ahtapot topladıklarını gördüm.Daha neler neler.Bu gbi çalıştay yapan kravatlı abiler;Siz balık hallerine bir gidin,oradaki balık boylarına bir bakın,mahalle aralarında balık satılan yerlere bir bakın,yasak zamanda avlanılan havyarlı balıkları bir görün.Oltayla balık bitmez.Önce tatlı su-tuzlu su koparetiflerini denetleyeceksin,kaçaklara göz açtırmayacaksın,halleri kontrol altına alacaksın,ticari balıkcılara yalakalık olsun diye yasak zamanını 1 ay ertelemeyeksin. Bu kurallara uyulduktan sonra balık nesli zaten çoğalacaktır.Yapacak işin kalmayınca canın sıkılmasın diye amatörlerle uğraşın.Sıkı durun oltacı dostlar katı kurallar geliyor.
Kavgada dayağı hep küçükler yer.