Karadan ASLA

Sevgili arkadaşlarım muhabbetiniz bol ve daim olsun.Aslında bu hafta balığa çıkabilecek kalitede bir hafta değildi.Hem karadan hem denizden.Ama sizler çıkmışsınız ve iyi kötü bir şeyler alıp umarım tatlı vakit geçitmişsinizdir.Tabiki o tatlı yorgunluğu saymaz isek. Karadan asla deyince bir arkadaşım aklıma geldi.En son onunla yanılmıyorsam gerence tarafından kıyıdan takılmıştık.O daha giderken başlamışdı mızmızlanmaya ve eve dönünceye kadar da devam etti.(kulakları çınlaşın)O tabir yerinde ise 2 adet küççük lidaki aldı.Ben de 7 parça çupra almıştım.En son yengeçe kendi yakalanan çupra 450-500 gr kadardı.

[Taygun KOCABIYIK]

Kaybeden sanırım yine güven abi oldu
bahtsız abim benim kurşun döktürücem ben sana çeşmedede zehir olmuştu hayat senin için ama ehliyetini al gerenceye İshak abimizin mekanına gidicez onun kıyıda köşede irileşsin seneye tutarım diye bıraktığı çupraları tutucaz hehe
Erol abi sen sırtıcı insansın bu işler seni bozmuş anlaşılan
Eh artık bizide götüründe şöyle bi tozunu attıralım meraların
Herkesi tebrik ederim

[levrek]

Eh doğru söze ne denir Taygun,inan tüm av süresince at-çek in tüm atraksiyonlarını denememe rağmen tıklatmadı bile.

[Çağatay]

Arkadaşlar, karadan avda sizinle aşağı yukarı hep aynı kaderi paylaşan bir arkadaşınız olarak ne desem bilemiyorum.

Katiti, tam da dediğin gibi çıkmışsın fotoğrafta. Onun için aşağıdaki cümleleri sana atfediyorum;
Obi Van Katiti, listen my young padovan. Believe your instinct and feel the fish. One day, you'll succesfull in the future, don't afraid. Be patient young padovan, be patient. May the fish be with you.
(Eh,uyduruk ingilizcem ile ne anlatmak istediğimi yazayım [Bilen ve benim gibi bilmeyen var], Obi Van Katiti, dinle benim genç öğrencim.İçgüdülerine inan ve balığı hisset. Bir gün, gelecekte başarılı olacaksın korkma. Sabır benim genç öğrencim, sabır. Balık seninle olsun.)

Erol bey, ben de size uydum, bu at çek işine girdim. Atmayı bilmem ama aslında şu anda çekmek deyiminin çile çekmek olduğunu anladım.

Uzm.Dr.Rastgele'nin yorumu için;

Karadan asla deyince bir arkadaşım aklıma geldi.En son onunla yanılmıyorsam gerence tarafından kıyıdan takılmıştık.O daha giderken başlamışdı mızmızlanmaya ve eve dönünceye kadar da devam etti.(kulakları çınlaşın)O tabir yerinde ise 2 adet küççük lidaki aldı.Ben de 7 parça çupra almıştım.En son yengeçe kendi yakalanan çupra 450-500 gr kadardı.

Valla hocam, ben sizin karadan tuttuğunuz çipuraları okumaktan yoruldum siz tutmaktan yorulmadınız. Bir de bu kendi kendine yakalanan yok mu işte benim bittiğim andır. Hayır bir şey değil acayip komplekse girmiş durumdayım.Bu nedenle pes ediyor ve şu teklifte bulunuyorum. Sizin nezaretinizde biz karadan mağdurlarına uygulamalı bir kurs açalım. Yalnız uygulamalı kurs günü sonunda çipura yakalayamazsanız, sizin dilimlenip mangalda rakı eşliğinde yenmenizi tüm rastgele kursiyeri arkadaşlara teklif edicem.Bence gayet adil.

Neyse arkadaşlar, şaka bir yana, yorucu ama keyifli bir gün geçirmeniz önemli olan. Tabii kayda değer bir şeyler de tutsaydınız, bu keyif katmerli olurdu, o da başka mesele. Bir daha ki karadan buluşmanıza ben de gelmeye adayım, haberiniz olsun.(Bende de sanırım biraz mazohistlik var)

[katiti]

Çağatay tafarından gönderildi

Katiti, tam da dediğin gibi çıkmışsın fotoğrafta. Onun için aşağıdaki cümleleri sana atfediyorum;
Obi Van Katiti, listen my young padovan. Believe your instinct and feel the fish. One day, you'll succesfull in the future, don't afraid. Be patient young padovan, be patient. May the fish be with you.
(Eh,uyduruk ingilizcem ile ne anlatmak istediğimi yazayım [Bilen ve benim gibi bilmeyen var], Obi Van Katiti, dinle benim genç öğrencim.İçgüdülerine inan ve balığı hisset. Bir gün, gelecekte başarılı olacaksın korkma. Sabır benim genç öğrencim, sabır. Balık seninle olsun.)

çok güldüm ya sabah sabah süperdi valla

may the fishes be with you...