Süt ve süt ürünlerinin esas olarak balıkla aynı sofrada bulundurulmama sebebi ikisinde de bulunan Histamin (C5H9N3) isimli maddeden kaynaklanıyor.
Süt ürünleri bayatlamaya başladığında histamin oluşumu artar. Balık postrigor aşamasından sonra bayatlamaya başladığında da histamin miktarı giderek artış gösterir. İki üründen birinin veya her ikisinin bayat olması durumunda histamin zehirlenmesi oluşur. Bu problem uzun süre muhafaza edilmiş konserve ürünlerinde de oluşabilir. Buna benzer bir zehirlenme şekli de botulizm zehirlenmesi adı verilen zehirlenmedir ki, bizim balık işleme tekniklerinde ısıl işlem adı verdiğimiz işleme tekniğinin uygulanmadan konserver yapılması ve bu konservelerin raf ömrünü tamamladıktan sonra tüketilmesinden oluşan bir zehirlenme türüdür.
Buradaki esas nokta; balığın ve süt ürününün birlikte tüketilecekse muhakkak taze olarak tüketilmesidir. Bu tür zehirlenme olayları dikkat ederseniz eskiden çok rastlanırdı ancak artık pek rastlanmıyor. Bunun sebebi; ülkemizde akuakültür sistemlerinin fazlasıyla gelişmesi, marketçiliğin yükselen sektör olarak kontrol mekanizmasını iyi kurmuş olmasıdır. Son kullanma tarihlerine dikkat edilen ve hızlı olarak piyasaya sürülüp/hızlı olarak piyasadan çekilen ürünler sayesinde artık bu tür problemler çok az görülmektedir.
Zaten dikkat ederseniz, özellikle rum mutfağında (Balık ustalığı bu topraklara Rumlar'dan geçtiği için bu örneği veriyorum) balık yemekleri yoğurtlu mezeler ile birlikte yenir. Yoğurtlu semizotu, haydari, yoğurtlu ezmeler, taratorlar vs. gibi mezeler balıkla birlikte servis edilir. Önemli olan iki ürünün de taze olmasıdır..
Saygılarımla.
__________________
Lütfen avcılık, balıkçılık ve su ürünleri ile ilgili genel sorularınızı özel mesaj ile sormayınız. Herkesin yararlanabilmesi için konular içinde soru yöneltiniz...
|